Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kuvvetli, türk

Türk Gibi Kuvvetli

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Gibi Kuvvetli



Kardeşlerim

* TÜRK GİBİ KUVVETLİ *
Osmanlı İmparatorluğu en geniş sınırlarına ne zaman ulaştı, biliyor musunuz? 7 yaşında tahta çıkan ve 39 yıl padişahlık yapan Dördüncü Mehmed zamanındaBu dönemde, dünyanın hemen bütün devletleri Türklerin gözüne girmek, onlarla diplomatik ilişki kurmak için gayret gösteriyor ve bu konuda adeta birbirleriyle yarışıyorlardıÜnlü Fransız tarihçilerinden Albert Vandal bu konuda şunları yazıyor:
* En medeni milletlerden en barbarlarına kadar dünyada her devlet askeri gücünden korktukları Türk Devletinin karşısında eğiliyor ve Türklerle hoş geçinmeye çalışıyorduİstanbul, her milletin diplomatlarıyla dolup boşalan bir merkezdiOsmanoğullarının tahtı önünde eğilmek için büyükelçiler birbirleriyle yarışıyorlardı *
Bu tarafta,Halife sıfatını da taşıyan padişaha, hükümdarının yüksek saygılarını sunan Buhara elçisi, diğer tarafta şaşaada birbirleriyle yarış eden ve bu uğurda herşeyi gözealan Almanya İmparatoru ile Polonya Kralının elçileri görülüyordu Polonya elçisinin beraberindekileri o derece kalabalıktıki, İstanbula bir Leh ordusunun geldiği sanılabilirdiİstanbuldaki büyükelçilerin bando ve mızıka takımlarıyla özel savaş gemileri ve başka donanımları vardıTörenlerde önlerinde Hazreti Meryemin tasvirini götürüyor Türkler, hiçbir taassub eseri göstermeksizin bu alayları seyrediyorlardıBüyükelçiler sadrazamın eteğini öpmek ve padişahın huzurunda yere kapanmak için acele ediyor, adeta birbirlerini yiyorlardı Fransız Büyükelçiliği Baştercümanı olarak bu dönemde görev yapan yazar Antoine Galland da padişahın sefere çıkışı ile ilgili gözlemlerini kısaca şöyle anlatıyor:
* Sultan Dördüncü Mehmed, 7 Mayıs 1672 Cumartesi günü Lehistan seferi için İstanbuldan ayrıldıHayatımda bundan daha güzel, daha muhteşem bir alay görmedimDünyanın hiçbir yerinde bundan daha parlak, daha düzenli, daha zengin bir geçit töreni yapılamazOrdunun, bizzat padişahın kumandası altında şehirden çıkışı güneşin doğuşundan başlayarak tam beş saat sürdü Polonya sınırına kadar olan merkezlerdeki Türk birlikleri yolda bu orduya katılacaklardıGeçen askerler atları da muhteşemdiÖyle ki, insan hangisini seyredeceğini şaşırıyorduAtların üzerinde fevkalâde güzel örtüler vardı, yalnızca başları ve bacakları görünüyorduZırhlı olmayanların sağrıları kaplan veya pars postlarıyla örtülmüştüÜzerlerinde büyük bir ihtişamla oturan sipahiler kılıç, yay, sırma işlemeli ve içi oklarla dolu bir okluk taşıyorlardıGayet güzel cilalanmış kalkanları vardıİlk birlikler geçtikten sonra kalabalık bir mehter takımı yürümeye başladıHem kendilerine has yürüyüşleriyle yürüyor, hem de çalıp okuyorlardıKösler ve davullar vurduğu zaman adeta yer yerinden oynuyorduSergiledikleri ihtişam görülmeye değer bir şeydi Mehter takımından sonra yine, sonu gelmez gibi görünen birlikler geçmeye başladı Türk askerinin demirden yapılmış işlemeli zırhları rengârenk satenden sarıkları, ipek kordonlarla süslü kadife cepkenleri, en iyi şekilde yapılmış silahları seyredenleri hayretle karışık bir hayranlık içinde bırakıyorduSilahlarına öylesine özen gösterilmişti ki her ok ayrı ayrı cilalanmış ve süslenmişti*
İşte, böyle bir dönemde, orta Avrupaya açılan en önemli kapılardan biri olan Uyvar Kalesi fethedildiSadrazam Fazıl Ahmed Paşa komutasındaki Türk ordusu 18 Ağustos 1663 günü kuşatma harekatını başlattıAvrupanın en dayanıklı kalesi olarak kabul edilen Uyvarın düşeceğini ihtimal verilmiyorduAncak, Türk ordusunun iyi yönetilmesi ve ısrarı karşısında çaresiz kalan düşman kuşatmanın otuz yedinci gününde teslim şartlarını görüşmeyi kabul etti24 Eylül günü Türkler Viyanaya doğru yol alıyorlardı Uyvarın kaybedilişi Avrupada büyük yankılar uyandırdıOnlara göre Türkler bir olmazı daha oldurmuşlardıOnun için, herhangi bir konuda gücünü - kuvvetini ortaya koyan, kararlılık ve kahramanlık gösteren birine, Uyvar önündeki Türk gibi kuvvetli diyorlardıBu söz Avrupada giderek bir atasözü haline geldi ve nesilden nesile kullanılır oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.