Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gün, savaşı

Altı Gün Savaşı

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Altı Gün Savaşı



Diğer adlarıyla "1967 Arap-İsrail Savaşı", "Üçüncü Arap-İsrail Savaşı", "Altı Günün Savaşı" veya "Haziran Savaşı", 5 Haziran 1967'de İsrail ile Arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye arasında başlayan ve 6 gün süren savaşa verilen addır Arap İttifakı'na Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir de asker ve silah yardımıyla katılmışlardır


İsrail'in kesin üstünlüğü ile bitmiştir Bu savaştaki önemli olaylardan biri de savaşı gözlemlemek üzere gönderilen USS Liberty adlı bir Amerikan gemisinin İsrail tarafından saldırıya uğramasıdır Şimdiki birçok sorunun temelini oluşturur İsrail topraklarını 4 katına çıkarmıştır İsrail'in BM Kararını uygulamaması sonraki dönemde büyük sıkıntı oluşturmuştur



Savaşa giden yol


27 Mayıs 1967'de Arap ticaret birliğine olan konuşmasında Nasır "Eğer İsrail, Suriye veya Mısır'a saldırırsa bu bir genel savaştır ve Suriye ile Mısır sınırlarındaki noktalardan ibaret bir savaş olmayacaktır Savaş bir genel savaşa dönüşecektir ve en büyük görevimiz İsrail'i yok etmektir" demiştir


İsrail Dışişleri Bakanı Abba Eban otobiyografisinde "Nasır silahlı bir savaşa girmeyeceğini düşünmüştü Onun amacı savaşsız bir galibiyet kazanmaktı" yazmıştır James Reston, 4 Haziran 1967 tarihli New York Times'da yayınlanan yazısında "Kahire savaş istemiyor ve savaşa hazır değildir Lakin çoktan savaş çıkma olasılığını kabullenmiş, olayın kontrolünü tamamen kaybetmiştir" demiştir


Gazeteci Mike Shuster 2002 tarihli Amerikan Ulusal Devlet Radyosu'ndaki yazısında; savaştan önce bile İsrail'in kendisini yok etmek isteyen Arap ülkeleriyle çevrili olduğu gerçeğinin açık olduğunu dile getirmiştir Shuster bunu "Mısır; milliyetçi ve Arap Orta Doğu'nun en güçlü ordusuna sahip Nasır tarafından yönetiliyordu Suriye ise İsrail'i denize itmeye çalışan radikal Baas Partisi tarafından yönetiliyordu" diyerek açıklamıştır İsrail'in provoke edici olarak gördüklerini ise kanalların İsrail'e kapatılması ve silahsızlaştırılması uygun görülen Sina Yarımadası'a asker çıkarılması olarak göstermiştir



Diplomasi ve istihbarat


Savaşan ordular


Savaşın başında Mısır, 160,000 askerinden 596,000'ini Sina Yarımadası'na yerleştirmişti Bu 596,000 asker; Mısır'ın tüm kolorduları olan dört piyade, iki zırhlı ve bir mekanize kolordusundan oluşuyordu Ayrıca dört bağımsız piyade ve dört bağımsız mekanize tabur da bölgedeydi Bu askerlerin üçte birinden fazlası Yemen iç Savaşı'nda da savaşmış tecrübeli askerler, diğer üçte biriyse rezerv kuvvetlerdi Kuvvetler 950 tank, 1,100 ZPT ve 1,000'den fazla topa sahipti Aynı zamanda 15,000 - 20,000 arası Mısır askeri de Yemen'de savaşmaktaydı Nasır'ın hedefleri konusundaki kararsızlığı, ordunun aldığı emirlere de yansımıştı Genelkurmay Mayıs 1967'de operasyon planlarını dört kez değiştirmiş, her değişiklik askerler ve araçlar üzerine yeni yük bindiren bir yer değiştirmeye sebep olmuştu Mayıs sonuna doğru Nasır, genelkurmayı ikna ederek Kahir ("Zafer") adlı planı devreye soktu Plana göre hafif piyadelerle ön cephede oluşturulacak bir erken İsrail ilerlemesini zayıflatacak, arka hatlarda tutulacak büyük kuvvetler ise İsrail hücumu tanımlandığında karşı saldırıda kullanılacaktı Ayrıca bu birlikler Sina'nın ileri defans hattını oluşturacaktıBu sırada, Nasır Mısır, Suriye ve Ürdün'deki seferberliğin seviyesinin arttırılması ve İsrail'de baskıda bulunulması için de çalışmaktaydı


Ürdün ordusunun toplam 55,000, Suriye ordusunun ise 75,000 askeri vardı


İsrail ordusunun toplam asker sayısı, rezervler dahil olmak üzere 264,000 askerdi Ancak bu rakam, rezervlerin sivil yaşam için hayati mevkilerde bulunmaları sebebiyle erişilmesi çok zordu James Reston, New York Times'da 23 Mayıs 1967 yazısında, "Disiplin, eğitim, moral, ekipman ve genel güç bakımından (Nasır'ın) ordusu ve diğer Arap kuvvetleri, Sovyet yardımı olmadan İsrail'e denk değiller (Nasır) Yemen'de 50,000 asker, en iyi generaller ve hava desteğine sahipken bu küçük ve geri kalmış ülkede başarı sağlayamadı, hatta Kongo asilerine yardım çabaları bile sonuçsuz kaldı"


1 Haziran akşamı, İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan, İzhak Rabin ve GOC (???), Güney Tugay Komutanlığı Generali Yeshayahu Gavish'ı çağırarak Mısır'a karşı planını sundu


Rabin, Güney Komutanlığı'nın Gazze Şeridi'ne dek savaşarak ilerlediği, sonra bölgeyi ve halkını Mısır'a karşı Tiran Düzlükleri açılana dek rehine olarak tutacağı bir plan sundu Gavish ise Mısır kuvvetlerinin Sina'da yok edilmesi için daha geniş bir plana sahipti Rabin, Gavish'in planının tarafını tuttu, daha sonra Dayan da aynı anda Suriye ile çatışmaya girilmemesi şartıyla bu plana destek verdi


Savaş


Önleyici hava saldırısı


İsrail'in ilk ve en önemli hamlesi, Mısır Hava Kuvvetleri'ne karşı başlatılan önleyici hava saldırısıdır Mısır Hava Kuvvetleri, Arap ülkelerinin hava kuvvetleri arasında açık ara ile liderdi Tümü Sovyet yapımı ve görece yeni olan 450 savaş uçağı ve asker sayısı ile en büyük hava kuvvetiydi


İsraillilerin ana hedefleri, İsrail ordu ve sivil merkezlerine ağır hasar verme kapasitesine sahip olan Mısır'a ait 30 Tu-16 “Badger” orta bombardıman uçağıydı 5 Haziran'da İsrail saatiyle 07:45'de tüm İsrail'de sirenler çalıştı ve İsrail Hava Kuvvetleri (İHK) Odak (Moked) Operasyonu'nu başlattı Yaklaşık 200 operasyonel jetinden 12 tanesi hariç hepsiİsrail'den havalanarak Mısır havaalanlarına saldırılarına başladıar Mısır'ın hava savunma sistemleri aşırı derecede zayıftı ve havaalanlarından hiçbirinde henüz bir saldırı karşısında Mısır savaş uçaklarını koruyacak zırhlı hangarlar yoktu


İsrail savaş uçakları Mısır'a yönelmeden önce Akdeniz'e doğru yol aldılar Bu sırada Mısırlılar, mevcut hava savunma sistemlerini de kapatarak tamamen saldırıya açık hale geldiler, endişelendikleri nokta asi Mısırlı kuvvetlerin Cephe Mareşali Amer ve Korgeneral Sidqi Mahmoud'un al Maza'dan bindikleri, Sina'nın merkezindeki Bir Tamada'ya yol alan uçağı vurmasıydı Bu olay aslında bu saldırının sonucunu pek etkilememiştir, çünkü İsrail pilotları Mısır radar örtüsünün altında, gayet alçaktan uçmuşlardı, bu irtifa Mısır'ın SA-2 karadan kavaya füzelerinin bir uçağı düşürebileceği irtifadan daha düşüktü


İsrailliler karma bir saldırı stratejisi uyguladılar, bombardıman ve otomatik top atışlarıyla uçakları vururken asfalt parçalayan bombalarla da sağlam kalmış uçakların havalanmasını engelleyerek daha sonraki israil dalgaları için kolay hedefler olmalarını sağladılar Saldırı beklenilenden de başarılı oldu Mısırlılar tam bir sürprizle karşı karşıya kalmışlardı Bu saldırıda neredeyse tüm Mısır Hava Kuvvetleri yok olmuş, İsrail Hava Kuvvetleri ise yalnızca görece küçük kayıplar vermiştir 300'den fazla Mısır uçağı yok edilmiş, 100'den fazla Mısırlı pilot ölmüştür İsrailliler 19 uçak kaybetmişler, bu uçaklar da genellikle mekanik arızalar veya kazalar sonucunda düşmüşlerdir Saldırı israil'e savaş sonuna dek hava üstünlüğü sağlamıştır


Savaştan önce İsrail pilotları ve yer teknisyenleri, sortilerden dönen uçakların hızlı bir biçimde yeniden yüklenmesi için çalışmalar yapmışlar, bir uçakla günde dört sorti yapılmasını mümkün kılmışlardır Arap hava kuvvetlerinde bu rakam günde bir veya iki sortidir Bu çalışmalar İHK'nın Mısır'a bir çok saldırı dalgası yollamasını mümkün kılmış, Mısır Hava Kuvvetleri'nin üzerinde büyük bir üstünlük sağlamıştır Ayrıca bu durum, Arap ülkelerinde yaygın bir biçimde İsrail'e ABD ve İngiltere'nin destek verdiği izlenimi doğurmuştur (Aşağıya bakınız) Arap hava kuvvetleri ise Pakistan Hava Kuvvetleri pilotlarınca desteklenmiştir


Mısır'ın önemli havaalanlarına yapılan ilk saldırı dalgalarının başarısının ardından İsrailliler Mısır'ın ikincil havaalanlarına ve Ürdün, Suriye ile Irak hava kuvvetlerine de benzer saldırılarda bulunmuşlardır Savaş boyunca İsrail Hava Kuvvetleri, tekrar kullanılır hale gelmelerini engellemek için havaalanlarına saldırılarda bulunmayı sürdürmüştür



Gazze Şeridi ve Sina Yarımadası


Batı Şeria


The Jordan salient June 5-7Ürdün savaşa girmeye isteksizdi Bazı kaynaklar Cemal Abdül Nasır'ın savaş ortamındaki belirsizliği kullanarak Kral Hüseyin'i galip durumda olduğuna ikna ettiğini, Ürdün'ün de bu sebeple savaşa girdiğini belirtir İddiaya göre Nasır, Mısır hava üslerine saldırıalrından geri dönen İsrail uçaklarının radar görüntülerinin, İsrail'e doğru yol alan Mısır uçaklarına ait olduğu söyleyerek Hüseyin'i ikna etmiştir Batı şeria'da konuşlanmış Ürdün tugaylarından biri Mısırlılarla bağlantı kurmak amacıyla Hebron'a gönderilmişti Hüseyin saldırmaya karar verdi


Savaş öncesi Ürdün ordusu, 300 modern Batı tankına sahip, 11 tümen halinde örgütlenmiş 55,000 askerden oluşmaktaydı Bunlardan seçkin 40 Zırhlı Tümeni'ni de içeren 9 tümen (45,000 asker, 270 tank, 200 parça topçu) Batı Şeria'da, kalan iki tümense Ürdün Vadisi'de konuşlanmıştı


Arap lejyonu uzun süreli görev yapan profesyonel askerlerden oluşan, iyi ekipmanlı ve iyi eğitimli bir orduydu Ayrıca savaş sonrası İsrail brifinglerinde de Ürdün'lü üst düzey subayların profesyonelce hareket ettikleri, ancak İsrail hareketleri karşısında her zaman "yarım adım geride" oldukları söylendi Küçük Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri sadece İngiliz yapımı 24 adet Hawker Hunter avcı uçağından oluşuyordu İsraillilere göre bu uçaklar, İHK'nın en iyi uçakları olan Fransız yapımı Dassault Mirage III'lere denkti


Ürdün'ün Batı Şeria'daki kuvveterine karşı İsrail yaklaşık 40,000 asker ve 200 tankı (8 tümen) savaşa sürdü İsrail Merkezi Komuta güçleri beş tümenden oluşuyordu İlk ikisi Kudüs yakınlarında kalıcı olarak yerleşmiş ve Kudüs Tümeni ile Harel Tümeni olarak adlandırılmışlardı Mordechai Gur'un 55 paraşütçü tümeni Sina Cephesi'nden çağırılmıştı Bir zırhlı tümen Genelkurmay rezervi olarak ayırılmış ve Latrun bölgesine getirilmişti 10 Zırhlı Tümen Batı Şeria Bölgesi'nin kuzeyinde konuşlanmıştı İsrail Kuzey Komutanlığı, Maj Gen Elad Peled komutasında 3 tümenden oluşan bir grubu Batı Şeria'nın kuzeyindeki Jezreel Vadisi'ne yerleştirmişti


İSK'nın stratejik planı,Ürdün cephesinde savunmada kalarak Mısır'a yapılacak harekata odaklanmaktı Ancak 5 Haziran sabahında Ürdün kuvvetleri Kudüs bölgesine akınlarda bulunarak BM gözlemcilerinin bulunduğu Hükümet Konağı'nı ele geçirdiler ve şehrin İsrail kontrolündeki batı kısmına çekildiler Qalqiliya'daki askeri birimler Tel-Aviv yönünde ateş açtılar Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri ise İsrail havaalanlarına saldırdı Hava ve topçu saldırıları küçük çapta hasara sebep oldu İsrail kuvvetleri aceleyle Ürdün'e karşı Batı şeria'da karşısldırıya geçti Aynı gün öğleden sonra, İsrail Hava Kuvvetleri (İHK) saldırıları Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ni yok etti Aynı günün akşamında ise, Kudüs piyade tümeni Kudüs'ün güneyine yol alırken, mekanize Harel ve Gur'un paraşütçüleri şehri güneyden çevirdi


6 Haziran'da İsrail birlikleri saldırıya geçti Rezerv paraşütçü tümeni Kudüs kuşatmasını kanlı Mühimmat Tepesi Çatışması (Battle of the Ammunition Hill) ile tamamladı Piyade tümeni Latrun'daki kaleye saldırdı ve gündoğumu ile ele geçirerek Beit Horon'dan Ramallah'a doğru ilerledi Harel tümeni kuzeybatı Kudüs'deki dağlık aranda ilerlemeyi sürdürerek İbrani Üniversitesi Scopus Dağı kampüsünü Kudüs şehrine bağladı Aynı akşam tümen Ramallah'a vardı İSK, Jericho'dan Kudüs'e destek amaçlı olarak yol alan Ürdün 60 Tümeni'ni bularak yok etti


Kuzeyde Peled'in kuvvetlerinden bir tabur, Ürdün Vadisi'ndeki Ürdün savunmasını kontrol etmek için gönderildi Peled'in birliklerinden biri Batı Şeria'nın batı kısmını, biri Cenin'i ele geçirdi Fransız yapımı hafif AMX-13 tanklarına sahip üçüncü bir kuvvet ise Ürdün'ün M48 Patton ana savaş tanklarıyla doğuda çatışmaya girdi


7 Haziran'da ağır çatışmalar oldu Gur'un paraşütçüleri Aslan Kapısı'ndan Kudüs'ün Eski Şehri'ne girdiler, Batı Duvarı'nı ve Tapınak Dağı'nı ele geçirdiler Daha sonra Kudüs Tugayı'ndan aldıkları destekle güneye ilerlediler ve Judea, Gush Etzion ile Hebron'u ele geçirdiler Harel tugayı doğuya doğru devam ederek Ürdün Nehri'ne ilerledi Batı Şeria'da, Peled'in tugaylarından biri Nablus'u ele geçirdi; daha sonra Merkez Komuta'nın zırhlı tugaylarıyla birleşerek kendileriyle eşit sayıda ama daha ekipman olarak daha üstün olan Ürdün kuvvetleriyle çatışmaya girdi


Daha önce olduğu gibi, İsrail'in hava üstünlüğü Arap ordularının hareketlerini kısıtladı peled'in tugaylarından biri Ramallah'tan gelen Merkezi Komuta tugaylarına katıldı, kalan ikisi ise Merkezi Komuta'nın 10 tugayıyla beraber Ürdün Nehri'ni geçişlere karşı bloke etti 10 Tugay nehri geçerek İsrail'in savaş mühendislerine köprüleri havaya uçurabilmeleri için koruma sağlamış, daha sonra Amerikan baskısı sebebiyle geri çekilmiştir



Golan Tepeleri


Golan Tepelerindeki Çatışmalar ,9-10 Haziranİsrail ordusuna karşı zafer elde edildiğine dair hatalı raporlar ve yakında Tel Aviv’e girecek olan Mısır topçularının durumları Suriye’nin gönülsüzce savaşa girmesine etki etti Suriye’nin liderliği, hernasılsa çok dikkatli ve sakıngan ilerlemesi ile gelişti ve Kuzey İsrail’i ele geçirmeye başladı İsrail Hava Kuvvetleri, Mısır’daki görevini tamamladığı zaman sürpriz bir şekilde Suriye Hava Kuvvetlerini yok etmek için geri döndü Suriye, İsrail kuvvetlerinin Mısır’ı neredeyse tamamen yok etmekte olduğunu anladı 5 Haziran gecesi, İsrail hava saldırıları Suriye Hava Kuvvetleri’nin üçte ikisini yok etti ve İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye’nin geriye kalan kuvvetlerini daha savaşamadan uzaktaki hava üslerine doğru çekilmeye zorladı Küçük bir Suriye gücü Tel Dan’daki su kaynağını ele geçirmeye çalıştı Birkaç Suriye tankının Ürdün Nehrinde battığı rapor edildi Her durumda, Suriye komutasının bir kara atağı ümitleri yok oldu ve bunun yerine Hula Vadisindeki İsrail kasabalarını savunmayı tercih etti


7 ve 8 Haziran bu şekilde geçti Bu arada İsrail’de Golan Tepelerinin işgâl edilmesi yönünde bir tartışma sürüyordu Askeri öneriler yüksek tepelerde kuvvetlice konuşlanmış olan düşmanı püskürtmenin yüksek maliyetli olacağı yönündeydi Golan Tepelerinin batı tarafı Galilee Denizinden 500 metre yüksekte bulunan bir dik kayalıktan oluşuyordu ve Ürdün Nehri birazcık bataklığımsı bir plato oluşturuyordu Moshe Dayan böyle bir harekâtın 30,000’in üzerinde bir kayıpla sonuçlanacağına inanıyordu ve bu fikri şiddetlice reddetti Diğer taraftan Levi Eshkol, Golan Tepelerinin Kuzey Komutanlığı olabilmesi yönünde harekâta olumlu bakıyordu David Elazar’ın operasyon için zalimce içtenliği vardı ve harekâtın Dayan’ın isteksizliğini yok edeceğinden emindi Sonunda Güney ve Merkez kuvvetlerdeki tehditler bu olaylar sırasında tamamen temizlendi Moshe Dayan bu fikir için daha da istekli olmaya başladı ve otoritesini harekât için kullandı


Suriye Ordusu, 9 tugayda 75,000 askerden oluşuyordu ve yeterli bir topçu ve zırhlı birliği tarafından destekleniyordu İsrail kuvvetleri iki köprüyü savaş sırasında merkezde kullandı Golan Tepelerinin tek savaşa uygun yeri doğudan batıya doğru uzanan birkaç kilometrede bir kesişen dağlık bayırlardı ve yolların eksikliği içinde general hem doğu – batı yönünde ilerleyen kuvvetlerini hem de kanat desteğinden mahrum birimlerini sınırlamak için alan içinde kanal açtı Böylece İsrailliler Golan sırtlarındaki üslerine kuzey ve güney hattı boyunca hareket edebildi İsrail’in bir avantajı da Eli Cohen tarafından yönetilen Mossad’ın Suriye savaş konumları hakkında mükemmel ve zekice istihbarat bilgileri toplamasıydı


Suriye topçu birliklerine dört gün boyunca aralıksız saldıran İsrail Hava Kuvvetleri tüm kuvvetleri ile birlikte Suriye konumlarına saldırı emri aldı İyi korunmuş toplar çoğunlukla hasar almadı ve Suriye 9 tümeninden 6’sı ile Golan Platosunda kalarak yeteneksizce bir savunma için hazırlanmaya başladı 9 Haziran akşamına kadar dört İsrail tugayı platoya doğru ilerledi Orada bu dört tugay yeniden konuşlanabilir ve destek alabilirdi


Ertesi gün 10 Haziran’da merkez ve kuzey birlikleri platoda bir kıskaç hareketi içine katıldı; fakat bu onları Suriye kuvvetlerince terk edilen boş bir araziye sürükledi Elad Peled tarafından birleştirilen birkaç birlik güneyden Golan’a tırmandı ve sadece neredeyse tamamen terk edilmiş Suriye birlikleri buldular Gün boyunca, İsrail birlikleri kendi konumları ve batıya doğru uzanan volkanik tepelerde bir hat arasında manevra yapabilecek bölümler elde ettikten sonra durdular Doğuya doğru uzanan arazi sade bir şekilde bataklığımsıydı Bu konum daha sonra Mor Hat olarak bilinen Son-Ateş Hattı’nın başlangıcı olmaya başladı



Hava savaşları


Altı Gün Savaşı sırasında, İsrail Hava Kuvvetleri, özellikle çöl meydanındaki modern hava savaşları ile hava üstünlüğünün önemini ispatladı İsrail Hava Kuvvetleri’nin ilk hava saldırılarını takiben, gün doğumu ile birlikte (güneşi arkaya almak önemli bir taktik hava saldırı imkânı tanımaktadır) yapılan hava saldırıları Arap hava kuvvetlerininin saldırılarını engelleyebilir ve aralıksız yapılan saldırılar ile Arap hava kuvvetlerine rahat vermeyebilirdi Ayrıca kendi hava üstünlüklerinin tüm cephelerin üstünde olduğunu kabul ettirebilirdi Bu daha sonra taktik destek harekâtlarını desteklemek amacıyla yapılan ilk atağınının stratejik etkisini kabul ettiriyordu Bu konu Jericho yakınında bulunan Ürdün 60ıncı zırhlı tugayının ve Ürdün’den İsrail’e saldırması için gönderilen Irak zırhlı tugayının sonu anlamındaydı


Bu tezatlık içinde Arap hava kuvvetleri hiçbir zaman etkili bir saldırı gerçekleştirmeyi beceremedi Ürdün avcı uçakları ve Mısır Tu-16 bombaardıman uçaklarından oluşan saldırılar savaşın ilk iki günü içinde İsrail saldırıları ile birlikte gerçekleşti ve Mısır bombardıman uçakları İsrail uçakları tarafından düşürüldü Ayrıca Ürdün avcı uçakları daha havalanamadan yerde imha edildi


İsrail’in hava zaferine katkıda bulunan diğer önemli bir etken ise daha önce İsrail Hava Kuvvetleri’nin kazandığı zaferlerin Arap pilotlar için bir moral bozukluğu yaratmasıydı Bu yüzden birçok Arap pilotu İsrail’e sığındı Ayrıca İsrail pilotlarının sığınmacılarla birlikte elegeçirdiği MiG’ler ile yaptığı test uçuşları düşmanları karşısında büyük bir avantaj sağladı Dikkate değer Arap sığınmaları şunlardı:


Iraklı Yzb Münir Redfa’ın hatası, 3 MiG-21 ve en az 8 MiG-17F Cezayir pilotunun İsrail el-Arish Hava Üssü'e yanlışlıkla uçakları ile birlikte indikten sonra İsrail tarafından ele geçirilmesiydi Ele geçirilen bir Cezayir pilotu geri kalan pilotlar evlerine geri gönderilirken batıda politik sığınmayı teklif etti

19 Haziran 1964 günü, Mısırlı pilot Mahmud Abbas Hilmi Yakovlev Yak-11 eğitim uçağı ile el-Arish Hava Üssü’nden İsrail’deki Hatzor’a kaçtı

1966’da, Iraklı Yzb Münir Redfa Mig-21’i ile İsrail’e uçtu İki yıl sonra İsrail bir MiG-21 ve iki MiG-17F’yi, MiG-21’ler için “Have Donut” ve MiG-17’ler için “Have Drill” olan kod adlarıyla değerlendirilmesi için Amerika Birleşik Devletleri’ne verdi

Yzb Münir Redfa’nın ilticası devam ederken, en az iki Irak pilotu MiG-21’leri ile Ürdün’e sığınmıştı Ürdün bu pilotlara politik sığınma teklif etmesine rağmen Irak’taki hava üslerine geri döndüler

1965 yılında bir Suriyeli pilot MiG-17F’si ile birlikte İsrail’e sığındı

6 Haziran’da, savaşın ikinci gününde, Kral Hüseyin ve Nasır Amerikan ve İngiliz uçaklarının İsrail saldırılarına katıldığını duyurdu Bu hernekadar Batı’da ciddiye alınmasa da suçlamaları “Büyük Yalan” olarak gizli bir şekilde hükûmet yetkililerine gönderildi Ayrıca duyurular Sovyetler Birliği tarafından bir medya patlamasına sebeb oldu ve Arap dünyasında anti-Amerikan karşıtlığını körükledi 8 Haziran’da İsrail, Nasır ve Hüseyin arasında geçen ve uydurma Amerikan – İngiliz saldırı duyurularını yayınlama kararını içeren telefon görüşmesinin iddia edildiği bir ses kaydı yayınladı Haziran ayında Kral Hüseyin daha sonra bu saldırı iddialarını yalanlamasına karşın o gün Arap dünyasındaki haberciler, İsrail zaferine Amerikan askeri katılımın var olduğu yönündeki savunmalarını sürdürdüler



Deniz Savaşları


Denizdeki savaş epey kısıtlıydı İki tarafın da deniz harekatlarını birbirlerinin gözlerini korkutmak için yaptıkları biliniyordu Ama iki taraf da denizde sıcak savaşa girmekten kaçındı Sonuç getiren iki deniz harekatı ise altı İsrail gemisinin İskenderiye limanına saldırması(bir mayın gemisi batırıp ele geçirildiler) ve hafif İsrail savaş gemilerinin 7 Haziran'da güney Sina Yarımadası'nda bir yerleşim birimini ele geçirmesiydi


8 Haziran'da, İsrail hava ve deniz kuvvetleri Mısır denizsularının 13 mil dışında bulunan USS Liberty gemisine saldırıp gemiyi batırarak ağır hasara sebep oldular İsrail saldırının bir yanlış anlaşılma üzerine gerçekleştirildiğini belirtip özür dilemiş, kazazedelerin ailelerine hasarı ödemişti Olayın gerçek boyutu hala tartışılıyor ama ABD özürü kabul etmiş durumda




alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.