Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çocuk, istismarıçok, yakınınızda

Çocuk İstismarı:Çok Yakınınızda...

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çocuk İstismarı:Çok Yakınınızda...



Çocuk İstismarı: Çok Yakınınızda

İstismar olaylarının üçte ikisine 10 yaş ve altındaki çocuklar maruz kalıyor Kız çocuklar üç kat daha fazla cinsel istismara uğruyor İstismarda bulunanların yüzde 96sının erkek ve yüzde 80inin de çocuğun tanıdığı biri olduğu görülüyor

Bursa'da bir okulda yaşanan "çocuk pornosu" olayından sonra üniversite öğrencileri arasında yapılan araştırma çerçevesinde "Çocuğun Cinsel İstismarı" yeniden tartışılıyor

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) birinci basamak hekimlerine yönelik yayınladığı Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi'nin Kasım ayında, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp AB Dalı'ndan ProfDr Hamit Hancı ile Dr Çağlar Özdemir'in çalışmalarını kaynak gösteren bir yazıda konu ele alınmış

Nasıl tanımlanıyor, neleri kapsıyor?

Dünya Sağlık Örgütü, çocuklara yönelik kötü muameleyi şöyle tanımlıyor:

"Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psiko sosyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir

yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek yapılan davranışların tümü"

Çocuğun cinsel yönden istismarı için yaptığı tanım ise şöyle:

"Çocukların kendilerinden en az 6 yaş büyük bir kişi tarafından cinsel doyum ya da haz amacıyla zorla ya da ikna edilerek cinsel etkileşime maruz bırakılması"

Bu tanım içine giren eylem ve fiiller arasında ise ensest, tecavüz, çocuğu pornografi yada fuhuş malzemesi yapmak, teşhircilik, cinselliği kışkırtan konuşmalar, cinsel ilişki yada pornografik görüntüler izlettirme, cinsel organlarına dokunma, okşama, oral seks yapma vb bulunuyor

Yasal olarak 15 yaşını bitirmemiş kişiye kendisinin rızası olsa bile

bu tür eylemlerde bulunmak suç olarak kabul ediliyor

Bu tür fiillerin korkutularak veya şiddet uygulayarak yapılması, herhangi

bir yöntemle uyutup uyuşturarak gerçekleştirilmesi, mağdurun akıl ya da bedensel bir hastalığa yakalanmış olması ve eylemin açıkta olması da Ceza Yasasına göre başlı başına suç oluşturuyor

Ayrıca 15 yaşından büyük bir kızın evlenme vaat edilerek kızlığının bozulması da aynı kapsam içinde nitelendiriliyor

Kız çocukları üç kat fazla

Türkiye'de her konuda olduğu gibi bu konuda da gerçekleri olduğu gibi yansıtan bilimsel araştırmalar ve istatistiksel anlamlılığı olan veriler ne yazık ki, bulunmuyor

Uzmanlar bu konuyla ilgili bilinenleri genellikle bir "aysberg"e benzetiyor ve görünen ya da bilinen kısmının gerçek büyüklüğüne göre çok küçük olduğunu vurguluyorlar

Daha çok başka ülkelerde yapılmış araştırmalarla kıyaslanarak verilen bazı oranlar bulunmuş durumda Dünyadaki verilere göre cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşa göre dağılımı incelendiğinde durum şu Cinsel istismarın:

* Yüzde 30'u 2-5 yaş,

* Yüzde 40'ı 6-10 yaş,

* Yüzde 30'u da 11-17 yaş arasında gerçekleşiyor

Başka bir anlatımla, istismar olaylarının üçte ikisine 10 yaş ve altındaki çocuklar maruz kalıyor

Olaya çocukların cinsiyetlerine göre bakıldığında ise kız çocukların üç kat daha fazla cinsel istismara uğradıkları görülüyor Türkiye'de yaş dağılımıyla ilgili net veriler olmamakla birlikte kız ve erkek çocuklar arasındaki oranın birbirine yaklaşık olarak eşit olduğu söyleniyor

İstismarda bulunanların yüzde 96'sının erkek ve yüzde 80'inin de çocuğun

tanıdığı biri olduğu anlaşılıyor

Cinsel içerikli oyunlarla

Bir çocuğun cinsel istismara uğrayıp uğramadığı yapılacak bilinçli bir hekim muayenesiyle ortaya konulabiliyor Hekimlerin "örselenmiş çocuk" olarak adlandırdıkları bu tanıyı koymak kolay değil Ama, yetersiz bulgu ve ipucu verse de genital bölge muayenesi ve fiziksel muayene bulguları yanında çocuğun anlatımları, istismar sonrasında çocukta ortaya çıkan ruhsal bulgular ve değişiklikler; durumu ortaya çıkarmada önemli rol oynuyor

Sık ve sürekli istismar olgularında genital bölge muayeneleri daha çok bulgu sağlayabiliyor Bazı durumlarda da cinsel temasla geçen hastalıkların ortaya çıkması istismarı açığa vuruyor

Çocuklarda cinsel istismar sonrasında sık olarak görülen en tipik belirtinin cinsel içerikli oyunlar ve davranışlarda olduğu belirtiliyor Uzmanlar, çocukların anlatımlarında da çok önemli ipuçları yakalanabileceğini belirtiyor

Tanı konulurken birçok uzmanın birlikte değerlendirmesinin önemli olduğu vurgulanıyor

İfade zorluğu

Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşadıklarını doğrudan ve çok kolay ifade etmediklerini belirten uzmanlar; nedenleri şöyle sıralıyor

* Kendilerine inanılmayacağı düşüncesine sahip olmaları,

* Başlarının belaya gireceğinden korkmaları, istismar eden kişinin kendisine ya da yakınlarına yönelik tehditlerinden korkmaları, bazı durumlarda istismarda bulunanı korumak istemeleri,

* İstismar edenleri sevmeleri ama davranışlarını sevmemeleri, cinsel davranışların yanlış davranışlar olmadığını düşünmeleri ya da bilmeleri,

* Arkadaşlarınca dışlanabileceklerini düşünmeleri, "muhbir" ya da "gammaz" olarak nitelendirilmekten çekinmeleri, özellikle erkek

çocukların "homoseksüel" olarak adlandırılacaklarından korkmaları,

* Cinsellikle ilgili sözcüklerin kullanılmasının ya da cinsel konuların

konuşulmasının ayıp olacağını düşünmeleri

Tüm bu çekincelere karşın çocuklar; istismarın sıklığının artması, şiddet içermesi, çocuğun çok korkması durumlarında kendilerine yapılanları ortaya koyabiliyorlar Özellikle cinsel istismarla ilgili bilgilere ulaşırlarsa ve kendilerine yapılanın doğru olmadığını fark ederler ya da mutlaka söylenmesi gerektiğini düşünürlerse durumu daha kolay açıklayabiliyorlar

Bazı durumlarda çocuklar, sorunu kendi akran ve arkadaşlarına anlatıyorlar ve onların verdiği bilgiler üzerine durum açığa çıkabiliyor

Aynı aile ya da çevre içinde birden fazla çocuğa yönelik istismar söz konusu olduğunda da çocuklar kendilerinden sonra istismara maruz kalma tehlikesinde olan sevdikleri olduğunda, tüm olan biteni anlatabiliyorlar Daha iler yaşlardaki kız çocuklar da hamile kalma ya da bir hastalık kapma korkusu gündeme geldiğinde istismarı ortaya koyabiliyorlar

Kalıcı sorunlar yaratabilir

Cinsel istismara maruz kalan çocuklarda çoğunluğu psişik olmak üzere kalıcı bazı sağlık sorunları görülebiliyor Uzmanlar bu tür rahatsızlık ve hastalık bulgularını da şöyle sıralıyorlar:

o Yineleyen ve rahatsız edici düşünceler, uykuya dalma güçlüğü, öfke patlamaları, herhangi bir konuya odaklaşma ve yoğunlaşmakta güçlük çekmeleri, olay anını yeniden yaşamaları,

o Olayı anımsatan ortam, kişiler ve nesnelere karşı aşırı duyarlık ve tepki göstermeleri, psikolojik sıkıntı yada korku yaşamaları, bu tür olaylara ilişkin konuşmalar geçtiğinde çok büyük tepki göstermeleri, cinsel kimlik ve işlev bozuklukları,

o Yaşlarına uygun olmayan cinsel davranışlarda bulunma, cinselliğe karşı ilgi artışı, kendi kendini tatmin etme, mastürbasyon yapma, yaşanan cinsel travmayı yeniden yaşama ve yineleme eğilimi, cinsel oyunlar oynama, erişkinleri ayartıcı davranışlarda bulunma,

o Cinsel istismara maruz kalan çocukların yüzde 50'sinde Travma Sonrası Stres Bozukluğu tablosu görülebiliyor Sürekli depresyon hali, düşük benlik uyarısı, kendini suçlama ve cezalandırma, intihar düşüncesi ve teşebbüsleri, damgalanmışlık hissi, alkol ve madde bağımlılığına eğilim olabiliyor,

* İleri yaşlarda "borderline kişilik bozukluğu" diye adlandırılan kişilerin yüzde 70-80'inde, "çoğul kişilik bozukluğu" saptanan kişilerin de yüzde 85-95'inde çocukluk çağında cinsel istismar öyküsü bulunuyor

o Cinsel istismarda bulunan kişilerin de -yüzde 60-95'inde benzer

bir geçmiş bulunduğu saptanmış

En az üç muayene olmak zorunda

İstismarın ortaya konulup ve takibatının yapılmasında da bazı önemli sorunlar var Örneğin mağdurlar, olayın ortaya konulması için en az üç muayene olmak zorunda kalıyorlar Bazen bu sayı yediye kadar çıkabiliyor

Muayene yapılan ortamlar, fiziksel olarak yetersiz ve genellikle mağdurlara ön yargıyla yaklaşılıyor Olayı kanıtlamak için gerekli delillerin toplanması ve değerlendirilmesinde de yetersizlikler gözleniyor

Tıbbi muayeneyi yapan hekimlerin çoğu da bu konuda yeterli eğitim ve bilince sahip olmadıkları için bir çok nokta aydınlanmadan kalıyor ve verilen raporlar yetersiz kalabiliyor Değerlendirme ve kararlarda da belirli bir standardizasyon olmaması çoğu kere mağdurun aleyhine oluyor

Oysa uzmanlar bu konuyla başa çıkabilmek ve toplum içindeki sıklığını azaltabilmek için en başta eğitim olmak üzere konuya ilgi ve yaklaşımın değişmesi gerektiğini belirtiyorlar

Birçok uzmanın bir arada olduğu "tek merkez"lerin olması ve muayenelerin buralarda yapılması, bulguların yazılı ve görsel olarak çok iyi belgelenmesi, delillerin çok iyi toplanması ve değerlendirilmesi, mevcut sorunların tedavi ve rehabilitasyonuyla, çeşitli olası hastalıklardan korunmak için gerekli olanakların sağlanması ve sunulması gerektiği de vurgulanıyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.