Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bebek, gerçekler, ile, ilgili, mitler, tıp

Tüp Bebek İle İlgili Mitler Ve Gerçekler

Eski 07-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tüp Bebek İle İlgili Mitler Ve Gerçekler




Tüp bebek ile ilgili mitler ve gerçekler

[/b]

Doç Dr Bülent Urman Tüp Bebek ilk ortaya çıktığı 1980’li yıllardan
itibaren başında gizemli bir mutluluk halkası ile dolaşan bir
umut taciri olma özelliğini korumaktadır Tüp Bebeğin
büründüğü bu kimlik pekçok yüksek teknoloji gerektiren
tıbbi uygulamaların aksine güncelliğini hiç yitirmemiş
tersine medya ve ticari kaygıların ateşlemesi ile daha da
pekişmiştir Çocuk sahibi olamamanın getirdiği ailevi,
sosyal ve psikolojik baskıların sonucunda çiftler tüp bebeği
kendileri için kurtarıcı olarak görmüşler ve bunun soncunda
da etik ve ahlaki sınırları tam olarak çizilmemiş
uygulamaların tıbbi çevrelerce yaygınlaştırılmasına neden
olmuşlardır Düşününki artık tüp bebek uygulamaları
için medya da:-bundan sonra çocuksuz çift kalmayacak!

-tüp bebek ile kısırlığa son!

-tüp bebekten sonra şimdide genetik bebek!

-ünlü doktor embryoları lazer ile rahime yapıştırıyor!

-ünlü doktor tüp bebekte mucizevi formülü açıklıyor!

-ünlü doktor dünyada en iyi gebelik oranları bizde dedi!

-ünlü doktor yumurtalık nakli ile kısırlığa son verdi!

-tüp bebek artık %100 başarılı!

-artık ideal bebeğe sahip olmak elinizde!

-tüp bebek ucuzladı: memleketim için seve seve!

-gelin tüp bebeğinizi bizde yaptırın, karta 6 taksit
yapalım!

-bir tüp bebek yaptırana ikincisi bedava!

-üç tüp bebek parası verin, gebelik olmazsa paranızı iade
edelim!Peki merkezler ve ünlü doktorlar neden bugüne hiçbir tıbbi
uygulamada görülmediği kadar tüp bebeği yozlaştırdılar?
Bu sorunun cevabını vermek çok da kolay olmasa gerek
Ülkemizde şu anda yaşanan karmaşa ve umut tacirliği
geçmişte İngiltere, Fransa, ABD, Avusturalya gibi ülkelerde
de yaşandı Tarihe bakmak ve nedenleri buna göre irdelemek
faydalı olacaktır diye düşünüyorum1 Tüp bebek gerçekten de kısırlığın tedavisinde devrim
niteliği taşıyan bir uygulamadır Özellikle 1992 den sonra
erkek kısırlığının çözülmesine neden olan
mikroenjeksiyonun tüp bebek uygulamaları arasında yerini
almasından sonra daha önce çocuk sahibi olma olasılığı
olmayan pekçok çift için tunelin sonunda ışık belirmiştir
Ancak unutulmaması gereken halen pek çok çiftin kendi
biyolojik ve genetik çocuklarına sahip olamayacağı
gerçeğidir Tüp Bebek uygulamalarında seçilmiş çiftler ve
genç kadınlarda başarı %50 lerin üzerine çıktığı halde
uygulama başına canlı doğum oranları %25-30 lar
civarındadır Tekrarlayan uygulamalar ile bu işe başlayan
çiftlerin %70 kadarı sonunda gebe kalabilmekte ancak %30 unda
tüm çabalar boşa gitmektedir

2 1980’li yılların ortasına kadar teknoloji ve tıbbi bilgi
ve beceri kısıtlı çevrelerin tekelinde kalmış ancak bu
yıllardan sonra tüp bebek merkezlerinin sayısında dünya
çapında bir patlama yaşanmıştır Örneğin 1990’ların
başlarında Londra da apartman katlarında bile tüp bebek yapan
merkezler türemiş ve bu merkezler üçüncü dünya
ülkelerinden gelen zengin çiftleri hedeflemişlerdir Ancak
hızla bir merkezi denetleme organı oluşturan İngiltere ve
diğer gelişmiş ülkeler tüp bebek uygulamalarının etik,
tıbbi ve ahlaki sınırlarını net olarak çizmişler ve reklam
ve medya ile halkı yanlış bilgilendiren umut tacirliğinin
önüne geçmeye başlamışlardır Bunun beklenen sonucu olarak
da mantar gibi biten merkezler birer birer kapanmış ve tüp
bebek bir defa daha bu işi bilimsel ve etik olarak yapan kişi
ve merkezlerin elinde kalmıştır

3 Ülkemizde ilk tüp bebek merkezi 1988 yılında kurulmuş ve
uzunca bir süre kısıtlı merkezlerde uygulamalar devam
etmiştir Bu merkezlerden yetişen kişiler bir süre sonra
kendi ayaklarının üzerinde durmak için yeni merkezler
açmışlar ve merkez sayısı geometrik olarak artarak bugün
sadece İstanbulda 21 merkeze ulaşmıştır

4 Yer değiştirme ve transferlerin televizyon spikerleri ve
futbolculardan daha hızlı yaşandığı bir ortamda bilimsel,
etik ve ahlaki kuralların kişisel çıkar, ticari kazanç, şan
ve söhret kaygılarının sinde kaldığı kaypak bir zemin
üzerinde oturmaktadır Türkiyede tüp bebek Gelişmiş
ülkelerdeki tarihsel süreç bizde yeni yaşanmaktadır
Taşların yerine oturması için zamana gereksinim vardırPeki bu sırada neler yapılmalı:

Tüketicinin yani çocuk sahibi olamayan çiftlerin haklarını
korumak için kademeli kontrol mekanizmalarından oluşan sıkı
bir denetleme sistemi kurulması şarttır Bu denetleme sistemi
tercihan siyasi ve ticari kaygılar gütmeyen bir çatı altında
olmalıdır Tabib odaları, veya Türk Jinekoloji Derneği
bünyesinde oluşturulacak bir komisyonun bunun için en ideal
olduğunu düşünüyorum Tüp Bebek yönetmeliğinde var olan
ve merkezlerin medyayı kullanarak reklam yapmalarına
kısıtlama getiren maddelerin yaptırımları ile beraber
işletilmesi şarttır Şaşalı laflar, ucuz edebiyat ve
gerçek dışı başarı oranlarına bilinçli medya tarafından
da rağbet edilmemesi gerekir Tiraj kaygısı ile atılan
başlıklar tedavisi mümkün olmayan yaralara yol açmaktadır
Medya toplumun doğru bilinçlenmesinde lokomotif rolü
üstlenmelidirTüp Bebek Merkezleri gerçek başarı oranlarını (oranının
pay ve paydasında neler olduğunu net olarak belirterek) ancak
merkezi organlar kanalı ile ve sonuçlar dikkatlice
irdelendikten sonra dissemine ettiklerinde tüketici doğru
seçimini yapabilir hale gelecektir Doğru seçim yapılana
kadar açılan maddi ve psikolojik yaraların tamiri zor hatta
bazen de imkansız olmaktadır Merkezler ve yöneticileri bir
araya gelip süregelen bu it dalaşına son vermek durumundadır
Günlük kaygıların gelecekte herkesin zararına olacağı
açıktır Zarara uğrayan kesimin başında ise tüketici
gelmektedir Güvenin yitirilmesine neden olacak bir ortamın
yaratılması kolay ancak güvenin kazanılması zordurSonuç olarak bilimin tıbbın hizmetine sunduğu Tüp Bebek çok
geniş kullanım alanı olan ve gelecekte de son derece
tartışmalı uygulamaların gelişmesine zemin hazırlayan bir
yöntemdir Bugün için merkezlere, hekimlere ve laboratuvarada
çalışan embryologlar düşen görev ise bu teknolojileri
muhtaç insanları sömürmeden en doğru ve ahlaki biçimde
kullanmaktır Medya ise bilginin yaygınlaşmasında tarafsız
ve tiraj kaygısı gütmeyen bir tavır sergilemelidir[/b]


Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla

Tüp Bebek İle İlgili Mitler Ve Gerçekler

Eski 07-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tüp Bebek İle İlgili Mitler Ve Gerçekler




Tüp bebek ile ilgili mitler ve gerçekler

[/b]

Doç Dr Bülent Urman Tüp Bebek ilk ortaya çıktığı 1980’li yıllardan
itibaren başında gizemli bir mutluluk halkası ile dolaşan bir
umut taciri olma özelliğini korumaktadır Tüp Bebeğin
büründüğü bu kimlik pekçok yüksek teknoloji gerektiren
tıbbi uygulamaların aksine güncelliğini hiç yitirmemiş
tersine medya ve ticari kaygıların ateşlemesi ile daha da
pekişmiştir Çocuk sahibi olamamanın getirdiği ailevi,
sosyal ve psikolojik baskıların sonucunda çiftler tüp bebeği
kendileri için kurtarıcı olarak görmüşler ve bunun soncunda
da etik ve ahlaki sınırları tam olarak çizilmemiş
uygulamaların tıbbi çevrelerce yaygınlaştırılmasına neden
olmuşlardır Düşününki artık tüp bebek uygulamaları
için medya da:-bundan sonra çocuksuz çift kalmayacak!

-tüp bebek ile kısırlığa son!

-tüp bebekten sonra şimdide genetik bebek!

-ünlü doktor embryoları lazer ile rahime yapıştırıyor!

-ünlü doktor tüp bebekte mucizevi formülü açıklıyor!

-ünlü doktor dünyada en iyi gebelik oranları bizde dedi!

-ünlü doktor yumurtalık nakli ile kısırlığa son verdi!

-tüp bebek artık %100 başarılı!

-artık ideal bebeğe sahip olmak elinizde!

-tüp bebek ucuzladı: memleketim için seve seve!

-gelin tüp bebeğinizi bizde yaptırın, karta 6 taksit
yapalım!

-bir tüp bebek yaptırana ikincisi bedava!

-üç tüp bebek parası verin, gebelik olmazsa paranızı iade
edelim!Peki merkezler ve ünlü doktorlar neden bugüne hiçbir tıbbi
uygulamada görülmediği kadar tüp bebeği yozlaştırdılar?
Bu sorunun cevabını vermek çok da kolay olmasa gerek
Ülkemizde şu anda yaşanan karmaşa ve umut tacirliği
geçmişte İngiltere, Fransa, ABD, Avusturalya gibi ülkelerde
de yaşandı Tarihe bakmak ve nedenleri buna göre irdelemek
faydalı olacaktır diye düşünüyorum1 Tüp bebek gerçekten de kısırlığın tedavisinde devrim
niteliği taşıyan bir uygulamadır Özellikle 1992 den sonra
erkek kısırlığının çözülmesine neden olan
mikroenjeksiyonun tüp bebek uygulamaları arasında yerini
almasından sonra daha önce çocuk sahibi olma olasılığı
olmayan pekçok çift için tunelin sonunda ışık belirmiştir
Ancak unutulmaması gereken halen pek çok çiftin kendi
biyolojik ve genetik çocuklarına sahip olamayacağı
gerçeğidir Tüp Bebek uygulamalarında seçilmiş çiftler ve
genç kadınlarda başarı %50 lerin üzerine çıktığı halde
uygulama başına canlı doğum oranları %25-30 lar
civarındadır Tekrarlayan uygulamalar ile bu işe başlayan
çiftlerin %70 kadarı sonunda gebe kalabilmekte ancak %30 unda
tüm çabalar boşa gitmektedir

2 1980’li yılların ortasına kadar teknoloji ve tıbbi bilgi
ve beceri kısıtlı çevrelerin tekelinde kalmış ancak bu
yıllardan sonra tüp bebek merkezlerinin sayısında dünya
çapında bir patlama yaşanmıştır Örneğin 1990’ların
başlarında Londra da apartman katlarında bile tüp bebek yapan
merkezler türemiş ve bu merkezler üçüncü dünya
ülkelerinden gelen zengin çiftleri hedeflemişlerdir Ancak
hızla bir merkezi denetleme organı oluşturan İngiltere ve
diğer gelişmiş ülkeler tüp bebek uygulamalarının etik,
tıbbi ve ahlaki sınırlarını net olarak çizmişler ve reklam
ve medya ile halkı yanlış bilgilendiren umut tacirliğinin
önüne geçmeye başlamışlardır Bunun beklenen sonucu olarak
da mantar gibi biten merkezler birer birer kapanmış ve tüp
bebek bir defa daha bu işi bilimsel ve etik olarak yapan kişi
ve merkezlerin elinde kalmıştır

3 Ülkemizde ilk tüp bebek merkezi 1988 yılında kurulmuş ve
uzunca bir süre kısıtlı merkezlerde uygulamalar devam
etmiştir Bu merkezlerden yetişen kişiler bir süre sonra
kendi ayaklarının üzerinde durmak için yeni merkezler
açmışlar ve merkez sayısı geometrik olarak artarak bugün
sadece İstanbulda 21 merkeze ulaşmıştır

4 Yer değiştirme ve transferlerin televizyon spikerleri ve
futbolculardan daha hızlı yaşandığı bir ortamda bilimsel,
etik ve ahlaki kuralların kişisel çıkar, ticari kazanç, şan
ve söhret kaygılarının sinde kaldığı kaypak bir zemin
üzerinde oturmaktadır Türkiyede tüp bebek Gelişmiş
ülkelerdeki tarihsel süreç bizde yeni yaşanmaktadır
Taşların yerine oturması için zamana gereksinim vardırPeki bu sırada neler yapılmalı:

Tüketicinin yani çocuk sahibi olamayan çiftlerin haklarını
korumak için kademeli kontrol mekanizmalarından oluşan sıkı
bir denetleme sistemi kurulması şarttır Bu denetleme sistemi
tercihan siyasi ve ticari kaygılar gütmeyen bir çatı altında
olmalıdır Tabib odaları, veya Türk Jinekoloji Derneği
bünyesinde oluşturulacak bir komisyonun bunun için en ideal
olduğunu düşünüyorum Tüp Bebek yönetmeliğinde var olan
ve merkezlerin medyayı kullanarak reklam yapmalarına
kısıtlama getiren maddelerin yaptırımları ile beraber
işletilmesi şarttır Şaşalı laflar, ucuz edebiyat ve
gerçek dışı başarı oranlarına bilinçli medya tarafından
da rağbet edilmemesi gerekir Tiraj kaygısı ile atılan
başlıklar tedavisi mümkün olmayan yaralara yol açmaktadır
Medya toplumun doğru bilinçlenmesinde lokomotif rolü
üstlenmelidirTüp Bebek Merkezleri gerçek başarı oranlarını (oranının
pay ve paydasında neler olduğunu net olarak belirterek) ancak
merkezi organlar kanalı ile ve sonuçlar dikkatlice
irdelendikten sonra dissemine ettiklerinde tüketici doğru
seçimini yapabilir hale gelecektir Doğru seçim yapılana
kadar açılan maddi ve psikolojik yaraların tamiri zor hatta
bazen de imkansız olmaktadır Merkezler ve yöneticileri bir
araya gelip süregelen bu it dalaşına son vermek durumundadır
Günlük kaygıların gelecekte herkesin zararına olacağı
açıktır Zarara uğrayan kesimin başında ise tüketici
gelmektedir Güvenin yitirilmesine neden olacak bir ortamın
yaratılması kolay ancak güvenin kazanılması zordurSonuç olarak bilimin tıbbın hizmetine sunduğu Tüp Bebek çok
geniş kullanım alanı olan ve gelecekte de son derece
tartışmalı uygulamaların gelişmesine zemin hazırlayan bir
yöntemdir Bugün için merkezlere, hekimlere ve laboratuvarada
çalışan embryologlar düşen görev ise bu teknolojileri
muhtaç insanları sömürmeden en doğru ve ahlaki biçimde
kullanmaktır Medya ise bilginin yaygınlaşmasında tarafsız
ve tiraj kaygısı gütmeyen bir tavır sergilemelidir[/b]


Kaynak: DrAlper Mumcu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.