Gama İşinlari Ve Kaynaklari 2 |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gama İşinlari Ve Kaynaklari 2SPEKTROSKOPİ Spektroskopinin bilimsel ve faydalı olarak ele alınması, 1814 yılında Fraunhofer tarafından güneş spektrumunda kara çizgilerin keşfi ile başlar Newton da Güneş ışığının spektrumunu incelemek istemiş, bu ışığın bir prizmadan geçirildiğinde renklerine ayrıldığını görmüştür![]() Prizma, içinden geçen ışığı farklı (dalgaboylarına) renklere ayırır ![]() Fraunhofer Güneşin spektrumundaki siyah çizgilerin bir çoğunun kataloğunu yapmış ise de nedenleri hakkında bir şey söyliyememiştir Kirchoff kendi adını taşıyan kanunların yardımı ile spektrumun bazı özelliklerini incelemeyi başarabilmiştir Spektral analize ait olan bu üç kanun, ışık kaynağı ile yayınladığı spektrumun cinsi arasındaki bağıntıyı verir![]() -Akkor halinde bulunan bir katı, sıvı veya gaz yeterli basınç altında bir sürekli spektrum verir ![]() -Düşük basınç altında bulunan akkor bir halindeki bir gaz, parlak çizgilerden oluşan kesikli bir spektrum verir ![]() - Daha sıcak bir sürekli spektrum kaynağının önüne yerleştirilen akkor halindeki bir gaz, sürekli spektrumun üzerine eklenen bir siyah çizgi spektrumu yani soğurma spektrumu verir Bu çizgilerin yerleri gazın doğal olarak verdiği çizgilerin yerleri ile aynıdır Parlak ve siyah çizgi spektrumların farklı moleküllere ait oldukları bilinen bant spektrumları da vardır![]() GÜNEŞİN İNCELENMESİ C A Young 1870 Güneş tutulmasını bir spektroskop yardımıyla incelemiş ve bazı spektral kanunların bir kısmını ispat etmiştir Güneşin tam tutulmasından önce bir Fraunhofer spektrumu elde etmiş fakat Güneşin fotosferi Ay tarafından örtüldüğü zaman siyah çizgiler ortadan kalkmış onun yerine aynı yerleri işgal eden parlak çizgi spektrumu meydana gelmiştir Fotosfer tamemen örtüldüğü algılayıcının gözüne sadece güneşin üst atmosfer tabakalarının yayınladığı ışık gelir ve böylece akkor halindeki gazın karakteristiği olan parlak çizgi spektrumu elde edilir![]() Parlak çizgi spektrumuna sahip olan Orion nebulasının gaz halinde olduğu böylece anlaşılmıştır Güneşin parlak yüzünün veya fotosfer tabakasının sürekli bir spektrum yayınladığı ve üst tarafında bulunan nisbeten daha soğuk atmosfer tabakasının, bu tabakada bulunan bazı elementlerin karakteristikleri olan uygun dalga boylarının soğuruldukları zannediliyordu Bu gün bu açıklamanın aşırı sadeleştirilmiş bir model olduğunu biliyoruz Aslında Güneşin ve yıldızların Fraunhofer spektrumları da sürekli spektrumlarının da aynı tabakalarda oluşur Tutulma anında parlayan ve Young tarafından elde edilen spektrum Güneş atmosferinin üst kısmında bulunan çok az sayıdaki atomdan ileri gelir![]() Güneşin sürekli spektrumunun nedeni uzun zaman bir muamma olarak kalmıştır Kirchoff ‘un birinci kanununa göre bu spektrumun yüksek basınç altında bulunan bir gazdan ileri gelmesi gerekiyordu Fakat daha sonra yapılan araştırmalar Güneş atmosferinin alt tarafında bulunan basıncı bu açıklamaya yetmeyeceği gösterilmiştir Bu gün atomların ve moleküllerin gizli spektrumları ile birlikte sürekli bir spektrumda yayınladıklarını biliyoruz ancak güneş atmosferindeki sürekli soğurulmanın başlıca sebebi negatif hidrojen iyonudur Güneş ışığının tayfında karanlık çizgiler bulunur çünkü güneşin hemen hemen 5800 k sıcaklığında bir karacisim gibi ışıma yapan aydınlık kısmı daha soğuk bir gazla çevrilmiş olup bu sadece belirli dalgaboylarndaki ışığı soğurur Pek çok diğer yıldızında tayfları böyledir![]() Kirchoff Güneş spektrumunda bulunan bir çok çizginin hangi elementlere ait olduğunu tesbit edebilmiş yani spektrumun bir nicel analizini yapmaya girişmiştir Güneşin ve yıldızların spektrumlarının nitel analizleri büyük güçlükler gösterir Bir çizginin şiddeti ile bunu meydana getiren elementin miktarı arasında ki bağıntı nedir, bir yıldız atmosferinin sıcaklığı spektrumundan itibaren nasıl elde edilebilir, bu soruların cevapları ancak atomun yapısı anlaşıldıktan sonra ve yayınlanan veya soğurulan enerji ölçülebildikten sonra mümkün olabilmiştir![]() TAYF ÇİZGİLERİ Maddeler bütün sıcaklıklarda değişik şiddetlerde olmakla beraber tüm dalgaboylarını içeren elektromanyetik ışınım yayarlar Seyreltilmiş bir gazın atomları ve molekülleri ortalama olarak birbirinden o kadar uzaktır ki sadece arada bir gerçekleşen çarpışmalar sırasında etkileşirler Bu şartlar altında yayımlanacak her ışınımın mevcut belli atom veya moleküllerin özelliklerini yansıtmasını bekleriz Açık hava basıncından biraz daha düşük bir basınç altında bulunan bir gaz veya uygun bir biçimde (genellikle içinden bir elektrik akımı geçirilerek) uyarıldığında yayımlanan ışınımın tayfında sadece belirli dalgaboyları görülür![]() Beyaz ışık bir gazdan geçirildiğinde gazın yayımlama tayfında bulunan belirli dalgaboylarındaki ışığın soğurulduğu gözlenir Sonuçta ortaya çıkan soğurma çizgi tayfı adınlık fon üzerinde kayıp dalgaboylarına karşılık gelen karanlık çizgilerden oluşur yayımlama tayfında ise, karanlık bir fon üzerinde parlak çizgiler bulunur Herhangi bir elementin soğurma tayfındaki çizgilerin, taban durumu geçişleri temsil eden yayımlama tayfındaki çizgilerle çakışması beklenir Bu beklenti gözlemlerle uyum içindedir![]() Tayfın Görünümü Bütün dalgaboylarını içeren beyaz ışık hidrojen gazından geçirildiğinde, dalgaboyları enerji düzeyleri arasındaki geçişlere karşılık gelen fotonlar soğurulur Her elementin, buhar fazındaki bir örneği uyarıldığında kendine özgü bir çizgi tayfı verir Bu sebepler spektroskopi(tayfölçme) bilinmeyen bir maddenin bileşimini çözümlemek için yararlı bir araçtır![]() Uyarılmış hidrojen atomları, uyarılma enerjilerini hemen hemen hep birlikte tekrar yayarlar, fakat bu iyonlar sadece birkaç tanesi ilk beyaz ışık hüzmesinin yönünde olmak üzere rastgele yönlerde çıkarlar Dolayısıyla bir soğurma tayfındaki karanlık çizgiler hiçbir zaman tamamen siyah olmayıp sadece aydınlık fonla zıtlık içinde öyle görünürler![]() TAYF ÇİZGİLERİ NE İŞE YARAR Bir elementin tayfındaki çizgilerin sayı, yeğinlik ve kesin dalgaboyları; sıcaklığa basınca ,elektrik ve manyetik alanların varlığına ve kaynağın hareketine bağlıdır Tayfı inceleyerek sadece bir ışık kaynağında hangi elementlerin bulunduğu değil, aynı zamanda onların fiziksel durumları hakkında da pek çok şey söylemek mümkündür Örneğin bir astronom bir yıldızın tayfından, atmosferinde hangi elementlerin bulunduğunu bunların iyonlaşmış olup olmadıklarını yıldızın dünyaya doğru mu yoksa ters yönde mi hareket ettiğini bulabilir Tayf çizgileri astronominin temel taşıdır![]() Bir iyon tarafından oluşturulan tayf çizgileri seti her yerde aynıdır ve astronomi açısından temel öneme sahiptir Astronomlar bunlara bir iyonun "parmak izleri" şeklinde bakarlar Galaksi ve evren boyunca elementlerin belirlenebilmesini sağlarlar Bu parmak izlerine bakarak oksijen, karbon, demir, vb elementleri tesbit edebiliyoruz Bu parmak izlerine ilaveten: Yıldızların kimyasal bileşimlerini Elementlerin bolluklarını Gazların fiziksel durumlarını Yoğunluklarını ve sıcaklıklarını belirleyebiliyoruz Atomların yaydıkları ışığın kesikli olması nedeniyle onların hareketlerini (hızını) frekansta görülen kaymadan belirlenir Hareketli Cisimden Gelen Işınımın Frekansının (ve Dalgaboyunun) Kayması ![]() Maviye ve Kırmızıya Kayma Yaklaşan Kaynaklar :Tayfsal çizgiler yüksek frekanslara yani kısa dalgaboylarına (maviye) doğru kayar Uzaklaşan Kaynaklar :Çizgiler düşük frekanslara yani uzun dalga boylarına (kırmızıya) doğru kayar Doppler Kayması Lamda dalgaboyundaki değişim hızla orantılıdır burada vr dikine hızdır pozitif hızlar => uzaklaşan negatif hızlar => yaklaşan anlamındadır Doppler Etkisinin Önemi Dopler etkisi uzak cisimlerin hareketlerini ölçmenin tek yolu olduğu için çok önemlidir Daha sonrada göreceğimiz gibi Doppler etkisi, Edwin Hubble'in evrenin genişlediği sonucunu çıkarmasına neden olmuştur TAYF SERİLERİ Bir yüzyıl önce elementlerin dalgaboylarının tayf serileri adı verilen kümelere ayrıldığı bulunmuştu Bu serilerin birincisi 1885’te J J Balmer tarafından hidrojen tayfının görünür bölümüne ilişkin çizgilerin uyduğu düzeni vermek üzere elde edilmiştir![]() Hydrogen Balmer Spectrum 656 3 nm’lik en uzun dalgaboylu çizgi H? , dalgaboyu 486 3 nm olan bir sonraki H? ve diğerleri de benzer şekilde adlandırılırlar Dalgaboyu azaldıkça artık tek tek çizgilerin değil sönük bir sürekli tayfın bulunduğu 364 6 nm’deki seri limitine ulaşıncaya kadar, çizgiler birbirine yaklaşır ve şiddetleri azalır![]() Bu serideki dalgaboylarını veren Balmer Bağıntısı şöyledir: Balmer Bağıntısı n=3,4,5… Rydberg sabiti olarak bilinen R’ nin değeri R=1 097x107 m-1=0 01097 nm-1olarak verilir H? çizgisi n=3’e, H? çizgisi n=4’e ve benzer olarar diğer çizgiler de değişik n değerlerine karşılık gelir Seri limiti n=?’a karşılık gelir, dolasıyla da deneyle uyuşan bir biçimde 4/R dalgaboyundadır![]() Balmer serisi hidrojen tayfının görünür dalgaboylarını içerir Hidrojenin morötesi ve kızılaltı bölgelarinde tayf çizgileri, başka çeşitli serilerin içindedir Morötesi bölgede Lyman serisi şu bağıntıyla verilen dalgaboylarını içerir![]() Lyman Bağıntısı n=2,3,4… Kızılaltı bölgede, çizgilerin dalgaboyları aşağıdaki bağıntılarla belirlenen üç tayf serisi bulunmuştur ![]() Paschen n=4,5,6… Brackett n=5,6,7… Pfund n=6,7,8… Hidrojenin bu tayf serileri şekilde dalgaboyları cinsinden çizilmiştir Brackett serisi görüldüğü gibi, Paschen ve Pfund serileriyle karışmaktadır denklemlerde R’nin değerleri aynıdır![]() Hidrojenin tayfında bu tür bir düzenin olması, daha karmaşık elementlerin tayflarındaki benzer düzenle birlikte, atom yapısına ilişkin herhangi bir kuram hakkında karar vermek için iyi bir sınama oluşturur ENERJİ DÜZEYLERİ Bir elektron kararlı durumda bulunurken bir enerji düzeyinden daha yüksek bir enerji düzeyine enerji alarak çıkabilir Elektron bulunduğu enerji düzeyinden dah aşağıda bulunan bir enerji düzeyine düştüğünde bir foton yayar İzin verilen yörüngeler için Bohr atom kuramını kullanabiliriz Bu kuramda izin verilen değişik yörüngeler, farklı elektron enerjisine sahiptirler Elektronun En enerjisi ve rn yörünge yarıçapı cinsinden enerjisiEnerji değerini Bohr atomundaki kararlı yörüngeler için düzenlersek Enerji Düzeyleri n=1,2,3… E1= -2 18x10-18 J= -13 6 eVBu enerji düzeyleri hidrojen atomunun enerji düzeyleri olarak anılır ![]() Bu düzeylerin hepsi negatiftir, bunun anlamı elektronların çekirdekten kurtulabilmesi için yeterli enerjisi olmamasıdır Atomdaki bir elektron sadece bu enerji düzeylerinde bulunabilir, başkalarına sahip olamaz![]() En düşük enerji düzeyi olan E1’e taban durum enerjisi, daha yüksekteki E2,E3,E4, ![]() düzeylerine ise uyarılmış durumlar adı verilir n kuantum sayısı yükseldikçe, buna karşılık gelen En enerjisi 0’a yaklaşır n=? limitinde, En=0 olur Elektron artık bir atom oluşturmak üzere çekirdeğe bağlı değildir![]() Elektronu taban durumundaki bir atomdan ayırmak için gerekli olan enerjiye iyonlaşma enerjisi adı verilir Yani –E1’e eşittir Hidrojen atomunun taban durum enerjisi -13 6 eV olduğundan hidrojen iyonlaşma enerjisi 13 6 eV’tur ÇİZGİ TAYFLARININ KÖKENİ Bir elektron uyarılmış bir durumdan daha aşağıdaki bir duruma düştüğünde kaybettiği enerjinin tek bir ışık fotonu olarak yayımladığını kabul edelim elektron bir düzeyden diğerine sıçradığında düzeyler arasında enerji farkının yavaş yavaş değil, tek bir seferde, bir foton ile verilmesi modelimize uymaktadır![]() Soğurma Tayflarının Kökeni Eğer ilk (yüksek enerjili) durumun kuantum sayısı ni ve son (düşük enerjili) durumun kuantum sayısı ns ise; İlk enerji –son enerji=foton enerjisi Ei – Es = h? (? yayımlanan fotonun frekansı) Şunu yazabiliriz: E1 - E2 = E1 = - E1 Bu geçişte yayımlanan fotonun frekansı şöyledir ![]() ?= =1/c, 1/?=?/c olduğundan şöyle yazabiliriz: |
|
|
|