İradenin Beceriksizliği

Yaşamın tüm evrelerinde insanoğlunun kontrolünde olmayan güç ve bununla birlikte gelen dengeler vardır Tüm evreni hâkimi ve yaratıcısı inanılmaz bir nizam ve intizam ile günümüze kadar gelen ve asla değişmeyecek olan bu dengeyi günümüze kadar oluşturmuş ve korumuştur Evrendeki tüm sürecin uzay dediğimiz o boşluk olduğunu zannederiz Oysa biz sadece güneş sistemini görüp algılarız Yaratıcının bu eşsiz sanatçılığı yıldızların, gezegenlerin, kara deliklerin, galaksilerin oluşmasını sağlamıştır Yerin altındaki ve göklerdeki bütün canlı cansız varlıklar tüm bu dengenin sağlıklı işleyebilmesi için sisteme hizmet eder Sistem denge sayesinde varlığını korur ve bu dengeyi sağlayan yaratıcının kendisidir



Tüm bilinen gezegenlerin ve gökcisimlerinin belli bir ahenk ve yörünge içerisinde varlıklarını devam ettirerek kimsenin kimseye karışmadan ve bu denge içerisindeki varlığını tehdit etmeden yaşadığını görmekteyiz Her âlemde var olan bu denge yeryüzünde tüm yaratılanlar içerisinde en şerefli olarak kabul edilen insanoğlu içerinde geçerlidir Varlığını devam ettirebilmek adına doğa ile mücadele etmeyi ve işini kolaylaştırmak için doğayı yok etmeyi bile göze alan biz insanlar ilahi bir güç ile korunmakta olan dengenin içerisindeki tek irade sahibi canlılarız Bu irade insanoğlunun kendisi ve çevresi ile mücadelesinde onun elindeki en güçlü silahtır



İrade kişiye seçme hakkını tanır Dünya üzerinde tek seçme hakkına sahip olan bizler seçimlerimiz konusunda bazen yaratıcıya bazen de yaratılışımıza aykırı hareket edebilmekteyiz Bu seçimlerimiz kişileri toplumları, ülkeleri, hayvan ve bitki âlemini, yeryüzündeki ve gökyüzündeki tüm dengeleri altüst edecek kadar etkili olabilmektedir Yeryüzünde her karış toprağa adım atmaya çalışan insanoğlu bir gün o toprağın altına girebileceğini hiç mi hesap etmemektedir? 60-70 yıllık ortalama bir ömre sahip olan bizler hemen hemen her aldığımızla öğünür her tükettiğimiz şey ile yan masada oturan kişiyi hiç mi hiç hesap etmeden becermeye çalışırız


Kendimiz ile bizim dışımızdaki yedi milyar insan ile sürekli bir tüketim yarışı içine gireriz Tükettikleri ile öğünen tükettikleri ile beceren tükettikleri ile yaşadığını zanneden bizler, hemen hemen her gün gördüğümüz bir cenazenin ardından “değmez, hayatta hiçbir şeye değmez” diyerek arkamızı dönüp yine o yalan hayatın içerisine gireriz Bu büyük iliz yon insanı anı kurtarma,günlük yaşama kısacası fast food kültürü dediğimiz yaşam biçimine doğru götürmektedirGünden güne bu kültür dünyadaki tüm insanlığı ele geçirmiş olup;şans oyunlarıyla,kutuların içinden çıkan rakamlar ile ve milyonların önünde ekranlardaki tüm sahtelik ve alabildiğine debdebe ile gerçek ve sahte birbirine karışırinsanoğlu artık ne geldiği yeri,ne bulunduğu yeri nede gideceği yeri algılayamaz bir hale gelirBunun adına da yaşamak denir


Altuğ Gececi