![]() |
Atom Ve Üst Bilinç |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Atom Ve Üst BilinçAtom Ve Üst Bilinç uyarı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() beş duyu mantığının dört boyutlu evrenine hitap etmek için oluşturulmuş mecazlardır, zâhirî ve bâtınî olarak hiçbir görüntüsel değerleri yoktur… Tabiat (doğa) olarak kabul edilen madde ve enerji boyutu Hakk’ın tüm esmâsının (sonsuz mânâlarının) ve sıfatlarının (sonsuz özelliklerinin) görünüş ve olaylar şeklinde açığa çıkma yeridir ![]() Dünyâ “ dûn” kökünden türetilmiş bir isimdir ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın kendisini ve aradığı her şeyi bulabilme şansı sadece dünyadaki kısa yaşamına bağlıdır ![]() ![]() ![]() *** Dünyâ ALLAH’ın sonsuz mânâlarının ilâhî nefes ile (hayat sıfatı ile) isimlerin (mânâların) görünüşe geldiği yerdir ![]() Dünyâ (madde/enerji/tabiat) Ulûhiyetin (ALLAH’ın mânâlarını seyir boyutunun) dış görünüşüdür ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Bu dört unsur olmasaydı hayat olmazdı ![]() ![]() Hayatı oluşturan ise ALLAH’ın kendi hakikatine âşık olmasıdır ![]() Gözün aç var mı ey gâfil cihânda olmayan âşık Kuruldı aşkile âlem zemin ü âsumân âşık Nedir bu hâl-i hayret-bahş pîr âşık cevân âşık Kim âşıktır kime âşık niçin eyler figân âşık Hudâ âşık Resûl âşık bütün kevn ü mekan âşık ( Abdülbâki Baykara Dede ) Nefes-i Rahmânî (Rahmân ismindeki sonsuz mânâların var oluş boyutunu oluşturması) dâima etken haldedir ![]() ![]() ![]() Bu gerçeği ifade etmek amacıyla İlâhî isimlerin kesintisiz etkenliği “erkek doğası”na, isimlerin etkisiyle sûretleri yüklenerek açığa çıkaran “tabiat” da “dişil doğa”ya benzetilmiştir ![]() Sınırsız sonsuz varlık boyutlarında hâlen mevcûd olan birimlerin ve bilinçlerin geldiği yer “Rahmân’ın nefesi”dir ![]() ![]() *** Mezopotamya, Mısır ve Ege gibi eski dünyâ uygarlıklarından “atomun keşfine” kadarki süreçte varlığın dört unsurdan (anasır-ı erbaa) oluştuğu tezi geçerli olmuştur ![]() ![]() ![]() Atomun keşfi ile dört unsur tezi yıkılmış ve tüm evrenin temel element olan “hidrojen” atomundan oluştuğuna inanılmıştır ![]() ![]() Atomun parçalandığı, uzayda “hacim ve kütle” özelliği göstermeyen “parçacıkların” keşfedildiği günümüzde evrenin yapısı yeniden araştırılmaktadır ![]() ![]() ![]() Binlerce yıl önce evrenin (varlığın) yapıtaşını dört unsur esasıyla yorumlayan insanlık düşüncesini yanlış olarak değil, o zamanların bilim anlayışına göre yapılan açıklamalar olarak değerlendirmek gerekir ![]() Dört unsurun aslında “tek bir şey” olduğuna inanılmakta idi ![]() ![]() Geçmişin kabulü ile günümüz bilimi arasında bağlantı kuralım… mesela “su”yu analiz ettiğimizde karşımıza “hidrojen” ve “oksijen” elementleri çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() Her şeyin sudan var edilmesini ya da su ile yaşam bulmasını evrenin yapıtaşının atom boyutunda “hidrojen” olduğu şeklinde düşünebiliriz ![]() ![]() Evren gök cisimleri (yıldızlar ve gezegenler) ve aralarında ışık yılı ile ölçülen boşluk olarak görünmektedir ![]() ![]() İslâm düşünürleri evrenin “esir” denilen şeffaf, gözle görülmez, ağırlığı olmayan zerrelerle ve zerrelerin oluşturduğu tümellikle “dolu” olduğunu söylemektedirler ![]() ![]() Modern bilim çağında evrenin önce enerji dalgalarıyla dolu olduğu keşfedildi ![]() ![]() Son zamanlarda ise teorik fizikçiler “anti madde ve ya karanlık madde”den bahsetmektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() 36-) subhanelleziy halekal ezvace külleha mimma tünbitül Ardu ve min enfüsihim ve mimma lâ yalemun; Arz’ın inbat ettiği (bitirip büyüttüğü) şeylerden, nefslerinden ve daha bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Subhan’dır! ![]() 37-) ve ayetün lehümülleyl neslehu minhünnehare feizahüm muzlimun; Onlar için bir ayet te gece’dir ![]() ![]() ![]() ![]() Evrenin yapısı hakkındaki bu düşünce aşamalarını Kur’an âyetleri yardımı ile tekrar tefekkür edebiliriz ![]() 11-) Sümmesteva ilesSemai ve hiye duhanün fekale leha ve lil Ardı`tiya tav`an ev kerha kaleta eteyna taiıyn; Sonra duhan (duman, öz) halindeki Sema’ya istiva etti/yöneldi de ona (Sema’ya) ve Arz’a dedi ki: “Tav’an (isteyerek) yahut kerhen (zorunlu olarak) gelin ikiniz” ![]() ![]() ![]() ![]() Duhan ;duman, öz, esir, enerji dalgaları, anti madde, karanlık madde ![]() ![]() ![]() ![]() İsteyerek ve ya istemeyerek itaat etmek; enerji ve maddenin fizikteki dört temel kuvvet yasasına göre varlık boyutlarını oluşturması olabilir ![]() ![]() Eski düşüncenin dört unsuru tek unsur olarak kabulü gibi modern bilim de dört temel kuvvetin tek bir kuvvet olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadır ![]() Vahye dayalı kitaplarda da dört büyük melekten bahsedilmekte ve dört meleğin kuvvetinin sadece ALLAH’a ait olduğuna sık sık işaret edilmektedir ![]() *** Dünyâdaki bilinçlere etki eden ve dünyanın bir üst boyutunda yer alan ruhsal varlıklar vardır ![]() ![]() ![]() Yüce ruhlar kavramı uzay boşluğunda gezinen “mânevî varlıklar” şeklinde anlaşılmamalıdır ![]() ![]() Eski uygarlıklarda ve İbn Arabî dönemlerinde iç içe yedi kat gök boyutu (felekler/çoğulu; eflâk) düşünülmüş ve her boyut bir altın üstü ve üstünü kabul edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Yirminci yüzyıla kadar bu inanış sürmüştür ![]() ![]() Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra ve dijital bilgi döneminden sonra uzay araçlarının evrenin derinliklerine ve sonsuzluklarına olan yolculuğundan alınan verilerle varlık ve var oluş düşüncesi yine değişmiştir ![]() Aslında yavaş yavaş değişen bazan da (son çeyrek asırda olduğu gibi) aniden değişen varlık ve var oluş yorumundaki değişim “göze göre/zâhirî” olandır ![]() ![]() Meselâ birimlerin cansız, bitki, hayvan, cin, insan, melek olarak sınıflanması ve insanın en dipten (esfel’den) en yükseğe (alâ’ya) kadar her boyutu kapsaması değişmeyen öz düşüncedir ![]() Her şeyin tek şeyde tek şeyin her şeyde aynı olması… evrenin büyültülmüş insan, insanın küçültülmüş evren olması… gibi tanımlamalar da değişmeyen öz düşüncelerdendir ![]() Geçmişte İbn Arabî ve diğer âlimler ve sûfîler insanın, dünyanın ve dünyayı çevreleyen feleklerin ruhundan bahsedilmekte idi ![]() ![]() Daha sonra… Atomun alt parçacıklarına inildikdi ![]() ![]() ![]() ![]() *** “Üst madde” düşünce tekniği ile şöyle bir sıralama yaparak ve hayalimizi kullanarak “yüce ruhlar” kavramını anlayabiliriz ![]() Evrende ağırlığı ve hacmi olmayan fakat etkisi hissedilen bir parçacık (kuant) bir “birim ve yapıdır” ![]() ![]() ![]() Bir kuant (parçacık/güç-kuvvet alanı) kendisinin kuant olduğunu bilir fakat trilyonlarca kuanttan oluşan bir nötronu, bir protonu bilmez ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|