|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bin, ebu, haris, kardeşi, peygamberimizin, süfyan, süt |
![]() |
Peygamberimizin Süt Kardeşi: Ebu Süfyan Bin Hâris |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Peygamberimizin Süt Kardeşi: Ebu Süfyan Bin HârisEbu Süfyan bin Hâris, Peygamberimiz davete başlamadan önce, Peygamberimizi pek çok severdi ![]() ![]() ![]() ![]() Nasıl izin verebilirim? Ebu Süfyan, Kureyş müşriklerinin, Peygamberimizle yaptıkları çarpışmaların hiçbirinden geri kalmadı ![]() ![]() - Resulullah efendimiz izin vermedikçe, yapamam! Peygamberimiz, kendilerinden izin istendiğinde buyurmuştu ki: - Ben, “Babamın kardeşi olan amcamın oğlunu hiciv ve tahkir et” diye, sana nasıl izin verebilirim? Hassan bin Sabit de demişti ki: - Ben, ondan, sizi, sizin soyunuzu, hamurun içinden kıl çeker gibi kolayca çekip ayırt eder, sonra onu hiciv ve tahkir ederim! Hazret-i Aişe der ki: "Resulullah efendimiz, (Siz de Kureyşlileri hiciv ve tahkir ediniz! Çünkü, hiciv, onlara ok yağdırmaktan daha ağır gelir!) buyurdu ve Abdullah bin Revaha’ya, (Onları, hicvet) diye haber gönderdi ![]() Abdullah bin Revaha, Kureyşlileri hicvetti ![]() ![]() Hassan bin Sabit, Resulullah efendimizin huzuruna girince, dedi ki: - Demek, kükrediği zaman, kuyruğunu iki yanına çarpan bu arslana, haber salmanın zamanı geldi! Seni, hak dinle Peygamber olarak gönderen Allaha yemin ederim ki; ben, onların şahsiyet ve şereflerini dilimle, deri parçalar gibi parçalayacağım! Resulullah efendimiz buyurdu ki: - Acele etme! Ebu Bekir, Kureyşlilerin soyunu, sopunu en iyi bilendir ![]() ![]() Hassan, hemen Ebu Bekir’e gitti ![]() - Ya Resulallah! Senin soyun bana iyice açıklandı ![]() Hem ferahlattı, hem de ferahladı Hazret-i Aişe buyurdu ki: "Peygamber efendimizin Hassan’a, (Hiç süphe yok ki, sen, Allah ve Resulü tarafından müdafaa yaptığın müddetçe, Cebrail seni destekleyip duracaktır) ve yine, (Hassan, onları hicvedip susturmakla, hem Müslümanları ferahlattı, hem de, kendisi ferahladı) buyurduğunu, kendisinden işitmişimdir ![]() Hassan bin Sabit, Sair Ebu Süfyan bin Hâris’e hitaben çesitli hicivlerde bulundu ![]() ![]() Ebu Süfyan bin Hâris, bir gün, Rum Kayserinin huzuruna çıktığında, Kayser, ona sordu: - Sen kimlerdensin? - Ben, Ebu Süfyan bin Hâris bin Abdülmuttalib’im! - Sen, Muhammed bin Abdullah bin Abdülmuttalib’in amcasının oğlu musun! - Evet! Ben, Onun amcasının oğluyum ![]() Batıl olduğunu anladım Ebu Süfyan der ki: “Rum Kayserinin yanında, ne İslâmiyetten kaçıldığını, ne de Muhammed’den başkasının tanındığını gördüm! Bunun üzerine, kalbime, İslâmiyet sevgisi girdi ![]() ![]() Ne çare ki; biz, akılları başlarında bir kavimle birlikte bulunuyorduk ![]() ![]() ![]() ![]() Şerefli ve yaşlı kişiler, putlarından yardım dileyerek Muhammed’e karşı ayaklandıkları ve ataları yüzünden ona kızdıkları zaman, onlara uyduk! Bir gün, kendi kendime; (Ben, kimlerle arkadaş oluyorum? Kimlerin yanında bulunuyorum? İslâm yolu, belli olmuş ve kararlaşmış bulunuyor) dedim ![]() ![]() - Yola çıkmak için hazırlanınız! Muhammed’in yanınıza gelmesi, çok yaklaşmıştır! Karım ve oğlum dediler ki: - Canımız sana feda olsun! Arapların ve Arap olmayanların Muhammed’e tabi olduğunu görüyorsun da, hâlâ, ona karşı düşmanlık mevkiinde bulunuyor, düşmanlıkta direnip duruyorsun!? Hâlbuki, Ona yardım etmek, herkesten çok sana düşerdi ![]() Uşağım Mezkur’a dedim ki: - Bir deve ile atımı, acele yanıma getir! Resulullah ile buluşmak maksadıyla Mekke’den yola çıktık ![]() ![]() ![]() Yüzünü çevirdi Resulullah efendimiz, görüldüğüm yerde öldürülmemi emretmişti ![]() ![]() Oğlum Cafer’in elinden tutup, yaya olarak bir mil kadar gittik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün yakın uzak her şey beni tuttu, sıktı! Ona erişemedikçe bir ölü olduğumu, Onun iyiliğini, merhametini ve bana olan yakınlığını düşündükçe “Beni tutar” diye ummuştum ![]() Resulullah Aleyhisselamın akrabası olduğum için, benim Müslüman olmama, Resulullah efendimizin de, eshabının da son derecede sevineceklerini sanıyor ve şüphe etmiyordum ![]() Resulullah efendimizin, benden yüz çevirdiğini görünce, bütün Müslümanlar da, benden yüz çevirdiler ![]() ![]() Resulullahı inciten sen misin? Ensardan birisi beni Hazret-i Ömer’in yanına yanaştırdı ![]() - Ey Allahın düşmanı! Resulullah efendimizi ve eshabını inciten sensin ha! Ona düşmanlığını, yeryüzünün doğularına, batılarına kadar ulaştırdın ha! Hemen amcam Abbas’in yanına vardım ![]() - Ey Abbas! Ben, Resulullahın yakını ve asaletli oluşum sebebiyle Müslümanlığımın, Resulullahı sevindireceğini ummuştum ![]() ![]() - Hayır! Vallahi, Onun, senden yüz çevirdiğini gördükten sonra, Onunla bir tek kelime bile konuşamam! Resulullah efendimizi üzmüş olmaktan korkarım! - Ey Amca! Bâri, gidip başvuracağım bir kimseyi bana söyle? Bunun üzerine Hazret-i Abbas, (İşte, o!) diye Hazret-i Ali’yi gösterdi ![]() ![]() ![]() Ebu Süfyan bin Hâris ile Abdullah bin Ebi Ümeyye, Peygamberimizin huzuruna girme çarelerini araştırdıkları ve kendilerinden yüz çevrildiği sırada, Peygamberimizin zevcesi Hazret-i Ümmü Seleme de, onlar hakkında Peygamberimizle konuşarak dedi ki: - Ya Resulallah! Biri amcanın oğlu ve süt kardeşindir ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz buyurdu ki: - Bana, onların ikisi de gerekmez ![]() Gerçekten de, Peygamberimiz Mekke’de iken, bir gün, Kureyş müşriklerinin azılıları toplanıp, Peygamberimize ileri geri tekliflerde bulunduktan sonra, Peygamberimizin Peygamberliğini reddetmişlerdi ![]() ![]() Yine inanmam Abdullah bin Ebi Ümeyye ise, Peygamberimizin peşini bırakmamış, yolda Ona demişti ki: - Ey Muhammed! Kavmin sana yapacakları teklifleri yaptılar ![]() Vallahi ben, sana bakıp dururken, sen, göğe bir merdiven kurarak tırmanıp göğe çıkmadıkça ve oradan, yanında senin dediğin gibi Peygamber olduğuna tanıklık edecek dört melek getirmedikçe, sana hiçbir zaman inanmam! Yemin ederim ki, sen, bunu yapmış olsan bile, yine seni tasdik edeceğimi sanmıyorum! Abdullah bin Ebi Ümeyye, bunları dedikten sonra Peygamberimizin yanından ayrılmıştı ![]() Peygamberimiz, Hazret-i Ümm-i Seleme’ye, Abdullah bin Ebi Ümeyye ve süt kardeşi hakkında nazil olan ayet-i kerimeyi de (Isra 93) okudu ![]() - Ya Resulallah! Bu kişi, senin kavmindendir ![]() ![]() ![]() ![]() Bana ilk bakışı idi Ebu Süfyan bin Hâris der ki: “Cuhfe’ye varıncaya kadar, ne Resulullah efendimiz, ne de Müslümanlardan hiçbiri benimle konuşmadı ![]() Her konaklanılan yerde, kendim Resulullahın kapısında duruyor, oğlum Cafer de ayakta dikiliyordu ![]() ![]() Ezahir yokuşundan Mekke’nin Ebtah vadisine inince, Resulullahın çadırının kapısına yaklaştım ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ali, Ebu Süfyan bin Hâris’e dedi ki: - Resulullah efendimize, arka tarafından var! Yusuf aleyhisselamin kardeşlerinin, Yusuf aleyhisselama söylediği şu sözü söyle: (Allaha yemin ederiz ki, Allahü teâlâ, seni, gerçekten bizden üstün kılmıştır! Biz, doğrusu, sana karşı yaptıklarımızda suçlu idik, dediler ![]() Bundan daha güzel bir söz bulunabileceği kabul edilemez ![]() ![]() ![]() Ebu Süfyan bin Hâris, Peygamberimizin, "Bana, onların ikisi de gerekmez” buyurduğunu haber aldığı zaman demişti ki: “- Vallahi, ya yanına girmeme izin verecektir, ya da şu oğlumun elinden tutup yeryüzünde açlıktan, susuzluktan ölünceye kadar çekip gideceğiz! Sen ki benim hem akrabam, hem de halkın en uslusu, yumuşak huylusu, en iyilikseveri ve cömerdi bulunuyorsun ![]() Peygamberimiz, Ebu Süfyan’ın bu sözlerini işitince, her ikisine de acıdı ve kendilerinin huzurlarına girmelerine izin verdi ![]() ![]() Yüzüne bakamazdı Ebu Süfyan bin Hâris, Müslüman olduktan sonra, utancından, başını kaldırıp Peygamberimizin yüzüne bakamazdı ![]() ![]() Ebu Süfyan, Mekke-i mükerremenin fethinde bulunmuştur ![]() ![]() Miladi 644 senesinde, hacdan dönerken vefat etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() alıntı |
![]() |
![]() |
|