Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sistemi, solunum

Solunum Sistemi

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Solunum Sistemi





Tüm canlı hücreler yaşamlarını sürdürmek için oksijene ihtiyaç duyarlar Solunum sistemi vücut hücrelerine gerekli olan oksijeni sağlar ve karbondioksit atığını uzaklaştırır
Tüm canlı hücreler yaşamlarını sürdürmek için oksijene ihtiyaç duyarlar Solunum sistemi vücut hücrelerine gerekli olan oksijeni sağlar ve karbondioksit atığını uzaklaştırır İnsan oksijensizliğe en fazla 3-6 dakika dayanır Canlılar oksijene enerji ihtiyaçlarını karşılamak için gerek duyarlar
Dakikada 16-18 defa soluk alıp veririz Bebeklerde bu sayı 30-40a kadar yükselir Solunum hızı omurilik sağındaki solunum merkezi yönetir


Solunum sisteminin fonksiyonları
* Havanın akciğerlere ulaştırılması

*Akciğerlerde hava ile kan arasındaki alışverişi sağlamak (oksijen ve karbondioksit değişimi)

* Solunum yüzeyini sıcaklık değişimlerinden ve diğer çevresel faktörlerden korumak

*Solunum sistemini ve diğer dokuları patojenlerin girişine karşı korumak

*Sesin oluşumunu sağlamak

*Homeostazın korunmasına yardımcı olmak

*Kaslar ile idrar çıkarmada ve defekasyonda yardımcı olmak


Solunum Sistemi Organları

Solunum sistemi burun, ağız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronşlar, bronsioller, ve alveollerden oluşur Trakeadan sonra ilk dallanan yapılara bronşlar, broşlardan sonraki daha dar çaplı yapılara da bronsioller denilmektedir

Burun
Havanın akciğerlere giriş yeridir Burun boşluğu nasal kemiklerle desteklenmiştir Burun boşluğunun sırt, yani dış yan kısmı damarlı solunum mukozası ile kaplıdır Bu mukozada mukus salgısı yapan özelleşmiş hücreler bulunmaktadır
Burun yoluyla alınan hava içerisindeki toz ve partiküller öncelikle burun kılları tarafından tutulmaya çalışılır Böylelikle akciğerlere mümkün olan en temiz hava ulaşmış olur Ayrıca burundan alınan havayla akciğerlere giren hava ısıtılır
Burun boşluğunun üst kısmında doku epiteli yer alır
Burun boşluğunun tabanında sert damak (palatum durum) bulunur



Yutak (farinks)
Solunum sistemi ile sindirim sistemini birbirinden ayıran bölümdür Farinksin üst bölümü (nazofarinks) yumuşak damakla ağız boşluğu ve burun boşluğunu birbirinden ayırır Alt bölümü (laringofarinks) ise trake ve özofagusla bağlantı yapar
Gırtlak (larinks)



Soluk alma sırasında, hava ağız ya da burundan farenkse geçer Farenks hem yiyecekler hem de hava için ortak bir geçiş yoludur Farinks 2 tüpe ayrılır, birisi özafagustur ve buradan yiyecekler mideye geçer, diğeri ise larinksdir ve bu da havayolunun bir parçasıdır Farenks sesin çıkartıldığı yerdir Ses telleri larinkste bulunur, geçen havanın bu telleri titretmesi ile ses oluşur Larinks trakea denilen uzun bir tüpe açılır



Soluk borusu ( trakea)



Trakea yaklaşık 2-5 cm genişliğinde ve 10 cm kadar uzunlukta olan boru şeklinde bir yapıdır Trakea sağ ve sol 2 tane ana bronşa ayrılır Bir bronş sağ akciğere bir bronş da sol akciğere girer Ana bronşlar akciğere girdikten sonra dallanması devam eder, ve her bir dallanma daha dar, daha kısa, ve daha çok sayıda tüp oluşması ve ağaç gibi bir yapı oluşturması ile sonuçlanır Bu küçük dallanmalar bronşiyol olarak adlandırılır Bronşiyoller bronşlara göre daha fazla düz kas içerirler



Akciğerler
Göğüs boşluğu içerisinde en fazla hacmi kaplayan akciğerler 2 tane olup, süngerimsi yapıda, rengi açık pembe olan organlardır Akciğerler dıştan göğüs kafesi ve alttan da göğüs ve karın boşluğunu ayıran diyaframla çevrilmişlerdir
Sağ akciğer 3, sol akciğer 2 bölümden yapılmıştır Bu bölümlere lob denir Sol akciğerin 3 lobunun yerlni kalp almıştırSağ akciğer lobu, sol akciğere göre % 10 daha büyüktür


Akciğerlerin çok önemli olan ıki görevi vardır Dışarıdaki havayı alıp (soluk alma), hava içindeki oksijenin alveollerin etrafındaki kılcal kan damarlarına geçmesini ve organlardan kirli kanla gelen karbondioksidi alveollere alıp dışarı atılmasını (soluk verme) sağlar
Akciğeri örten çift katlı zara (membran) plevra adı verilir Bu membranın akciğerin dış yüzeyini saran saran tabakasına visseral plevra, göğüs kafesinin iç yüzündeki tabakasına ise parietal plevra denir
Bu zar, akciğerleri sarma ve koruma fonksiyonunun yanında, içerdiği sıvı sayesinde akciğerlerin rahatça daralıp, gevşemesini sağlar
Akciğerlere iki grup atardamardan kan gelir Akciğeri besleyen kan, bronkial arterden gelir Kirli kanın temizlenmek üzere geldiği damar ise pulmoner arterdir
Bronşlar akciğerlerin içinde bronşcuklarla devam eder Bronşcukların ucunda üzüm salkımına benzeyen alveol denilen hava keseleri bulunur
Akciğerlerin fonksiyonel birimleri olan alveoller, küçük ve içi hava dolu keseciklerdir Her bir akciğerde 300 milyondan fazla alveol bulunur Alveoller kılcal kan damarları ile çevrilidir Görünüşü üzüm salkımına benzer



Gaz değişiminin (karbondioksit-oksijen) gerçekleştiği yer olan alveoller yaklaşık 25 mikrometre çapındadır
Alveole giren havadaki oksijen kılcal kan damarlarına geçer Kirli kandaki karbondioksit de yine alveollerde tutularak dışarı verilir Buna hücre dışı solunum denir
Alveoller fagositik alveolar makrofajlara sahiptirler Bu makrofajlar (savunma hücreleri) alveole giren mikroorganizma veya toz partikülleri gibi yabancı maddeleri yok ederler



Solunum olayı
Alveollerin yalnız epitel dokudan yapılmış incecik duvarları vardır Alveol duvarlarının dış yüzeyleri atar ve toplardamar kılcallarıyla bir ağ gibi sarılmıştır Akciğer atardamarı aracılığıyla alveollerin dış yüzeylerine sürekli olarak karbon dioksit yüklü kan gelir Buna karşın, alveollerin içine de hava borularıyla oksijen yönünden zengin hava girer ve ince duvarları aracılığıyla, içlerinde havayla kan arasında bir gaz alışverişi olur Sayısı yaklaşık dört yüz milyon civarında olan alveollerin akciğerlerde oluşturdukları gaz alışveriş yüzeyi oldukça büyüktür Derin bir soluk alma sırasında alveollerin yüzeyi, yani solunum yüzeyi toplamı yüz metrekareye yükselir Bu yüzey, bir insanın vücut yüzeyinin yaklaşık elli katı demektir
Alveollerin ince duvarlarının dış yüzeylerine gelmiş olan kandaki karbon dioksit miktarı, alveoller içindeki havaya oranla çok fazladır Oksijen miktarı ise bunun tam tersidir Aradaki bu gaz yoğunluğu farkı nedeniyle bir geçişme olayı olur Kanın plazması ve alyuvarlarla getirilmiş olan karbon dioksit alveol duvarından alveollerin içine geçer Bu sırada alveollerin içindeki oksijen de kana geçer ve kanın alyuvarlarındaki hemoglobin tarafından kimyasal olarak bağlanır İçinde demir bulunan hemoglobin, oksihemoglobin haline dönüşür Alveollerin yüzeyinde oksijence zenginleşen kan, toplardamar kılcalları ağıyla toplanarak akciğer toplardamarı yoluyla kalbin Sol kulakçığına getirilir Kalbin pompalaması sonucu, oksijence zengin olan kan, sol karıncığa, sol karıncıktan aort ve kolları aracılığıyla tüm vücut hücrelerine yayılır Hücrelere yanaşan alyuvarlar, akciğerlerden beri taşıdıkları oksijeni hücrelere verirler ve hücrelerdeki biyolojik yanma kalıntısı olan karbon dioksiti ve diğer artık maddeleri alırlar

Diyafram kası
Göğüs boşluğunun alt kısmını kaplayan yassı bir kastır Aşağı-yukarı kasılıp gevşeyerek göğüs boşluğunun hacmini değiştirir Bu nedenle akciğerlere hava girişi ve çıkışı kolaylaşır Ayrıca göğüs kasları kasılıp gevşeyerek kaburgaların açılıp kapanmasını ve akciğerlere havanın girip çıkmasını sağlarlar

Diyafram aşağıya doğru çekilip, göğüs kasları kasıldığında kaburgalarımız yukarı kalkacağından, göğüs boşluğunun hacmi genişler Akciğerlere hava dolar, soluk alırız Diyafram yukarı doğru şişkin; kaburgalarımızı hareket ettiren kaslar gevşek iken göğsümü-zün hacmi küçülür Bu durumda dışarıya hava verilir
Soluk almada ilk olarak kaburgalar arasındaki kaslar, diyafram kası kasılır Göğüs boşluğu ve genişler akciğerler genişler Akciğerlerdeki hava basıncı düşer ve oksijen alveollere kadar gelir
Soluk vermede ise kaburgalar arası kaslar ve diyafram kası gevşer Göğüs boşluğu ve akciğerler daralır Son olarak da alveollerdeki karbondioksit dışarı atılır


Kaynak: Sağlık Rehberi

Alıntı Yaparak Cevapla

Solunum Sistemi

Eski 07-23-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Solunum Sistemi





Tüm canlı hücreler yaşamlarını sürdürmek için oksijene ihtiyaç duyarlar Solunum sistemi vücut hücrelerine gerekli olan oksijeni sağlar ve karbondioksit atığını uzaklaştırır
Tüm canlı hücreler yaşamlarını sürdürmek için oksijene ihtiyaç duyarlar Solunum sistemi vücut hücrelerine gerekli olan oksijeni sağlar ve karbondioksit atığını uzaklaştırır İnsan oksijensizliğe en fazla 3-6 dakika dayanır Canlılar oksijene enerji ihtiyaçlarını karşılamak için gerek duyarlar
Dakikada 16-18 defa soluk alıp veririz Bebeklerde bu sayı 30-40a kadar yükselir Solunum hızı omurilik sağındaki solunum merkezi yönetir


Solunum sisteminin fonksiyonları
* Havanın akciğerlere ulaştırılması

*Akciğerlerde hava ile kan arasındaki alışverişi sağlamak (oksijen ve karbondioksit değişimi)

* Solunum yüzeyini sıcaklık değişimlerinden ve diğer çevresel faktörlerden korumak

*Solunum sistemini ve diğer dokuları patojenlerin girişine karşı korumak

*Sesin oluşumunu sağlamak

*Homeostazın korunmasına yardımcı olmak

*Kaslar ile idrar çıkarmada ve defekasyonda yardımcı olmak


Solunum Sistemi Organları

Solunum sistemi burun, ağız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronşlar, bronsioller, ve alveollerden oluşur Trakeadan sonra ilk dallanan yapılara bronşlar, broşlardan sonraki daha dar çaplı yapılara da bronsioller denilmektedir

Burun
Havanın akciğerlere giriş yeridir Burun boşluğu nasal kemiklerle desteklenmiştir Burun boşluğunun sırt, yani dış yan kısmı damarlı solunum mukozası ile kaplıdır Bu mukozada mukus salgısı yapan özelleşmiş hücreler bulunmaktadır
Burun yoluyla alınan hava içerisindeki toz ve partiküller öncelikle burun kılları tarafından tutulmaya çalışılır Böylelikle akciğerlere mümkün olan en temiz hava ulaşmış olur Ayrıca burundan alınan havayla akciğerlere giren hava ısıtılır
Burun boşluğunun üst kısmında doku epiteli yer alır
Burun boşluğunun tabanında sert damak (palatum durum) bulunur



Yutak (farinks)
Solunum sistemi ile sindirim sistemini birbirinden ayıran bölümdür Farinksin üst bölümü (nazofarinks) yumuşak damakla ağız boşluğu ve burun boşluğunu birbirinden ayırır Alt bölümü (laringofarinks) ise trake ve özofagusla bağlantı yapar
Gırtlak (larinks)



Soluk alma sırasında, hava ağız ya da burundan farenkse geçer Farenks hem yiyecekler hem de hava için ortak bir geçiş yoludur Farinks 2 tüpe ayrılır, birisi özafagustur ve buradan yiyecekler mideye geçer, diğeri ise larinksdir ve bu da havayolunun bir parçasıdır Farenks sesin çıkartıldığı yerdir Ses telleri larinkste bulunur, geçen havanın bu telleri titretmesi ile ses oluşur Larinks trakea denilen uzun bir tüpe açılır



Soluk borusu ( trakea)



Trakea yaklaşık 2-5 cm genişliğinde ve 10 cm kadar uzunlukta olan boru şeklinde bir yapıdır Trakea sağ ve sol 2 tane ana bronşa ayrılır Bir bronş sağ akciğere bir bronş da sol akciğere girer Ana bronşlar akciğere girdikten sonra dallanması devam eder, ve her bir dallanma daha dar, daha kısa, ve daha çok sayıda tüp oluşması ve ağaç gibi bir yapı oluşturması ile sonuçlanır Bu küçük dallanmalar bronşiyol olarak adlandırılır Bronşiyoller bronşlara göre daha fazla düz kas içerirler



Akciğerler
Göğüs boşluğu içerisinde en fazla hacmi kaplayan akciğerler 2 tane olup, süngerimsi yapıda, rengi açık pembe olan organlardır Akciğerler dıştan göğüs kafesi ve alttan da göğüs ve karın boşluğunu ayıran diyaframla çevrilmişlerdir
Sağ akciğer 3, sol akciğer 2 bölümden yapılmıştır Bu bölümlere lob denir Sol akciğerin 3 lobunun yerlni kalp almıştırSağ akciğer lobu, sol akciğere göre % 10 daha büyüktür


Akciğerlerin çok önemli olan ıki görevi vardır Dışarıdaki havayı alıp (soluk alma), hava içindeki oksijenin alveollerin etrafındaki kılcal kan damarlarına geçmesini ve organlardan kirli kanla gelen karbondioksidi alveollere alıp dışarı atılmasını (soluk verme) sağlar
Akciğeri örten çift katlı zara (membran) plevra adı verilir Bu membranın akciğerin dış yüzeyini saran saran tabakasına visseral plevra, göğüs kafesinin iç yüzündeki tabakasına ise parietal plevra denir
Bu zar, akciğerleri sarma ve koruma fonksiyonunun yanında, içerdiği sıvı sayesinde akciğerlerin rahatça daralıp, gevşemesini sağlar
Akciğerlere iki grup atardamardan kan gelir Akciğeri besleyen kan, bronkial arterden gelir Kirli kanın temizlenmek üzere geldiği damar ise pulmoner arterdir
Bronşlar akciğerlerin içinde bronşcuklarla devam eder Bronşcukların ucunda üzüm salkımına benzeyen alveol denilen hava keseleri bulunur
Akciğerlerin fonksiyonel birimleri olan alveoller, küçük ve içi hava dolu keseciklerdir Her bir akciğerde 300 milyondan fazla alveol bulunur Alveoller kılcal kan damarları ile çevrilidir Görünüşü üzüm salkımına benzer



Gaz değişiminin (karbondioksit-oksijen) gerçekleştiği yer olan alveoller yaklaşık 25 mikrometre çapındadır
Alveole giren havadaki oksijen kılcal kan damarlarına geçer Kirli kandaki karbondioksit de yine alveollerde tutularak dışarı verilir Buna hücre dışı solunum denir
Alveoller fagositik alveolar makrofajlara sahiptirler Bu makrofajlar (savunma hücreleri) alveole giren mikroorganizma veya toz partikülleri gibi yabancı maddeleri yok ederler



Solunum olayı
Alveollerin yalnız epitel dokudan yapılmış incecik duvarları vardır Alveol duvarlarının dış yüzeyleri atar ve toplardamar kılcallarıyla bir ağ gibi sarılmıştır Akciğer atardamarı aracılığıyla alveollerin dış yüzeylerine sürekli olarak karbon dioksit yüklü kan gelir Buna karşın, alveollerin içine de hava borularıyla oksijen yönünden zengin hava girer ve ince duvarları aracılığıyla, içlerinde havayla kan arasında bir gaz alışverişi olur Sayısı yaklaşık dört yüz milyon civarında olan alveollerin akciğerlerde oluşturdukları gaz alışveriş yüzeyi oldukça büyüktür Derin bir soluk alma sırasında alveollerin yüzeyi, yani solunum yüzeyi toplamı yüz metrekareye yükselir Bu yüzey, bir insanın vücut yüzeyinin yaklaşık elli katı demektir
Alveollerin ince duvarlarının dış yüzeylerine gelmiş olan kandaki karbon dioksit miktarı, alveoller içindeki havaya oranla çok fazladır Oksijen miktarı ise bunun tam tersidir Aradaki bu gaz yoğunluğu farkı nedeniyle bir geçişme olayı olur Kanın plazması ve alyuvarlarla getirilmiş olan karbon dioksit alveol duvarından alveollerin içine geçer Bu sırada alveollerin içindeki oksijen de kana geçer ve kanın alyuvarlarındaki hemoglobin tarafından kimyasal olarak bağlanır İçinde demir bulunan hemoglobin, oksihemoglobin haline dönüşür Alveollerin yüzeyinde oksijence zenginleşen kan, toplardamar kılcalları ağıyla toplanarak akciğer toplardamarı yoluyla kalbin Sol kulakçığına getirilir Kalbin pompalaması sonucu, oksijence zengin olan kan, sol karıncığa, sol karıncıktan aort ve kolları aracılığıyla tüm vücut hücrelerine yayılır Hücrelere yanaşan alyuvarlar, akciğerlerden beri taşıdıkları oksijeni hücrelere verirler ve hücrelerdeki biyolojik yanma kalıntısı olan karbon dioksiti ve diğer artık maddeleri alırlar

Diyafram kası
Göğüs boşluğunun alt kısmını kaplayan yassı bir kastır Aşağı-yukarı kasılıp gevşeyerek göğüs boşluğunun hacmini değiştirir Bu nedenle akciğerlere hava girişi ve çıkışı kolaylaşır Ayrıca göğüs kasları kasılıp gevşeyerek kaburgaların açılıp kapanmasını ve akciğerlere havanın girip çıkmasını sağlarlar

Diyafram aşağıya doğru çekilip, göğüs kasları kasıldığında kaburgalarımız yukarı kalkacağından, göğüs boşluğunun hacmi genişler Akciğerlere hava dolar, soluk alırız Diyafram yukarı doğru şişkin; kaburgalarımızı hareket ettiren kaslar gevşek iken göğsümü-zün hacmi küçülür Bu durumda dışarıya hava verilir
Soluk almada ilk olarak kaburgalar arasındaki kaslar, diyafram kası kasılır Göğüs boşluğu ve genişler akciğerler genişler Akciğerlerdeki hava basıncı düşer ve oksijen alveollere kadar gelir
Soluk vermede ise kaburgalar arası kaslar ve diyafram kası gevşer Göğüs boşluğu ve akciğerler daralır Son olarak da alveollerdeki karbondioksit dışarı atılır


Kaynak: Sağlık Rehberi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.