Prof. Dr. Sinsi
|
Heykellerin Tarihçesi...
Heykel ve heykelciliğin tarihi eski zamanlara kadar uzanır Dünyanınçeşitli yerlerinde yapılan kazılarda mermer, ağaç, taş, pişmiş toprak,maden vs gibi çok çeşitli malzemeden yapılmış heykel ve heykelciklererastlanmaktadır Bunlar ve diğer heykeller üzerinde yapılanincelemelerden, heykellerin büyük bir kısmının çeşitli kavimlerin ilaholarak tanıdıkları varlıkları tasvir ettikleri, bazılarınınkral-kraliçe gibi hükümdar ailelerini, kahramanları ve kahramanlıkolaylarını, bilim, sanat ve sporda meşhur olmuş kimseleri, bir kısmınında çeşitli insan ve hayvanları tasvir ettikleri anlaşılmıştır Tarihiaraştırmalar, ilk heykelin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığıhakkında herhangi bir netice vermemektedir
Tarihi çok eskiolduğu bilinen heykel ve heykelciliği bu derece yaygınlaştıran asılsebep, inançtır Çeşitli devirlerde yaşamış insanların tapındıkları veilah tanıdıkları şeylerin ağaç, taş, maden üzerine işlemeleri veibadetlerini bunlara karşı yapmaları, heykel ve heykelciliğe cemiyethayatında geniş yer verilmesine yol açmıştır
İlk çağtopluluklarında sanatçılar genellikle bir geleneği devam ettirir Ortaya konan eser, toplumun ortak malı olarak kabul edilir Dolayısıylaeserler sanatçıları değil üretildikleri kavim ve toplulukların adıylaanılırlar
İlk çağ heykelciliğinin özellikleri Tarımsalfaaliyetlerin başlamasıyla birlikte, verimsizlik sorununa çare olarak,Magna Mater (Ana Tanrıça) heykelcikleri yapılmıştır Bu heykelciklerinmalzemesi ağaç ya da topraktır
Heykeller genel olarak aynı duruşu sergiler, kişisel özellik taşımazlar Baş oranları vücudun geneline göre büyüktür
Üç boyutlu heykellerde bile uzuvlar çizilerek gösterilir Heykel yüzeyleri çizilerek süsleme yoluna gidilir
Mısır heykel sanatı
Kültüralanında otuz yüzyıl boyunca süreklilik gösteren Mısır’daheykeltıraşlar ağaç, granit, bazalt, profir gibi dayanıklı malzemelerkullandılar Tapınakların ve mezar anıtlarının iç ve dış cepheleriniheykeller ve rölyeflerle süslemişlerdir
Mısır’da heykelciliktezaman içinde gelişen bir üslupçuluk söz konusudur Bu üsluplaşmaözellikle figürlerin duruşlarında ve vücudu kaplayan kumaşlarınyapımında kendini gösterir Figürler genel olarak durgun vehareketsizdir Frontal duruş hâkimdir Ayakta duran figürlerde, vücutağırlığı iki bacağa eşit olarak dağıtılır Heykelin ortasından birçizgi çekilirse iki eşit parça elde edilir Kollar vücuda yapışıkşekilde aşağıya sarkar, eller yumruk şeklindedir
Mısırheykelcileri çok büyük ve sert taşlar yontuyorlardı Bu durum onlarıçalışmalarında sadeleşme yapmaya yöneltti Dolayısıyla heykellerdeadale, kas gibi detaylar görülmezken, yüzlerde de ifade de yoktur Yalnızca mezarlara, dini inançlar gereği konan heykeller, ölünün ruhunaev sahipliği yapacağından sahibine benzemesi zorunluluğu taşır
Kral heykelleri sert taşlardan yapılırken, yumuşak taşlardan ve ağaçtan yapılan prens, rahip ve memur heykelleri bulunur
Yeniimparatorluk döneminin en güzel eser, Amerna şehrinde bulunan KraliçeNefertiti’ye ait olan büsttür Sanatçısı bir yanda geleneğe bağlıkalmaya çalışırken, bir yandan da modelinin şahsi özelliklerinibetimlemeye çalışır Gize piramidinin yanında bulunan Sfenks heykeliise eski krallığın krallarından olan Kefren’nin portresini taşır
Rölyeflerdaha çok tapınak ve mezarların duvarlarını süsler Mısır rölyefleridaima bir olayı anlatır Rölyeflerde baş, kollar, ayaklar, bacaklar vegövde profilden; gözler ve omuzlar ise cepheden gösterilir
Yunan heykel sanatı
Yunanheykelinde, kişisel özellikler değil, ortak ideal tip önemlidir İdealyüzler, ideal ölçülere uygun insan vücutları Yunan heykelinin başlıcaözelliğidir Başlangıçta kil, taş fildişi, kemik ve tunç gibimalzemelerden ilkel heykelcikler ortaya koyan Yunan heykelcileri zamaniçerisinde bunu geliştirmişlerdir Heykel sanatının gelişmesine veanıtsal heykeltıraşlığın ortaya çıkmasının nedenleri arasındaolimpiyatlarda başarı kazanan atletlerin heykellerinin dikilmesigeleneği, gelişen mimariye bağlı olarak, tapınakların taştan yapılmasıve bunların iç ve dış cephelerinin, kabartmalarla süslenmesisayılabilir
Yunan heykeli karşıtlıklar ve bunun yarattığıdinamizm üzerine kuruludur Baş başka, kollar ve bacaklar başka başkayönlere bakarlar Bu durum gösteriyor ki Yunan heykelcisi vücutnüansları üzerinde çalışmıştır
Yunan heykelcileri örtü altındanhissedilen gövdenin formunu ortay çıkarmanın çekiciliğini farketmişlerdir Bundan dolayı, gizlerken göstermek yunan heykelciliğindebir motif olmuştur
M Ö 7 ve 6 yy da iki büyük heykeltıraşlık ekolü görülür:
•Girit Pelepones
•İyonya
Yunan heykelciliği üç bölümde incelenebilir: •Antik Çağ (m ö 490–460) •Klasik Çağ •Helenistik Devir (m ö 330–30)
Antik çağ
Budönemden itibaren vücudun ağırlığının bir bacak üstüne verildiği,böylelikle frontal duruşun değiştiği görülür Bu yeni duruşun gelişmişörneğine Olimpiya Zeus tapınağında rastlanır xzxzx
Klasik çağ
Budönem Parthenon tapınağının içinde bulunan altın, fildişi Athenaheykelini yapan heykeltıraş Fidyas ile en parlak çağına ulaşmıştır Buheykel kaybolmuştur Günümüze kalan ise zamanında Romalıların yaptığıkopyadır Sanatçı en çok tanrı heykelleri yapmıştır
Helenistik çağ
Budönemde portrecilik gelişmiştir Özellikle devlet adamlarınınportreleri yapılmıştır Bunlar arasında Büyük İskender portreleri vebunların sanatçısı Lisppos öne çıkar Sanatçı o zamana kadaruygulanmakta olan oranlar sistemini değiştirmiştir Baş küçülmüş, gövdeuzamış, baş vücudun 1/6’i olmuştur
Roma heykel sanatı
Romalılarbu alanda yaratıcılık gösterememişlerdir Yunanistandan heykellergetirtmişler ve bunları kopyalayarak çoğaltmışlardır Buna karşılıkportrecilikte başarı göstemişlerdir Bu durum dini geleneklerlebağlantılıdır Roma geleneklerine göre ölen bir kişinin yüzününbalmumundan kalıbı alınır ve cenazeden sonra evin bir köşesindesaklanırdı Özellikle cumhuriyet döneminde portrecilik çok gelişmiştir Bu dönemde oldukça gerçekçi bir üslupla yapılan portrelerde; her türlüyüz ifadesi ve şahsi özellikler başarıyla işlenmiştir
Romalılarzaferle döndükleri seferler sonarsında, kazandıkları başarılarısimgeleyen anıtlar dikmeyi adet edinmişlerdir Belirli zaman ve yerdegerçekleşen olayları anlatan kabartmalarla üslü bu anıtların enönemlileri Augustos döneminde Roma’da yapılmış olan barış sunağındabulunur Bir diğer önemli anıtsa İstanbul Sultanahmet meydanındakiTeodesius obeliskidir (m ö 4yy ) bu anıtın kaide kısmında imparatormaiyetiyle beraber hipodrom locasında görülür Kabartmanın merkezindeimparator bulunurken, diğer figürler imparatora yakınlıklarınaderecelerine göre yerleştirilmiştir
Heykelcilikte usul ve teknikler
Heykelcihem çizici hem de uygulayıcıdır Heykelcilerin bazıları sadece ellerineverilen şekilleri ya oyarlar veya dökerler Heykelcilikte; oyma,biçimleme, inşa ve birleştirme, döküm, bitirme gibi teknikler vardır
Yontma
Heykelci tek parça bir kütleyi istenen düzen içinde şekillendirir Taş ve ahşap heykelcilikte bu usul kullanılır
Modelleme
Şekillendirilebilirheykel malzemelerinin elle ya da çeşitli aletlerle biçimlendirilmesi Bunların maddesi kil, balmumu ve alçıdır
Birleştirme
Öncedenşekillendirilmiş malzeme ve parçaların usulüne uygun olarak birarayagetirilmesidir Birleştirme heykelcilikte, kumaş, saç, çıta, kalas,formika, cam, ip, metal borular vb maddeler kullanılır
Döküm
Kil,balmumu gibi ara malzemeyle yapılan heykellerin çeşiltli dökümteknikleri kullanılarak; bronz gibi dayanıklı malzemeyle dökülmesidir
Bitirme işi
Bitmiş heykelleri perdahlama, cilalama, boyama ve yaldızlama gibi uygulamaların yapılmasına denir
Günümüzde heykel ve heykelcilik
İnsanlarınheykellere tapmaya başlamasından sonra, heykelcilik bir sanat veticaret metaı olmuştur Yüzyıllarca insanlar, her çeşit malzeme vemaddelerden heykeller yapmışlar ve hatta bunları başkalarına satarakgeçimlerini temin etmek yolunu tutmuşlardır Arkeolojik kazılarda,çeşitli yörelerde bol miktarda bulunup müzelere konan heykeller bunuispatlamaktadır Bilhassa mermerden yapılan heykeller, günümüze kadarsanat özelliklerini korumuşlardır
Avrupa'da başlayan Rönesanshareketi ile heykelcilik ayrı bir önem kazanmış, Michelangelo budevirde yetişen heykeltraşların en meşhuru olmuştur Bu zamandakiheykellerin yapımı, süsleme sanatı ile birlikte gelişmiştir Ayrıcaheykeller, şimşir, ıhlamur, meşe ve ceviz gibi sert ağaçlar oyularakçok çeşitli ölçülerde yapılmıştır Taştan yapılan heykellerin kırılmasıçabuk olduğundan, eski zamanlardan beri, mermer kullanılması dahayaygındır ve daha çok tercih edilmiştir Zamanımızdaki heykeltraşlartarafından ekseriya mermer, bronz, tunç gibi kırılma tehlikesi daha azolan ve dayanıklılığı bulunan malzemeler kullanılmaktadır Bunlarınyanında fildişinden heykel yapmak, eskiden olduğu gibi günümüzde debiblo şeklinde devam etmektedir
|