Hayat Ağacı - Kundalini - Çakralar |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayat Ağacı - Kundalini - ÇakralarKaynağı Ruh-u Azâm olan kozmik hayat (yasam) enerjisi (nur/prana), süptil bedende üç ana kanal boyunca hareket eder Sol ve sağ kanallar (ida ve pingala nadi), omurilik boyunca uzanan üçüncü kanalın (sushumma nadi) çevresinde (tıpkı bir asa etrafında dolanan iki yılanı içeren modern tıbbın sembolü kadüste olduğu gibi) spiral seklinde dolanırlar Bu iki kanal, eril ve dişil, pozitif ve negatif, sıcak ve soğuk, objektif ve subjektif, dışsal ve içsel gibi nitelikler içerir İşte tekamül, bu kanallardaki enerjilerin dengelenmesi sürecidir Orta kanal ise aydınlanma kanalıdır Üç ana kanal kuyruk sokumunda bir araya gelir Eğer yaşam enerjisi sol ve sağ kanallardan dengeli olarak bu noktaya inerse, “uyuyan yılan” olarak sembolize edilen kundalini’yi uyandırırlar Uyarılan kundalini orta kanaldan yukarıya doğru yükselir Kundalini enerjisi, bazı ana çakraları (enerji kilitleri/enerji düğümlerini/psisik enerji merkezlerini) açarak (tıkanıksa), yükselir Kundalini yılan seklinde tasvir edilir ve spiral şeklinde kıvrılarak yükselir Vahye dayalı ilâhi kitaplarda tepe noktasına ulasmış kundalini "âsâ" olarak sembolize edilir |
Hayat Ağacı - Kundalini - Çakralar |
07-17-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayat Ağacı - Kundalini - ÇakralarHayat Ağacı - Kundalini - Çakralar Kaynağı Ruh-u Azâm olan kozmik hayat (yaşam) enerjisi (nur/prana), süptil bedende üç ana kanal boyunca hareket eder Sol ve sağ kanallar (ida ve pingala nadi), omurilik boyunca uzanan üçüncü kanalın (sushumma nadi) çevresinde (tıpkı bir asa etrafında dolanan iki yılanı içeren modern tıbbın sembolü kadüste olduğu gibi) spiral şeklinde dolanırlar Bu iki kanal, eril ve dişil, pozitif ve negatif, sıcak ve soğuk, objektif ve subjektif, dışsal ve içsel gibi nitelikler içerir İşte tekamül, bu kanallardaki enerjilerin dengelenmesi sürecidir Orta kanal ise aydınlanma kanalıdır Üç ana kanal kuyruk sokumunda bir araya gelir Eğer yaşam enerjisi sol ve sağ kanallardan dengeli olarak bu noktaya inerse, “uyuyan yılan” olarak sembolize edilen kundalini'yi uyandırırlar Uyarılan kundalini orta kanaldan yukarıya doğru yükselir Kundalini enerjisi, bazı ana çakraları (enerji kilitleri/enerji düğümlerini/psişik enerji merkezlerini) açarak (tıkanıksa), yükselir Kundalini yılan şeklinde tasvir edilir ve spiral şeklinde kıvrılarak yükselir Vahye dayalı ilâhi kitaplarda tepe noktasına ulaşmış kundalini "âsâ" olarak sembolize edilir - İnsanda olduğu gibi, Dünya, Güneş Sistemi ve diğer yıldız sistemlerinin, galaksilerin ve evrenin dahi prana ve kundalini'si vardır Bu konudaki tüm anlatımları evrensel boyuta genişletebilirsiniz Mikrodan makroya kadar tüm evren aynı sistemle çalışır Örneğin Kâbe, Dünya'nın tepe çakrası(Sahasrara)'dır kanımca Dünya'daki kundalini tepe çakrası'na o noktada ulaşmıştır diye düşünüyorum Bu konuda yine başka bir düşüncem de şu: Dünya'daki kundalini'nin tepe çakrası'na (Kâbe noktasına) ulaşmasının, İbrahim aleyhisselâm zamanında olması ihtimali yüksek Çünkü Dünya'nın da bir bilinci var ve bu bilinç yeryüzündeki tüm canlıları kapsayan bir bilinçtir Her bilinç seviyesi gibi Dünya bilincinin de olgunluğa erişmesi söz konusudur kanımca - İlk yapıldığında Kâbe'nin üstü açık olduğu rivayet edilir Bu rivayete göre, İbrâhim aleyhisselâm sadece dört duvar inşa etmiş, üstü sonradan örülüp kapatılmıştır Bu açıklık sonsuzluğu temsil eder Dört duvar ise, arşı taşıdığı söylenen dört melekî güçtür Hani şu kıyamette sayısı sekiz olacak olan melekî güçler Dört melekî gücü küp şekli (Kâbe) tanımlıyorsa, kıyamette sekiz olmasını da hiper küp gibi bir şekille tanımlayabiliriz herhalde Ancak tanımladığımızı kavrayamayız Üç boyutlu evreni algılamaya programlı bir bilincin hiper küpü hayal etmesi oldukça zordur kanımca O halde bu sekiz melekî güçü kavramak da oldukça zordur, şimdilik hiç girmeyelim o konuya Allah nasib ederse başka bir gün, belki! Kâbe ise, Allah Zatı'nı ve sıfatlarını simgeler Mısır'da bunlar olurken hemen hemen aynı devirde yaşamış olan İbrahim aleyhisselam, firavunların piramitlerle insanı yüceltip ilahlaştırmalarından sonra, Kâbe ile insanı oradan indirmiştir ve Allah Zat'ını yüceltmiştir bir bakıma Bu sebeple Zat'ın bilinmezliğini temsilen, Kâbe'nin üstü açık (şimdi ise, sanki firavun devrine bir dönüş gibi örülü olan!) dört duvarlı ve siyah taştandır Kâbe İnsan ise, Kâbe üzerinde küçük siyah bir taşla (nokta ile), yani hacer-ül esved taşıyla temsil edilir Mutlak olan Zat'tır, insan yeryüzünde O'nun mânâlarını yansıtan bir kuldur (nokta) sadece Çerçeveli ayna gibidir insan, bir yönü sonsuz ama sınırlı, ardı sonsuz sınırsız, zatı ise bilinmez - Arafat, Beytu'l-Makdis (Mescid-i Aksa) da Dünya'nın önemli çakralarıdır (enerji kiliti/enerji düğümü/psişik enerji merkezi) Yine buradaki Zemzem Suyu da, bölgele bulunan yüksek kozmik enerji vibrasyonu (titreşimi) olması sebebiyledir Bu enerji madde planında bazı tezahürler gerçekleştirmiştir, ki bunlardan en önemlisi hayatiyet kaynağı sudur Bu sebeple Zemzem, saf, arınmış ve yüksek kozmik enerji içeren bir sudur Gelelim insanî özelliklerle yaratılmış, bilinç titreşimleri yüksek pozitif kişiye Eğer bu kişi, Güneş sinir ağı çakrası (göbek)açıldıktan sonra hakikat bilgisi alırsa, kundalini kalp çakrası'na ve diğer çakralara da yükselebilir Dini terminolojide veliler (ileridekiler) saidler (sağdakiler)ve şakiler (soldakiler)için kalp çakrası bir sınır gibidir kanımca Çünkü bu çakradan itibaren kişideki iman melekesi devreye girer ve kişi birimsel şuurdan bütünselliğe adım atar Vahyin bildirdiği gerçeklere göre, hiç bir şaki evrensel şuura, bütünselliğe ve sevgiye erişemez Bir üst kalp çakrası'nın açılmasının başlıca anahtarı tevhid inancı doğrultusunda Allah'a (mutlak varlığa) imandır Kalp çakrası 'nı açmak için yapılması gereken çalışmalar; ilâhi evrensel bilginin alınması, tefekkür, namaz (uzak_doğu öğretilerinde bunu meditasyonla telafi etmeye çalışıyorlar!?), oruç ve en önemlisi de zikir (uzak-doğu öğretilerinde buna mantra deniyor) yapmasıdır Her çakranın ayrı bir zikri vardır Eğer o zikir yapılmaz ise, o zikre bağlı çakranın açılması da güçleşir Çünkü zikredilen kelime bir anahtar gibidir Bilinci o çakranın temsil ettiği mânâ doğrultusunda programlar Bu noktaya yoğunlaşan bilinç, çakradaki tıkanıklığı açar ve kundalini bir üst seviyeye yükselir Bu sebeple çakraların açılmasında zikir de önemli bir rol oynar Mesela kuyruk sokumu çakrasındaki bir bilinç, nefs-i emmare bilinci diye isimlendirilir Göbek altı çakrası nefsi levvame bilinci, göbek çakrası nefs-i mülhime bilinci, kalp çakrası açılmış bilince nefs-i mutmainne bilinci, boğaz çakrası açılmış bilince nefs-i raziye bilinci, alın çakrası veya üçüncü gözü açılmış bilince nefs-i mardiye bilinci, tepe çakrası açılmış bilince nefs-i safiye bilinci denir Yani bu çakralara karşılık gelir Bazen insanî özelliklerle yaratılmış bir kişide uyarılan kundalini sushumma nadi isimli ana kanal üzerinde değil, farklı bir kanala yönelip, bu kanalda hareket etmeye başlar Bunun çeşitli sebepleri olabilir Ama sonucu ölümcül rahatsızlıklara yada psikolojik bozukluklara kadar varabilir Ancak ehil biri tarafından tavsiye edilen doğru çalışmalarla kundalini asıl hareket merkezine çekilebilir Yine bazı kişiler de kundalini'nin en tepe çakrası'na varışıyla aydınlanmadan (ki buna Allah indindeki ilim denir) evrensel hakikatlerle ilgili çok üst düzeyde dışsal bilgi alır Kişinin tüm çakraları açılmadığı için, titreşimleri yükselen kundalini'yi bulunduğu noktada zaptetmesi zordur Bu da kişiyi psikolojik bozukluklara veya bir takım taşkınlıklara ve aşırılıklara sürükler Kur'ân-ı Kerîm'de ve vahye dayalı ilâhi kitaplarda bir çok hakikat mecaz ve misallerle anlatılmıştır Örneğin çoğunda sözü geçen "yasak ağaç" (hayat ağacı, sidre ağacı) misali, süptil bedendeki enerji kanallarının bir ağacı andırması sebebiyle seçilmiş sembolik bir anlatımdır düşünceme göre Adem'e (evrensel hakikate ayna olabilecek insan bilincine) cennet'in ortasında (omurilik hizası bedenin ortasıdır) bulunan bu ağacın meyvasını yemek yasaklanmıştır Fakat yılan şekline giren şeytan, Havva'yı (dişi olan beden bilincini) aldatır ve yasak meyveyi yemeye ikna eder ve hepsi cennetten çıkarılırlar Burada yılan olarak sembolize edilen, kundalini'dir Kişisel görüşümce kundalini bilincin vehim gücü meleksine eşlik eden enerjiyi temsil eder Bu güç, aslı hayal olan evreni varsayan (veya olumsuz çalıştığında varsanan) bir güçtür (mânâ+enerji) ve son derece büyük bir güçtür, nefs de diyebilirsiniz Şeytan ise, söz konusu vehim melekesini, birimsel yönde (olumsuz) tahrik eden ikileme düşmüş bilinç+enerji'dir Yasak meyve ise, kundalini'nin uyanışıyla, kuyruk sokumundaki kök çakra'dan yükselerek göbek altındaki dalak çakrası'na yükselmesiyle ortaya çıkan güçlü cinsellik duygularıdır |
|