![]() |
Eski Mezopotamya'da Ölüm Ve Ölüm Gelenekleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Eski Mezopotamya'da Ölüm Ve Ölüm GelenekleriEski Mezopotamya'da Ölüm Ve Ölüm Gelenekleri - Eski Mezopotamya'da Ölüm - Eski Mezopotamya Uygarlıkları Eski Mezopotamya uygarlıkları totemizmin izlerini taşımaktaydı: "Sümerlerin pek eski hükümdarlarının hayvan adını taşımaları ve ekserisinin hayvani şekillerde tahayyül ve tasvir edilmiş olmaları, totemizm devrinin hâlâ yaşıyan bir telakkisi gibi izah olunabilir ![]() ![]() Bu totemist kalıntıların bu uygarlıkların ölüm ve ruh düşüncesini etkilemiş olduğunu varsayabiliriz ![]() "Toprak altında, Apsu uçurumunun ilerisinde, dönüşü olmayan ülke bulunuyordu, buraya girerken yedi kapıdan geçmek ve her birinde bir örtüsünü bırakmak lazımdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruhların cehennemde de dünyadaki gibi, daha doğrusu insanlar gibi beslendikleri varsayılmaktadır ![]() ![]() "Tanrılardan başka, Utukku adı verilen iyi veya kötü cinler vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cehenneme Arallu derler ve ışıksız, karanlık bir ülke olarak tasvir ederlerdi ![]() "Arallu denilen karanlıklar ülkesinde canavarlar sürüsü ve ölümlerinde son gömülme ritüellerinden yoksun kalmış talihsiz ruhlar çirkin kuşlar biçiminde dolanıp dururlardı ![]() Ölümünden sonra bedenden ayrılan ruh Babil mitolojisine göre; "kartal ya da başka bir kuş biçimine girip göğe yükselir ![]() Ölümden sonra (eğer kral veya kraliyet ailesinden bireyse) ölen için insan kurbanı oldukça yaygın bir gelenekti ![]() "Ölen kimsenin yakınları, askerleri, karısı, cariyeleri, hayvanları da beraber gömülürdü ![]() Bunun nedeni ölen kişinin öbür dünyada da bu dünyadakine benzer bir hayat sürdüğü ve ölen kişinin öbür dünyada da rahat etmesidir ![]() "Naaşların başuçlarına veya elleri arasına vazolar, avadanlıklar, gerdanlık, bilezik ve küpe gibi ziynet eşyaları konulmuş olduğu görülmüştür ![]() ![]() ![]() Mezopotamya'nın ilkel uygarlıklarında mezarlar kum içerisine açılırken daha sonraki yıllarda mezarlar tuğladan inşa edilerek üzerleri bir kümbetle kapatılmaya başlanmıştır ![]() "Fakirler, mustatil bir kovukta tabutsuz olarak yatırılmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mezopotamyalılar ölenin ardından yas da tutarlardı ![]() ![]() "Gözünü yokladı (Enkidu'nun); fakat Engidu, artık gözünü açmadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Destanın başka bir yerinde de yasla ilgili olarak şöyle deniliyor: "Seni (Gılgamış Enkidu'nun cenazesine sesleniyor) rahat yatakta yatıracağım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Mezopotamya'da ağıtçı kadınların bulunduğunu ise Gılgamış'ın şu sözlerinden anlıyoruz ![]() "Beni dinleyin! Siz, ihtiyarlar, beni dinleyin! Ben Engidu için ağlıyorum ![]() ![]() ![]() Ruhun ölümden sonra nereye gittiği konusunda ise Gılgamış Destanı'nda şunlar yazmaktadır ![]() "Eceli ile öleni gördün mü? - Evet gördüm ![]() ![]() Harp meydanında öleni gördün mü? - Evet gördüm ![]() ![]() ![]() Cesedi kırda bırakılmış (mezara gömülmeyen) olanı gördün mü? - Evet gördüm ![]() ![]() Ruhu ile kimsenin alakadar olmadığını gördün mü? - Evet gördüm ![]() ![]() Eski Mezopotamya uygarlıklarının Anadolu uygarlıklarını etkilediği muhakkaktır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|