Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlamak, felsefeyi, mizah, yoluyla

Felsefeyi Mizah Yoluyla Anlamak

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Felsefeyi Mizah Yoluyla Anlamak



Filozoflardan matrak felsefe dersleri

Felsefe de tıpkı mizah gibi aklımızı gıdıklamaz mı?
Bu yüzden ikisi de aynı itkiyle hareket ederler:

Olayları algılama tarzımızda karışıklık yaratarak bizi şaşırtırlar, dünyalarımızı altüst eder, hayatın saklı, çoğunlukla huzur kaçırtıcı gerçeklerini bulup çıkarırlar Filozofun içgörü dediği şeyle fıkracının 'zınk' diye oturttuğu espri aynıdır aslında
Siz hâlâ felsefenin sıkıcı ve anlaşılmaz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Harvard’lı iki felsefe profesörü, felsefeyi fildişi kulelerinden indirip herkesle buluşturmaya karar vermiş Üstelik bunu mizah yoluyla yapmayı düşünmüşler Ortaya, 20 dile çevrilmiş, Amerika, İngiltere ve Fransa’da çok satan listelerine girmiş ele avuca sığmaz, çok matrak ve zengin içerikli bir kitap çıkmış:

Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer


Profesörlerimiz, fıkra ve esprilerin kuruluşu ve etkisiyle felsefi kavramların kuruluşu ve etkisinin aynı malzemelere dayandığını fark ederler:

“Felsefe de tıpkı mizah gibi aklımızı gıdıklamaz mı? Bu yüzden ikisi de aynı itkiyle hareket ederler: Olayları algılama tarzımızda karışıklık yaratarak bizi şaşırtırlar, dünyalarımızı altüst eder, hayatın saklı, çoğunlukla huzur kaçırtıcı gerçeklerini bulup çıkarırlar Filozofun içgörü dediği şeyle fıkracının ‘zınk’ diye oturttuğu espri aynıdır aslında


Bu şahane buluşun sahibi profesörlerimiz kitaplarında, Metafizik, Mantık, Etik, Epistemoloji, Din Felsefesi, Görelilik, Varoluşçuluk, Dil Felsefesi, Toplum ve Siyaset Felsefesi ve Metafelsefe konu başlıklarıyla, filozofları ve kavramları büyük ustalar gibi kendi yarattıkları karakterler olan Bilge Tasso ve Dimitri arasındaki olağanüstü eğlenceli diyaloglarla anlatıyorlar


Eğer felsefe sizin için korkutucu görünüyor fakat büyük sorular kafanızı sürekli kurcalıyorsa bu kitap tam size göre diyebiliriz Kitabı okumaya başladığınızda kendinizi olağanüstü eğlenceli bir felsefe dersinin içinde bulacaksınız Felsefi kavramların esprilerle nasıl aydınlatılabileceğini, mizahında aslında büyüleyici bir felsefi içerik barındırdığını göreceksiniz


Bu senenin kulaktan kulağa dolaşacak kitaplarından birisi bu olacak muhtemelen İyi de olur vesselam! Çünkü hem kitap okuma hem de felsefi düşünce alışkanlıklarının zayıf olduğu bir ülke için kitap okumayı ve felsefeyi herkese sevdirecek nefis bir kitap Çok güleceksiniz, çok şey öğreneceksiniz ve çok seveceksiniz

Bu kadar şey söyledikten sonra bitirmeden kitabın tarzını anlatacak üç bölüm başlığından seçtiğimiz üç “felsefespri”yi burada paylaşalım

Kitabın Mantık bölümünde ‘Tümevarımlı Mantık’ı kendine has üsluplarıyla ve Sherlock Holmes’dan örneklerle anlatan filozoflarımız konuyu şu fıkrayla bağlarlar:

Holmes, Watson’la birlikte kamp yapmaktadır Gecenin geç bir saatinde Holmes uyanır ve Dr Watson’ı dürter “Watson” der, “göğe bak ve bana ne gördüğünü söyle

“Milyonlarca yıldız görüyorum, Holmes” der Watson

“Peki, bundan ne sonuca varıyorsun, Watson?”

Watson biraz düşünür, sonunda, “Şey” der, “astronomik açıdan milyonlarca galaksi ve muhtemelen milyarlarca gezegen bulunduğu sonucuna varıyorum Astrolojik açıdan Satürn’ün Aslan burcuna girdiğini görüyorum Zamansal açıdan saatin yaklaşık üçü çeyrek geçtiğini kestirebiliyorum Meteorolojik açıdan yarının harika geçeceğini düşünüyorum Teolojik açıdansa Tanrı’nın her şeye gücünün yettiğini ve bizim minnacık olduğumuzu çıkarabiliyorum

E, peki sen ne sonuca vardın, Holmes?”

“Birisi çadırımızı çalmış, dostum


Kitabın din felsefesi bölümünde kitabımızın kahramanları Dimitri ve Tasso on yedinci yüzyıl Fransız matematikçi ve filozofu Pascal’dan bahis açarlar

Blaise Pascal Tanrı’ya inanmaya veya inanmamaya karar vermenin, temelde bahse tutuşmak olduğunu öne sürmüştü Tanrı’nın varlığına inanmayı seçmemiz ve her şey bittiğinde Tanrı’nın olmadığının ortaya çıkması büyük bir sorun değildir
Eh, tabii Yedi Ölümcül Günah’ı şöyle doyasıya yaşayamadan gitmiş oluruz ama bu, diğer seçenekle karşılaştırıldığında önemsizdir

Öte yandan Tanrı yoktur der ve sonunda kendisiyle karşılaşırsak hapı yuttuk, yani ebedi saadeti kaçırdık demektir Bu nedenle, der Pascal, Tanrı varmış gibi yaşamak stratejilerin en iyisidir Bu tavır, akademik çevrelerde “Pascal’ın Bahsi” adıyla bilinir Biz sıradan insanlarsa buna kısaca ‘neme lazım’ deriz Bu bilgi kitapta Pascal’dan ilham alan yaşlıca bir kadının başrolünde olduğu bir fıkraya bağlanır:

‘Bahiste çok iyiyimdir’

Kadın, içinde 100 bin dolar bulunan bir çantayla bankaya girer ve bir hesap açtırmak istediğini söyler Temkinli banka müdürü kadına parayı nereden bulduğunu sorar “Bahisten” der kadın, “bahiste çok iyiyimdir
Şaşıran müdür, “Ne tür bahisler?” diye sorar

“Her tür” der kadın
“Mesela hemen burada, yarın öğlen on ikide sağ kalçanızın alt tarafında bir kelebek dövmesi bulunacağına 25 bin dolarına bahse girebilirim

“Girerdim bu bahse” der müdür “Ama bu kadar saçma bir bahisle paranızı almak istemem
“Eh” der kadın, “bahse girmezseniz ben de gider paramı başka bankaya yatırırım
“Yok, yok, acele etmeyin, canım” der müdür
“Tamam, bahse varım

Kadın ertesi gün öğlen vaktinde, yanında tanıklık için avukatıyla gelir Banka müdürü arkasını döner, pantolonunu indirir ve bakmalarını söyler “Tamam” der kadın, “yalnız kesin görebilmemiz için biraz daha öne eğilir misiniz, lütfen?” Müdür iyice eğilir, kadın onaylar ve çantasını açıp 25 bin doları saymaya koyulur
Bu arada avukat müdürün masasının karşısındaki koltuğa çökmüş, başı ellerinin arasında kara kara düşünmeye dalmıştır

“Bunun nesi var?” diye sorar müdür

“Kaybettiği için üzgün” der yaşlı kadın
“Buraya gelirken sizin bize saat on ikide kıçınızı açıp göstereceğinize dair 100 bin dolarına iddiaya girmiştik


Aylak Kitap bu iki sıra dışı profesörün ikinci kitabını da sonbaharda yayımlayacağını duyurdu İkinci kitabın başkahramanı Heidegger Bir Hipopotamla Cennete gidiyor
Yaşam ve ölümü felsefenin kavramları ve mizahın diliyle anlatıyor Heidegger bu kitapta da karşımıza varoluşçuluk bölümünde çıkıyor

Heidegger, “İnsan varoluşu ölüme-doğru-varlıktır” diyecek kadar ileri gitmişti Hakikaten, gerçek anlamda yaşamak için ölümlülüğümüzle dürüstçe yüzleşmeli ve ölümün gölgesi altında anlamlı hayatlar yaşama sorumluluğunu üstlenmeli, ölüm gerçeğini yadsıyarak bireysel kaygıdan ve bireysel sorumluluktan kaçmaya çalışmamalıyız, diyordu

Kitabımız bu konuyu da aşağıdaki fıkrayla bağlıyor:

Trafik kazasında can veren üç arkadaş Cennet kapısında yollanacakları yerlerin belirlenmesi için beklemektedir Bir melek gelir ve tabutlarının başında aile ve dostlarının kendileri için neler söylediklerini duymayı arzu ettiklerini sorar
“Umarım” der ilk adam, “herkes benim için iyi bir doktor ve aile babasıydı” der
İkincisi, “Bir öğretmen olarak pek çok çocuğun hayatında önemli bir fark yarattığımı söylemelerini isterim” der

“Bense birilerinin” der üçüncüsü, “‘A, bakın, kımıldadı!’ dediğini duymak isterim
İşte böyle Kitap okumak eğlencelidir, felsefe de!



*
Meral Taşdemir


PLATON BİR GÜN KOLUNDA BİR ORNİTORENKLE BARA GİRER
Felsefeyi Mizah Yoluyla Anlamak
Thomas Cathert, Daniel Klein
Çeviren: Algan Sezgintüredi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.