07-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Cemal Gürsel’İn Devlet Başkanı Oluşu 1960
27 Mayıs Darbesi öncesinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan Gürsel; 2 Mayıs 1960'da ziyareti sırasında sohbet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes'e ve dolayısıyla hükümete kişisel görüşlerini belirterek Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın istifasını istediği tarihi bir mektubu 3 Mayıs 1960'da yazdı Bu mektubunda Başbakan Adnan Menderes'in halk tarafından çok sevildiğini belirterek Bayar yerine Cumhurbaşkanlığına getirilmesini önerdi Gürsel emeklilige sevkedildi ve zorunlu izinle İzmir'e gitti
Silahlı Kuvvetlerin tüm kademelerine iletilen ve ordunun mutlaka siyasetten uzak kalmasını tavsiye eden veda mektubunda Gürsel'in ifadeleri: "Ordunun ve taşıdığınız üniformanın şerefini daima yüksek tutunuz Şu sırada memlekette esen hırslı politika havasının zararlı tesirlerinden kendinizi korumasını biliniz Ne pahasına olursa olsun politikadan katiyyen uzak kalınız Bu, sizlerin şerefi, ordunun kudreti ve memleketin kaderi için ehemmiyeti haizdir " idi
27 Mayıs 1960'da albay ve daha alt kademedeki subaylarca gerçekleştirilen darbe sonrasında 3 Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala'nın Milli Birlik Komitesi'ne (MBK) liderlerinin kim olduğunu sorması ve eğer başlarında kendisinden daha kıdemli bir asker olmadığı takdirde 3 Ordu ile birlikte Erzurum'dan Ankara'ya yürüyüp isyana son vereceğini bildirmesi üzerine, ihtilalciler zorunlu izindeki Orgeneral Cemal Gürsel'i askeri uçakla İzmir'den Ankara'ya getirdiler Gürsel MBK'nın daveti ile başkanlık görevini üstlendi ve ihtilal lideri olarak kabul edildi Kendisiyle yapilan 16 Temmuz 1960 tarihli bir gazete (Cumhuriyet) görüşmesinde ise, ‘Şebeke zaten hazırdı Ben şahsen ordunun siyasete katılmasını istemiyor ve genç arkadaşlarımın (ihtilal) teşebbüslerine engel oluyordum İşler öyle bir seviyeye geldi ki, ordunun siyasete karışmasına karşı olmama rağmen, onları görevlerinde serbest bıraktım şimdi bütün hedefim, adalet ve ahlak prensiplerine dayalı bir idareyi yeniden kurmaktir ’ açıklamasında bulundu
Cemal Gürsel, 27 Mayıs 1960 günü öğleden sonra, İstanbul ve Ankara Üniversiteleri Hukuk Fakültelerinin öğretim üyeleri Ordinaryüs Profesör Sıddık Sami Onar, Ord Prof Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Prof Ragıp Sarıca, Prof Naci Şensoy, Prof Hüseyin Nail Kubalı, Prof Dr Tarık Zafer Tunaya, Doç Dr İsmet Giritli, Prof İlhan Arsel, Prof Bahri Savcı, Prof Muammer Aksoy ve hocalarına yardım eden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi asistanı (eski YÖK Başkanı ve uzmanlık alanı Anayasa hukuku olan) Prof Erdoğan Teziç'i kabul etti Ord Prof Sıddık Sami Onar, heyet adına : "Bugün içinde bulunduğunuz durumu adi ve siyasi bir hükümet darbesi saymak doğru değildir " ifadesinde bulundu Heyet, Gürsel tarafından yeni bir Türkiye’nin anayasa (1961) taslağını hazırlamakla resmen görevlendirildi
Cemal Gürsel, 30 Mayıs 1960'da TBMM Genel Kurulu'nda okunan programda "İkinci Cumhuriyet" tanımını ilk kez şu cümlelerle kullandı: “İkinci Cumhuriyet'in Anayasa'sı, ilmin ve geçmiş uzun yılların acı tecrübelerinin ışığı altında, memleketin mümtaz ilim adamlarının geceli gündüzlü çalışmaları memleket aydınlarının bu çalışmalara anketler vasıtasıyla katılmaları suretiyle hazırlanmaktadır Birleşmiş Milletler Anayasası, İnsan Hakları Beyannamesi, Hukuk prensipleri ve milli ruh ve ihtiyaçlardan doğmuş olan eski Anayasamız ile milli gelenekler ve yurdumuzun özellikleri yeni Anayasamız için ilham alınan başlıca kaynakları teşkil etmektedir ”
Gürsel basbakanlik ve cumhurbaskanligi gorevleri icin Ankara ve Istanbul'daki cesitli akademisyenlere ve doktorlara teklifde bulundu ve destek verdi Kendisinin secilmesi icin dolayli ya da direkt hicbir girisim ya da lobi faaliyetinde bulunmadi
Halk oyuna sunulan ve kabul edilen yeni Anayasa gereğince, 10 Ekim 1961'de yapılan genel seçimlerden sonra oluşturulan yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından cumhurbaşkanlığına seçildi
|
|
|