Prof. Dr. Sinsi
|
Karahanlılar
Ahmed Arslan Han, Ortak Kağan Yusuf Kadır Han ve Ali Tigin ile birlik olup, hânedanlık kavgasına son vermek için harekete geçti Ali Tigin, Mensur'a esir düştü Yedisu bölgesine yapılan seferde düşmana karşı, hasta yatağında mücadele eden Arslan Han, Balasagun'a sekiz günlük mesafede, yüz bin çadırdan fazla gayrimüslim göçebeyi mağlup etti Turfan'a kadar takip ederek ülkesini korudu Ahmed Han, bu seferden dönüşünde 1017'de vefat etti
Ahmed Han'dan sonra büyük kağan olan Mensur Arslan Han ise, 1024 senesinde kendi isteği ile saltanatı Yusuf Kadır Han'a bıraktı Bu sırada Selçuklular'dan yardım alan Ali Tigin, Buhara'yı zaptetti Yusuf Kadır Han'a karşı, kardeşleri Ahmed ve Ali birleştiler II Ahmed, kendisini 1014'te Muizüddevle lâkabıyla büyük kağan ilan etti Kardeşi Ali ise, Arslan İlig oldu II Ahmed Arslan Han; Balasagun, Hocend, Ahsikas, Fergana ve Özkent'e hakim oldu Yusuf Kadır Han, Gazneli Mahmud ile görüştü İki Müslüman Türk devleti arasında dostluk bağları, evlenme yoluyla da kuvvetlendirildi Bu görüşmede, Karahanlıları ilgilendiren meselelerin yanısıra, Arslan bin Selçuk ve emrindeki Oğuzların da Horasan'a nakledilmesi hususunda karara vardılar Sultan Mahmud, bir fırsatını bulup, Arslan bin Selçuk'u yakalattı ve Hindistan'da Kalincâr kalesine hapsettirdi Bu sırada Ali Tigin, bozkırlara kaçtı ve Mahmud'un ülkesine dönmesi üzerine tekrar Buhara ve Semerkand'a hakim oldu Yusuf Kadır Han'ın 1032 yılında vefatıyla, oğulları Süleyman, Arslan Han; Muhammed de Buğra Han unvanlarıyla, devletin idaresini ele aldılar Bu sırada Ali Tigin de Mâverâünnehir'de kendisini Tavgaç Kara Buğra Hakan ilan etti
Karahanlı hânedanı arasında kıyasıya devam eden mücadele sonucunda, 1042 yılında ülke kesin olarak ikiye ayrıldı Nâsır bin Ali'nin oğullarından Muhammed Arslan, Kara Hakanlık mevkiinde Büyük Kağan; İbrahim de Tavgaç Buğra Kara Hakan unvanını alarak, Batı Karahanlılar devletini meydana getirdiler Yusuf Kadır Han'ın oğulları da, Doğu Karahanlı Devletini idare ettiler
Doğu Karahanlılar Devleti
Karahanlı Devleti ikiye ayrılınca; Büyük Kağan unvanıyla, Şerefüddevle lâkaplı Ebû Şüca Süleyman bin Yusuf, merkezi Balasagun ve Kaşgar'ı kendine bırakıp, kardeşlerinden Buğra Han Muhammed'e, Taraz ile İsficab'ı, Mahmud'a ise Arslan Tigin unvanıyla ülkenin doğusunu verdi 1043 yılında yapılan aile toplantısında ayrıca, eski Büyük Kağan II Ahmed Han'a da Mâverâünnehir, mülk olarak verildi Fergana'nın bir kısmı zaptedilerek, Bulgar ile Balasagun arasında yaşayan, on bin çadırdan meydana gelen Türkler, 1043 senesi güzünde, topluca İslâmiyet'i kabul etti
İslam dininin esaslarına sıkıca bağlı, âdil bir hükümdar olan Süleyman Han, ilim âşığı ve âlimlerin koruyucusuydu 1056'da kardeşi Ortak Kağan Buğra Han, Büyük Kağan Süleyman Han'la anlaşmazlığa düştü Muhammed Han, Süleyman Han'ı hapsettirip, büyük kağanlığını ilan etti On beş ay hükümdarlık yapan Muhammed Han, mevkiini büyük oğlu Hüseyin'e bıraktı Hüseyin Han'ı, kardeşi İbrahim tahttan indirtip, 1057'de Büyük Kağan oldu İbrahim Han, 1059'da, hânedandan Yınal Tegin tarafından öldürülünce, Tuğrul Kara Han unvanlı Mahmud bin Yusuf başa geçti Mahmud Han (1059-1074, Ortak Kağan Tabgaç Buğra Kara Han ve Hasan bin Süleyman, kaybedilen toprakları geri almak için harekete geçtiler 1068 yılında iki taraf arasında yapılan antlaşma ile, Seyhun hudut kesilerek, Fergana, Doğu Karahanlılara bırakıldı 1074'te Mahmud Han'ın yerine, oğlu Ömer geçti ise de, ancak iki ay hükümdarlık yapabildi Büyük Kağan olan Buğra Han Hasan bin Süleyman (1074-1103) devrinin ilk yıllarında; Buge Budraç kumandasındaki Yabaku ve Basmılların da aynı safta olduğu yedi yüz bin düşmana karşı, Ömer bin Mahmud kumandasındaki kırk bin Müslüman askeriyle, büyük bir zafer kazanıldı
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah (1072-1092), 1082'de Mâverâünnehir'i zaptedip Özkent'e gelince, Doğu Karahanlı hükümdarı Hasan Han, onun hakimiyetini tanıdı Hasan Han'dan sonra oğlu Ahmed (1103-1128), hükümdar olup, Abbasî Halifeliği ile münasebetlerde bulundu Halife Mustahzırbillâh (1094-1118), Ahmed Han'ın istediği beratı verip, ona "Nûruddevle" demiştir 1128'de Karahıtayları, Kaşgar kenti yakınlarında mağlup eden Ahmed Han, onların batıya doğru ilerlemelerini durdurdu
Ahmed Han'dan sonra 1128'de hükümdar olan oğlu İbrahim, Karahıtaylardan yardım alarak, rakiplerini yendi Karahıtaylar, II İbrahim Han (1128-1158) devrinde Balasagun'u zaptedince, merkez, Kaşgar'a taşındı Karahıtaylar, kendilerine isyan eden Karluklar'ın üzerine onu gönderdi 1158'de de, öldürülen II İbrahim Han'ın yerine oğlu Arslan Han ünvanlı Muhammed ve sonra da torunu Ebü'l-Muzaffer Yusuf geçti Yusuf Han, 1205'te vefat ettiği sırada, oğlu Ebü'l-Feth Muhammed, Karahıtaylı Kür Han'ın yanında rehin bulunuyordu Nayman Devleti kurucusu Küçlük tarafından 1207'de kurtarılan Ebü'l-Feth Muhammed, daha sonra Kaşgar'a gönderildi Ancak, Kaşgar'a varmadan, şehirdeki beyler tarafından yolda öldürüldü (1211) Bu durum, Küçlük'ün, Karahanlı merkezini işgal edip, katliâm yaptırmasına sebep oldu
Hânedanlık içi mücadele neticesinde bölünen Doğu Karahanlılar, Moğol Naymanlarca işgal edilerek, hakimiyetlerine son verildi Böylece Türk milletine ve İslâm'a büyük hizmetleri olan Doğu Karahanlılar Devleti, tarihe karıştı
Batı Karahanlılar Devleti
Karahanlı Devleti ikiye bölününce, Batı Karahanlı Hanlığı, Mâverâünehir ve Hocend'e kadar batı Fergana'yı içine almaktaydı Büyük Kağanın merkezi, önceleri Özkent, sonraları Semerkand oldu
Bu devletin ilk hükümdarı I Muhammed Han, 1052 senesinde vefat edince yerine kardeşi Ortak Kağan İzzü'l-umma Ebu İshak İbrahim Tavgaç Han geçti Tavgaç İbrahim Han, Doğu Karahanlılardan Şaş, İlak gibi hudut şehirleri ile Fergana'nın bir kısmını aldı İbrahim Han, âlim olup, iyi bir hükümdardı Devletin idaresi için lüzumlu kanunları tanzim edip, hırsızları tamamen ortadan kaldırdı Ahalinin menfaatlerini koruyup, piyasayı düzeltti Âlimlerin sohbetinde bulunup onların tasvibini almadan kanun koymadı İbrahim Han, Ortak Kağanken, devlet aleyhinde faaliyetlerde bulunan İsmailîleri, dâhiyane bir siyasetle ortadan kaldırdı
İbrahim Han'dan sonra, oğlu Şemsü'l-Mülk Nasr hükümdar oldu Şaş ve Tünhas hakimi Şuayb, yeni hükümdara isyan etti Nasr Han, bu isyanı bastırdı Bu karışıklıktan faydalanan Doğu Karahanlılar, İbrahim Han'ın zaptettiği yerleri geri almaya çalıştılar ise de, bu mücadele bir antlaşma ile sona erdi Daha sonra I Nasr Han, Selçuklular tarafından zaptedilen yerlerin alınması için bir hareket başlattı Fakat Melikşah'ın Semerkand'a gelmesiyle sulh yapılıp, akrabalık tesis edilerek meseleler halledildi Nasr Han da, âlimlere hürmet edip, ilim merkezleri inşa ettirdi Ticaretin gelişmesi için sosyal hayatın bütün lüzumlu müesseselerini içine alan iki ribat yaptırdı
1080 senesinde Nasr'ın vefatı üzerine, oğlu Ebu Şüca Hızır hükümdar oldu Hızır Han'ın saltanatı bir yıl kadar sürdü Yerine geçen Ahmed Han devrinde ulema ile hükümdar arasında bir anlaşmazlık oldu Bu sırada, Selçuklu Sultanı Melikşah, önce Buhara'yı sonra da Semerkand'ı zaptetti ve Ahmed Han'ı Özkend'de esir alıp İsfahan'a götürdü Bunun sonucu, Karahanlı ordusunun temelini teşkil eden Çiğil Türklerinin kumandanı Yakub bin Süleyman, Semerkand'a davet edilip hükümdar ilan edilerek, Selçuklulara karşı bir ayaklanma başlatıldı Bunun üzerine Melikşah, ikinci defa Semerkand seferine çıktı Bu sefer sonunda Karahanlı devleti, Selçuklulara bağlandı Karahanlı devlet adamları, Mesud bin Muhammed'i hükümdarlığa getirdi
Birinci Mesud'un hükümdarlığı devrine ait bir bilgi yoktur Mesud Han'dan sonra, Selçuklu sultanı Berkyaruk, arka arkaya üç hükümdar tayin etti Bunlardan üçücüsü olan Cebrâil Han, Selçuklu şehzadeleri arasındaki saltanat kavgalarından faydalanarak, Horasan'ı ele geçirmek istedi Bu sırada Horasan valisi olan Sencer, Tirmiz şehri için yapılan savaşı kazandı ve Cebrâil Han'ı esir alıp, 1102'de idam ettirdi Bu zaferden sonra Sultan Sencer, Mâverâünnehir'i yeniden teşkilatlandırdı Karahanlı sülalesinden olup, Selçuklu sarayında büyüyen yeğeni Muhammed bin Süleyman'ı Arslan Han unvanıyla Semerkand'da büyük kağan ilan etti Dayısı Sultan Sencer'in yardımıyla isyanları bastıran II Muhammed Han, düşmanlarına karşı seferler düzenledi II Muhamed Han, saltanatının son zamanlarında felç oldu Çıkan iç isyanları bastırmak için Selçuklulardan yardım istedi Fakat yardım gelmeden isyanı bastırınca, Selçuklu yardımını geri çevirdi Bu durum, Sultan Sencer'i kızdırdı 1130 senesinde Semerkand'a gelen Sultan Sencer, Muhammed Han'ı Merv'e götürdü Muhammed Han, 1132'de orada vefat etti
|