|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
fatımatüzzehra, kerimesi, peygamberimizin, sevgili |
![]() |
Peygamberimizin En Sevgili Kerimesi: Fatıma-Tüz-Zehra |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Peygamberimizin En Sevgili Kerimesi: Fatıma-Tüz-ZehraHazret-i Fâtıma, hicretten onüç sene önce, Mekke'de doğmuştu ![]() ![]() Abdullah ibni Mesûd der ki: “Resulullah efendimizin Kureyşe bedduâ ettiğini asla işitmedim ![]() ![]() ![]() ![]() - Bu kan ile bulaşmış işkembeyi, kim götürüp, Muhammed secdeye inince, arkasına koyar? Fâtıma'ya haber verdi Onların içinde en ziyade bedbaht Ukbe bin Ebî Muayt, bu çirkin işe girişip, onu, Peygamberimiz secdede iken üstüne koydu ![]() ![]() ![]() ![]() İbni Mesûd anlatmasına şöyle devam etti: “Ben uzaktan bakardım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müşriklerin hiçbiri Hazret-i Fâtıma'ya cevap vermedi ![]() - Ya Rabbi! Kureyşten şu topluluğu sana havale ediyorum ![]() İbni Mesûd der ki: “Allah hakkı için, onları Bedir günü gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() Resulullah efendimiz, Medine-i münevvereye, Allahü teâlânın emriyle hicret ettikten sonra, hanımı Sevde, kızları Ümm-i Gülsüm ve Hazret-i Fâtıma'yı getirmeleri için, Ebu Râfiî ile Zeyd bin Hârise'yi Mekke'ye gönderdi ![]() ![]() Emrine bağlıdır Zeyd ile Ebu Râfiî Mekke'ye gittiler ![]() ![]() Hazret-i Fâtıma küçük yaşta iken, annesi Hadice-tül Kübra vefat ettiği için, Resulullah efendimiz onu, bülûğ yaşına kadar, yanından ayırmadı ![]() ![]() Birgün Hazret-i Fâtıma, bir hizmet için, Resul-i ekremin huzuruna girmişti ![]() ![]() ![]() Ümm-i Seleme ve Selman'dan rivayet olunmuştur ki; Hazret-i Fâtıma bülûğ çağına erdikte, Kureyşten çok kimseler istedi ![]() - Onun işi, Hak teâlânın emrine bağlıdır ![]() Birgün Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer ve Sâd bin Muâz, mescidde oturup; “Hazret-i Fâtıma'yı, Hazret-i Ali'den gayri herkes istedi ![]() ![]() - Zannederim ki, Ali'ye nasip olur ![]() ![]() ![]() Sâd bin Muâz da dedi ki: - Ya Eba Bekir! Sen, hep hayır yaparsın ![]() ![]() Beni memnun ettiniz Üçü birden mescidden çıkıp, Hazret-i Ali'nin evine gittiler ![]() ![]() - Ya Ali! Her hayırlı işte sen öndersin ve Resul-i ekrem katında hiç kimseye nasip olmamış bir mertebedesin ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ali bunu işitince, mübarek gözleri yaşla doldu ve dedi ki: - Ya Eba Bekir! Beni ziyadesiyle memnun ettiniz ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ebu Bekir, bunun üzerine şöyle cevap verdi: - Böyle söyleme! Allahü teâlâ ve Resulünün yanında, dünya birşey değildir ![]() ![]() Hazret-i Ali buyuruyor ki: “Resulullahın huzuruna utanarak ve sıkılarak girdim ![]() ![]() ![]() - Niçin geldin, bir ihtiyacın mı var? Sustum ![]() - Herhâlde Fâtıma'yı istemeye geldin” buyurunca; "Evet" diyebildim ![]() Peygamber efendimiz, Hazret-i Fâtıma'ya, Hazret-i Ali'nin kendisini istediğini duyurdu ![]() ![]() - Fâtıma'ya mehr olarak verecek neyin var? - Ya Resulallah! Benim hâlimi sizden iyi kimse bilmez ![]() ![]() ![]() Mihr olarak kâfidir Resulullah efendimiz tekrar buyurdular ki: - Kılıcın gazaya lazımdır ![]() ![]() - Yanımdadır ![]() - Onu sat ve parasını bana getir! Mihr olarak o kâfidir ![]() Bunun üzerine Hazret-i Ali, zırhını satması için birine verdi ![]() ![]() - Bu zırh sizden başkasına lâyık değil” diyerek Hazret-i Ali'ye geri gönderdi ![]() ![]() Peygamber efendimiz, sevgili kızı Hazret-i Fâtıma'nın düğün vakti yaklaştığında, "Eğer annesi hayatta olsaydı, şimdi onun çeyizini hazırlardı" diye düşündü ![]() - Ya Resulallah! Hak teâlâ sana selam ediyor ![]() ![]() ![]() Hak teâlânın emri nasıldır? Peygamber efendimiz, bu sözleri duyunca, şükür secdesi yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz, bunları görünce sordu: - Ey kardeşim Cebrail! Hak teâlânın emri nasıldır? Bu altın tepsiler de nedir? Cebrail aleyhisselam şöyle cevap verdi: - Ey Allahın Resulü! Allahü teâlâ sana selam ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resul-i ekrem efendimiz, bu müjdeyi işitince, yine şükür secdesi yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam gelip dedi ki: - Ya Resulallah! Allahü teâlâ, "Fatıma dörtyüz dinara razı olmuyorsa, dörtbin dinar olsun! buyurdu ![]() Hazret-i Fâtıma'ya bunu haber verdiler ![]() ![]() Şefaat etmek istiyorum Peygamber efendimiz, kızının esas maksadının ne olduğunu öğrenmek için, yanına gitti ![]() ![]() - Babacığım, ben dünyalık bir şey istemiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz, bu isteğini Cebrail aleyhisselama bildirdi ![]() ![]() Peygamber efendimiz, gelip bu haberi sevgili kızına bildirdi ![]() - Babacığım, senin şefaat edeceğine dair Kur'an-ı kerimde ayetler vardır ![]() Peygamber efendimiz, durumu Cebrail aleyhisselama tekrar bildirdi ![]() ![]() (Kıyamet günü mümin kadınlara, Fâtıma kulumu şefaatçi tayin ettim ![]() ![]() Hazret-i Fâtıma'nın şefaatine izin verildikten sonra, Peygamberimiz Hazret-i Bilâl'e hitap edip, muhacirin ve ensarı toplamasını emretti ![]() ![]() ![]() - Ey müslümanlar, biliniz ki, kardeşim Cebrâil gelip, Hak teâlânın, melekleri toplayıp, “Fâtıma binti Muhammed'i, kulum Ali bin Ebî Talib'e verdim ve akit ettim” buyurduğunu haber verdi ![]() ![]() Ben de râzı oldum Sonra Hazret-i Ali'ye dönüp buyurdu ki: - Ya Ali! Kalk, nikâh hutbeni yerine getir! Hazret-i Ali kalkıp, Peygamber efendimizin önüne geldi ![]() ![]() ![]() - Resulullah efendimiz, kızı Fâtıma'yı bana tezvic etti ![]() ![]() ![]() Eshab-ı kiram buyurdular ki: - Ya Resulallah! Bu şekilde tezvic buyurduğunuza biz şahit olalım mı? Peygamberimiz buyurdu ki: - Evet şahit olun ![]() Etraftan, “Allahü teâlâ mübarek etsin” dediler ![]() ![]() ![]() - Taşınacak şey olursa siz taşıyın ![]() Hazret-i Ebu Bekir buyurur ki: “Dışarı çıktım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne iyi hanımdır Hazret-i Ali buyurdu ki: Bunun üzerinden bir ay geçti ![]() ![]() ![]() - Senin hanımın ne iyi hanımdır ![]() ![]() Bir aydan sonra, Hazret-i Ali'nin yakınları dediler ki: - Ya Ali! Bu nikah ile çok sevindik ![]() ![]() Hazret-i Ali de onlara, “Benim de isteğim odur, ancak söylemekten hicâb ederim” diye cevap verdi ![]() Bunun üzerine Ümm-i Eymen'den, aracılık yapmasını istediler ![]() ![]() Peygamber efendimizin zevcelerinin, durumu Resulullaha arz etmelerinden sonra, Peygamber efendimiz Hazret-i Ali'yi çağırarak buyurdu ki: - Zevceni ister misin ya Ali? Hazret-i Ali de şöyle cevap verdi: - Evet ya Resulallah! Anam ve babam sana feda olsun ![]() Resul-i ekrem efendimiz emir buyurdu ![]() ![]() ![]() ![]() Evimden çıkıp gidiyorsun Yemekten sonra Resulullah efendimiz, bir eliyle Hazret-i Ali'yi ve diğer eliyle de Hazret-i Fâtıma'yı tutarak, evlerine götürdü ![]() ![]() Peygamber efendimiz Hazret-i Fâtıma'ya düğün günü şöyle nasihat etti: - Kızım, evimizden çıkıp, başka bir eve, ülfet etmediğin bir kimseye gidiyorsun ![]() ![]() Ağzını ve kulağını muhafaza et! Kocan sana fena söylerse, söylediklerini duyma ve sakın mukabelede bulunma! Ona karşı gelme! Daima senden güzel söz işitsin, güler yüz görsün ![]() ![]() Sonra alnından öptü ![]() ![]() ![]() ![]() Bir miktar kalsın Hazret-i Ali buyurdu ki: “Resulullahın hanemize teşrif buyurduğu gün, düğünden dört gün geçmiş idi ![]() ![]() - Yâ Ali! Su getir! Kalktım su getirdim ![]() - Bu sudan biraz iç! Bir miktar kalsın! Öyle yaptım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Ya Ali! Fâtıma'nın hatırına riayet eyle! O benden bir parçadır ![]() ![]() Sonra, ikimizi de Allahü teâlâya ısmarladı ![]() ![]() ![]() alıntı |
![]() |
![]() |
|