Varlık Ve Zaman-Heidegger |
07-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Varlık Ve Zaman-HeideggerHeidegger’in 1927 yılında yayımlanan , üniversitedeki kürsüsünü devir aldığı hocası Husserl’e ithaf ettiği sansasyonel kitabına bakalım İnsan dünyaya atılmıştır(geworfen) der Heidegger İnsan Hiç (Nichts) içine düşmüş bir Ne’liktir (Wesen)Bunu kendisi seçmemiştir Hiç sözcüğü aynı zamanda Varlık (Sein) anlamına da gelir Yani insan Varlık’a atılmış,terk edilmiştir de demek isterZira Varlık sınırsızdır ve bu haliyle kavranamadığı için kendisini Hiç’lik olarak da gösterirVarlık’a bu yüzden dil ile tanımlama getirmek imkansızdır Zira mantık gereği ,Varlık’a “vardır” denildiğinde aynı zamanda “var değildir” denilemezO yüzden Heidegger dilin de insan gibi Varlık’ın içine “düştüğünü” söyler Varolan “Varlık’tan” mı çıkar? “Varlık Olmayan’dan(Nicht Sein) mı?” Varolan insana Varlığın ışığı sayesinde görünürVarlığın varolan içinde “Ne’leştiği(west) ve onu görünür kıldığı kadarıylaFakat Varlık Varolanı görünür kılmakla beraber görünür kılmakla kendisini,Varolanın içinde “saklayarak geri çeker” İnsan , “Dasein” (Varolan;dünyada-olan) olarak kavranır Dasein’in öyle bir yapıdadır ki Varolandır ama Varlığı sorgulayabilirSorgularken dünyaya atılmışlığını (Geworfenheit) görür İnsan, sadece Varolanı tanıyan ve Varlık sorusuna yanıt verme şansı bulunmayan hayvandan, “sorgulayabilmesi” sayesinde farklı bir şekilde yaşayabilirBu Dasein’in Ekzistens (Varoluş) olarak yaşayabilmesi demektirEkzistens Heidegger sözlüğünde bir ortaçağ terimi olarak bilinen anlamından farklı bir anlama gelir Ekzistens-olmak “Dünyada olma”nın (in-der Welt-sein) dışına çıkmak Varlık’a yönelmek anlamına gelirBu dışarıya çıkış Kaygı (Sorge) adı altında deneyimlenir Kaygı Heidegger’e göre sadece psişik bir süreç değildir ,bizatihi Ekzistens olmaya içrek bir haldir * |
Varlık Ve Zaman-Heidegger |
07-22-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Varlık Ve Zaman-HeideggerZamansallık Heidegger’de açımladığımız kavramlarda bir tür zamansallık görmekteyizDünyayı önünde bulan insan kendisini dünyada ve zaman içersinde ileri doğru fırlatırOlmayı istediği gibi olurGeleceği temsil eder ,bir zaman ekstansıdır ve kaygının ilk yapısını oluşturur Henüz içinde bulunma; geçmişe, olup bitmişe,olgusallığa uygun düşerİnsan Sartre’de olduğu gibi geçmişe sünger çekemez,aksine tarihsel bir varoluş içersindedirHeyecanları ve temel heyecanı “korku” duygusu ile yüzyüzedir Üçüncü zaman ekstanzı bu gün yaşanandırEl altında olanlarla çevrili bir hayattır yaşananDüşmüş insanın ,Man alanı içersindeki insanın yaşam tarzıdır Bu üç zaman ekstanzı (geçmiş,bu gün ve gelecek) birbiri içine girerek Eksiztensin diğer imkanları dışlayan imkanına “ölüme” doğru koşarKendisini böyle,”ölüme doğru koşma” içinde kavrayan kimse Varlık’a dönüş kararı alırBu karar ölme kararı değildir,ama “ölüm içinde yaşama” tavrıdırDasein varolan olarak sona erer ama nereye döner? Varlık’a mı,Hiçe mi?Bu soruların “varlık ve zamanda” açık cevabı bulunmaz Ekzistens,korku-kaygı-ölüm ,insan bunlarla tutukludur,gerçek yaşamında unutmuş olsa bileGerçek yaşam ölüme ilişkin yaşamdırGerçek yaşam ağır gelen bir yüktür,yorgunluk ve bezginliktirTüm bunlar kötümser sözler gibi görünebilirAma Heidegger ,bir filozofun iyinin ve kötünün,ahlaklı olanın ve olmayanın ötesine geçmesini isterOnun görevi anlamak ve anlatmaktırBu bakımdan yersiz bir teselli vermekle uğraşmaz |
|