Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gebeliğin, hastalıkları, hipertansif

Gebeliğin Hipertansif Hastalıkları

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gebeliğin Hipertansif Hastalıkları




Gebeliğin hipertansif hastalıkları

[/b]

Gebelikte
yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur Yüksek tansiyon
gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe bağlı olarak
da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan sonra
kaybolabilir

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi,kronik
hipertansiyon, kronik hipertansiyon üzerine
binmiş preeklempsi ve geçici hipertansiyon olarak
sınıflanır

Gebelikte yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur
Yüksek tansiyon gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe
bağlı olarak da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan
sonra kaybolabilir

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi,
kronik hipertansiyon, kronik
hipertansiyon üzerine binmiş preeklempsi ve geçici
hipertansiyon olarak sınıflanır

Hipertansiyon diyebilmek için bazı kriterler vardır Buna
göre: sistolik adı verilen büyük tansiyonda 30 mmHg’lik
veya diastolik adi verilen küçük tansiyonda 15 mmHglık
artış veya kan basıncının 140/90 mmHg’nın üstünde
olması hipertansiyon olarak adlandırılır

Preeklempsi gebeliğin 20 haftasından sonra ortaya çıkan ve
idrarda protein atımı ve/veya ödem ile birlikte görülen
hipertansiyondur Preeklempside kendi içinde hafif, orta,
şiddetli preklempsi ve eklempi olarak 4 sınıfa ayrılır

Preeklempsinin görülme sıklığı %10 civarında iken
şiddetli preeklempsi %1 oranında saptanır En ağır formu
olan eklempsi ise 1000 gebelikten birinde görülür

Hastaların üçte ikisi ilk gebeliklerini yaşamaktadırlar
Daha önceden preeklempsi öyküsü olanlar, şeker hastalığı,
böbrek hastalığı gibi sistemik hastalığı olanlar, çok
genç ya da 35 yaşın üzerinde olanlar, çoğul gebeliği
olanlar ile mol gebelik, vb gibi obstetrik problemleri olan
hastalar preeklempsi açısından risk altınadır

Nedeni tam olarak bilinmediği için ileride preeklempsi
gelişip gelişmeyeceğini önceden saptamak pek mümkün
değildir ancak bu konuda çalışmalar devam etmektedir

Böbrek süzücü sistemindeki hasra bağlı olarak idrarla
protein kaybı başlar, bu da sonuç olarak ödemi beraberinde
getirir Ödem tek başına bir kriter değildir Normal
gebelerin % 30 kadarında saptanabilirken %40 kadar preeklempsili
kadında ödem saptanmaz

Preeklempsili bir kadında sara nöbeti şeklinde kasılmalar
ve nöbetler saptanırsa bu preeklempsinin en ağır formu olan
eklempsi adını alırÇoğu zaman hafif preeklempsi bir belirti
vermez, turin kontroler sırasında fark edilir Ellerde ve
ayaklarda şişmeler, yüzüklerin dar gelmesi en sık
rastlanılan şikayetir Özellkle sabahları uyanıldığında
yüzde ve göz kapaklarında şişme ilk belirti olabilir

Komplikasyonlar

Annede

Yüksek tansiyon annede kasılmalara, beyin kanamasına ve
körlüğe neden olabilir Böbreklerdeki hasara bağlı olarak
böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir Karaciğer ile onu
çevreleyen zar arasında kanama meydana gelebilir, bu tablo
karaciğerde yırtılmaya yol açabilir Kalp yükündeki ani
artışlar kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir Akciğer ödemi
tabloya eşlik edebilir Yine anne kanında pıhtılaşma
bozukluğuna bağlı olarak dissemine intvavasküler koagülasyon
adı verilen ölümcül tablo görülebilir

Bebekte

Bebekte ise en sık karşılaşılan sorun gelişme liğidir
Şidetli preeklempsisi olan kadınlardan doğan bebeklerin
yaklaşık %55inde gelişme liği saptanır Yine bu tür
annelerde erken doğum daha sık görülür Bebeğin eşinin
zamansız ayrılması neticesinde bebek ölümleri nadir
değildir

Tedavi

İlk planda hastanın durumunun ve hastalığın derecesinin
değerlendirilmesi önemlidir Bu amaçla tam bir sistemik
muayene, idrar tetkiki, kan sayımı, karaciğer fonksiyon
testleri, böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır Hafif ve
orta derecede preeklempsi vakaları takip ile uygun gebelik
yaşına kadar getirilebilir Eğer gebelik yaşı müsait ise
doğum düşünülmelidir Şiddetli vakalarda amaç
kasılmaların önlenmesidir Bu amaçla hasta hastaneye
yatırılır ve değişik tedavi protokollerinden hastaya en
uygun olanı başlanır Tansiyonun aniden düşürülmesi de
olumsuz etkiler yaratabileceğinden antihipertansif tedavi pek
tercih edilmez Bu hastalarda sıvı ya da tuz kısıtlaması
gereksizdir

Hastalığı önlemek açısından risk altındaki gebelerde
düşük doz aspirin tedavisi giderek popülerite kazanmaktadır
Eğer gebelik öncesinden beri var olan bir kronik hipertansiyon
mevcut ise bu durumda yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan
ilaçlar kullanılabilir

Gebelikte nedeni ne olursa olsun hipertansiyon son derece
ciddi ve yakın takip gerektiren bir durumdur

Gebelikte hipertansif hastalıkların en ileri formu HELLP sendromudur
*


[/b]


Hamilelikte C
vitamini preeklempsi riskini azaltabilir

Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla

Gebeliğin Hipertansif Hastalıkları

Eski 07-23-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gebeliğin Hipertansif Hastalıkları




Gebeliğin hipertansif hastalıkları

[/b]

Gebelikte
yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur Yüksek tansiyon
gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe bağlı olarak
da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan sonra
kaybolabilir

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi,kronik
hipertansiyon, kronik hipertansiyon üzerine
binmiş preeklempsi ve geçici hipertansiyon olarak
sınıflanır

Gebelikte yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur
Yüksek tansiyon gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe
bağlı olarak da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan
sonra kaybolabilir

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi,
kronik hipertansiyon, kronik
hipertansiyon üzerine binmiş preeklempsi ve geçici
hipertansiyon olarak sınıflanır

Hipertansiyon diyebilmek için bazı kriterler vardır Buna
göre: sistolik adı verilen büyük tansiyonda 30 mmHg’lik
veya diastolik adi verilen küçük tansiyonda 15 mmHglık
artış veya kan basıncının 140/90 mmHg’nın üstünde
olması hipertansiyon olarak adlandırılır

Preeklempsi gebeliğin 20 haftasından sonra ortaya çıkan ve
idrarda protein atımı ve/veya ödem ile birlikte görülen
hipertansiyondur Preeklempside kendi içinde hafif, orta,
şiddetli preklempsi ve eklempi olarak 4 sınıfa ayrılır

Preeklempsinin görülme sıklığı %10 civarında iken
şiddetli preeklempsi %1 oranında saptanır En ağır formu
olan eklempsi ise 1000 gebelikten birinde görülür

Hastaların üçte ikisi ilk gebeliklerini yaşamaktadırlar
Daha önceden preeklempsi öyküsü olanlar, şeker hastalığı,
böbrek hastalığı gibi sistemik hastalığı olanlar, çok
genç ya da 35 yaşın üzerinde olanlar, çoğul gebeliği
olanlar ile mol gebelik, vb gibi obstetrik problemleri olan
hastalar preeklempsi açısından risk altınadır

Nedeni tam olarak bilinmediği için ileride preeklempsi
gelişip gelişmeyeceğini önceden saptamak pek mümkün
değildir ancak bu konuda çalışmalar devam etmektedir

Böbrek süzücü sistemindeki hasra bağlı olarak idrarla
protein kaybı başlar, bu da sonuç olarak ödemi beraberinde
getirir Ödem tek başına bir kriter değildir Normal
gebelerin % 30 kadarında saptanabilirken %40 kadar preeklempsili
kadında ödem saptanmaz

Preeklempsili bir kadında sara nöbeti şeklinde kasılmalar
ve nöbetler saptanırsa bu preeklempsinin en ağır formu olan
eklempsi adını alırÇoğu zaman hafif preeklempsi bir belirti
vermez, turin kontroler sırasında fark edilir Ellerde ve
ayaklarda şişmeler, yüzüklerin dar gelmesi en sık
rastlanılan şikayetir Özellkle sabahları uyanıldığında
yüzde ve göz kapaklarında şişme ilk belirti olabilir

Komplikasyonlar

Annede

Yüksek tansiyon annede kasılmalara, beyin kanamasına ve
körlüğe neden olabilir Böbreklerdeki hasara bağlı olarak
böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir Karaciğer ile onu
çevreleyen zar arasında kanama meydana gelebilir, bu tablo
karaciğerde yırtılmaya yol açabilir Kalp yükündeki ani
artışlar kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir Akciğer ödemi
tabloya eşlik edebilir Yine anne kanında pıhtılaşma
bozukluğuna bağlı olarak dissemine intvavasküler koagülasyon
adı verilen ölümcül tablo görülebilir

Bebekte

Bebekte ise en sık karşılaşılan sorun gelişme liğidir
Şidetli preeklempsisi olan kadınlardan doğan bebeklerin
yaklaşık %55inde gelişme liği saptanır Yine bu tür
annelerde erken doğum daha sık görülür Bebeğin eşinin
zamansız ayrılması neticesinde bebek ölümleri nadir
değildir

Tedavi

İlk planda hastanın durumunun ve hastalığın derecesinin
değerlendirilmesi önemlidir Bu amaçla tam bir sistemik
muayene, idrar tetkiki, kan sayımı, karaciğer fonksiyon
testleri, böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır Hafif ve
orta derecede preeklempsi vakaları takip ile uygun gebelik
yaşına kadar getirilebilir Eğer gebelik yaşı müsait ise
doğum düşünülmelidir Şiddetli vakalarda amaç
kasılmaların önlenmesidir Bu amaçla hasta hastaneye
yatırılır ve değişik tedavi protokollerinden hastaya en
uygun olanı başlanır Tansiyonun aniden düşürülmesi de
olumsuz etkiler yaratabileceğinden antihipertansif tedavi pek
tercih edilmez Bu hastalarda sıvı ya da tuz kısıtlaması
gereksizdir

Hastalığı önlemek açısından risk altındaki gebelerde
düşük doz aspirin tedavisi giderek popülerite kazanmaktadır
Eğer gebelik öncesinden beri var olan bir kronik hipertansiyon
mevcut ise bu durumda yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan
ilaçlar kullanılabilir

Gebelikte nedeni ne olursa olsun hipertansiyon son derece
ciddi ve yakın takip gerektiren bir durumdur

Gebelikte hipertansif hastalıkların en ileri formu HELLP sendromudur
*


[/b]


Hamilelikte C
vitamini preeklempsi riskini azaltabilir

Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla

Gebeliğin Hipertansif Hastalıkları

Eski 07-23-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gebeliğin Hipertansif Hastalıkları




Gebeliğin hipertansif hastalıkları

[/b]

Gebelikte
yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur Yüksek tansiyon
gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe bağlı olarak
da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan sonra
kaybolabilir

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi,kronik
hipertansiyon, kronik hipertansiyon üzerine
binmiş preeklempsi ve geçici hipertansiyon olarak
sınıflanır

Gebelikte yüksek tansiyon tehlikeli bir durumdur
Yüksek tansiyon gebelikten önce var olabileceği gibi gebeliğe
bağlı olarak da ortaya çıkabilir ve gebelik sonlandıktan
sonra kaybolabilir

Gebeliğin hiperatansif hastalıkları preeklempsi,
kronik hipertansiyon, kronik
hipertansiyon üzerine binmiş preeklempsi ve geçici
hipertansiyon olarak sınıflanır

Hipertansiyon diyebilmek için bazı kriterler vardır Buna
göre: sistolik adı verilen büyük tansiyonda 30 mmHg’lik
veya diastolik adi verilen küçük tansiyonda 15 mmHglık
artış veya kan basıncının 140/90 mmHg’nın üstünde
olması hipertansiyon olarak adlandırılır

Preeklempsi gebeliğin 20 haftasından sonra ortaya çıkan ve
idrarda protein atımı ve/veya ödem ile birlikte görülen
hipertansiyondur Preeklempside kendi içinde hafif, orta,
şiddetli preklempsi ve eklempi olarak 4 sınıfa ayrılır

Preeklempsinin görülme sıklığı %10 civarında iken
şiddetli preeklempsi %1 oranında saptanır En ağır formu
olan eklempsi ise 1000 gebelikten birinde görülür

Hastaların üçte ikisi ilk gebeliklerini yaşamaktadırlar
Daha önceden preeklempsi öyküsü olanlar, şeker hastalığı,
böbrek hastalığı gibi sistemik hastalığı olanlar, çok
genç ya da 35 yaşın üzerinde olanlar, çoğul gebeliği
olanlar ile mol gebelik, vb gibi obstetrik problemleri olan
hastalar preeklempsi açısından risk altınadır

Nedeni tam olarak bilinmediği için ileride preeklempsi
gelişip gelişmeyeceğini önceden saptamak pek mümkün
değildir ancak bu konuda çalışmalar devam etmektedir

Böbrek süzücü sistemindeki hasra bağlı olarak idrarla
protein kaybı başlar, bu da sonuç olarak ödemi beraberinde
getirir Ödem tek başına bir kriter değildir Normal
gebelerin % 30 kadarında saptanabilirken %40 kadar preeklempsili
kadında ödem saptanmaz

Preeklempsili bir kadında sara nöbeti şeklinde kasılmalar
ve nöbetler saptanırsa bu preeklempsinin en ağır formu olan
eklempsi adını alırÇoğu zaman hafif preeklempsi bir belirti
vermez, turin kontroler sırasında fark edilir Ellerde ve
ayaklarda şişmeler, yüzüklerin dar gelmesi en sık
rastlanılan şikayetir Özellkle sabahları uyanıldığında
yüzde ve göz kapaklarında şişme ilk belirti olabilir

Komplikasyonlar

Annede

Yüksek tansiyon annede kasılmalara, beyin kanamasına ve
körlüğe neden olabilir Böbreklerdeki hasara bağlı olarak
böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir Karaciğer ile onu
çevreleyen zar arasında kanama meydana gelebilir, bu tablo
karaciğerde yırtılmaya yol açabilir Kalp yükündeki ani
artışlar kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir Akciğer ödemi
tabloya eşlik edebilir Yine anne kanında pıhtılaşma
bozukluğuna bağlı olarak dissemine intvavasküler koagülasyon
adı verilen ölümcül tablo görülebilir

Bebekte

Bebekte ise en sık karşılaşılan sorun gelişme liğidir
Şidetli preeklempsisi olan kadınlardan doğan bebeklerin
yaklaşık %55inde gelişme liği saptanır Yine bu tür
annelerde erken doğum daha sık görülür Bebeğin eşinin
zamansız ayrılması neticesinde bebek ölümleri nadir
değildir

Tedavi

İlk planda hastanın durumunun ve hastalığın derecesinin
değerlendirilmesi önemlidir Bu amaçla tam bir sistemik
muayene, idrar tetkiki, kan sayımı, karaciğer fonksiyon
testleri, böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır Hafif ve
orta derecede preeklempsi vakaları takip ile uygun gebelik
yaşına kadar getirilebilir Eğer gebelik yaşı müsait ise
doğum düşünülmelidir Şiddetli vakalarda amaç
kasılmaların önlenmesidir Bu amaçla hasta hastaneye
yatırılır ve değişik tedavi protokollerinden hastaya en
uygun olanı başlanır Tansiyonun aniden düşürülmesi de
olumsuz etkiler yaratabileceğinden antihipertansif tedavi pek
tercih edilmez Bu hastalarda sıvı ya da tuz kısıtlaması
gereksizdir

Hastalığı önlemek açısından risk altındaki gebelerde
düşük doz aspirin tedavisi giderek popülerite kazanmaktadır
Eğer gebelik öncesinden beri var olan bir kronik hipertansiyon
mevcut ise bu durumda yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan
ilaçlar kullanılabilir

Gebelikte nedeni ne olursa olsun hipertansiyon son derece
ciddi ve yakın takip gerektiren bir durumdur

Gebelikte hipertansif hastalıkların en ileri formu HELLP sendromudur
*


[/b]


Hamilelikte C
vitamini preeklempsi riskini azaltabilir

Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.