Şeker Hastalığı

Şeker hastalığı sonuÂ*cu kanda şekerin artması ve idrarla atılÂ*ması biçiminde belirti veren bir çeşit hastalıktır Kalıtımla ancak resesif olarak geçen ailevi bir hastalık olarak kabul edilebilir ŞişmanÂ*lık, yaşlılık, gebelik, bazı enfeksiyonlar şeker hastalığının meydana gelmesini hızlandırır Yetişkinlerde görülen bu hasÂ*talık kimi zaman çok erken çocuk denecek yaşta dahi başlayaÂ*bilir Bu tür şeker hastalığına jüvenil diabet adı verilir Pankreas bezinin Langerhans adacıklarının insülin yapmayışı neticesinde bu çocuklarda şeker hastalığı erkenden görülmektedir

Hastalığın belirtisi kanda glikozun artması , idrarda glikozun bulunması, çok idrara çıkmak , çok fazla su içmek ve çok yemek biçiminde özetlenebilir Cok kimsede hastalık gizli bir şekilde yani latent diabet şeklinde bulunur İdrar ve kanlarında şeker seviyesi normal olan bu kimselerde hastalık ancak şeker yükleme testi ile ortaya çıkarılabilir Şeker hastalığına yatkın olan kimselere prediabetik denir Şeker hastalarına yarÂ*dım etmek ve hastalığı erken teşhis etmek için kurulmuş Türk Diabetıkler Cemiyetinin dispanserleri bu gibi prediabetiklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır Yaraların geç kapanması, sık sık tekrarÂ*layan çıbanlar, üreme organlar:nda kaşınÂ*tı, geceleri gelen bacak krampları, el ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma, şeker hastalığının erken belirtilerindendir DiyaÂ*bet bu devirde bir damar, hastalığı şeklinÂ*de belirtiler verir Tedavi çok kere diyetle birlikte antidiyabetik denilen ve ağızdan alınan ilaçlarla yapılır Jüvenil diyabetten yani asıl sebeÂ*bin insülin eksikliğine bağlı olduğu daha ağır vakalarda insülin enjeksiyonu gerekir Pankreas bezinin çıkarılmış olduğu köpekÂ*lerde şeker hastalığının meydana geldiği evvelce biliniyordu Ancak insülinin Langerhans adacıklarının fi hücrelerinden salÂ*gılandığı 1922 yıllarında Banting ve Best adındaki araştırıcılar tarafından bulunmuşÂ*tur İnsülin karaciğerdeki şeker metabolizÂ*masını düzenlemekte ve kandaki glikozun belirli bir düzeyde kalmasını (% 100 mg) sağlamaktadır İnsülin salgılanmadığında kanda şeker seviyesi artmakta yani hi-perglisemi meydana gelmektedir Kanda şekerin ve keton cisimlerinin artması, diabet komasına neden olmaktadır Hiperglisemiye bağlı diabet komasında kan basıncı düşer, nabız süratli fakat zaÂ*yıf olarak atar, solunum derinleşir, bulantı, kusma, karında ağrı ve uyuklama görülür Ağızda aseton kokusu vardır, deri kurudur Langerhans adacıklarının a hücrelerinden İse glukagon adı verilen bir polipeptid salgılanmaktadır Glukagonun fizyolojik göÂ*revi ise aminoasitlerden glikojen yapımını, artırmak yani kan şekerini yükseltmektir Kan şekerinin düşmesi ise hipoglisemi koÂ*ması denen durumu meydana getirir YükÂ*sek doz insülin almak, bir öğün yemek yeÂ*memek veya aşırı eksersiz yapmaktan son ra kan şekeri düşebilir Hastada huzursuzÂ*luk, çarpıntı, soğuk terleme, bayılma ve açlık duygusu vardır Tedavide insülinden başka ağızdan kullaÂ*nılan oral hipoglisemik ajan denilen ilaçlar (Diabines Minidiab, Glucophage, Diamic-ron vb) verilmektedir

Şeker hastalığı sonuÂ*cu kanda şekerin artması ve idrarla atılÂ*ması biçiminde belirti veren bir çeşit hastalıktır Kalıtımla ancak resesif olarak geçen ailevi bir hastalık olarak kabul edilebilir ŞişmanÂ*lık, yaşlılık, gebelik, bazı enfeksiyonlar şeker hastalığının meydana gelmesini hızlandırır Yetişkinlerde görülen bu hasÂ*talık kimi zaman çok erken çocuk denecek yaşta dahi başlayaÂ*bilir Bu tür şeker hastalığına jüvenil diabet adı verilir Pankreas bezinin Langerhans adacıklarının insülin yapmayışı neticesinde bu çocuklarda şeker hastalığı erkenden görülmektedir

Hastalığın belirtisi kanda glikozun artması , idrarda glikozun bulunması, çok idrara çıkmak , çok fazla su içmek ve çok yemek biçiminde özetlenebilir Cok kimsede hastalık gizli bir şekilde yani latent diabet şeklinde bulunur İdrar ve kanlarında şeker seviyesi normal olan bu kimselerde hastalık ancak şeker yükleme testi ile ortaya çıkarılabilir Şeker hastalığına yatkın olan kimselere prediabetik denir Şeker hastalarına yarÂ*dım etmek ve hastalığı erken teşhis etmek için kurulmuş Türk Diabetıkler Cemiyetinin dispanserleri bu gibi prediabetiklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır Yaraların geç kapanması, sık sık tekrarÂ*layan çıbanlar, üreme organlar:nda kaşınÂ*tı, geceleri gelen bacak krampları, el ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma, şeker hastalığının erken belirtilerindendir DiyaÂ*bet bu devirde bir damar, hastalığı şeklinÂ*de belirtiler verir Tedavi çok kere diyetle birlikte antidiyabetik denilen ve ağızdan alınan ilaçlarla yapılır Jüvenil diyabetten yani asıl sebeÂ*bin insülin eksikliğine bağlı olduğu daha ağır vakalarda insülin enjeksiyonu gerekir Pankreas bezinin çıkarılmış olduğu köpekÂ*lerde şeker hastalığının meydana geldiği evvelce biliniyordu Ancak insülinin Langerhans adacıklarının fi hücrelerinden salÂ*gılandığı 1922 yıllarında Banting ve Best adındaki araştırıcılar tarafından bulunmuşÂ*tur İnsülin karaciğerdeki şeker metabolizÂ*masını düzenlemekte ve kandaki glikozun belirli bir düzeyde kalmasını (% 100 mg) sağlamaktadır İnsülin salgılanmadığında kanda şeker seviyesi artmakta yani hi-perglisemi meydana gelmektedir Kanda şekerin ve keton cisimlerinin artması, diabet komasına neden olmaktadır Hiperglisemiye bağlı diabet komasında kan basıncı düşer, nabız süratli fakat zaÂ*yıf olarak atar, solunum derinleşir, bulantı, kusma, karında ağrı ve uyuklama görülür Ağızda aseton kokusu vardır, deri kurudur Langerhans adacıklarının a hücrelerinden İse glukagon adı verilen bir polipeptid salgılanmaktadır Glukagonun fizyolojik göÂ*revi ise aminoasitlerden glikojen yapımını, artırmak yani kan şekerini yükseltmektir Kan şekerinin düşmesi ise hipoglisemi koÂ*ması denen durumu meydana getirir YükÂ*sek doz insülin almak, bir öğün yemek yeÂ*memek veya aşırı eksersiz yapmaktan son ra kan şekeri düşebilir Hastada huzursuzÂ*luk, çarpıntı, soğuk terleme, bayılma ve açlık duygusu vardır Tedavide insülinden başka ağızdan kullaÂ*nılan oral hipoglisemik ajan denilen ilaçlar (Diabines Minidiab, Glucophage, Diamic-ron vb) verilmektedir

Şeker hastalığı sonuÂ*cu kanda şekerin artması ve idrarla atılÂ*ması biçiminde belirti veren bir çeşit hastalıktır Kalıtımla ancak resesif olarak geçen ailevi bir hastalık olarak kabul edilebilir ŞişmanÂ*lık, yaşlılık, gebelik, bazı enfeksiyonlar şeker hastalığının meydana gelmesini hızlandırır Yetişkinlerde görülen bu hasÂ*talık kimi zaman çok erken çocuk denecek yaşta dahi başlayaÂ*bilir Bu tür şeker hastalığına jüvenil diabet adı verilir Pankreas bezinin Langerhans adacıklarının insülin yapmayışı neticesinde bu çocuklarda şeker hastalığı erkenden görülmektedir

Hastalığın belirtisi kanda glikozun artması , idrarda glikozun bulunması, çok idrara çıkmak , çok fazla su içmek ve çok yemek biçiminde özetlenebilir Cok kimsede hastalık gizli bir şekilde yani latent diabet şeklinde bulunur İdrar ve kanlarında şeker seviyesi normal olan bu kimselerde hastalık ancak şeker yükleme testi ile ortaya çıkarılabilir Şeker hastalığına yatkın olan kimselere prediabetik denir Şeker hastalarına yarÂ*dım etmek ve hastalığı erken teşhis etmek için kurulmuş Türk Diabetıkler Cemiyetinin dispanserleri bu gibi prediabetiklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır Yaraların geç kapanması, sık sık tekrarÂ*layan çıbanlar, üreme organlar:nda kaşınÂ*tı, geceleri gelen bacak krampları, el ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma, şeker hastalığının erken belirtilerindendir DiyaÂ*bet bu devirde bir damar, hastalığı şeklinÂ*de belirtiler verir Tedavi çok kere diyetle birlikte antidiyabetik denilen ve ağızdan alınan ilaçlarla yapılır Jüvenil diyabetten yani asıl sebeÂ*bin insülin eksikliğine bağlı olduğu daha ağır vakalarda insülin enjeksiyonu gerekir Pankreas bezinin çıkarılmış olduğu köpekÂ*lerde şeker hastalığının meydana geldiği evvelce biliniyordu Ancak insülinin Langerhans adacıklarının fi hücrelerinden salÂ*gılandığı 1922 yıllarında Banting ve Best adındaki araştırıcılar tarafından bulunmuşÂ*tur İnsülin karaciğerdeki şeker metabolizÂ*masını düzenlemekte ve kandaki glikozun belirli bir düzeyde kalmasını (% 100 mg) sağlamaktadır İnsülin salgılanmadığında kanda şeker seviyesi artmakta yani hi-perglisemi meydana gelmektedir Kanda şekerin ve keton cisimlerinin artması, diabet komasına neden olmaktadır Hiperglisemiye bağlı diabet komasında kan basıncı düşer, nabız süratli fakat zaÂ*yıf olarak atar, solunum derinleşir, bulantı, kusma, karında ağrı ve uyuklama görülür Ağızda aseton kokusu vardır, deri kurudur Langerhans adacıklarının a hücrelerinden İse glukagon adı verilen bir polipeptid salgılanmaktadır Glukagonun fizyolojik göÂ*revi ise aminoasitlerden glikojen yapımını, artırmak yani kan şekerini yükseltmektir Kan şekerinin düşmesi ise hipoglisemi koÂ*ması denen durumu meydana getirir YükÂ*sek doz insülin almak, bir öğün yemek yeÂ*memek veya aşırı eksersiz yapmaktan son ra kan şekeri düşebilir Hastada huzursuzÂ*luk, çarpıntı, soğuk terleme, bayılma ve açlık duygusu vardır Tedavide insülinden başka ağızdan kullaÂ*nılan oral hipoglisemik ajan denilen ilaçlar (Diabines Minidiab, Glucophage, Diamic-ron vb) verilmektedir