07-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bursa Ulucamii

Bursa Ulucamii
Türk Tarihinin En Büyük Camiisi
Evet başlıkta doğru yazıyor Ulucami kapalı namaz kılma alanı bakımından Türk Tarihinde yapılan en büyük camidir Hemen aklınıza Süleymaniye, Sultan Ahmet gelebilir Fakat o camilerin büyüklüğü duvarlarla çevrili avlu alanlarıyla birliktedir Ayrıca o camiler tek ve çok yüksek bir kubbe ile örtülü olduğundan çok
geniş bir bir alanı varmış izlenimi verir Bursa Ulucami ise çok kubbeli ve alçak tavanlıdır İçinde bulunan çok sayıdaki sütun yüzünden de daha ufakmış gibi hissetmemize neden olabilse de TÜRK TARİHİNİN EN BÜYÜK CAMİSİ halen Bursa Ulucami'dir
TARİHİ MİNBERİN ÖZELLİKLERİ
Minber bütünüyle kainatı sembolize ediyor Minberin giriş kapısının üzerindeki kitabede altın yaldızla Osmanlıca olarak, 'Yıldırım Beyazıt Han tarafından hicri 804 (miladı 1402) yılında yaptırılmıştır' ibaresi yer alıyor Sarmaşık motifleriyle süslü olan tırabzanların sağ çıkış ikinci kolonu üzerinde süsleme motifine uygun
sülüs tarzda yazılmış, Devaklı Abdülaziz oğlu Mehmet işi ibaresi dikkat çekiyor Sanatkarın bu imzası son yıllarda fark edildi
Minberin doğu cephesinde, biri dar dikdörtgen, diğeri alanı daha geniş üçgen biçiminde, bir diğeri en altta şerit halinde uzanan taşıyıcı dolap serisi banko olmak üzere birbirine bitişik üç kompozisyon alanı bulunuyor Üçgen ve dikdörtgen yüze ikisi birlikte Güneş Sistemi'nin kabartma formlarla işlendiği bir alan var Gezegenlerin her biri yörünge hareketleriyle birlikte küresel kabartma motifler halinde Güneş'e olan uzaklık ve aralarındaki büyüklük karşılaştırmaları da verilerek olması gereken yerlerde
Gezegenler, Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Pluto şeklinde olan Güneş'e uzaklık sıralaması da doğru Büyüklük mukayesesi de baz alındığında Dünya'dan elli bin defa daha büyük olan Güneş, büyük bir ustalıkla mükemmel şekilde işlenmiş durumda
Anlaşılacağı üzere dünyanın yuvarlak olup olmadığının bile tartışıldığı bir devirde bir ahşap işçisi bile o dönemde bilinen tüm gezegenleri rasgele bir yıldız olarak değil, güneş sistemimizdeki birer gezegen olarak işlemiş 
Peki o çağda bu bilginin sırrı nedir?

ULUCAMİ'DEKİ HAÇ ve YAHUDİ YILDIZI SÜSLEMELERİ
Ulucami'nin henüz nedeni tam olarak bilinmeyen bir başka özelliği de Kuzeye bakan kapısının sol üstündeki pencerenin üst kemerinde bulunan süslemeleridir
Bu pencereye baktığınızda muntazam kesilmiş 3 tane şekil var Bildiğimiz HAÇ, Yahudi Yıldızı ve henüz neyi sembolize ettiği bilinmeyen bir şekil Aynı şekilde Kuzey Kapısının solundaki minarenin yanında bulunan pencerenin parmaklıkları diğerlerinden farklı olarak HAÇ şeklindedir Etrafı da kilise mihrabı tarzında ve beyaz mermerdendir Bunlarla ilgili çok söylenti var ama bulunan tek tarihi bilgiye göre 1860lardaki büyük depremde hasar gören caminin yapımı için dönemin Yahudi ve Hıristiyan bankalarından borç istenmiş
Onlar da borç yerine hibe vereceklerini ama pencerelerde böyle süslemeler yapılmasını istemişler Mecburen kabul edilmiş fakat sonradan oyuna geldiklerini anlayan devlet yöneticiler bir tanesindekini bilerek bırakmak şartıyla diğer süslemeleri sildirmişler Kalanı da "en kötü günümüzde bile çıkarcılık yapmaktan çekinmeyenlerin olduğunun ibreti olsun" diyeymiş Diğer Haç şeklindeki parmaklıkların durumu bilinmiyor
KABE KAPISININ ÖRTÜSÜ
Bugünkü bulunduğu yer: Hutbe'nin sağ tarafında büyükçe biraz yüksekçe bir yere asılmıştır Sadece Siyah bir örtü görünümündedir Çoğu kişi ne olduğunu bilmez
Yavuz Sultan Selim, Mısır seferini kazanıp hilafeti ve kutsal emanetleri aldığında aynı zamanda Mekke'nin onarımını da yaptırmaya
koyulmuştu Bugünkü Orta ve Doğu Anadolu'yu kapsayan DERSİM adlı eyaletin tüm vergi gelirlerini de MEKKE'ye vakfetmiş, bu eyaleti diğer her türlü vergilerden muaf tutmuştu Taki devlet yıkılana kadar
İşte bu gelirler ile yeniden imar edilen KABE'nin örtülerinin değiştirilmesi istenmişti Bu sırada eski örtü İstanbul'a yollanırken Kabe'nin kapısının örtüsü ise BURSA Ulucami'ye hediye edilmişti Bizzat Sultan Selim kendi elleriyle taşıyıp Camiye asmıştı
Aslında Bursa'ya geldiğinde üzerinde saf altını iplik haline getirerek dokunmuş çeşitli ayetler çok rahat bir şekilde görünüyordu Yunan işgali yıllarında dahi altın maddesinin kararmama özelliği yüzünden parlak şekilde duruyor olmasına rağmen sonraki yıllarda UluCami'de yapılan hatalı restorasyonlar sonucu cami rutubet almış ve yüzlerce yıl boyunca sapasağlam duran bu altın işlemeler dökülmüşlerdir Bugün üzerindeki işlemeleri ancak parlak ışık altında seçebilmek mümkündür
İSLAM'DA MAKAM BAKIMINDAN 5 MERTEBEDE
Ulucami'nin bir diğer büyük özelliği ise yine en çok BURSA halkının bilmediği 5 mertebede olmasıdır
İslam'da en yüksek mertebeli ibadethane Mekke'deki Mescid-i Haram'dır Diğer Sıralama ise şöyle 
1 Mescid-i Haram (Mekke)
2 Mescid-i Nebevi (Medine)
3 Mescid-i Aksa (Kudüs)
4 Emeviye Camii (Şam)
5 Bursa Ulucami / Diyarbakır Ulucami
Bu arada özellikle belirtmeliyim ki 5 lik konusundan Diyarbakır Ulucami için de aynı durumdan bahsedenler var Diyarbakır Ulucami ise Anadolu'da yapılan ilk cami özelliğindedir ve Şam'daki Emeviye Caminin benzer planlısıdır
Fakat Bursa Ulucami'nin en yüksek 5 Mertebeli cami olduğuna dair pek çok din aliminin ve evliyanın sözleri ve yazdığı eselerde açıkça görünmektedir
En bilinenleri;
İsmail Hakkı Bursevi, Molla Gürani, AKŞEMSETTİN, Molla Fenari, Emir Buhari (Emir Sultan), Somuncu Baba, Mehmet Emin Tokadi, Aziz Mahmut Hüdayi  Bu kişilerin eserlerinde ve çeşitli konuşmalarına ait kayıtlarda bu konuda İTTİFAK içinde (hemfikir) olduklarına dair açık kayıtlara rastlanmıştır
Aslında içindeki hat örneklerinin anlamları, bugün artık bulunmayan Hünkar Mahfili ve kapısı, Duvarlarındaki halkaların ne olduğu? neden ahır ve depo olarak kullanıldığı? Ulucami'nin bahçe kısmı artık neden yok? medreselerine ne oldu? gibi konuları da var ancak yazı çok uzadı O yüzden onlara değinmiyorum
Emin olun ki Bursa Ulucami belki Sinan'ın Selimiye'si kadar ihtişamlı değil ancak onunla yarışır ölçüde büyük bir mabeddir
|
|
|