Bel Fitiği |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bel FitiğiBel fıtığı nasıl oluşur? Ağır bir yükü kaldırmak veya ters bir hareket yapmak gibi pek çok dış faktörün yanında kişiye ait faktörler de bel fıtığının oluşmasında önemli rol oynarlar Çünkü öyle insan vardır ki 120 kg kaldırır, hiç birşey olmaz; öylesi de vardır ki 5 kg kaldırır, bel fıtığı olur Kişiye ait faktörlerin başında ise omur kemikleri arasında bulunan ve disk adı verilen kıkırdaklardaki dejenerasyon gelir Bu disklerin ihtiva ettiği su oranı çocukluk yaşlarından itibaren yavaş yavaş azalmaya başlar Buna disklerdeki beslenme bozukluğu ve mikro seviyedeki değişiklikler ile kimyasal değişiklikler de eşlik eder Disk zamanla elastikiyetini yitirir, artık kuvvet aktarma ve kuvveti çevre dokularda dengeli bir şekilde yayma görevini yapamaz olur Mikro düzey de bulunan çatlaklar üzerine aşırı yük binince veya kişi yanlış bir hareket yaptığında diskin içindeki yumuşak kısım etrafındaki kapsülü kolayca yırtarak dışarıya doğru çıkar ve bel fıtığı oluşur Yani zemin hazır olduktan sonra bardağı taşıran son bir damla gerekmektedir ki bu hafif bir cismi kaldırmak ve ya sadece öksürmek de olabilir Bazı ailelerin tüm fertlerinde kıkırdak yapıdaki dejenerasyon nisbeten daha erken yaşlarda olmakta, dolayısıyla daha sık ve kolay bel fıtığına yakalanmaktadırlar Oyle aileler vardır ki dedesini, babasını ve çeşitli yakın akrabalarını bel fıtığından ameliyat etmişizdir Yani kıkırdak yapıdaki dejenerasyonun genetik bir yönünün olduğu da söylenebilir Bel fıtığının belirtileri nelerdir? Bel ve bacak ağrısı en belirgin şikayettir Fakat bazen bel veya bacak ağrısından sadece biri de bulunabilir Ağrıyla birlikte bacaklar da uyuşma ve hastalık ilerledikçe kuvvet kaybı da görülebilir Bazen orta hattan omurilik kanalına doğru uzanarak sinirleri sıkıştıran büyük bel fıtıklarında idrar ve büyük abdestini tutamama veya yapamama gibi bozukluklar ile bacaklarda felce doğru gidiş ortaya çıkabilir Hastalığın bu derecede ilerlemesine müsaade edilmemeli, zamanında müdahale ile uygun bir tedavi gerçekleştirilmelidir Bel fıtığında, bel ve bacak ağrısı yürümekle, iş yapmakla ve ayakta kalmakla, öksürmekle artarken sert yatakta yatmakla azalabilir Tedavi Bel fıtığı rahatsızlığı bulunan bir hastada hastalığın hangi safhada olduğu iyi bir muayene ve ileri tetkik metodları ile net olarak tesbit edildikten sonra tedavi safhasına geçilir Bundan sonra, pratik olması açısından, hastalar cerrahi müdahale gerekenler ve cerrahi müdahale gerekmeyenler diye iki büyük gruba ayrılabilirler Bel fıtığı gelişiminin erken dönemlerinde konservatif tedavi adı verilen cerrahi-dışı tedavi metodları uygulanır Bu safhada, hastaya bütün dünyada ağrı kesici, adale gevşetici ve antienflamatuar ilaçlar verilir Sert yatak istirahati tavsiye edilir Fizik tedavi yapılabilir Lazer ile tedavi cihetine gidilebilir Yine ciltten birtakım girişimlerde bulunulabilir Bel fıtığının tedavisini bir ekip işi olarak görmekte yarar vardır Nöroşirürji (Beyin Omurilik-Sinir Cerrahisi), Nöroloji, Anestezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doktorlar ile Diyetisyen, Psikolog ve Fizyoterapistler bu ekibin içinde yer al malıdır Gerektiğinde diğer bazı branşlardaki uzman doktorların görüşlerine de müracaat edilmelidir Bu ekibin elinde bir Fizik Tedavi Unitesi ve bu ünitede Lazer, İnfraruj, Ultrason, Kısa dalga diatermi, TENS, NMES, Diadinamik akım, Mikrodalga, Vakum interferans, Traksiyon (Programlanabilir hafızalı otomatik cihaz ile bel çekme) ve rehabilitasyon araç-gereçleri de hazır bulun malıdır Bütün bu prensipler ışığında modern imkanlar kullanılarak hastaların büyük bir kısmı ameliyat harici metodlarla tedavi edilebilir Prensip olarak cerrahi müdahale son çare olarak düşünülmelidir Ancak hastalık ilerlemiş ve yapılan muayenede bazı şartlar teşekkül etmiş ise [ki bu şartlar uluslararası Nöroşirürji camiası nezdinde genel kabul görmüş ve klasik kitaplara kadar geçmiş kriterlerdir; o zaman ameliyat kararı verilir Bu kararı verirken cerraha bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme metodu büyük oranda yardımcı olur Cerrahi tedavi Nöroşirürji uzmanı olan doktor kesin olarak ameliyata karar vermiş ise, artık amelitı geciktirmemek gerekir Çünkü gecikme neticesinde bazen felce kadar giden telafisi imkansız birtakım problemler ortaya çıkabilmektedir Buna karşılık zamanında yapılan, uygun ve yeterli bir cerrahi müdahale hasta ömür boyu rahat ettirebilmektedir Mutlak surette ameliyat gereken hastalar operasyonun hiçbir safhasında dokulara çıplak gözle müdahale etmeyip, ciltten itibaren görüntüyü büyüten mikroteknik ile ile çalışmakta yarar vardır Çünkü binlerce yıl önce söylenmiş bir tedavi prensibi olan "Öncelikle hastaya zarar vermeyiniz" sözü bugün geçerlidir Bel fıtığı operasyonlarında dar derin bir sahada, üstelik de sinir kökleri gibi çok hassas yapıların çevresinde cerrahi girişim sürdürüldüğü için görüntüyü büyüterek çalışmanın yanında sahanın iyi aydınlatılması da önem arzeder Bunun için de ekibin lideri olan cerrah önceden bütün tedbirleri almalıdır Böyle olunca sinir elemanları ve çevre dokular görüntü alanına büyütülmüş ve mükemmel bir şekilde aydınlatılmış olarak gelmekte, ciltten itibaren kontrollü gidildiği için lüzumsuz kanamalar olmamakta, daha emniyetli, temiz ve estetik, hatta ameliyat sonrası dönemde dikiş aldırmaya dahi gerek kalmayan, hasta için kolaylıklar arzeden bir cerrahi ortaya çıkmaktadır Böyle bir cerrahi girişim sonrasında hastaların günlük nornıal aktivitelerine kavuşmaları da daha kısa sürede olmaktadır BEL FITIĞI AMELİYATI Ayrıntılı klinik muayene, direkt röntgen ve Bel bölgesinin MR tetkiki mutlaka gereklidir Bel bölgesinin Bilgisayarlı Tomografisi, EMG (sinir elektrosu) ve romatizmal laboraruar testleri bazen lazım olabilir AMELİYAT SONRASI AYAĞIM FELÇ OLURMU? Ayakta ameliyat sonrası felç gelişmesi kullandığımız mikrocerrahi ve endoskopik diskektomi teknikleriyle mümkün değildir Ancak çok geciken ve ameliyat olmama konusunda ısrarcı hastaların bir çoğunda, sinirin sıkışarak beslenmesinin bozulması sonucu , ayakta ileri derecede kuvvetsizlik gelişir ve bu durum yeterince uzun sürerse, ameliyat sonrasıda kalıcıdır Bu gecikme 3 ay- 3 hafta- hatta 3 saat bile olabilir Ameliyat hastanın sıkışan sinirindeki hasar oluşmasını önler Oluşmuş sinir hasarını düzeltmez Dolayısıyla ameliyat sonrası ağrıları geçen ve ayağa kalkan hasta, ameliyat öncesi kuvvetsizlik gelişmiş ayağının düzelmediğini görerek, felç olduğunu düşünür AMELİYAT SONRASI BEL FITIĞIM TEKRARLARMI? Ameliyat sonrası aynı mesafeden fıtığın tekrarlaması %5-7 oranındadır Bu oran endoskopik görüntüleme yönteminin kullanılmasıyla %1-2 oranına düşer Ancak bir üst veya alt mesafelerden bel fıtığının tekrarlamasına daha çok rastlanır Bu durum hastanın genetik özellikleri, çalışma şartları, sigara içilmesi, kilo alması gibi birden fazla etkene bağlıdır AMELİYAT SONRASI AĞRIM OLACAKMI? Benim uyguladığım teknikte ameliyat biterken tüm cerrahi saha lokal anestezik maddelerle uyuşturulduğu için 4-6 saat hiç ağrı hissetmeyeceksiniz Takiben belinizde orta derecede ağrı olacak, ağrı kesiciler genelde yeterli olacaktır Ancak bu durum kişinin ağrı eşiğiyle ilgili olup, değişkendir Ağrı eşiği düşük hastalarda, yağa emdirilmiş morfin uygulamasıyla, ilk saatlerdeki ağrı kesilmesini uzatmaktayız AMELİYAT SONRASI EVE DÖNÜNCE NELERE DİKKAT ETMELİYİM? Eve dönerken, arabanın ön koltuğunun yatırılmasıyla şöförün yanına düz olarak uzanmaları en kolay ve rahat yöntem olarak gözüküyor 7-10 gün arasında yatak istirahati önermekteyiz Bu dönemde, ihtiyaçlar dışında oturmayı tavsiye etmiyoruz Hasta evin içinde ayakta dolaşabilir veya yatar Oturma pozisyonu belin dik olmasıyla kolaylaşır, bunun için daha yüksek sandalye tercih edilmelidir Verilen ağrı kesici ilaçların düzenli olarak kullanılması , ağrıyı gelmeden önlediği için daha etkilidir 4 veya 5 gün yıkanabilirsiniz Özel dikiş tekniğiyle yara bakımı ve pansuman gerekmez Diyet konusunda bir kısıtlama yok, ancak ameliyat olan hastalarıma kilo almamaları konusunda uyarıyorum Çünkü vücut ağırlığımızın 2/3 kadarını karşılayan bel bölgesidir Bu ağırlığın ve yükün artmaması hastanın lehinedir Gelen ziyaretçilerin uzun süreli kalması ve özellikle öpüşme adeti bence sakıncalı Ameliyat sonrası bağışıklık sistemimizin yara iyileşmesi gibi oldukça ciddi bir uğraşı nedeniyle, basit viral enfeksiyonlar dahi hastada daha ağır geçebilir, yükselen ateşin sebebi bir gribal enfeksiyonmu, yoksa yaranın iltahabımı anlaşılması zorlaşır 10 günden sonra evden dışarı çıkarak, yürüyüşlere başlayabilirsiniz Önerilen egzersiz lerede 2 haftadan itibaren başlayabilirsiniz Araba kullanmayı 3 haftadan itibaren başlamanızı öneririm Cinsel yaşantınız, 2haftadan itibaren normale dönebilir Ağır yük kaldırmak gibi işleri olmayanlar, 2-3haftadan itibaren işlerine dönebilirler< b> Kaynak: Sağlık Rehberi |
Bel Fitiği |
07-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bel FitiğiBel fıtığı nasıl oluşur? Ağır bir yükü kaldırmak veya ters bir hareket yapmak gibi pek çok dış faktörün yanında kişiye ait faktörler de bel fıtığının oluşmasında önemli rol oynarlar Çünkü öyle insan vardır ki 120 kg kaldırır, hiç birşey olmaz; öylesi de vardır ki 5 kg kaldırır, bel fıtığı olur Kişiye ait faktörlerin başında ise omur kemikleri arasında bulunan ve disk adı verilen kıkırdaklardaki dejenerasyon gelir Bu disklerin ihtiva ettiği su oranı çocukluk yaşlarından itibaren yavaş yavaş azalmaya başlar Buna disklerdeki beslenme bozukluğu ve mikro seviyedeki değişiklikler ile kimyasal değişiklikler de eşlik eder Disk zamanla elastikiyetini yitirir, artık kuvvet aktarma ve kuvveti çevre dokularda dengeli bir şekilde yayma görevini yapamaz olur Mikro düzey de bulunan çatlaklar üzerine aşırı yük binince veya kişi yanlış bir hareket yaptığında diskin içindeki yumuşak kısım etrafındaki kapsülü kolayca yırtarak dışarıya doğru çıkar ve bel fıtığı oluşur Yani zemin hazır olduktan sonra bardağı taşıran son bir damla gerekmektedir ki bu hafif bir cismi kaldırmak ve ya sadece öksürmek de olabilir Bazı ailelerin tüm fertlerinde kıkırdak yapıdaki dejenerasyon nisbeten daha erken yaşlarda olmakta, dolayısıyla daha sık ve kolay bel fıtığına yakalanmaktadırlar Oyle aileler vardır ki dedesini, babasını ve çeşitli yakın akrabalarını bel fıtığından ameliyat etmişizdir Yani kıkırdak yapıdaki dejenerasyonun genetik bir yönünün olduğu da söylenebilir Bel fıtığının belirtileri nelerdir? Bel ve bacak ağrısı en belirgin şikayettir Fakat bazen bel veya bacak ağrısından sadece biri de bulunabilir Ağrıyla birlikte bacaklar da uyuşma ve hastalık ilerledikçe kuvvet kaybı da görülebilir Bazen orta hattan omurilik kanalına doğru uzanarak sinirleri sıkıştıran büyük bel fıtıklarında idrar ve büyük abdestini tutamama veya yapamama gibi bozukluklar ile bacaklarda felce doğru gidiş ortaya çıkabilir Hastalığın bu derecede ilerlemesine müsaade edilmemeli, zamanında müdahale ile uygun bir tedavi gerçekleştirilmelidir Bel fıtığında, bel ve bacak ağrısı yürümekle, iş yapmakla ve ayakta kalmakla, öksürmekle artarken sert yatakta yatmakla azalabilir Tedavi Bel fıtığı rahatsızlığı bulunan bir hastada hastalığın hangi safhada olduğu iyi bir muayene ve ileri tetkik metodları ile net olarak tesbit edildikten sonra tedavi safhasına geçilir Bundan sonra, pratik olması açısından, hastalar cerrahi müdahale gerekenler ve cerrahi müdahale gerekmeyenler diye iki büyük gruba ayrılabilirler Bel fıtığı gelişiminin erken dönemlerinde konservatif tedavi adı verilen cerrahi-dışı tedavi metodları uygulanır Bu safhada, hastaya bütün dünyada ağrı kesici, adale gevşetici ve antienflamatuar ilaçlar verilir Sert yatak istirahati tavsiye edilir Fizik tedavi yapılabilir Lazer ile tedavi cihetine gidilebilir Yine ciltten birtakım girişimlerde bulunulabilir Bel fıtığının tedavisini bir ekip işi olarak görmekte yarar vardır Nöroşirürji (Beyin Omurilik-Sinir Cerrahisi), Nöroloji, Anestezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doktorlar ile Diyetisyen, Psikolog ve Fizyoterapistler bu ekibin içinde yer al malıdır Gerektiğinde diğer bazı branşlardaki uzman doktorların görüşlerine de müracaat edilmelidir Bu ekibin elinde bir Fizik Tedavi Unitesi ve bu ünitede Lazer, İnfraruj, Ultrason, Kısa dalga diatermi, TENS, NMES, Diadinamik akım, Mikrodalga, Vakum interferans, Traksiyon (Programlanabilir hafızalı otomatik cihaz ile bel çekme) ve rehabilitasyon araç-gereçleri de hazır bulun malıdır Bütün bu prensipler ışığında modern imkanlar kullanılarak hastaların büyük bir kısmı ameliyat harici metodlarla tedavi edilebilir Prensip olarak cerrahi müdahale son çare olarak düşünülmelidir Ancak hastalık ilerlemiş ve yapılan muayenede bazı şartlar teşekkül etmiş ise [ki bu şartlar uluslararası Nöroşirürji camiası nezdinde genel kabul görmüş ve klasik kitaplara kadar geçmiş kriterlerdir; o zaman ameliyat kararı verilir Bu kararı verirken cerraha bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme metodu büyük oranda yardımcı olur Cerrahi tedavi Nöroşirürji uzmanı olan doktor kesin olarak ameliyata karar vermiş ise, artık amelitı geciktirmemek gerekir Çünkü gecikme neticesinde bazen felce kadar giden telafisi imkansız birtakım problemler ortaya çıkabilmektedir Buna karşılık zamanında yapılan, uygun ve yeterli bir cerrahi müdahale hasta ömür boyu rahat ettirebilmektedir Mutlak surette ameliyat gereken hastalar operasyonun hiçbir safhasında dokulara çıplak gözle müdahale etmeyip, ciltten itibaren görüntüyü büyüten mikroteknik ile ile çalışmakta yarar vardır Çünkü binlerce yıl önce söylenmiş bir tedavi prensibi olan "Öncelikle hastaya zarar vermeyiniz" sözü bugün geçerlidir Bel fıtığı operasyonlarında dar derin bir sahada, üstelik de sinir kökleri gibi çok hassas yapıların çevresinde cerrahi girişim sürdürüldüğü için görüntüyü büyüterek çalışmanın yanında sahanın iyi aydınlatılması da önem arzeder Bunun için de ekibin lideri olan cerrah önceden bütün tedbirleri almalıdır Böyle olunca sinir elemanları ve çevre dokular görüntü alanına büyütülmüş ve mükemmel bir şekilde aydınlatılmış olarak gelmekte, ciltten itibaren kontrollü gidildiği için lüzumsuz kanamalar olmamakta, daha emniyetli, temiz ve estetik, hatta ameliyat sonrası dönemde dikiş aldırmaya dahi gerek kalmayan, hasta için kolaylıklar arzeden bir cerrahi ortaya çıkmaktadır Böyle bir cerrahi girişim sonrasında hastaların günlük nornıal aktivitelerine kavuşmaları da daha kısa sürede olmaktadır BEL FITIĞI AMELİYATI Ayrıntılı klinik muayene, direkt röntgen ve Bel bölgesinin MR tetkiki mutlaka gereklidir Bel bölgesinin Bilgisayarlı Tomografisi, EMG (sinir elektrosu) ve romatizmal laboraruar testleri bazen lazım olabilir AMELİYAT SONRASI AYAĞIM FELÇ OLURMU? Ayakta ameliyat sonrası felç gelişmesi kullandığımız mikrocerrahi ve endoskopik diskektomi teknikleriyle mümkün değildir Ancak çok geciken ve ameliyat olmama konusunda ısrarcı hastaların bir çoğunda, sinirin sıkışarak beslenmesinin bozulması sonucu , ayakta ileri derecede kuvvetsizlik gelişir ve bu durum yeterince uzun sürerse, ameliyat sonrasıda kalıcıdır Bu gecikme 3 ay- 3 hafta- hatta 3 saat bile olabilir Ameliyat hastanın sıkışan sinirindeki hasar oluşmasını önler Oluşmuş sinir hasarını düzeltmez Dolayısıyla ameliyat sonrası ağrıları geçen ve ayağa kalkan hasta, ameliyat öncesi kuvvetsizlik gelişmiş ayağının düzelmediğini görerek, felç olduğunu düşünür AMELİYAT SONRASI BEL FITIĞIM TEKRARLARMI? Ameliyat sonrası aynı mesafeden fıtığın tekrarlaması %5-7 oranındadır Bu oran endoskopik görüntüleme yönteminin kullanılmasıyla %1-2 oranına düşer Ancak bir üst veya alt mesafelerden bel fıtığının tekrarlamasına daha çok rastlanır Bu durum hastanın genetik özellikleri, çalışma şartları, sigara içilmesi, kilo alması gibi birden fazla etkene bağlıdır AMELİYAT SONRASI AĞRIM OLACAKMI? Benim uyguladığım teknikte ameliyat biterken tüm cerrahi saha lokal anestezik maddelerle uyuşturulduğu için 4-6 saat hiç ağrı hissetmeyeceksiniz Takiben belinizde orta derecede ağrı olacak, ağrı kesiciler genelde yeterli olacaktır Ancak bu durum kişinin ağrı eşiğiyle ilgili olup, değişkendir Ağrı eşiği düşük hastalarda, yağa emdirilmiş morfin uygulamasıyla, ilk saatlerdeki ağrı kesilmesini uzatmaktayız AMELİYAT SONRASI EVE DÖNÜNCE NELERE DİKKAT ETMELİYİM? Eve dönerken, arabanın ön koltuğunun yatırılmasıyla şöförün yanına düz olarak uzanmaları en kolay ve rahat yöntem olarak gözüküyor 7-10 gün arasında yatak istirahati önermekteyiz Bu dönemde, ihtiyaçlar dışında oturmayı tavsiye etmiyoruz Hasta evin içinde ayakta dolaşabilir veya yatar Oturma pozisyonu belin dik olmasıyla kolaylaşır, bunun için daha yüksek sandalye tercih edilmelidir Verilen ağrı kesici ilaçların düzenli olarak kullanılması , ağrıyı gelmeden önlediği için daha etkilidir 4 veya 5 gün yıkanabilirsiniz Özel dikiş tekniğiyle yara bakımı ve pansuman gerekmez Diyet konusunda bir kısıtlama yok, ancak ameliyat olan hastalarıma kilo almamaları konusunda uyarıyorum Çünkü vücut ağırlığımızın 2/3 kadarını karşılayan bel bölgesidir Bu ağırlığın ve yükün artmaması hastanın lehinedir Gelen ziyaretçilerin uzun süreli kalması ve özellikle öpüşme adeti bence sakıncalı Ameliyat sonrası bağışıklık sistemimizin yara iyileşmesi gibi oldukça ciddi bir uğraşı nedeniyle, basit viral enfeksiyonlar dahi hastada daha ağır geçebilir, yükselen ateşin sebebi bir gribal enfeksiyonmu, yoksa yaranın iltahabımı anlaşılması zorlaşır 10 günden sonra evden dışarı çıkarak, yürüyüşlere başlayabilirsiniz Önerilen egzersiz lerede 2 haftadan itibaren başlayabilirsiniz Araba kullanmayı 3 haftadan itibaren başlamanızı öneririm Cinsel yaşantınız, 2haftadan itibaren normale dönebilir Ağır yük kaldırmak gibi işleri olmayanlar, 2-3haftadan itibaren işlerine dönebilirler< b> Kaynak: Sağlık Rehberi |
|