Cumalıkızık / Bursa |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Cumalıkızık / BursaCumalıkızık / Bursa Burası Bursa’nın 10 km doğusunda ve Ankara Yolu’nun , Bursa’dan gidiş itibari ile sağ tarafında2-3 km içeri kısmında Uludağın eteklerinde kurulmuş Bir Osmanlı Köyü Şu anda Bir Vakıf köy durumundaUludağın eteklerinde Cumalıkızık dışında altı tane daha “kızık” köyü varDeğirmenlikızık,Fethikızık,Hamamlıkızı k,Derekı zık, Fidyekızık,Bayındırkızık… Derlerki İçinde bulunduğu yapılardan bu ismi alımış bu köyler,Cumalıkızık da diğer köylerin Cuma Namazını kılmak için bu köyde toplanmalarından almış ismini Başka rivayetlerde var tabii Mesela Bu köyleri kuran yedi Oğuz beyinin isminden türemiş isimler Cumalıkızık da Cuma Ali Beyden almış ismini Ama bana ilk anlatılan daha doğrumuş gibi geldi “Kızık ” kelimesi ise köylerin Uludağın kuzeye bakan dik yamaçları ve derin vadileri arasında kurulmasından ötürü konumundan dolayı geliyormuş Cumalızık Köyüne girişte taşlık bir yol karşılıyor sizi Arabanız yoksa Ankara yolundan minibüsler de kalkıyor buraya Köyün merkezine vardığınızda yolculuğunuz sona eriyor ama bu kez de tarih içindeki yolculuğunuzda başlamış oluyor Köyün meydanı hani hepimizin Cumalıkızık Resimlerine ve Fotoğraflarına baktığında görmekten aşina olduğu meydanKöylü teyzeler bu meydanda kurdukları tezgahlarda taze meyve ,sebze, ev işi, el emeği çetiklerini, kenarları oyalı havlularını,binbirçeşit reçel,salça ve turşularını, odun fırınlarında yaptıkları cevizli ekmek,zeytinli ekmek gibi çıtır çıtır ekmekleri tahta oymacılığı ile yaptıkları minik maket,kaşık,biblo gibi şeyleri satıyorlarKöy meydanının yanı sıra geçtiğiniz hemen hemen her evin önünde bu çeşit bir stand görmeniz mümküm Köy Bursa Turizminde önemli bir yer aldığının farkında ve köy halkı geçimine bu ürün satışlarını da eklemiş Etrafınıza baktığınızda evlerin çok eskimiş olduğunu görüyorsunuz Bunun sebebi 700 yıllık olan bu köyün hala tarihi dokusunu ayakta tutuyor olmasından kaynaklanıyor Şimdilerde bir dekorasyon söz konusumuş diye duydum ama inşaallah bu doku kaybedilmez Kurtuluş savaşında Yunanlılar diğer Kızık köylerini yakıp yıkarken Cumalıkızık köyü kendini savunarak tarihi özelliğini kaybetmeden kalabilmişmeden ayakta kalabilmiş tek köy Cumalıkızık 350 haneli bir köy Cumalıkızık evlerinin 270 tanesi Osmanlı mimari tarzına göre yapılmış,iki-üç katlı cumbalı taş ve kerpiç evler Bu osmanlı evlerinin 150 tanesinde hala oturuluyor,hala ocaklar tütüyorEvler genelikle sarı,mavi ve yeşil boyalı Genelde tüm bu evlere iki kanatlı,demirden büyük tokmaklı, bir tahta kapıdan giriliyor ve bu kapılar geniş bir avluya açılıyorBu avlular kimi zaman pekmezlerin kaynatıldığı, ekmeklerin yapıldığı bir açık hava mutfağı, bazen akşam kahvelerinin içildiği bir sefa yeri bazende konukların ağırlandığı bir düğün dernek mekanı oluyor Çamaşırlar burada yıkanır ve kurutulur Küçük baş hayvanların kümesi buradadır Köy insanı (Sonradan kazanılan tuzim ticaret faktörü dışında) aslında hayatını evinin bu tahta kapılarının içimde geçiriyor Bizler sere serpe köyü gezerken onlar Kafesli,sürgülü,çiçeklerle süslü pencerelerden bizi seyrediyorlar İkinci tip evlerde ise dış avlu yoktur Sokaktan kapı yardımı ile doğrudan “hayat “kısmına girilir Dış kapı üzerinde dikey konulan ağaç hatıllarla ızgaralanmış, camsız bir aydınlatma ve havalandırma boşluğu yer alır Hayat bölümünden iç avluya, ahıra, depolara ve merdivenlere geçilirGerek dış avludan ve gerekse doğrudan sokaktan girilen hayat kısmı, üst katı taşıyan sağlam ahşap direklerle çevirilidir Zemini yassı ve geniş taşlarla döşelidir Hayat bölümü Cumalıkızık evlerinde en çok kullanılan mekandır Elde edilen ürünler burada geçici olarak depolanır, ayrılır, bakımı yapılır Birçok işlerin yapıldığı zemin kısmında, depolar, mutfak, tuvalet, ahır, kümes, ocak ve fırın yer alır Kat yüksekliği az olan birinci kat, kışlık bölümdür Burada yatak odaları, oturma odaları, banyo ve ocak yer alır İkinci kat yazlık kısımdır Burada da değişik tip sofalara sıralanmış odalar, eyvan, seki ve sedirler yer alır Üst katta sokağa uzanan en özenli yer baş odadır Bu odalar ile hayat arasında eyvanlar yer alır Birinci ve ikinci katlardan hayata doğru yapılan çıkmaların üzerine oturtulan köşk odalar ayrı özellik taşır Ev döşemeleri kirişler ve bunların üzerine çakılmış kaplama tahtaları ile sağlanmıştırEvlerin ısınması ocaklarla sağlanmıştır Bu ocakların son derece güzel işlenmiş olanları vardırÇatının üzeri alaturka kiremitlerle kaplıdır Çatılar genellikle dört meyilli, bazen iki meyillidir Saçaklar oldukça dışa çıkıktır Köy meydanından yukarılara doğru taşlı, dar sokaklar uzanıyor Bu sokakların bazılarından hala Uludağın yamaçlarından akan soğuk sular akıyorYürümek için kenardan girmekten başka çareniz yok Osmanlı Mimarisinin bu güzide ev örneklerini köyün iç kısımlarında daha belirgin görüyoruz Bu evlerin çoğunda ev lokantacılığı yapılmakta Buralarda sekilerle kaplı , kışın gürül gürül yanan bir odun sobasının yanında evde yapılmış sarmalar,tatlılar ve incecik açılmış binbir çeşit gözlemeden yiyebilirsinizYine ev ürünleri ile hazırlanmış sabah kahvaltıları ise zaten yeterince ünlenmiştir Güzel vakit geçirebileceğiniz,hatta konaklayabileceğiniz bu yerlerin başında Mavi Boncuk,Bulanlar Konak Restaurant/Pansiyon,taş ev verilebilir Dar sokaklardan birtanesinin İsmi “Cin Aralığı” dırİlkönce ismi sizi ürkütüyor Çok dar bir sokak, birde sonu çıkmaz gibi gözüküyor Girmeye biraz çekingen kalıyorsunuz Anlatırlarki Yunanlılar bu köye girdiklerinde ,halk buradan kaçıp dağdaki kuvvetlere sığınıp,yardım getirmişler Çıkmaz sokak gibi göründüğünden kimse bu sokaktan geçildiğine ihtimal vermemiş Sonradan hayatlarına kolaylık verecek gizli bir yol gibi kullandıklarından ismine de “Cin Aralığı “adını vermişler ki , insanlar çekinsin ve girmesin… Dar sokaklardan yukarı çıktığınızda sizi Cumalıkızık Cami karşılıyor Kitabesi bulunmadığından yapılış tarihi, yapanı ve yaptıranı hakkında bilgi bulunmamakta Caminin üç yüz yıl önce yapıldığı anlatılmakla birlikte günümüzdeki izlere bakılarak H1335 M1916 tarihinde ciddi bir onarım geçirmiştir 1950-1955 yıllarında günümüzdeki gibi doğu batı uzantısında genişletilmiştir Ahşap tavanı değiştirilmiş, orijinal mihrabı güneybatıda bulunmasına rağmen kapatılarak bugünkü mihrap yapılmıştır Sonra Hamamı da unutmamak gerekir,açıksa mutlaka gezin Hamamın güney doğusundaki kapıdan soyunma bölümüne girilir Buradaki diğer kapıdan külhan (ateşlik) kısmına geçilir Burası kuzey güney uzantılı, dikdörtgen planlı, beşik tonozlu su deposuna bağlanmaktadır Ateşlik kısmında tuğla örgülü bir niş yer almaktadır Hamamın ılıklık, sıcaklık, su deposu ve traşlık bölümleri orijinal olup, soyunma, külhan ve tuvalet kısımları sonradan yapılmıştır Cumalıkızık sokaklarında bir çok akan çeşme bulunmakta Buralardan Uludağdan gelen soğuksuyu tatmanız mümkün:Bunlardan en önemlisi Zekiye Hatun ÇeşmesidirCaminin doğu cephesindeki çift merdivenin altındaki 2,10 metre genişliğinde, 1,60 metre derinliğinde ve 1,85 metre yüksekliğindeki beşik tonozlu nişin içindedirBeyaz mermerden yapılmış 1,10 metre genişliği, 0,53 metre yüksekliği ve 0,12 metre kalınlığındaki ayna taşının yanları plasterli, üstü silmelidir Köşeler yarım kemerli ve bir satırlık Osmanlıca kitabesinde “Sahhibül hayrat vel hasenat Zekiye Hatun vakfıdır Sene 1316 (1917) “ yazılıdır Evet burada görülecek yerlerin en önemlilerinden biri: Cumalıkızık Etnoğrafya Müzesi Ve Sanat Evi: Eee, köy bu kadar eski ve tarihi olunca bir müzesi olması ne kadar doğal değil mi?Bu müzede Köyün geçmişine ait çeşitli eşyalar halk tarafından bağışlanarak 18 19 Ve 20 Yüzyıla ait güzel bir koleksiyon oluşturulmuştur Salondaki eserler girişin solundan başlayarak merdiven kısmına kadar duvarlara dayalı cemakanlı vitrinler ile bir orta vitrinde sergilenmektedirMüzenin bahçesinde, sundurma ile örtülü kısımda at arabaları, şaraphane ”üzüm çiğneme teknesi”, dibek taşı, yalak, sütun başlığı bulunmaktadır Ostotek teknesi ve başlığın köyün 2 km güneyindeki ”Karancak” mevkiinden getirildiği öğrenilmiştirMüzede ev eşyaları, aydınlatma ve ısıtma araçları, mutfak eşyaları, tarım aletleri, silahlar, teknik araçlar, av malzemeleri, binek ve taşıma araçları bulunmaktadır İşte böyle, Cumalıkızktan özellikle el ayak çekilmeden, ve oranın halkıyla biraz sohbet etmeden ayrılmayın Tarihten kopmuş gibi veya bir tiyatro sahnesinden alınmış bir dekor gibi duran , en az içinde bulunan anırt çınarları gibi hisli,yaşlı ama ayakta kalmış bu şirin köye tekrar bir bakın Sevgiler… |
|