Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
belli, gizli, hastalıkları, mesleklerin

Belli Mesleklerin Gizli Hastalıkları

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Belli Mesleklerin Gizli Hastalıkları




Hayatımın en kötü günleriydi Düz yolda bile yürüyemiyor, sağa sola yalpalıyordum Kollarım ağrıyor, parmaklarım uyuşuyordu Kendi kendime tıraş bile olamıyordum Ne yaparsam yapayım çok çabuk yoruluyordum 8 ay boyunca gitmediğim doktor, kullanmadığım ilaç kalmadı Doktorlar derdime çare bulamıyor, üstelik hastalık hastası olduğumu söylüyorlardı Ta ki son gittiğim doktor bana ne iş yaptığımı sorana kadar Çanta işinde çalıştığımı, bu işi yaparken bali ve benzeri kimyasal maddeler kullandığımızı söyledim Bunun üzerine beni İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi ne sevk ettiler 15 ay yoğun tedavi gördüm; şimdi daha iyiyim

Evli ve bir çocuk babası Harun Çelik, hayatını alt üst eden meslek hastalığının kısa öyküsünü bu cümlelerle anlatıyor Türkiye de her yıl binlerce çalışan, Harun Çelik gibi yaptığı iş yüzünden& hastalığa yakalanıyor Meslek hastalığı, gelişmiş ülkelerde iş gücü açısından da üzerinde titizlikle durulan önemli bir sorun Meslek hastalığı tabiriyle 61 yıl önce tanışan Türkiye ise bu meselenin çözümünde de henüz istenen seviyede değil Meslek hastalığı dramının yanı sıra Türkiye nin bu alandaki politikasını ve şimdiye kadar yapılanları hem konunun uzmanları hem de hastalar ile konuştuk Ortaya, ihmal edilmiş gizli bir Türkiye tablosu daha çıktı

AKTİF İŞGÜCÜNE BÜYÜK DARBE

Meslek hastalığı, Uluslararası Çalışma Örgütü nün (ILO) büyük önem atfedip birtakım standartlar getirdiği, eğitimler düzenlediği kapsamlı bir alan aslında Başta AB ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkeler, işçi sağlığı ve işyeri güvenliği konusunda önemli tedbirler, yaptırımlar uyguluyor İş Sağlığı Bilim Uzmanı Dr Özkan Kaan Karadağ, meslek hastalıklarının tüm dünyada önemsenmesinin temel sebebini para kaybettirmesi, ürün kalitesini ve verimliliği düşürmesi olarak görüyor: Böyle birinin sürekli tedavi göreceği, çalışma hayatının verimsiz ve kısa süreceği, beklenen yaşam süresinden önce ölebileceği söylenebilir Bu nedenle sigorta kuruluşları ve işyerleri zarara uğrar Hastalık, maluliyet ve ölümler yüzünden, ekonomik olarak aktif olması gereken nüfus kaybedilir Bu da ülke için büyük bir kayıptır&

Bir ülkedeki meslek hastalığı veya iş kazası oranı, iş güvenliği kıstasları arasında çok kritik bir yer tutar SSK nın 2005 verilerine göre Türkiye de 7 milyon 651 bin sigortalı çalışan bulunuyor Meslek hastalığı teşhisi konmuş kişi sayısı ise yalnızca 519 Dr Özkan Kaan Karadağ; bu durumu 2005 yılına kadar iki başlı olan sağlık sistemine bağlıyor SSK nın meslek hastalıkları alanında gösterdiği çabaların işin asıl sahibi& Sağlık Bakanlığı nı meslek hastalıkları konusundan uzak tuttuğunu düşünüyor Dr Karadağ a göre ülkemizde tespit edilmesi gereken meslek hastalığı sayısı yıllık 30 bin civarında olmalı Zira ülkeler arasında değişmekle birlikte, her bin işçi için yılda 4-12 arasında yeni meslek hastalığı meydana geliyor Fakat konuya gereken önemin verilmemesi, meselenin ciddi boyutlarını gizleyerek 519 gibi komik rakamların ortaya çıkmasına yol açıyor Bunun en önemli sebebi de söz konusu alanda ulusal istatistikî bilgilerin toplanamaması Yine örneğin 2004 yılında İngiltere de bildirilen meslekî astımlı (yaptığı iş nedeniyle astım olan) sayısı 555 iken Türkiye de sadece 4 Oysa bu rakamın çalışma şartlarından dolayı kat kat fazla olması gerekiyor Türkiye de son 6 yılda en çok meslek hastalığı teşhisi 2001 senesinde 883 olarak kayıtlara geçmiş En düşük teşhis ise 2004 te gerçekleşmiş: 384

ERKEN TEŞHİS VE PERİYODİK MUAYENE ÇOK ÖNEMLİ

Türkiye, en fazla iş kazası yaşanan ülkeler arasında yer alırken, çok sayıda meslek hastalığı kayıtlara geçmiyor Dünya iş kazalarının meslek hastalıklarına oranı yüzde 56 ya 44 Türkiye de ise yüzde 99 a yüzde 1 Yani, bu rakamlara inanacak olursak, ülkemizde meslek hastalığı yok gibi bir şey!

Meslek hastalıklarının önemli bir bölümü rakamsal olarak istatistiklere geçmeden tedavi ediliyor Ancak bu rakamların gizlenmesi , çalışan aleyhine ciddi hak ihlallerine yol açtığı gibi erken teşhis ve tedavi konusunda da büyük engeller çıkarıyor Gelişmiş ülkeler, meslek hastalıklarına yakalanan kişileri, hangi mesleklerde hangi hastalıkların ne kadar görüldüğünü ve meslek kazalarını düzenli olarak kayda geçiriyor Bu şekilde farklı meslek kollarında çalışanların ne tür hastalık riskiyle karşılaşabilecekleri önceden belirleniyor, ona göre tedbir alınıyor

Meslek hastalığının tespit edilememesi veya geç tespiti, hastalığın ağırlaşmasına sebep olduğu gibi işçi, sigorta sistemi, ülke ve işveren için de büyük zarara yol açıyor Örneğin, bir çalışanın hastalığının kaynağının mesleği olduğu bilinmezse, birçok tedavi yöntemi uygulanmasına rağmen muhtemelen iyileşme sağlanamıyor; sağlansa bile kişi daha sonra aynı riskli ortama yine döndüğü için yeniden hastalanıyor Aynı akıbet, peyderpey diğer çalışanların da başına gelebiliyor Halbuki hastalığın iş ortamından kaynaklandığı hemen fark edilebilse mevcut riski minimuma indirmek için tedbir alınarak hem hasta hem de diğer çalışanlar kurtarılıyor, sigorta sistemi yüksek maliyetli tedaviler ve erken maluliyetlerle zarara uğramıyor, sosyal ve etik sorunlar da önceden engellenebiliyor

AKÜCÜ NECMETTİN VE KOTÇU İLYAS IN BAŞINA GELENLER

Meslek hastalıklarının teşhis ve tedavisinde periyodik muayenelerin kilit önemi var Bu muayenelerin amacı, meslek hastalığı tanılarının olabildiğince erken konularak tedavinin kolaylaştırılması Birçok iş kolunda, çalışanların yılda birkaç kez periyodik muayeneden geçirilmesi konusunda yasal zorunluluk olmasına rağmen işgücü kaybı ve maddi külfet endişesiyle işverenler buna kolay kolay yanaşmıyor Zamanında teşhis konmadığı için de birçok çalışan, kanser gibi geri dönüşü olmayan sağlık problemleri yaşıyor; çoğu da hayata erken veda ediyor

Necmettin Efe de bu problemi iliklerine kadar yaşayanlardan biri Kurşuna maruz kaldıkları için akü imalatında çalışanların periyodik muayeneden geçmesi ve iş esnasında gerekli koruma şartlarının uygulanması mecburi Fakat Efe nin çalıştığı kurum, doğal olarak (!) bunu ihmal ediyor Ama olan, Necmettin Efe ye oluyor kanındaki kurşun oranının düşürülmesi için 6 aydır İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi nde tedavi gören Efe, yaşadığı dramı şöyle anlatıyor: Ellerim, ayaklarım tutuldu Ağır mide ağrıları, vücudumu bitap düşürdü Eski gücümü kaybettim Geçindirmem gereken bir ailem, okula giden 3 çocuğum var Onlara bakmam gerekirken burada, hastanede yatıyorum Hiçbir işe yaramıyorum& Akü fabrikalarında sık rastlanan kurşun zehirlenmesi, zamanında müdahale edilemezse kalıcı böbrek yetmezliğine de yol açıyor

Meslek hastalıklarının sinsi olarak nitelendirilebilecek bir başka tarafı ise mevcut iş yapılırken ortaya çıkmama ihtimali Çalışan, o işten ayrıldığında veya emekli olduğunda meslek hastalığına yakalanabiliyor Ama aslında bu durum, işveren için kurtuluş değil Zira meslek hastalıklarının 10 yıllık ilk geçerlilik süresi var Bu süre zarfında rahatsızlık ortaya çıkarsa meslek hastalığı tanısı konuyor Bu süre aşılmış olsa bile SSK nın uzman doktor ve sendikacılardan oluşan yüksek sağlık kurulu& yine işçi lehine karar verebiliyor Hem de geriye dönük olmak üzere hasta için yapılmış tüm sağlık harcamaları ve diğer harcamaların işverenden alınması kaydıyla Fakat burada en önemli husus, çalışanın sigortalı olması

İlyas Düz, bu noktada iyi bir örnek Çünkü o, sağlığını kaybettiği işinde sigortasız çalışmaktaydı Maaşım fazla olduğu için sigortam olmasa da olur diyordum& diyen pnömokonyoz hastası İlyas Bey, şimdi çok pişman olduğunu söylüyor, öfkeli ve çaresizce: Nefes almakta zorlanıyorum, artık hâlim kalmadı& Kot beyazlatma işinde çalışırken yakalanmış bu amansız hastalığa Beyazlatmada kullanılan kum, ciğerlerinde birikmiş ve hayatını zehir etmiş Yoğun bir tedavi süreci geçirmesine rağmen doktorlar ona Bu derdi ömür boyu çekeceksin& diyorlar Şimdi, hakkını almak için mücadele veriyor Çalmadığı kapı neredeyse kalmamış

MESLEK HASTANELERİ DERTLİ

Türkiye de meslek hastalarına tahsis edilmiş sadece üç hastane bulunuyor Bunlar İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi ve Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi Türkiye nin her tarafından meslek hastalığına yakalanan veya hastalık şüphesi taşıyanlar bu üç hastaneye geliyor Bu hastaneler kendi imkânlarıyla ayakta durmaya çalışıyor Yetersiz teknik imkânlar, personel sıkıntısı ve statü farklılığına rağmen normal hastane muamelesi görmeleri, onların en büyük şikâyetleri

Zonguldak taki hastane daha çok maden işçileri için hizmet veriyor Bu hastanede ağırlıklı olarak göğüs ve akciğer rahatsızlığı dolayısıyla tedavi görenler yatıyor

İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi nin çiçeği burnunda başhekimi Dr Cengiz Çelikkalkan, Hastanemizde amaç; tedavi etmek değil, hastalığı tespit etmek Çalışan kişilerin sağlığında bozulma olup olmadığını tespit etmek ve tedbir almak& diye konuşuyor Göreve geleli henüz iki ay olmasına rağmen, ihmal edilmiş bir geçmişten duyduğu rahatsızlığı şöyle dile getiriyor Başhekim Çelikkalkan: Normal bir hastalık geçirirseniz hastanede yatar, tedavi olursunuz ve iş biter Fakat meslek hastalığında öyle değil Burada kişinin geleceğini, bütün bir yaşamını konuşuyoruz Üreten kişinin mağduriyeti, sadece kendisini değil, bakmakla yükümlü olduğu kişileri, ailesini de etkiliyor Ve bunun maliyeti tüm ülkenin omuzlarında&

Meslek hastalıkları hastanesine başvuru ferdi olarak yapılabileceği gibi, işyeri hekimi veya başka bir hastaneden sevk yoluyla da yapılabiliyor Mahkemeler, çalışanların sağlığıyla ilgili çıkabilecek anlaşmazlıklarda yalnızca bu hastaneleri muhatap alıyor ve yine sadece bu hastanelerin verdiği meslek hastalığı raporları geçerli sayılıyor Fakat bütün bunlara rağmen hastanelerin önemi yeterince anlaşılamıyor; personel ve ödenekler yetersiz kalıyor Bu zamana kadar yapılanlar ortada, önemli olan bundan sonrası için ortaya bir şeyler koymak& diyen Başhekim Dr Çelikkalkan: Bizim cihazlarımızdan bazıları normal hastanelerde bulunmaz Meslek hastaneleri diğer hastanelerden daha iyi donanıma sahip olmalı İstanbul Sağlık Müdürlüğü ile irtibat hâlindeyiz Hastanemize almak istediğimiz yeni cihazlar ve yapmayı planladığımız projelerimiz için görüşmeler yapıyoruz&

Hastanenin personel sıkıntısı ilk çözüm bekleyen şikâyetlerden Diğer bazı sıkıntıları da şöyle sıralıyor Başhekim Çelikkalkan: Şartların ağırlığından ve imkânların yetersizliğinden dolayı doktorlar bu hastanelerde çalışmak istemiyor Beş doktor ve üç pratisyen hekim ile hizmet vermeye çalışıyoruz Ben bile nöbet tutuyorum geceleri Çok ihtiyacımız olmasına rağmen nörologumuz yok Teknisyenimiz olmadığı için, EEG ve EMG cihazlarımız da kullanılmıyor&

DOKTORLARDA MESLEKÎ TATMİNSİZLİK VAR

Kamu hastaneleri için önemli bir gelir kalemi olan döner sermaye, meslek hastalıkları hastaneleri için bir anlam ifade etmiyor Mevcut şartlar içerisinde yeterli sayıda hasta gelmediğinden dolayı doktorlarca bu hastaneler cazip bulunmuyor İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi, yeterli personelden mahrum olarak hizmet vermeye çalışıyor Ankara daki hastane ise 2002 yılında bakanlığın aldığı bir kararla, meslek hastalıklarının yanında, genel hastane hizmetleri de vermeye başladı Sendikalar ve tabip odaları meslek hastalıkları hastanelerini işlevsizleştireceği& gerekçesiyle bu karara karşı çıkmış ve yoğun protesto gösterileri yapmıştı

Konuyu Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr Oktay Ferit e sorduğumuzda, Buna karşı çıkan tabip odası ve diğerlerini samimi bulmuyorum& diye söze başlayıp devam ediyor: Hastanemizin meslek hastalıkları artı hizmet hastanesi şeklinde yapılanması meslek hastalıkları yönünden herhangi bir olumsuzluk getirmedi; aksine yararlı oldu Meslek hastalıkları tıbbî bilgi kadar sigortacılık bilgisi gerektiriyor, verilen kararlar hukukî ve mali neticeler doğuruyor Uzman hekimler bu alanda çalışmaktan çekiniyor; sadece meslek hastalıklarına baktığı zaman uzmanlık alanlarının diğer uygulamalarından uzak kalıyorlar& Doktorların burada meslekî tatminsizlik yaşadığına dikkat çeken Başhekim Ferit, Hastanemizdeki bu uygulama bize özellikle uzman hekim temininde kolaylık sağlıyor Hizmet hastanesi için kurulan laboratuar olanaklarından meslek hastalıkları için de yararlanıyoruz& diyerek bir çözüm önerisi getiriyor Dr Çelikkalkan da aynı görüşü paylaşıyor Meslek hastalıkları hastanelerinin normal hastalara da hizmet vermesi gerektiğini, bu sayede şikâyetçi oldukları birçok sıkıntıdan kurtulacaklarını vurguluyor

YENİ YASA NE GETİRECEK?

1 Ocak 2007 de yürürlüğe girecek olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu, meslek hastalıkları konusunda önemli değişiklikler getiriyor Önceki yasada, meslek hastalığı ve iş kazası sigorta şemsiyesi altında yalnızca SSK sigortalıları varken, yeni kanun kendi namına çalışanlar da dahil olmak üzere tüm çalışanları kapsam altına alıyor Ayrıca meslek hastalığı veya iş kazası sebebiyle yapılan harcamaların karşılanmasına yönelik geri ödeme talebi, kamu işyerleri için engelleniyor Bir diğer önemli değişiklik ise meslek hastalıkları konusunda gerekli kriterleri yerine getiren diğer hastanelerin de bu hususta yetkili kılınması olacak Türkiye ye sadece üç hastanenin olması, önemli bir şikâyet konusuydu Başhekim Dr Oktay Ferit, meslek hastalıklarıyla ilgili hizmeti tüm ülkede yaygınlaştıracak yeni yasanın bu yönünü oldukça sevindirici& buluyor Böylelikle meslek hastaları ve hastalıklarının gizli kalmasının önüne geçecek bir adım atılmış olacak

KAYITLI İLK MESLEK HASTALIĞI ZONGULDAK TAN

Ülkemizde ilk meslek hastalıkları hastanesi SSK ya bağlı olarak 1949 yılında Nişantaşı nda kuruldu Bu yıllarda meslek hastalıkları kavramı içersinde yer alan onlarca hastalıktan sadece pnömokonyoz (akciğer hastalığı) teşhis edilebildi ve yalnızca Zonguldak bölgesiyle sınırlı vaka bildirimi gerçekleşti 1978 yılında aynı anda hem İstanbul hem de Ankara da meslek hastalıkları hastaneleri hizmete açıldı Bunların açılmasıyla Nişantaşı ndaki hastane meslek hastalıklarına bakma görevini bıraktı Bu iki hastanenin kurulmasıyla birlikte tespit edilen hastalık sayısında ve çeşidinde önemli bir artış görüldü 1982 yılında Zonguldak ta meslek hastalıkları hastanesi açıldı ve kömür madenleriyle ünlü Zonguldak ve çevresinin ihtiyacına cevap vermeye başladı Kuruluşlarından 2005 tarihine kadar Çalışma Bakanlığı nın SSK bünyesinde hizmet veren bu hastaneler 19022005 te Sağlık Bakanlığı na devrolundu

YILLIK FATURA 30 MİLYAR DOLAR

İş hukuku ve sosyal güvenlik uzmanı Resul Kurt un konu hakkındaki yorumu kritik bir noktayı işaretliyor: İşletmelerin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemleri almaları, bu tedbirlerin alınmaması sebebiyle meydana gelecek hastalıkların sonuçlarını telafi etmekten daha kolay, daha ucuz ve daha insancıldır& Burada önemli olan; hastalığın ortaya çıkması değil, onun erken teşhisi ve doğru tedavi edilmesi Türkiye de bu ihmal ediliyor İşverenler ve çalışanlar bu konuda yeterli bilgiye sahip değil Resul Kurt a göre bu ihmalin ülkemiz ekonomisine yıllık faturası 30 milyar dolar

RİSK ORANI EN YÜKSEK MESLEKLER

Çok sayıda iş kolunda meslek hastalıkları görülüyor Uzmanlar, hastalık yapan mesleklerde erken teşhis ve korunma tedbirlerinin önemine dikkat çekerek, periyodik muayenelerin şart olduğunu vurguluyor
Kaynak : Baypostacom

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.