07-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğuştan Kulak Kepçesi Yokluğu (Mikrotia)...
Doğuştan kulak kepçesi yokluğu ya da sadece kulak memesinin bulunması durumuna mikrotia denmektedir Mikrotia 6 000 - 12 000 doğumda bir görülmektedir Bazı hastalarda sağırlık ile birlikte olabilmekte veya kalıtımla da geçebilmektedir Kulakta doğuştan şekil bozukluklarının oluşmasında stapedial arter tıkanıklığına bağlı iskemi neden olarak gösterilmiştir (McKenzie & Craig, 1955) Gebeliğin ilk üç ayında geçirilen bazı enfeksiyonlar, ya da ilaçlar da hastalığa neden olabilmektedir
Doğuştan kulak kepçesi yokluğu nedeniyle yapılacak kulak onarımı ameliyatının psikolojik nedenlerle çocuk okula başlamadan önce yapılması tercih edilmektedir Kulak kepçesi yapımında kullanılacak olan kaburga kıkırdağının olgunlaşması için ise çocuğun 6 yaş civarında olması uygun olmaktadır Altı yaşlarındaki kulak gelişimi göz önüne alınacak olursa erişkin devrede ulaşacağı kulak boyutundan 6-7 mm daha küçük olacaktır Bu nedenle oluşturulacak kulak boyutları normal tarafın biraz daha büyüyeceği göz önüne alınarak hesaplanır Bazı araştırmalar, ameliyatla oluşturulan kulağın da bir miktar büyüdüğünü göstermiştir (Tanzer, 1974)
Doğuştan kulak kepçesi yokluğu durumunda kulak onarımı için bazı suni maddeler kullanılmıştır Bunlar arasında yüksek densiteli polietilen ve silikon implant sayılabilir Ancak bunların ikisini de tavsiye etmiyorum ve kullanmıyorum Çünkü bu suni maddelerle yapılan kulak kepçesi rekonstrüksüyonunda önceleri kulak çok iyi bir şekil almışken, sonraki herhangi bir zamanda suni madde üzerindeki deride yara açmakta, bu yara iltihaplanırsa suni madde çıkarılmadan yara kapanmamaktadır Bu nedenle doğuştan kulak kepçesi yokluğu için hastanın kendi kıkırdak dokusunun kullanılması çok daha iyi sonuç vermektedir Burada ana problem, kıkırdak dokusunun örneğin kaburgadan alındıktan sonra kulak yapılacak bölgeye nakledildikten sonra yara yatağından beslenmesinin sağlanabilmesidir Serbest olarak nakledilen kıkırdaklar çoğunlukla daha sonra erimektedir Erimemesi, yataktan revaskülarize olmasına bağlıdır
Doğuştan kulak kepçesi yokluğu nedeniyle yapılacak kulak rekonstrüksüyonu Estetik Plastik Cerrahinin zor konularından biridir Yeni kulak hastanın kendi dokularıyla ya da kısmen suni maddelerle kombine olarak inşa edilir Tamamıyla kendi dokuları kullanılacaksa, kulak kepçesinin iskeletini oluşturmak için kaburgadan alınan kıkırdak parçalar şekillendirilip dikişlerle oluşturulur Kıkırdak ise çeşitli dokularla hazırlanan kulak kepçesi şeklindeki cep içine yerleştirilir Bu dokuların kıkırdağı besleyebilme özelliğine sahip olmaları gereklidir
Ayrıca kulak kepçesinin deri dokusunun oluşturulmasında kullanılan yöntemler de farklılık göstermektedir Seçenekler şöyledir: Doku genişletme (ekspander) metodunda önce kulak oluşturulacak bölgeye deri altına silikon balon konur ve daha sonra belli aralıklarla balon serum ile şişirilerek üzerindeki deri yavaş yavaş genişletilir Genişletme 1 5 - 2 ay kadar sürer Yeterli büyüklüğe ulaşınca ikinci ameliyatta balon çıkarılarak hazırlanan kulak iskeleti içine yerleştirilir Bu metodda doku genişletme devresi sırasında dokunun yırtılması, iltihaplanma gibi riskler mevcuttur
Bunun dışında başka bir metodda, genişletme uygulamadan, kulak yapılacak alan derisi kaldırılarak altında cep oluşturulur ve cebe kıkırdak iskelet yerleştirilir İki üç ay kadar sonra yapılan ikinci ameliyatta deri ve kıkırdak birlikte kaldırılarak arka tarafına deri yaması konarak kulak kepçesi arka yüzü oluşturulur
Diğer bir metodda ise kulak üzerindeki saçlı deri altında bulunan temporal fasya adı verilen damarlı bir zar yapısı kaldırılarak kıkırdak iskelet üzerine sarılır En dışa ise vücudun başka bir kısmından alınan deri yaması sarılarak kulak kepçesinin deri örtüsü sağlanır
Temporal fasya, hem içteki kıkırdağın hem de dıştaki deri yamasının beslenmesini sağlar Bir süre sonra neovaskülarizasyon ile her iki doku temporal fasciadan kanlanmaya başlar Tabii bu kadar kompleks üç ayrı dokunun üzerinde kulak kıvrımlarının oluşturulması çok maharet isteyen bir işlem olup, tüm titizliklere rağmen hastaya ait önceden ölçülemeyen faktörler nedeniyle oluşturulan kıvrımların, kıkırdağın kısmen ya da tamamen erimesi sonucunda kaybolması riski vardır Tüm bu nedenler kulak rekonstrüksüyonunu en zor konulardan biri haline getirmektedir Estetik Plastik Cerrah tüm bu olasılıkları hastanın ailesiyle konuşarak hangi metodun uygulanacağına karar verir
Estetik Prof Dr Kutlu Sevin
|
|
|