Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahlak, evrensel, mıdır, yasası

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?



EVRENSEL AHLAK YASASININ VARLIĞINI KABUL EDENLER
Felsefe tarihinde evrensel ahlak yasasının var olduğunu kabul eden filozofları, evrensel ahlak yasasını öznel (sübjektif) özelliklerin belirlediğini ileri sürenler ve evrensel ahlak yasasını nesnel (objektif) özelliklerin belirlediğin ileri sürenler olmak üzere iki kümede toplayabiliriz

Birinci kümede yer alanlara J Bentham, J S Mill ve H Bergson'u;
ikinci kümede yer alanlara da Sokrates, Platon, Farabi, Spinoza ve Kant'ı örnek olarak gösterebiliriz

EVRENSEL AHLAK YASASINI BELİRLEYEN ÖZELLİKLER

Evrensel Ahlak Yasasını Öznel Özelliklerin Belirlediğini İleri Sürenler

Bu filozoflara göre evrensel bir ahlak yasası vardır; ancak bu yasa tanrıdan ya da önsel (apriori) birtakım değerlerden kaynaklanmaz Varlığını insandan, onun öznel yaşamından alır ve karşısına eylemlerini belirleyen bir buyruk biçiminde çıkar

BENTHAM VE MİLL
Yararcı ahlak kuramının (utilitarizm) kurucularından İngiliz ahlakçı Jeremy Bentham (1748 -1832) ve bu kuramı geliştiren Stuart Mill (1806-1873) ahlak yasasını öznel özelliklerin belirlediğini savunmuşlardır Onlara göre insan, doğası gereği acıdan kaçınır, hazza yönelir, mutluluğa erişmek ister
Ne var ki kişinin mutluluğu, çevresindeki insanların mutluluğuyla ilişkilidir Çünkü kişi yalnız kendi eylemlerinin değil, bir arada yaşadığı insanların eylemlerinin de etkisi altındadır Ayrıca toplum düzeni öyle kurulmuştur ki kişi mutluluğu ancak üyesi bulunduğu topluluğa yarar sağlayan şeyi yapmakla bulabilmektedir
O halde mutlu olmak istiyorsam birlikte yaşadığım insanların eylemlerinin benim yararıma olmasını sağlamak durumundayım Bunun için benim eylemlerimin de birlikte yaşadığım insanlara yararlı olması gerekecektir

Kısaca, her eylemimizde olabildiğince çok insanın olabildiğince çok mutluluğunu göz önünde tutarsak hem kendi yararımız, en iyi biçimde korumuş hem de ahlaklılığı yerine getirmiş oluruz

O halde yalnız tek insan için değil, herkes için yararlı olan, yasa olarak kabul edilmelidir


HENRİ BERGSON
Sezgiciliğin (entüisyonizm) kurucusu olan Bergson (1859-1941) da evrensel ahlak yasasını öznel özelliklerin belirlediği görüşündedir

Ona göre, doğru bilgi gibi, doğru eylemin de ölçütü sezgidir İnsan neyin "iyi" neyin "kötü" olduğunu ancak sezgiyle kavrayabilir

Örneğin, boş zamanımı müzik dinleyerek ya da televizyonda film izleyerek geçirebileceğim gibi, yardıma gereksinimi olan birisine yardım ederek de geçirebilirim Böyle bir durumda bana yol gösterecek, tutumumu belirleyecek olan nedir? Bergson'a göre, bana dinlenmekten ya da eğlenmekten vazgeçmemi, yardıma gereksinimi olana yardım etmemi söyleyecek olan "sezgi"den başkası olamaz

Ben içimden gelen "sezgi"ye uyarak hareket edersem "iyi" olanı, "ahlaki" olanı yapmış olurum Başka bir deyişle nesnel özellikli şu ahlak yasasına uymuş olurum:

"Kendi sezgine uy ki hem kendin hem de başkası için iyi olanı yapmış olasın"

Bergson "Ahlak ile Dinin iki Kaynağı" adlı eserinde ahlakın zeka ve sezgi olmak üzere iki kaynağı olduğunu ileri sürer Ona göre zekanın oluşturduğu ahlak, kapalı toplum ahlakıdır Bu ahlakta egemen olan yasaklayıcı kurallardır
Sezgi ahlakı ise içinde sevgi ve özgürlüğün egemen olduğu açık toplum ahlakıdır Burada kurallar yerini "örnek"lere bırakmıştır

EVRENSEL AHLAK YASASINI NESNEL (OBJEKTİF) ÖZELLİKLERİN BELİRLEDİĞİNİ İLERİ SÜRENLER


Bu filozoflara göre de evrensel bir ahlak yasası vardır; ancak yasa, varlığını insandan, onun öznel yaşamından almamaktadır Tersine, söz konusu yasanın kaynağı insanın dışındadır ve varlığını insana empoze etmekte, başka bir deyişle ona zorla kabul ettirmektedir Sokrates, Platon, Farabi, Spinoza, Kant bu görüşte olan filozoflardır

AHLAK YASASININ EVRENSEL DİNLERE GÖRE TEMELLENDİRİLMESİ

Düşünce tarihi, ahlak yasasının dinlerde değişik biçimlerde temellendirilmiş olduğunu göstermektedir Örneğin, Mısır'da MÖ 14 yüzyıllarda ruhun, ölümden sonra "iyilik tanrısı"nın huzuruna çıkacağına inanılırdı Burada ruh, dünyada yapıp ettiklerinin hesabını verirdi Hakkında olumlu yargıya varılırsa aklanır ve ölümsüzlüğü elde ederdi Bunun için de kişinin sağlığında tanrıları ve insanları aldatmaya kalkmaması, yalan söylememesi, kölelere ve zayıflara zulmetmemesi, düşkünlere yardım etmesi, çalışması, toplum kurallarına uyması gerekirdi

Evrensel dinlere (Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık) gelince, bunların ahlak yasasını temellendirişleri hemen hemen aynıdır; çünkü bu dinlerin üçü de tek tanrılı dinlerdir Ancak aralarında benimsedikleri temel ilkelerden kaynaklanan bazı farklar vardır

Evrensel dinler tek tanrıcı (monoteist) dinlerdir Tanrı, öncesiz ve sonrasızdır Evreni yoktan var eden, içindekilerin tümünü yaratandır Bu dinlerin kutsal kitapları, uyulması gerekli dinsel ve toplumsal kuralları içermektedir

Evrensel dinlerde ahlak yasası tanrı tarafından konulmuştur Neyin "iyi" neyin "kötü" olduğu önceden saptanmış, kutsal kitaplarda belirtilmiştir

TASAVVUF DÜŞÜNCESİNDE EVRENSEL
AHLAK YASASININ TEMELLENDİRİLMESİ

Tasavvuf (İslam mistisizmi), insanın duygu ve sezgi yoluyla Tanrı'ya erişmesini ve onunla bütünleşmesini mümkün gören bir öğretidir İslam tasavvufunun kaynağı Kur'anı-Kerim ve peygamberin söz ve davranışlarıdır

Tasavvufta Tanrı'ya varmanın yolu akıl değil, gönüldür Tanrı'ya sevgiyle (muhabbetle) varılır Tanrı'ya giden ince uzun yolu kişi kendisi aşmak zorundadır Harcanan çaba kişiye özgüdür Bundan ötürü tasavvuf bir kişilik geliştirmesidir, bireysel bir dindarlıktır, denebilir

Tasavvuf bu anlayışa zamanla erişti, ilk mutasavvıflar dünya işlerinden, mal ve mülkten yüz çeviren, halktan kaçıp yalnızlığa çekilen ve gece gündüz ibadet ederek kendilerini Tanrı'ya adamış olan Müslümanlardı Sonradan tasavvufa felsefi bir içerik kazandırıldı:

Tanrı'nın "Ben gizli bir hazineyim istedim ki bilineyim" sözü tecellinin yani Tanrı'nın dünyada varlıklaşmasının ve görünmesinin nedeni olarak kabul edildiTanrının varlık alemini kendi özüne duyduğu aşktan dolay, oluşturduğu savunuldu Böylece Tanrı'ya korkuyla ya da bir çıkar umarak değil, sevgiyle, aşkla, coşkuyla yaklaşmak gereği benimsendi ve davranışlara buna göre yön verildi Sonuçta tasavvuf, felsefî bir sistem olmakla kalmadı; bir eylem, bir yaşam felsefesi de oldu



Tasavvufa gönül verenden beklenen şunlardır denebilir: Nefse egemen olma, ahlakı güzelleştirme, dünya zenginliklerinden olabildiğince uzak durma, günlük yaşamı sürdürme, Tanrı'ya yönelme ve tam bir inanç içinde onda ölümsüzleşme

1-EVRENSEL AHLAK YASASININ VARLIĞINI REDDEDENLER
a)HEDONİZM (haz ahlakı): Kurucusu Aristippos’turO’na göre haz veren şey “iyi”,haz vermeyen “kötü”dürİnsan sadece kendi yaşadığı hazzı bilebilirBaşkalarının hazzını bilemezBu nedenle evrensel ahlak yasası yoktur

b)Fayda ahlakı: Bireye yarar sağlayan davranış “iyi”,sağlamayan “kötü”dürYararlı olan kişiden kişiye değiştiği için evrensel ahlak yasası yoktur

c)Bencillik (egoizm):Bencillik, başkalarını dikkate almadan sadece kendi çıkarını düşünme anlamına gelirİnsanın yalnızca kendi “ben”ine uygun olanı “iyi”nin ölçütü sayan düşüncedir
Hobbes’a göre insanı yönlendiren ‘kendini sevme’ ve ‘kendini koruma’ içgüdüsüdürBu yaklaşıma göre evrensel ahlak yasası yoktur

d)Anarşizm: Başta devlet olmak üzere tüm baskıcı kurumların ortadan kalkması gerektiğini öne süren öğretidirTemsilcisi Max Stiner ‘dirEvrensel ahlak yasasını reddederO tüm ahlaki değerlerin bir takım soyutlamalardan ibaret olduğunu düşünür

e)FNietzche (Niçe):O’na göre yapılması gereken;insanlığı ahlaktan kurtarmaktırİnsan doğasına yaraşan, güçlü,korkusuz,acımasız olmaktırOysa tüm ahlaklar insanın güdülerini köreltir,onu pasifliğe yöneltir

Nietzche’ye göre;toplumda iki tür insan ve bunların oluşturduğu iki tür sosyal sınıf vardır Birincisi Halk Sınıfı;sürü durumundadırDin ve ahlak kuralları bu sınıf için yeterlidirİkincisi Seçkin Sınıf;Seçkin sınıfa yakışan ahlak, insanın doğasına uygun olan,bireyci,bencil,acımasız ahlaktırAmaç,”üstün insan”a ulaşmaktırÜstün insan; sıradan,korkak,zayıflığı öğütleyen vicdan ahlakından kurtulup “iktidara doğru giden güç”ahlakına ulaşmakla oluşurO’na göre “güç” enyüce iyi;yenilgi,kaybetmek,zayıflık ise kötüdürİnsan için gerekli olan güçlü olmaktır

f) JPSartre(Existansiyalizm-varoluşçuluk): İnsanın kendi varoluşunu ancak özgürce davranarak gerçekleştirebileceğini savunurAncak bu özgürlük sınırsız değil,sorumlulukla belirlenmiştirSartre’a göre insan insanlığını kendisi yapar,değerlerini kendisi yaratır,yolunu kendisi seçerBu nedenle seçiminde tek başınadır ve sorumluluklar da kendisinindir


*

Alıntı Yaparak Cevapla

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?

Eski 07-22-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?



evrensel ahlak yasasının öznel nitelikte olduğunu düşünüyorum

Bergson "Ahlak ile Dinin iki Kaynağı" adlı eserinde ahlakın zeka ve sezgi olmak üzere iki kaynağı olduğunu ileri sürer Ona göre zekanın oluşturduğu ahlak, kapalı toplum ahlakıdır Bu ahlakta egemen olan yasaklayıcı ku­rallardır
Sezgi ahlakı ise içinde sevgi ve özgürlüğün egemen olduğu açık toplum ahlakıdır Burada kurallar yeri­ni "örnek"lere bırakmıştır


Alıntı Yaparak Cevapla

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?

Eski 07-22-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?



JPSartre(Existansiyalizm-varoluşçuluk): İnsanın kendi varoluşunu ancak özgürce davranarak gerçekleştirebileceğini savunurAncak bu özgürlük sınırsız değil,sorumlulukla belirlenmiştirSartre’a göre insan insanlığını kendisi yapar,değerlerini kendisi yaratır,yolunu kendisi seçerBu nedenle seçiminde tek başınadır ve sorumluluklar da kendisinindir

Sartre asıl sorumlulukların insanı özgür kıldığını savunuyorİyi düşününce mantıklı bir ahlak kavramı bana göre

Paylaştığın için teşekkürler Logos

Alıntı Yaparak Cevapla

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?

Eski 07-22-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Evrensel Ahlak Yasası Var Mıdır?




Q????~ Nickli Üyeden Alıntı

evrensel ahlak yasasının öznel nitelikte olduğunu düşünüyorum

Bergson "Ahlak ile Dinin iki Kaynağı" adlı eserinde ahlakın zeka ve sezgi olmak üzere iki kaynağı olduğunu ileri sürer Ona göre zekanın oluşturduğu ahlak, kapalı toplum ahlakıdır Bu ahlakta egemen olan yasaklayıcı ku­rallardır
Sezgi ahlakı ise içinde sevgi ve özgürlüğün egemen olduğu açık toplum ahlakıdır Burada kurallar yeri­ni "örnek"lere bırakmıştır





Teşekkürler Queen

--- Sonraki mesaj ---


Charlotte Bronte Nickli Üyeden Alıntı

JPSartre(Existansiyalizm-varoluşçuluk): İnsanın kendi varoluşunu ancak özgürce davranarak gerçekleştirebileceğini savunurAncak bu özgürlük sınırsız değil,sorumlulukla belirlenmiştirSartre’a göre insan insanlığını kendisi yapar,değerlerini kendisi yaratır,yolunu kendisi seçerBu nedenle seçiminde tek başınadır ve sorumluluklar da kendisinindir

Sartre asıl sorumlulukların insanı özgür kıldığını savunuyorİyi düşününce mantıklı bir ahlak kavramı bana göre

Paylaştığın için teşekkürler Logos



Teşekkürler Charlotte

Bu konudaki yaklaşımlar her bakış açısına göre ayrı bir değerdedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.