Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bakış, farklı, iidünya, savaşına

İi.Dünya Savaşına Farklı Bir Bakış

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İi.Dünya Savaşına Farklı Bir Bakış



Dünyaya bilimsel açıdan en çok katkı sağlayan savaş, hiç kuşkusuz, 2 Dünya Savaşı olmuştur 1 Eylül 1939′da Alman ordularının Polonya’ya girmeleriyle başlayan savaşta kesin olarak kaç insanın öldüğü hesaplanamıyor Ancak asker-sivil toplam ölü sayısının 30 milyona yaklaştığı ifade ediliyor Maddi zararın ise 1 katrilyon dolar civarında olduğu düşünülüyor


Hitler, Mussolini ve Stalin dünyaya kabus dolu altı yıl yaşattı Bütün bunlar yadsınamaz Fakat bir gerçek var ki o da bu diktatörlerin askeri üstünlük kurmak amacıyla bilimsel araştırmalara tonla para dökmeleri Onlar bilimsel araştırmalara önem verince haliyle düşmanları da aynı yola başvurdular ve bilim hiç bir zaman göremeyeceği himayeyi 2Dünya Savaşı’nda gördü


2Dünya Savaşı en büyük katkısını makroekonomi ve iş idaresi alanlarına yaptı Savaş sonrasında yıkıma uğramış ülkelerin yarattığı ekonomik mucizelerin altında, savaş sırasında ulaşılan üretim verimliliği, işgücünün maksimum yararlılıkla kullanılması ve otomasyonda kaydedilen gelişmeler yatmaktadır


Savaştan önce Amerikalılar bir ticaret gemisini 35 haftada bitirebilirken 1943′te bu süre 50 güne inmişti


Sovyet Ilyushin II-4 uçağının imali savaş öncesinde 20000 saatlik bir emek gerektirirken 1943′te bu süre 12500 saate gerilemişti


Savaşın sonuna doğru İngiliz Hükümeti ihale vereceği şirketleri teknik deneyimlerinden çok iş idaresi alanındaki deneyimlerine bakarak seçmeye başlamıştı


2Dünya Savaşı’na bilim adamlarının savaşı demek yanlış olmaz Devletler, daha savaş başlamadan önce, uzaktan uzağa ayaksesleri işitilen savaşta üstünlük kurabilmek için bilimadamlarına benzeri görülmemiş mâli destekler veriyorlardı


Alman ve İngiliz bilim adamları, kendi ülkelerinin deniz ve hava kuvvetleri için yeni silahlar ve elektronik sistemler geliştirmeye başladılar Sovyetler Birliği 1919 yılından itibaren bilimsel araştırmalara özel bir önem vermeyi bir devlet politikası haline getirmişti 1941′de Sovyetler Birliği araştırma-geliştirme faaliyetleri için 1 milyar 650 milyon ruble gibi o güne dek görülmemiş büyüklükte bir bütçe ayırmıştı


Faşist rejimler de teknolojik gelişmeleri yakından izliyordu Mussolini 1936′da Ulusal Araştırma Konseyi’ni kurup başına, radyonun mucidi, büyük bilim adamı Guglielmo Marconi’yi getirdi


Adolf Hitler, Almanların bilimde de dünyaya egemen olmasını istiyor, özellikle yeni silah teknolojileriyle yakından ilgileniyordu Ancak bu totaliter rejimlerde düşünceye uygulanan baskılar, ar-ge çalışmalarının, liberal devletlerdeki kadar verimli olmasını engelliyordu


Stalin, teknik uzmanların ve mühendislerin bir gün kendisine karşı muhalif bir hareket başlatmalarından çekindiğinden binlercesini, gizli polisin gözetimi altındaki bir çalışma kampına kapatmış, araştırmalarını burada sürdürmelerini istemişti


Nazi baskıları çok değerli Yahudi bilim adamlarının ve özellikle nükleer fizikçilerin Almanya’yı terk etmelerine yol açmıştı Bu bilim adamları, ABD ve İngiltere’nin bilimsel araştırmalarına büyük katkılarda bulundu Örneğin ABD’nin savaş sonrasında yürüttüğü uzay programlarının altında Alman bilim adamlarının imzası var


Diktatörlerin yeni silahlar geliştirmekle görevlendirdikleri bilim adamlarının çalışmalarına sık sık müdahelede bulunmaları kimi zaman parlak sonuçlar yaratmakla birlikte çoğunlukla başarısız neticeler alınmasına yol açıyordu


2Dünya Savaşı, düzenli ar-ge faaliyetlerini devletlerin kendilerini devam ettirmekte kullandıkları sürekli ve kudretli bir vasıta kılarken aşırı devlet denetiminin ve ideolojik kaygıların çok fazla ön planda tutulmasının bilimsel araştırmalarda ters sonuçlar yarattığını ortaya koydu


Liberal devletler totaliter rejimlerin bilimdeki atılımlarına çabuk karşılık verdiler En başarılı oldukları alanlar kriptoların deşifre edilmesi ve casusluk faaliyetleriydi


Daha 1931 yılında Fransız Haberalma Teşkilâtı’nda görevli Yüzbaşı Gustave Bertrand, bir Alman casustan 2Dünya Savaşı’nda kullanılacak Enigma adındaki kriptografi aygıtının çalışma prensiplerini gösteren belgeler temin etmişti Savaş sırasında İngiliz matematikçiler aygıtın şifrelerini çözümlemeyi başardılar Öyle ki Hitler’in generallerine bizzat verdiği emirler anında Müttefik kuvvetlerince öğrenilebiliyordu


Haziran 1940 - Nisan 1941 arasında Almanların İngiltere’ye düzenledikleri hava akınları sonrasında Winston Churchill, radarın savunmada ne derece etkin bir aygıt olduğunu gördü ve Bilimsel Danışmanlık Komitesi’ni kurup başına Profesör LA Lindemann’ı getirdi


Lindemann, Sir Henry Tizard ile beraber Alman avcı uçaklarının haberleşmelerini bozan elektronik karıştırma sistemleri geliştiren araştırma projelerini yönetti 1940 yılının sonbaharında Almanlar buna X-Gerat’larıyla karşılık verdiler X-Gerat, bir çok frekans üzerinden haberleşmeyi sağlayan bir aygıttı Fakat İngilizler radarlarında yaptıkları bir değişiklikle uçaklarının Alman avcı uçaklarını tek tek izleyebilmelerini sağladılar


Benzer bir durum Almanya üzerindeki hava muharebelerinde yaşandı Gece uçuşlarında uçakların, elektronik karışıtırıcılar engeline rağmen hedeflerini bulmalarını mümkün kılacak sistemler geliştirilmesi fikri bundan sonra doğdu H2S adı verilen sistem sayesinde pilotlar ‘bulutların arasından’ önlerini görebiliyordu


Ayrıca İngiliz uçaklarının Alman pilotları şaşırtmak için attıkları alüminyum parçalar da çok işe yaradı


1943 Mart’ından itibaren kullanılmaya başlanan mikrodalga radarlar ise Alman denizaltılarının yerlerinin tespit edilmesini mümkün kıldılar


ABD başkanı Roosevelt ülkenin bilimsel araştırmalarını Vannevar Bush’a emanet etmişti


Bush’un başında bulunduğu Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Kurumu, üniversitelere çalışmalarında kullanmaları için 1 milyon dolarlık fon aktardı Bu kurumla birlikte, Donanma Araştırma Laboratuarları ve ordunun diğer birimleri, antitank roketi, saniyeli fitil, DUKW amfibi savaş aracı, sıtma hastalığıyla mücadelede büyük başarılar sağlayan DDT ile penisilini bulup geliştirdiler


Nükleer fizik alanında çok büyük mesafe katedildi 1938′e gelindiğinde Alman fizikçiler Otto Hahn ve Fritz Strassmann nükleer fizyonunun gerçekleşmesini gösterebilecek kadar yol almışlardı


İngiliz, Fransız, Alman, Rus ve Amerikan bilim adamları, nükleer bir bomba geliştirilmesinin mümkün olabileceğine inanıyor ve böyle bir bombayı ilk yapan taraf olabilmek için birbirleriyle yarışıyorlardı


1939′da Albert Einstein, Başkan Roosevelt’e bir mektup yazdı Mektubunda Einstein, başkana atom bombasını Nazilerden önce Amerikalıların bulması gerektiğini, aksi takdirde savaşın kaderinin ABD ve müttefikler aleyhine değişeceğini ifade ediyordu


ABD’nin 2Dünya Savaşı’nda ar-ge faaliyetleri için harcadığı toplam 3850000000 Doların 2000000000 Doları Roosevelt’in atom bombasının geliştirilmesi için başlattığı Manhattan Projesi’nde kullanıldı Amerikalılar atom bombasının peşindeyken öteki devletler de boş durmuyordu Hepsi bu bombayı ilk bulan olmak istiyor, ancak kimse bu cehennem silahının kullanılmasının yaratabileceği uzun erimli sonuçları düşünmüyordu


Generalleri kara kara düşündüren savaşlardaki zayiatlar, askeri tıbbın hızlı bir evrim geçirmesine yol açtı Sıhhiye hizmetleri yeniden örgütlendi; yaralılara çok hızlı ve doğru bir şekilde müdahele edilmeye başlandı Ölüm oranları ve organ kayıpları daha önce öngörülemeyen oranlara indi


Havadan yaralı taşınması da bu hususta çok faydalı oldu Anestezi ve kan nakli sıradan uygulamalar haline geldi Cerrahi alanlarda uzmanlaşma da 2Dünya Savaşı sıralarında başladı Tıptaki en önemli devrim, savaş sırasında bulunan penisilinin kullanılmasıydı Penisilinin bulunması kemoterapinin altın çağına girmesini sağladı


Savaş sona erince doktorlar sivil yaşama döndü Önlerinde yeni bir çağ bulunduğunun farkındaydılar Bilimin diğer kollarında, tıbbın yararlanabileceği çok önemli gelişmeler kaydedilmişti 1950′li ve 60′lı yıllar kalp cerrahisinin ve organ nakillerinin uygulanmaya başlandığı yıllar oldu Ölümü bekleyen sayısız hasta organ nakilleri ile yaşama döndürüldü


Kısacası, devletlerin barışçıl amaçlarla kolay kolay destek vermeyeceği bilimsel araştırmalar, savaş zamanında kıymete bindi ve belki de daha bir kaç nesil araştırılması akla dahi gelmeyecek konular araştırılarak bir çok teknolojik gelişme sağlandı


Hesaplanan, nasıl daha fazla düşman öldürülebileceğiydi Ama gün oldu, devran döndü; savaş zamanı buluşlarının babalarının dahi düşünmediği bir şey gerçekleşti


Öldürmek için yapılan keşif ve icatlar yaşatmak için kullanılır oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.