07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kutsal Ahit Sandığı
Zaman: İÖ 13 yüzyıl?
Mekân: İsrail
Ve vaki olurdu ki, sandık göç ettiği zaman Musa derdi: Kalk, ya Rab ve düşmanların dağılsınlar ve senden nefret edenler senin önünden kaçsınlar Ve konduğu zaman derdi; Ya Rab, İsrail'in on binlerce binlerine dön SAYILAR 10: 35-36
Eski İsrail tarihçelerinde Kutsal Ahit Sandığı, pek çok rolü üstlenmiş muamma bir olgudur İsrailoğulları Mısır'dan çıktıktan hemen sonra çölde yapılan Kutsal Ahit Sandığı, Tanrı'nın Sina Dağı'nda Musa'ya verdiği Ahit Levhaları'nın taşındığı kutuydu Levhalar ve onların içinde bulunduğu sandık böylece Tanrı ile İsrailoğulları arasındaki ahdin tanıklığıydı Tanrı'nın kesin buyruğu üzerine (Çıkış 25: 10) sandık akasya ağacından yapılmıştı, uzunluğu iki buçuk, eni bir buçuk ve yüksekliği de bir buçuk arşındı, içi ve dışı saf altınla kaplıydı ve üzerinde altın pervaz vardı
Altın kapağının üstünde kanatlarıyla sandığı koruyan iki çocuk melek vardı Sandığın kenarındaki halkalara, akasya ağacından, altın kaplama sırıklar takılır ve sandık bu sırıklarla taşınırdı Kollar sandığın halkalarında takılı kalır, ondan ayrılmaz ve Tanrı'nın verdiği şehadet sandığın içinde saklanırdı Sandık gidilen her yere taşınacak ve kamp kurulduğu zaman tam orta yerde bulunan, halis altın iplikle dokunmuş ve "Kefaret Örtüsü" de denilen bir örtünün altında korunacaktı
Çıkış 25: 22'de Tanrı Musa'ya şöyle der: "Ve seninle orada buluşacağım ve seninle Kefaret Örtüsü Üzerinden, Kutsal Ahit Sandığı üstündeki melekler arasından söyleşeceğim " Bu nedenle sandık kimi zaman Tanrı'nın ayak taburesi ve kimi zaman da Merhamet İskemlesi olarak görülür
İsrailoğulları'nı Kenan ülkesine götüren ve oraya vardıktan sonra Eriha'nın düşüşünde aracı olan sandıktı Sandık kendi başına da savaşabilirdi ve bir keresinde Ebenezer Savaşı'nda Filistinliler tarafından ele geçirildiğinde sahte bir putu parçalamıştı Hatta kendisine izin verilmeden dokunan bir İsrailoğlu'nu bile öldürmüştü
Kutsal Ahit Sandığı daha sonra Kral Davud tarafından Kudüs'e getirildi ve daha sonra Süleyman tarafından yeni tapınağının en kutsal yerine yerleştirildi Sandık milletin en değerli ve önemli malı ve atalarının Tanrı ile girdiği özel ahit ilişkisinin güçlü bir hatırlatıcısıydı
(sagda) Kutsal Ahit Sandığı, geleneksel olarak savaşlarda taşınırdı Jean Fouquet'nin (1425-80) bu tablosunda sandık, Eriha çevresinde dolaştırılarak İsrailliler'in kenti ele geçirmelerine yardımcı oluyor (Solda)) Suriye'de Dura-Europos'ta 3 yüzyıldan kalma sinagogdan bir freskte Filistinliler sandığı gönderiyorlar
Sandığın tekerlekli bir araba üzerindeki klasik görünümü: Celile'de Kafernaum'daki sinagogda 4 yüzyıldan kalma bir röliyef Sandık burada kaplama kapılı, kenarları sütunlu bir Bizans tapınağı olarak betimlenmiş
SANDIĞIN AKIBETİ
Ancak bu, Kutsal Ahit Sandığı'nı saran mistikliğin yalnızca başlangıcıdır Zaman boyunca farklı kültürel geçmişten insanların hayallerine hâkim olan Sandık efsanesi âdeta canlı bir durum almıştır
Çok kimse sandığın Babilliler'in Kudüs'ü İÖ 587/6'da ele geçirip yıktıkları zaman yok edildiğine inanır Ancak daha sonraki yıllarda Hahamlar, sandığın kaderi hakkında farklı görüşleri benimsemişlerdir Peygamber Yeremya'nın sandığı Nebo Dağı'na sakladığına, Kral Yeşua'nın (İÖ 639-609) Tapınak Dağı'nın bir mağarasına gizlediğine, Kral Yehoaş'ın Babil'e sürgüne giderken yanında götürdüğüne inanılır En garip inanç da sandığın sunak ateşi için odunların depolandığı odun sundurmasının altına saklanmış olduğudur
|
|
|