Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu... |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu...Başlıca özelliği ergenlik ya da ergenlik sonrası (erken erişkinlik) başlayan ve çeşitli koşullarda ortaya çıkan toplumsal ve meslek ortamlarında başarı için beklenen isteklere olumsuz bir tutum ve direnç davranışıdır Bu insanlar başkaları tarafından beklenen düzeyde iş yapmaları istenildiğinde bu duruma alışkanlık olarak kızar, karşı gelir ve direnirler Bu karşı gelme en sık olarak iş ortamında ortaya çıkar ama toplumsal yaşamda da ortaya çıkabilir Direnme özellikle otorite figürleri tarafından verilen görevlere tepki olarak erteleme, unutkanlık, inatçılık, bilinçli olarak etkisizlikle dışa vurulur Nedir? Psikolojide aynı zamanda negatif kişilik bozukluğu olarak da tanımlanır ve kişinin sürekli ‘hayır’ cevabını pasif bir tavır ile belirtmesinde görülür Genelde çocukken bireyin kızgınlığını, kendi düşüncelerini ve negatif duygularını direk olarak ifade edemeyişinden kaynaklanır Aynı zamanda bazı bulgular bu rahatsızlığa sahip insanların çocukluklarında ailelerinin kararsız, belirsiz ve hatta ihmalkar davranışlarına maruz kaldıklarını gösteriyor Ailenin davranışı sebatsız, düzensiz ve sinirleri yıpratıcı olduğu için çocuk kızgınlık ve küskünlük duygularının esiri olur Nitekim bu duyguları ne ifade edebilir ne de gitmesine izin verebilir Eğer siz pasif-agresif kişilik bozukluğuna sahipseniz, çevrenizdekilerin en ufak talepleri karşısında bile kendinizi ağır yük altında gibi hissetme ihtimaliniz yüksektir Genel olarak çevrenizdeki otorite sahibi kişilere (ne kadar iyi niyetli olursa olsun) hem kızar hemde imrenirsiniz Çoğu zaman kendinizi taciz edilmiş, bezmiş ve aşırı derecede yorulmuş hissedersiniz Hem işinizde hem özel ilişkilerinizde hep yanlış anlaşıldığınızı, değerinizin verilmediğini ve limitlerinizin aşırı derecede zorlandığını düşünürsünüz Çoğu zaman kızgın ve gücenmiş halde olduğunuz için dışarıya otomatik olarak negatif bir insan olarak yansırsınız Pasif-agresif kişiliği olan bireyler pesimistik, kuşkucu ve insanların iyi olmadığına inanırlar Genelde olaylarda imkansızı ve hayal kırıklığına uğramayı beklerler Kendilerini aldatılmış, değer verilmemiş, kurban edilmiş ve çaresiz hissederler İşler arzu ettikleri gibi gitmediği zaman daha fazla somurtkan, kızgın, muhalif ve sinirli hale gelirler Bu tip kişiler diğer insanlarla yüzleşmekten çekinirler ve fikir ayrılıklarını, kırgınlıklarını yada kızgınlıklarını dolaylı yoldan ifade ederler Sürüncemede bırakma, inatçılık ve verimsizlik gidi davranışlar bu probleme sahip insanların tipik davranışlarıdır İş yerinde pasif-agresif kişiler kendi yeteneklerini aşağı gördüklerinden dolayı kariyerlerinde yükselmek konusunda zorluk yaşayabilirler Çoğunlukla kendilerine yardımı olabilecek kişileri davranışları ile uzaklaştırırlar Bu kişiler başkalarının çabalarını, işlerini paylaşma ihtiyaçlarını başarısız kılarak engellerler Örneğin bir amir mesai bitimine doğru memurundan ertesi sabah toplantı için bir yazı hazırlamasını istediğinde memur yazının yetişmeyeceğini söylemek yerine ya yazıyı başka türlü yazar ya da yanlış yere dosyalar Ya da kendisini hiç aramadığı için sevgilisine sitem eden erkek, bu isteği üzerine kendisini arayan kız arkadaşının telefonlarını ya duymaz ya o an telefonu açamayacak kadar meşguldür ya da başka bir ofistedir Bu bireyler sürekli değerlerinin anlaşılmadığından yakınırlar Zorlukları çözmek, başa çıkmak yerine, başarısızlıklarını başkalarının davranışlarına bağlarlar Somurtkan irrite, sabırsız, tartışmacı, kuşkucu, şüpheci ve ters olabilirler Otorite figürleri (Örneğin üst düzey yönetici, okulda öğretmen, evde ebeveyn rolü oynayan bir eş) çoğu kez hoşnutsuzluk odağıdır Olumsuzlukları ve suçu dışsallaştırmak eğilimleriyle küçük bir kışkırtma ile otorite figürlerine karşı düşmanca duygularını ifade ederek eleştirirler Otorite figürleri tarafından başarılı bulunan iş arkadaşlarına karşı kırgın ve kıskanç olurlar Çoğu kez şansızlıktan yakınırlar Gelecek hakkında sürekli olumsuz görüşleri vardır "İyi olmak ödüllenmez" "İyi şeyler kısa sürer", gibi yorumlar yaparlar Bu kişiler kendileri için, sorun olduklarını düşündükleri kişilere karşı düşmanca bir karşılık vermekle, özür dileyip daha iyisini yapma sözü verme arasında kararsız kalırlar Çoğu kez kararsızdırlar Bir eylemle onun tam tersini yapma arasında tereddütte kalırlar Başkalarıyla sonsuz çekişmelere girerler Başkalarına bağımlılık ve girişkenlik isteği arasındaki yoğun çatışma bu bireylerin özelliğidir Yüzeysel bir kabadayılık olmasına rağmen, kendilerine güvenleri azdır İyi bir işte olası en kötü sonları görürler ve kendilerini "gerçekçi" olarak tanımlarlar Borderline, Histerionik, Paranoid, Bağımlı, Antisosyal ve Çekingen Kişilik Bozukluğu olan bireylerde ortaya çıkar Bu kişiler genelde huysuz kişilerdir Kolaylıkla kızar, alınır yada kışkırtılırlar Davranışları kolaylıkla saldırganlıktan pişmanlığa dönüşür Sürekli çevrelerinde hata bulur, işbirliği etmez ve küskün dururlar fakat aynı zamanda aşırı derecede bağımlıdırlar Pasif-agresif kişilik bozukluğu olan kişiler derinlerinde güçsüz olduklarını, başka insanların merhametine kaldıklarını, haksızlığa uğradıklarını, yanlış anlaşıldıklarını ve ızdırap içinde olduklarını hissederler Belirtiler 1Sıradan işlerde bile beklenen çabaya karşı negatif yaklaşım ve pasif direnç göstermek 2Değerinin verilmediğini ve hep yanlış anlaşıldığını düşünmek 3Küskün, asık suratlı ve tartışmacı davranışlar 4Otorite sahibi kişileri ve kurumları sürekli eleştirme ve küçümseme 5Başkalarını kıskanma ve kendi şanssızlığını vurgulama 6Bir yandan saldırgan ve küstah davranırken diğer taraftan pişmanlık gösterme Tedavisi Psikolojik Kişilik hastalıklarının erken yaşlarda gelişiyor olması ve insanların kendilerini bu hastalık ile tanımlıyor olması tedavinin çözümünü zorlaştırmaktadır Tedavinin başarılı olabilmesi için kişinin kökleşmiş davranış şekline, yaklaşımlarına, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kapasitelerine değinilmesi gerekir Genelde kişilik problemleri psikoterapi ile çözümlenebilmesine rağmen, uzun zaman içinde yerleşmiş olan bu duygu, düşünce ve davranış alışkanlıklarını değiştirmek yoğun ve sürekli tekrarlanan bir tedavi ve öğrenme süreci gerektirir Bazı zamanlar, özellikle kriz anlarında kişi intihar teşebüssünde bulunabilir Bu durumda kişinin kısa bir süreliğine hastaneye yatırılması gerekebilir Eğer kişinin hastalığı ilerlerse ve evde ihtiyacı olan bakım ve ortam sağlanamıyorsa, daha uzun süreli olarak hastanede kalması istenebilir Araştırmalar bazı kişilik sorunlarının kişide devam ettiğini ama bazılarının yok olduğunu göstermektedir Görünüşe göre hayat tecrübeleri ile birlikte kişi karakterinin temel özelliklerini değiştirmeyi öğreniyor Psikolojik veya Psikiyatrik Tedavi uygulandığı zaman ise hastalığın gelişmesi hızlanıyor Özellikle kişi tedaviye gönüllü olarak geliyorsa, iyileşmek için çaba sarfediyorsa ve problemlerinin sorumluluğunu üstleniyorsa hastalığın iyileşmesi daha hızlı oluyor Ama diğer tarafta kişi sorunlarının başkalarından yada çevresinden kaynaklandığına inanıyorsa, sorumluluğunu üstlenmeyi reddediyorsa ve problemlerini çözemeyecek kadar güçsüz ve zayıf olduğunu iddia ediyorsa iyileşme süreci biraz daha uzun zaman alıyor Pasif-agresif kişilik bozukluğu olan kişilerin tedavisi, onların indirekt ve kendilerine güvenmeyerek öfkelerini ve gereksinimlerini başkalarına karşı gelerek ortaya koydukları yolları keşfetmeyi içerir Bu öfkeyi anlamak altta yer alan depresif ve geçersiz deneyimlerin keşfine izin verir Bu deneyimler, diğer insanlar yakın olmak istediklerinde otonomiyi kaybetme korkusuna ve diğerleri yalnız olmak istediğinde bağlantıyı kaybetme korkusuna iter Kognitif terapi, bu kişilerin başkalarından en kötüsünü beklediklerini anlamalarını sağlar ve aynı kişileri en kötüsünü düşünmeyecekleri şekilde davranmaya yöneltir Grup terapisi ise bu kişilere saldırganlıklarını nasıl idare edebileceklerini öğrenmeleri için olanak sağlar Saldırganlık ortaya çıktığında grup liderleri saldırgan davranış hakkındaki yorumlarını yaparlar ve diğer grup üyelerini karşılık vermeleri için cesaretlendirirler Grup lideri bu kişilere o anda istediklerinin ve ihtiyaç duyduklarının ne olduğunu anlamalarına ve uygun olan davranışı grup ortamında tekrarlamalarına yardımcı olur Fakat pasif-agresif kişilik bozukluğu olan kişiler saldırganlıkları için sorumluluk kabul etmezlerse grup içinde iyi şeyler yapamazlar ve diğer grup üyeleriyle yabancılaşırlar Sonuç olarak, pasif-agresif kişilik bozukluğu olan hastalarda ister grup terapisi olsun ister kişisel terapi uygulansın önemli olan pasif-agresif davranışın örneklerini belirlemek ve vurgulamaktır |
|