07-17-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmalar Hakkında Bir Sır
Kelimeyi Tevhid hakkında sahih kaynaklarda pek çok hadis var Belkide sahabeler böyle güçlü bir kelimeyi esmaların başına getirerek dualarını güçlendirdiler:
Lâ ilâhe illallah diyenler için, ne kabirlerinde ve ne de mahşer gününde herhangi bir yalnızlık ve üzüntü yoktur Sûr'un üfürülmesi ânında bu kişilerin başlarından topraklar saçıldığı halde kalkarak 'Hamd, bizden üzüntüyü uzaklaştıran Allah'a mahsustur Rabbimiz affedici ve şükredenlerin şükrünü kabul edicidir' dediklerini şimdiden görür gibi oluyorum
Hz Peygamber birgün Ebu Hüreyre'ye şunları söyler: 'Ey Ebu Hüreyre! Kıyamet gününde, işlediğin her hasene tartılır (Yani tartıya dahildir) Ancak Allah'tan başka ma'bud olmadığına şâhidlik etmen bu hükmün dışındadır; bu şehâdet, teraziye konulmaz Çünkü ihlâsla getirilen şehâdet terazinin bir kefesine yedi kat gök ve yedi kat arz da diğer kefesine konsa yine de lâ ilâhe illallah ağır basar
kul, lâ ilâhe illâllah dediği zaman, bu kelime o kulun defterine gelir, o defterdeki herhangi bir hatayı tedkik ânında görürse siler Böylece kendisi gibi bir haseneyi görünceye kadar devam eder Bu haseneyi gördükten sonra onun yanında karar kılar diye vârid olmuştur
Allah Elçisi buyurdu ki; “Musa, Rabbine yalvarıp dedi ki; Ey Rabbim! Bana bir şey öğret de, onunla sürekli seni anayım ve sana dua edeyim! Yüce Allah buyurdu ki; Lâ ilâhe illallah, de! Musa, cevap verip dedi ki; Ey Rabbim! Bunu, bütün kulların söylüyor Yüce Allah, yine buyurdu ki; Lâ ilâhe illallah, de! Hz Musa dedi ki; Senden başka, hiçbir tanrı yoktur Ben, bana özel bir şey önermeni istiyorum! Yüce Allah, buyurdu ki; Ey Musa! Eğer yedi kat gökle yedi kat yer ve benden başka onların halkı bir kefede, lâ ilâhe illallah da öbür kefede olsa lâ ilâhe illallah sözünün bulunduğu kefe ağır basar ”
Ulu ve yüce Allah, ümmetimden bir adamı yaratılmışların içinden seçer ve onun için doksan dokuz büyük defter açar Her defter, gözün alabildiği kadar büyüktür Yüce Rab adama sorar ki; Bu defterde, yazılı olanlardan bir şey inkâr ediyor musun? Yazıp koruyucularım, sana haksızlık etmişler mi? Kul der ki; Ey Rabbim! Hayır, hepsi doğrudur Yüce Rab sorar ki; Bir özrün var mı? Kul der ki; Ey Rabbim! Hayır! Ulu ve yüce Allah buyurur ki; Evet! Senin bizim yanımızda (büyük) bir de iyiliğin vardır Bu gün sana haksızlık yapmayız! Hemen bir etiket çıkarılır ‘Tanıklık ederim ki, Allah’tan başka tanrı yoktur ve tanıklık ederim ki, Muhammed Allah’ın elçisidir’ cümlesi üzerinde yazılıdır Sonra Yüce Rab der ki; Ağırlığını hazırla! Kul sorar ki; Ey Rabbim! Bu defterlerin yanındaki bu etiket de nedir? Yüce Rab der ki; Sana, haksızlık yapılmaz Hemen defterler Mizan’ın bir kefesine, etiket de diğer kefesine konup tartılırlar Sonunda defterler hafif kalır ve etiket ağır basar Aslında Allah’ın ismi yanında, hiçbir şey ağır olamaz!”
“Kul, büyük günahlardan sakınarak tam içtenlikle la ilahe illallah derse gök kapıları Arşa kadar ona açılır ”
“Hz Nuh, oğluna dedi ki; Sana, Lâ ilâhe illallah sözünü öneririm! Eğer gökler ve yer tek halka olsa, o söz bu ikisini de alt eder Eğer bu söz terazinin bir kefesinde, yerle gökler öbür kefesinde olsa bu söz o ikisini de tartar ”
“Sahabeden Samit oğlu İbâde oğlu Evs oğlu Şeddat dedi ki; Hz Peygamberin yanındaydık! Sordu ki; İçinizde, yabancı (Müslüman olmayan) var mı? Dedik ki; Ey Allah’ın Elçisi, Hayır yoktur Bunun üzerine kapının kapatılmasını istedi! Buyurdu ki; Ellerinizi kaldırınız ve lâ ilahe illallah deyiniz! Ellerimizi kaldırdık ve hep birlikte bir saat lâ ilahe illallah dedik! Allah Elçisi elini indirdi! Sonra da dua edip buyurdu ki; Allah’a, hamd olsun! Allahım! Sen, beni bu tevhit kelimesiyle gönderdin ve beni bununla görevlendirdin! Cenneti de, bunun üzerine bana söz verdin! Kuşkusuz sen asla sözünden dönmezsin! Sonra bize buyurdu ki; Sevininiz, hiç kuşkusuz ulu ve yüce Allah sizi bağışladı!”
Kelimeyi Tevhid'in fazileti hakkında daha buna benzer pek çok hadis var
|
|
|