![]() |
Medîne'de İlk Vefât Eden Muhâcir Sahâbî: Osman Bin Maz'ûn |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Medîne'de İlk Vefât Eden Muhâcir Sahâbî: Osman Bin Maz'ûnOsman bin Maz'ûn temiz bir yaratılışa sahipti ![]() ![]() - Aklı giderip, benden aşağıdakileri bana güldüren bir şeyi içmem, demiştir ![]() Böyle bir insanın her türlü kemâli, iyiliği ve güzelliği emreden İslâmiyeti kabûl etmemesi düşünülemezdi ![]() Resûlullah efendimiz bir gün Mekke'de evinin yanında oturuyordu ![]() ![]() ![]() - Biraz oturmaz mısın? Osman bin Maz'ûn bu teklifi kabûl etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne yaptığımı gördün mü? Peygamberimiz bundan sonra gözünü, sağ tarafından aşağı doğru ağır ağır indirdi ![]() ![]() ![]() Resûlullah Osman bin Maz'ûn'a sordu: - Ne yaptığımı gördün mü? O da gördüklerini olduğu gibi anlattı ![]() - Sen otururken, bana Allahü teâlânın elçisi Cebrâil aleyhisselâm geldi ![]() - Allahü teâlânın elçisi mi? - Evet ![]() - Cebrâil sana ne söyledi? - "Muhakkak ki Allahü teâlâ, adâleti, ihsânı ve akrabaya vermeyi emrediyor ![]() ![]() ![]() Osman bin Maz'ûn der ki: - Bu hâdise üzerine kalbimde îmân yeşerip yerleşti ![]() ![]() Habeşistan'a hicret etti Osman bin Maz'ûn'un İslâma girişi Resûlullahı çok sevindirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Osman bin Maz'ûn Müslüman olunca, müşriklerin çeşitli eziyet ve işkencelerine uğradı ![]() ![]() Habeşistan'a hicret eden Müslümanlara, "Kureyşliler Müslüman oldu" diye yalan bir haber ulaştı ![]() ![]() ![]() ![]() Aralarındaki istişâreden sonra her biri Mekke'de bir dostunun himâyesinde kalmaya karar verdiler ![]() ![]() ![]() ![]() Osman bin Maz'ûn, Velid bin Mugîre'nin himâyesine girmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Himâyeyi reddetti Zaten bütün bu sıkıntılı ve perişan durumlara onlar sebep olmuşlardı ![]() ![]() ![]() ![]() - Vallahi, benim arkadaşlarım, Allah yolunda çeşit çeşit eziyet ve sıkıntı çekerken, bir müşriğin himâyesinde rahat ve emniyet içinde yaşamam, bu belâlardan uzak kalmam, benim için büyük bir eksikliktir ![]() Doğruca, Velid bin Mugîre'ye gitti ![]() - Ey amcamın oğlu! Beni himâyene aldın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Niçim himâyemden çıkmak istiyorsun? Yoksa birisi sana işkence veya kötülük mü yaptı ![]() - Böyle bir şey yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Velid bin Mugîre son olarak şöyle dedi: - Öyleyse bu reddi Mescid-i Harâm'da açıktan yap! Beraberce Mescid-i Harâm'a gittiler ![]() ![]() - Ben Allahü teâlâdan başkasının himâyesinde bulunmayı sevmiyorum ![]() ![]() Bu redde, orada bulunanların hepsi şâhid oldu ![]() ![]() ![]() Osman bin Maz'ûn Velid bin Mugîre'nin himâyesinden çıktıktan sonra, Kureyşlilerin meclisine gitti ![]() ![]() ![]() Lebîd, "Şüphesiz Allahü teâlâdan başka herşey bâtıldır" mısraını okurken, Osman bin Maz'ûn, "Doğru söyledin" dedi ![]() ![]() Kureyşliler Lebîd'e dediler ki: - Okuduklarını bize tekrarla! Lebîd ilk mısraı tekrar okuyunca, Osman bin Maz'ûn onu tekrar tasdik etti ![]() ![]() Böyle kimseler olmazdı Bunun üzerine Lebîd kızgın bir hâlde, Kureyşlilere sitem ederek dedi ki: - Ey Kureyşliler! Sizin meclisinizde böyle kimseler olmazdı ![]() Kureyşliler, Lebîd'i teskin etmeye çalışarak dediler ki: - Sen ona bakma, o zaten bizim dînimize, putlarımıza da karşı gelip, başka bir yol tuttu ![]() ![]() Bu sırada, müşriklerden Abdullah bin Ümeyye, Osman bin Maz'ûn'un gözüne şiddetli bir yumruk vurup, gözünü mosmor yaptı ![]() - Himâyemi reddetmeseydin böyle olmazdın, demişti ![]() Osman bin Maz'ûn'un tek suçu var idi ![]() ![]() - Vallahi, Allah için, bu sağlam gözüm de, öncekinin âkıbetine uğrasa gam yemem ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu samîmî ve içten gelen ifâdeler, Velid'e te'sîr etmişti ![]() - Gel, tekrar himâyeme gir ![]() - Ben Allahü teâlâdan başkasının himâyesine giremem ![]() Cezâsını buldu Osman bin Maz'ûn'un gözüne müşriklerden Abdullah bin Ümeyye tarafından o yumruk vurulunca, orada bu acıya içten katılan, sanki kendisine vurulmuş gibi olan bir kişi vardı ![]() ![]() ![]() Bunu kabûl edemiyen Hazret-i Sa'd yerinden fırlayıp, o da, o kâfirin suratına müthiş bir yumruk indirdi ![]() ![]() ![]() Osman bin Maz'ûn hicretin ikinci senesinde Bedir harbi sırasında hastalandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Sen de dünyadan bir şey elde etmedin, dünya da senden etmedi, buyurdu ![]() Mübârek gözlerinden akan yaşlar Osman bin Maz'ûn hazretlerinin yanaklarına damladı ![]() Osman bin Maz'ûn'un techîz ve tekfîni bitmişti ![]() - Ey Osman! Allahü teâlâ sana ikrâmda bulunmuştur ![]() Nereden biliyorsun? Bunun üzerine Resûlullah efendimiz ona sordu: - Allahü teâlânın ona ikrâm ettiğini nereden biliyorsun? - Yâ Resûlallah! Osman bin Maz'ûn'a hüsn-i zannım olduğu için ![]() - Vallahi Osman için hayır ümit ediyorum ![]() ![]() Ümmül-Alâ, o günden sonra, bir daha kimse için böyle sözlere cesâret edemediğini söylemiştir ![]() Osman bin Maz'ûn'un vefâtı sırasında Müslümanların henüz bir kabristanı yoktu ![]() ![]() ![]() - Bakî' ile emrolundum, buyurarak orayı kabristan seçtiler ![]() ![]() - O, bizim ne iyi selefimizdir ![]() Kabrinin baş tarafına bir taş dikti ![]() ![]() Osman bin Maz'ûn dünyaya hiç rağbet ve tama' etmez, devamlı ibâdetlerle meşgul olurdu ![]() - Dünyadan üzerine birşey bürünmeden çıktı, buyurmuştur ![]() En güzel örnek Gecelerini namaz kılmak, göndüzlerini de oruç tutmakla geçirirdi ![]() ![]() - Ben senin için güzel bir örnek değil miyim? Osman bin Maz'ûn suâl etti: - Anam-babam sana fedâ olsun! Bu soruyu niçin sordunuz? - Devamlı olarak gündüzlerini oruçla, gecelerini de namazla geçiriyormuşsun ![]() - Öyle yapıyorum ![]() - Gözlerinin, senin üzerinde hakkı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece Resûlullah efendimiz Osman bin Maz'ûn'a nâfile ibâdetlerde ve niyâzda mu'tedil olmasını tavsiye buyurmuşlardır ![]() alıntı |
![]() |
![]() |
|