![]() |
Postmodern Nedir? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Postmodern Nedir?İmajın ve anlatının kuralarına yöneltilmiş başdöndürücü sorgulama çalışmasında, aldığı ya da alamadığı yer nedir? Modernin bir parçasını oluşturduğu muhakkak: Devralınan her şeyden, bu daha geçen günden devralınmış olsa bile, (modo, modo diye yazıyordu ![]() ![]() Cézanne hangi uzama çatar? İzlenimcilerinkine ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir yapıt ancak önce postmodernse, modern olabilir ![]() ![]() Yine de kelimenin bu bir miktar mekanist kabulüyle yetinmek istemem ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı adların avangarda tarih tablosu üzerinde karikatürel bir dağılımı, sana söylemek istediğimi açıkça anlatacaktır Melankoli tarafında Alman dışavurumcuları, yenilik (novatio) tarafında Picasso Braque; birinci tarafta Malevitch, ikicisinde Lissitzky, birincide Chirico, diğerinde Duchamp ![]() ![]() ![]() Proust’un yapıtı ve Joyce’unki, ikisi de mevcudiyete kendini teslim etmeyen bir şeye imâda bulunurlar ![]() ![]() Proust’da bu imânın bedelini ödemek için, zamanın aşırı yoğunluğu tehdidi altındaki bilincin özdeşliğinden vazgeçilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazı tarzının, bitimsiz anlatımın labirenti boyunca kendi kendiyle özdeş kalması, Tin’in Fenomenolojisi’nin birliği ile karşılaştırılabilecek bu birliği sağlamaya yeter ![]() ![]() ![]() Edebi dilin grameri ve söz hazinesi artık veri olmaktan çıkıp, gösterilmeze atıfta bulunmayı engelleyen (Nietzsche’nin dediği gibi) bir sofuluktan doğan ritüeller, katılıklar olarak belirir ![]() İşte ihtilaf: Modern estetik bir yüce estetiğidir, ama nostaljiktir, gösterilemeze sadece namevcut bir içerik olarak atıfta bulunmaya imkan verir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durumda postmodern, modernin içinde gösterilmezi, bizzat gösterimin kendinde öne çıkaran; uygun formların tesellisi ile imkansızın nostaljisini hep birlikte yaşamaya elveren beğeni konsensusunu reddeden; yeni gösterimleri, tadını çıkarmak için değil, ama gösterilemezin varolduğunu daha iyi hissettirmek için araştırandır ![]() Postmodern bir yazar ya da sanatçı, bir filozof konumundadır, yazdığı metin, ürettiği yapıt, prensip olarak, önceden yerleşmiş kurallar tarafından yönetilmez ve belirli bir yargı aracılığıyla, bilinen kategorilerin bu metne, bu yapıta uygulanmasıyla yargılanamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Postmodernin, ‘gelecek zamanın geçmişi’ paradoksuyla anlaşılması gerekir ![]() Bana öyle geliyor ki, deneme (Montaigne) postmodern fragman (Athaeneum – Schlegel kardeşlerin kurdukları, Alman Romantikleri’nin dergisi ![]() ![]() ![]() ![]() Son olarak, şunu açıkça belirtmek gerek: Bize düşen gerçekliği sağlamak değil, gösterilemeyen kavranabilir için yeni imalar icat etmektir ![]() ![]() ![]() ![]() 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Türkçesi: Dumrul Sabuncuoğlu NOTLAR * Le Postmoderne expliqué aux enfants; ed ![]() ![]() ** Deleuze/Guattari’nin kitapları ![]() Kaynak: Postmodernizm, Jameson, Lyotard, Habermas, Zekâ, 1990, Kıyı Yayınları ![]() Derleyen ve Sunan: Necmi Zekâ ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Postmodern Nedir? |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Postmodern Nedir?Bir Talep Bir gevşeme, vazgeçme dönemindeyiz ![]() Zamanın renginden söz ediyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Mimarların, postmodernizm adı altında, Bauhaus projesinden yakayı sıyırmakta olduklarını okudum: İşlevcilik banyosundan sonra, su ile birlikte bebeği deneyi de döküyorlar ![]() Özellikle insan bir felsefe kitabı okuduğunda, bir parça adamla ödüllendirilse, hiç de fena olmazmış! Ağır top bir tarihçinin kaleminden, 60?lı, 70?li yılların yazar ve düşünürlerinin, dil kullanımında terörü hakim kıldıklarını okudum: Oysa verimli bir tanışmanın koşulları yeniden inşa edilmeliymiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fantazi ve oyunlarıyla postmodernizmin, iktidar karşısında hele iktidarın, kaygılı bir kamuoyu tarafından, nükleer savaş, tehlikesi karşısında totaliter bir gözaçtırmama politikası izlemeye yüreklendirdiği bir dönemde fazla bir ağırlığı olmadığını yazıyordu ![]() Yeni-muhafazakarlar dediği kimselere karşı modernliğin savunmasını üstlenen meşhur bir feylezofu okudum ![]() ![]() ![]() Bu parçalanma sürecinde, somut birey ise "yüceliğini yitirmiş anlam’"ı ve "yapısızlaşmış biçim"i, bir özgürleşme olarak değil, Baudelaire’in yüzyıl önce sözünü ettiği o devasa can sıkıntısı tonunda yaşamaktadır ![]() Filozofumuz, Albrecht Wellmer’in bir saptamasını izleyerek, kültürün parçalanması ve hayattan kopmasına karşı çarenin, ancak estetik yaşantının statüsünde bir değişime gidilerek bulunabileceğini düşünüyor ![]() Söz konusu "değişiklik, estetik yaşantının artık başlıca ifadesini beğeni yargılarında bulmayıp, hayatın tarihi bir konumunu incelemekle kullanılmasını", yani "varolmanın sorunlarıyla ilişkilendirilmesini" içeriyor ![]() ![]() ![]() Benim sorum, Habermas’ın nasıl bir birlik tasarladığı ![]() Modern projenin izlenmesiyle amaçlanan, gündelik hayatın ve düşüncenin tüm öğelerinin, organik bir bütünde olduğu gibi, sinesinde yerlerini bulacakları sosyo-kultürel bir birliğin oluşumu mu? Yoksa bilgi, etik ve politikanın heterojen dil oyunları arasında açılması öngörülen geçitin kendisi de, bunlarla aynı düzeyde yer alan, diğer bir dil oyunu mu? Ve eğer böyleyse, nasıl olup da, bunların etkin bir sentezini gerçekleştirebilecek? Hegelci bir ilhama dayanan birinci hipotez, "diyalektik olarak bütünleştiren bir yaşantı" nosyonunu sorgulamıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sadece Wittgenstein ve Adorno değil, ama profesör Habermas tarafından okunma onuruna erişemeyerek, hiç değilse yeni-muhafazakarlar diye kırık not almaktan yakayı sıyırabilen Fransız ya da Fransız olmayan bir takım düşünürler de, işte bu sorgulamanın öncülüğünü yapıyorlar ![]() * Alıntı |
![]() |
![]() |
|