Silginin Öyküsü |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Silginin ÖyküsüSiliyoruz Ama Nasıl? İnsanoğlunun belki de en çok tükettiği malzemelerden biridir silgi Varoluş amacı yokolmaktır çünkü silgilerin Peki kurşun kalemin düşman kardeşi silgiler hakkında ne biliyoruz? Bastıra bastıra yazdığımız yazıları bile kolayca silmesinin sırrı nedir? Rengarenk görünümlerini ve mis gibi kokularını neye borçludurlar? Silgiler, daha okul çağına gelmeden önce tanıştığımız kırtasiye malzemelerinden biridir Büyük, küçük, türlü şekil ve renklerde imal edilen silgiler, yıllar içinde iştah kabartan kokulara da bürünmüştür Okulabaşlayacağımız günlerde çıkılan ve belki de bize özel olduğunu hissettiğimiz o ilk alışverişte defterler,kalemler, boyalar ve sırt çantasınının içindeki özel malzemelerden biri de silgilerdir Çantamızı hazırladığımız ilk akşam heyecanla kalem kutuya yerleştirdiğimiz eşyalar, bütün eğitim hayatımızındemirbaşlarıdır aslında Sınıflar büyüyüp, dersler zorlaşınca silgi üzerine minik notlar yazmak ise en geleneksel kopya yöntemlerinden biridir Böylece belki de en minik sırdaşlarımız olur silgiler Ayrıca, sıra arkadaşımızla paylaştığmıız ilk eşyardan biri olarak bize yardımlaşmayı da öğretmişlerdir Peki, kalem kutularımızdan hiç eksik olmayan silgiler hakkında neler biliyoruz? Nasıl yapılıyor bu silgiler? Defterimize bastıra bastıra yazdığımız yazıları bile nasıl kolayca silebiliyorlar? Ekmek Kırıntısından Kauçuka; Birçoklarımız bunu bilmez ama, silginin hammaddesi kauçuktur Sadece sıcak ülkelerde yetişen kauçuk ağacının, oval biçimli büyük ve kalın yaprakları vardır Türiye’nin güney illerinde de bol miktarda yetişen kauçuk ağacından esnek ve dayanıklı olan kauçuk elde edilir Bu ağacı Avrupalılar’a tanıtan ise Charles Marie de la Condamine adlı Fransız bilim adamı olmuştur Güney Amerika gezilerinde tanıdığı kauçuk ağacını 1736 yılında eski kıtaya getiren bilim adamı, bu ağaçtan yapılacak silgilerin her yaştan insanın çalışma masasında yer bulacağından habersizdi elbette Kauçuğun, kurşunkalemin izini kâğıt üzerinden sildiğini ilk gözlemleyenh ise, oksijeni bulan Sir Joseph Priestley olmuştur 1770’teki bu keşfe kadar, bu iş için ekmek kırıntılarının kullanılmış olması da ilginç bir ayrıntıdır 1858 yılına gelindiğinde, Amerikalı Hyman Lipman sigi ve kalemi aynı vucütta birleştirmeyi akıl etmiştir Arkası silgili kurşunkalem fikrinin uygulanmaya başlandığı yıllarda silginin en önemli hammaddesi hâlâ kauçukmuş Fakat, kalemlerin arkasına konulan pembe silgiler yapay kauçuk ve süngertaşı karışımından yapılıyormuş Süngertaşı, bildiğimiz sünger gibi çok gözenekli, çok hafif, ancak bir o kadar da sert bir taştır Mermer, fildişi ve metallerin yüzeylerinin temizlenmesinde de kullanılan süngertaşı, silginin daha kolay silmesini sağlar Çoğu silgiyse vinil denen bir maddeden yapılır Vinil, dayanıklı ve esnek bir madde Hammaddeleri farklı da olsa, aslında tüm silgilerin yapılış biçimi aynı Kullanılan malzemeler karıştırıldıktan sonra, sıkma işlemi yapan bir makineye gönderiliyor Sıkılan malzeme, makinenin küçük deliklerinden uzun şeritler halinde çıkıyor Her bir şerit, yaklaşık 1 metre uzunluğunda kesiliyor Eğer silgi, vinilden yapılıyorsa, bu aşamadan sonra küçük parçalara bölünüyor ve kullanıma hazır bekliyor Ancak, eğer yapay kauçuk kullanılmışsa, yapılması gereken birkaç işlem daha var Yapay kauçuktan uzun şeritler halinde kesilen parçalar, yüksek basınç altında pişirme işlemi yapan bir makineye konuyor Burada piştikten sonra soğutulup küçük parçalara bölünüyor Yapılması gereken diğer bir iş de silgilerin köşelerinin yuvarlaklaştırılması Bu işlemi yapan makine, günde 250-300 kg silgiyi aynı anda işleyebiliyor Bu işlem de yapıldıktan sonra silgiler artık kullanılabilir duruma geliyor Ancak arkası silgili kalemlerin üretiminde yapılacak bir işlem daha var: Silgilerin kalemlerin arkasına yerleştirilmesi Hazırlanan tüm silgiler, altı açılabilen dev bir kovanın içine dolduruluyor Bu kovanın altında, yürüyen merdivenlere benzer biçimde çalışan taşıyıcı kayışlar bulunuyor Silgiler, kovanın alt kapağı açıldıkça sırayla bu kayışlara aktarılıyor ve kalemlerin arkasına takılmak üzere ekleme makinesine doğru hareket ediyorlar Bu arada, bir başka kovada metal parçaları var Bu metal parçaları sayesinde silgiler kalemlerin arkasına kolayca tutturulabiliyor Metal parçaları da aynı şekilde, başka bir taşıyıcı kayışla ekleme makinesine doğru yol alıyor Ekleme makinesinde, ilk olarak metallerin içleri tutkal dolduruluyor ve kalemlerin arkasına yapıştırılıyor Son olarak da, hazır bekleyen silgiler kalemlerin arkasına yapıştırılan bu metallerin içine sokuluyor Tutkal kuruduğunda, silgili kalemlerimiz de hazır Bu silgili kalemlerden, fabrikalarda günde iki ton üretiliyor Silme Zamanı; Evet, artık silgimiz hazır ve defterimizdeki yanlışlar silinmeyi bekliyor Peki ama silginin defter sayfalarındaki yazıları nasıl sildiğini biliyor musunuz? İşte yanıtı: Kurşun kalemlerin, yazmak için kullandığımız uç kısımlarında grafit parçacıkları bulunuyor Bu, bildiğimiz kurşunî siyah renkli, yumuşak, kolayca toz durumuna gelebilen bir tür doğal karbon Bu parçacıklar, yaklaşık 2-10 mikrometre çapında Bunları mikroskop altında incelersek, tıpkı kum taneciklerine benzediklerini görebiliriz Kâğıda yazı yazdığımızda, bu parçalar yüzeyin hemen altındaki kâğıt liflerinin arasına sıkışıyor Silgiyle bu yazıların üzerinden geçtiğimizde, silgi, lifleri yumuşatarak arada sıkışmış olan küçük grafit parçacıklarını çıkarıyor Sildikten sonra, bu parçacıkların bir kısmının silginin üzerine yapışmış olduğunu görürüz Diğer kısmıysa, silgiden kopan parçalarla birlikte kâğıdın üzerinde kalır Sakın, artıkları elinizin tersiyle kâğıdın üzerinden sıyırmayı unutmayın! alıntı |
|