Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mücevher, sanatı

Mücevher Sanatı...

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mücevher Sanatı...



ANADOLU'DA MÜCEVHER SANATI

Anadolu mücevher sanatı, tam dört bin yıllık bir tarihten geliyor Dünyada bireşi daha görülmeyen bu sanat, Anadolu uygarlıklarının özünden doğmuşSınırsız biçimler yaratmış Güzellik, renk, ışık üretmiş Yaratılan herbiçim, aynı zamanda bir fikir olmuş Anadolu'nun eski kuyumcuları,fikirleri, felsefeleri ve hayalleri mücevhere dönüştürmüşler Mücevherölümsüzlüğün de bir biçimi olmuş Alacahöyüklü usta, prensesler içinyaptığı taca her baktığında yeniden doğmuş
Güneş,buğday, arpa ve yulaf ekili geniş ovayı bir yangın kızılı renginebüründürerek yavaşça batıyordu Sabahtan beri havaya bembeyazpamukçuklar saçan kavak ağaçlarının gölgeleri uzamıştı Oraklarınıomuzlarına atmış yorgun erkekler tarladan dönüyor, suları genelliklekızıl renkte aktığı için halkın ‘’Kızılırmak’’ diye isimlendirdiğisuyun kenarında sabahtan beri otlamış olan ipek tüylü keçiler,boyunlarındaki çıngırakları öttürerek, ahırlarına dönüyordu Batmaktaolan güneşin kızıl ışıkları, şehrin bitişik evlerini son bir kez dahakor kırmızı ışıklarla yıkarken, Prenses Tudu-Hepa aynanın karşısınageçti Doğup büyüdüğü Lawazantiya şehrinden on beş yaşına bastığıbirkaç ay önce çıkmış ve evlendiği Kral Teşup’un şehri olanTarhuntaşşa’daki bu saraya yerleşmişti Mısır keteninden dikilmişbembeyaz elbisesi içinde, esmer ince gövdesi, beline kadar inen kuzgunisiyah saçları, havaya kalkık burnu ve çetrefil kirpikli koyu renkgözleriyle pek güzel, pek alımlıydı Görür görmez kendisine Mısırca‘’Maa’at Hor-Neferure’’ yani ‘’Başakların Kraliçesi’’ adını takmış olanMısırlı elçilere bu gece verilecek resmi devlet ziyafetinde göz kamaştırması gerektiğini biliyordu

Taçlar, kraliçeler içindir
Aynanınkarşısında süslenmeye başladı Dövme demirlerle süslü büyük sandıktançıkardığı altın tacı yavaşça başına koydu Taç, altın levhadan kesilmişenli bir parçanın çember şeklinde döndürülmesiyle yapılmıştı İçleriçaprazlama bölünmüş ajur dikdörtgenlerin yan yana getirilmesiylemeydana getirilmiş üst üste dört banttan oluşmuştu Dikdörtgenlerinköşeleriyle diademin alt ve üst kenarı boydan boya kabartma noktalarlabezeliydi TanrıçaSutek’in himayesindeki kuyumcu ustaları tarafından, ‘Aşağı Şehir’dealtının günler ve gecelerce zarif ve nazik bir şekilde hafif çekiçlerledövülmesiyle yapılmıştı Mum ışığında pırıl pırıl parlayan tacınkenarlarından fışkırıp, adeta bir şelale gibi beline dökülen siyahsaçlarını topladı ve yine altından saç tokasının içine soktu Toka, içkalıp üzerine ince altın safiha ile kaplanmış ve bükülmüştü Üzeri,bugünkü kuyumcuların ‘’Repousse’’ dedikleri teknikle yapılmış dövmekabartmalarla süslüydü Tokanın altın iğnesinin başı ise, bir adetkuvars kristalinden, bir adet de altın boncuktan oluşmuştu Son olarakda küpelerini taktı İnce altın teller içi boş olarak çevrilip daireşekline getirildikten sonra, üst kısmı ay, alt bölümü de istiridyekabuğu haline getirilmiş, uçları karşılıklı ve aralıklı duran zarifküpelerdi bunlar Aynada kendine son bir kez daha baktı Muhteşemgörünüyordu Fırat Nehri kıyısındaki yabani kuğuların zarafeti vegururu ile yemek salonuna doğru ilerlerken, bu göz kamaştırıcıgüzelliğiyle, pek yakında başlayacağı söylenen Hitit-Mısır savaşını,belki de önleyebileceğini düşünüyordu
Altını süsleyen Anadolulular
Busatırlar tabii ki bir kurgu, bir canlandırma Ama Hitit Kraliçesi’nintaktığı altın taç, saç tokası ve küpeler tümüyle gerçek Bunlar vealtın işleme sanatının buna benzer yüzlerce örneği, bugün AnadoluMedeniyetleri Müzesi ile British Museum’da göz kamaştırmaya devamediyor Gold News’in 149’uncu sayısında ‘’Sarı Altının KaraYolculuğu’’nun başlangıcını anlatmış ve ‘’Bundan sonraki sayılarımızdada Anadolu’da serpilip gelişmiş olan uygarlıklarda altının yerini veAnadolu’daki gelişimini anlatacağız’’ demiştik Bu yolculukta Troya,Alacahöyük, Eskiyapar, Horoztepe, Alişar, Boğazkale, Anadolu’daki Asurkolonileri, Kaniş ve Karum, Gordion, Frig, Urartu, Ege, Bizans veOsmanlı gibi sayısız kilometre taşı var ve biz Alacahöyük’tenbaşlıyoruz
Alacahöyükyerleşimini ilk bulan ve dünyaya tanıtan kişi, 1893 yılında ise EChantre olmuş Daha sonra bir çok Avrupalı arkeolog ve tarihçi deAlacahöyük’ü incelemişAncak bu incelemeler küçük çaplı kişiselgirişimler olarak kalmış Höyük'te gerçek anlamda ilk sistemli kazılar,Cumhuriyet Döneminde Atatürk tarafından başlatılmış 1935 yılında TürkTarih Kurumu adına Hamit Zübeyr Koşay, Remzi Oğuz Arık ve Mahmut Akokgerçekleştirdiği ilk kazı çalışmaları ve onu izleyen incelemelersonucunda, Alacahöyük'te Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit ve Frigdönemlerini kapsayan 4 ayrı kültür çağı bulunmuş Böylece insanlarınmilattan önce 4’üncü bin yıldan başlayıp, yine milattan önce 750 yılınakadar burada altın işlemeciliğini göz kamaştıran bir sanat halinegetirdikleri ortaya çıkmış
Anadolukuyumcu ustaları, yıkama yöntemiyle tabiattan elde edilen altını birsanat eseri haline getirirken, ince kum ile perdahlamışlar Oysa buyöntem, ne daha önce ne de daha sonra altın işçiliği yapan dünyanınbaşka hiçbir yerinde görülmemiş, bilinmemiş Alacahöyük’te bulunanmücevheratın incelenmesinden anlaşılmış ki, Anadolu kuyumcu ustaları ta‘’Tunç Çağı’’ndan beri, yani insanoğlunun bakıra kalay katmakla eldeettiği tunçtan itibaren, altın madenine dövme, döküm, perçinleme,kaplama gibi imalat teknikleri uygulamanın yanı sıra, kazıma, kabartma,granüle etme, delik işi yapma, kakma, telkari ve renkli taş ile süslemeyapmayı da keşfetmişler Ayrıca, altın ve gümüşle birlikte zümrüt,yakut, agat, akuamarin, grena, karneol, sard, plasma ve amatist gibigibi değerli taşları da kullanarak kuyumculukta adına bugün‘’Oriantalizan’’ adını verdiğimiz yepyeni bir sanat sentezi ortayaçıkarmışlar Taç, küpe, broş, toka, elbise kemeri gibi takılarda hilal,spiral şekilleri, nar, meşe palamudu gibi motifler kullanarak, tarihinbelki de en eski ‘’doğu-batı’’ sentezini yaratmışlar Bu bulgularagöre, Anadolu mücevher sanatı, tam dört bin yıllık bir tarihtengeliyor Dünyada bir eşi daha görülmeyen bu sanat, Anadoluuygarlıklarının özünden doğmuş Sınırsız biçimler yaratmış Güzellik,renk, ışık üretmiş Yaratılan her biçim, aynı zamanda bir fikir olmuşFelsefe hayat ve bilgi olmuş Anadolu'nun eski kuyumcuları, fikirleri,felsefeleri ve hayalleri mücevhere dönüştürmüşler Mücevherölümsüzlüğün de bir biçimi olmuş
Gültepelikuyumcu, dört bin yıl önce yaptığı altın küpeyle ölümsüzleşmişAlacahöyüklü usta, prensesler için yaptığı taca her baktığında yenidendoğmuş Krezüs, altının ışığında canlanmış Bugün müzelerde hayranlıklaizlediğimiz zebercet, yakut ve kesme yeşim taşlarıyla süslü altıntahtlar, geçmişin görkemini yaşatıyor Elmaslı, yakutlu, zümrütlü altınbeşikler şehzadeleri günümüze getiriyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.