Bugün Nereye Gittiniz?

Bugün buraya gittim gelecek hafta diğer bahsedilen yere gidicem inş))))
siz nerelere gittiniz??
Veeeee bugün gittiğim ayrıca haftaya inşallah Allahh kısmet ederse gitmek istediğim yeri Huriye Gül Kolaylı dan dinliyoruzzz

Bazı şeyleri yerinde görmeden fikir edinemezsiniz…

Eğitim ve Bilim Merkezi

Bursa Yıldırım Mahallesi’ndeki Eğitim ve Bilim Merkezi’ne gittik… Burada bizi bekleyen pek çok sürprizin ilkiyle karşılaştık…
Harmandalı oynayan robot Yıldıray karşıladı bizi… Müziğin ritmine uygun adımlar atarak, ellerini havaya kaldırıp tek dizini yere vurarak…
Burası muhteşem bir yer…
Deney, bilim maketleri, Gökevi, Planatoryum, Bursa Panoraması filmi var…
Özgen Keskin, “Eğitim ve Bilim Merkezi’nin de Türkiye’de bir ilk olduğunu söyledi…
Keskin “Ben de bir eğitimciyim Ezbere dayalı bir eğitim sistemimiz var Burada çocuklar görerek öğrenecekler Böyle öğrenilen bilgi akılda kalıyor” dedi…
Önce, deprem simülasyonunu en az 10 metrekarelik bir maket üzerinde izledik… Deprem sonrasında tsunaminin nasıl oluştuğunu gördük
Ardından yanardağının patlamasını…
Bir sonraki odada ise bir hidroelektrik santralinin çalışıp, nasıl evlerin elektriklerinin yandığını gözlemledik…
Sonra sıra en görkemlisine geldi…
Uzaya açılan pencereye…
Başınızı uzattığınız an sonsuzluğa düşüyorsunuz! Evrenin oluşumundan gezegenlerin ortaya çıkmasına dek pek çok uzay ile ilgiil görsel ışık huzmeleri içerisinde gözlerinizin önünden geçiyor…
Aşağı bakıyorsunuz, katlanarak yüzlerceye ulaşan kendi görüntülerinizden oluşan dipsiz bir kuyu…
Ayrılmak istemedik bir türlü!
Başkan Özgen Keskin, neredeyse bizi çeke çeke götürecekti: “Çok daha büyük sürprizlerimiz var” dedi…
Hakikaten de haklıymış…
Bir önceki bizi dipsiz kuyulara götürmüştü; Planetaryum’da ise evrenin derinliklerinde kaybolduk Bir anda yıldızların altında kaldık… Hızlandırılmış dünya dönüşüyle birlikte, yıldızlarda kayıp gitti başımızın üstünden…
Evrenin yeryüzüne taşınmış hali…
Gökevi, yıldızevi ya da uzay tiyatrosu denilen özel bir projektör sistemi kullanılarak son derece gerçekçi gökyüzü similasyonlarının oluşturduğu kubbe biçiminde gerçek bir üç boyutlu görüntüleme sistemi…
Yıldırım Eğitim ve Bilim Merkezi’ndeki Planetoryum, kubbe ve cihazlarıyla tek yerli üretim olması ayrıca takdire değer… 13 metre kubbe ekranıyla Türkiye’nin en büyük planetaryumu… Cacabey Planetaryumu 84 eğimli koltuğa sahip Koltuğa oturduğunuzda başınız gökyüzüne çevriliyor Yarı yatar vaziyette izliyorsunuz görsel şöleni…
Burası haftanın belirli günleri ve saatlerinde tüm anaokulları, ilk ve orta öğretim kurumlarından gelecek olan öğrencilere açık olacak…
Yetişkinler de unutulmamış… Ayrıca halk günleri de düzenlenecek…

Okyanus keyfi…

Ağzımızın açık kaldığı “Aaaa!” diye diye dolaştığımız muhteşem ve iki aşamalı bir geziye gidiş…
İlki Kaplıkaya Cazibe Merkezi’ne oldu…
Neredeyse bitmiş! Bir hafta 10 gün sonra açılacak hale gelmiş…
Merkeze alt taraftan girdik…
Bizi ilk şaşırtan, yunuslu fıskiye oldu… Daha doğrusu ne ad vereceğimi bilemediğim için böyle yazdım…
Yaklaşık 20 metre çapında bir daire düşünün… Ortasında Yunus heykelleri var…
Yerden su fışkırıyor, yine yere dökülüyor! Dikkatinizi çekerim, havuzdan değil yerden!
Yerdeki taşlar, özel aralıklı, fıskiyelerden fışkıran sular yere düştükleri anda kayboluyorlar…
Geriye ıslak bir zemin kalıyor…
Yazın sıcak havalarda çocuklar bu suların altına girerler…
Geceleri de ışık gösterisi yapılıyormuş bu yer fıskiyesinde…
Görseli müthiş…
başkan Kaplıkaya Cazibe Merkezi’nin temelinin Dış İşleri Bakanı iken Abdullah Gül tarafından atıldığını ve Gül’ün “İnşallah tamamlanırsa açılışını da yapmak isterim” dediğini anımsattı…
Yıldırım Kaplıkaya Cazibe Merkezi pek çok yönüyle Türkiye’de ilkleri barındırıyor bünyesinde…
Fıskiyeli havuzdan yukarı doğru yürüdük… Kocamanlar Balıkçılık Restoranı açılışa hazırlanıyor…
Ancak Bursa’nın en görkemli balık restoranı olduğu muhakkak
Çünkü, iki duvarı havuzun altında kalıyor…
Yan camlarda balıklar yüzerken, balık yemek; görsellikle mide keyfinin tam da buluştuğu bir nokta…
Ama esas büyüleyici olanı, kuşkusuz, havuzun altındaki tüp geçit…
Sağınız, solunuz ve başınızı kaldırdığınızda gördüğünüz her yerde su ve balıklar var!
Haa, bir de suda bizimle birlikte ilerleyen dalgıçlar…
İnanılmaz keyif aldım…
Başkan Özgen Keskin de çok keyifliydi… İşbaşına geldiği gün kurduğu bir hayali gerçekleştirmiş olmaktan dolayı…
Tatlı su, tuzlu su balıkları ayrı havuzlarda…
Daha sonra bir yerlerden geçtik, üst katlara çıktık Henüz balıklar tam olarak gelmemiş…
Ama bir deniz müzesine dönüştüğü ortada…
Ayrıca çocuklar için de, denizlerde ve tatlı sularda yaşamın anlatılacağı bir eğitim salonu da hazırlanmış…
Yine burada, öğrenmek isteyenlere uzmanlar tarafından dalgıçlık dersleri verilecek… Ayrıca, daha üst tarafta, balık tutmayı sevenlerin olta atacakları bir gölet de oluşturulmuş…
Masal diyarı gibi
Yıldırım Kaplıkaya Cazibe Merkezi’nde dev akvaryumların yanı sıra konaklama tesisleri, çay bahçeleri, dağcılık tırmanma piknik alanalrı, asma köprü, mescit ve otopark, seyir terasları, Minia Yıldırım, satranç oyun alanları, spor parkı, tenis kortu, şelale, ışık ve ses oyunları, Şehriyar Tesisleri, Masal Bahçesi, çocuk oyun grupları, düzlem havuzu ve pek çok sosyal donatı alanları var…
Hatta bu alanların birinde çimenlerin üzerinde koyunlar vardı, yanında da siyah köpekler…
Tabii bunların hepsi maket! Başkan Keskin koyun heykellerinin yanındaki köpekleri canlı sanarak “Bu köpekler nereden gelmiş!” diye sordu…