Mental Retardasyon... |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mental Retardasyon...Otizmde mental retardasyon sık gözlenir 0tizmli bireylerin %75-80’i çeşitli derecelerde mental olarak retardedir %15-20’si aşırı derecede mental retardasyona sahiptir (IQ 35 altında) Otizm mental retardasyon anlamına gelmez %10’nundan fazlasında ortalama zeka veya üstüne sahiptir Çok az kısmı olağandışı yetenekleri olabilir Zekalarını testler ile değerlendirmek güçtür dil becerilerine dayalı test kısımlarında çok düşük puanlar alırlar Konvulziyonlar Yaklaşık otizmli bireylerin 1/3 ünde erken çocuklukta veya ergenlikte konvulziyon gelişir Belirli nörotransmitterlerin aktive olmasıyla nöbetlerin başlamasının ilgisi olup olmadığını araştırılmaktadır Çoğu nöbetler ilaçla kontrol edilebilmektedir Frajil X Otizmli bireylerin 1/10 unda çoğunlukla erkeklerde Frajil X saptanır Mental retardasyonun da sıklıkla birlikte olduğu genetik bir hastalıktır Otizme özgü olmayan birçok fiziksel özellikler taşır Tubero Skleroz 10000 doğumda bir gözlenen nadir bir bozukluktur Otizm ile arasında bazı ilişkiler vardır Tubero skleroz olan bireylerin ¼ ünde otistik belirtiler taşırlar Umutlanmak İçin Neden Var mı Anne babalar çocuklarının otistik olduklarını öğrendikleri zaman çoğu çocuklarını bir dokunuşla iyileştirebilecek sihirli bir değneğin olmasını arzularlar Çocuklarının öğrenmesini ve büyümesini dört gözle beklerler Ancak bunun yerine anne babaların böyle bir sihirli değneğin olmadığını ve onları sorunlar yaşayacaklarını öğrenmeleri gerekir Bazıları problem olduğunu inkar eder veya hemen iyileştirebilen tedavi düşleri kurarlar Farklı tanı konulması umuduyla bir uzmandan diğerine giderler Bazıları yoğun sevgi ile bunu aşacaklarını zannederler Aileler bu acının üstesinden gelmeyi ve yoğun uğraşmayı öğrenmesi önemlidir Bugün eskiye oranla otizmli bireyler daha çok yardım bulabilmektedir Erken müdahale kısmen iyileşmeler görebilmekteyiz Bugün etkin terapi ve eğitim olan bu çocuklar çeşitli şeyler öğrenmektedir Ciddi mental retarde çocuklar bile bilim adamları erken girişimin faydalı etkileri olabileceğini düşünmektedir Sosyal Beceriler ve Davranışlar İyileştirilebilir mi Bazı eğitim yaklaşımları beceri geliştirme ve işlevsel olmayan davranışın yerine daha uygun davranışın konulmasını amaçlar Bazı eğiticiler de uyarılmış öğretici bir ortam sağlayarak yeni bir şekillenme yapılmasını amaçlar Her ikisinde de anne babanın katılımı önemlidir Bu yapılandırılmış programlarla davranış şekillendirilmeye çalışılır Gelişimsel Yaklaşımlar Uzmanlar otizmli çocukların becerilerine ve ilgilerine en iyi hitap eden öğrenme ortamının oluşturulmasını önermektedir Gelişimsel yaklaşıma göre düzenlenen programlar uyaranın uygun düzeyi ile uygunluk ve yapı sağlar Örneğin hergün yordanabilen bir etkinlik şemasının olması otizmli çocuğun plan yapması ve deneyimlerini organize etmesine yardımcı olur Her etkinliğin sınıfın belirli yerinde (alanında) yapılması belirli uyaranlara karşı çocuğun sensitize veya desensitize edilmesi çocuğa yardımcı olabilir Gelişimsel okul öncesi bir sınıfta yaratıcı oyun için uyarır Sınıf olarak çocuklar yaparak öğrenirler Yüksek işlevli otizmli çocuklara akademik işlerle başa çıkabilirken birkaç sayfa yerine belirli zaman için bir sayfa verilmeli ve görevler listelenmelidir Davranışçı Yaklaşımlar İnsanlar belirli davranışları için ödüllendirildikleri zaman zamanla kendi başına göz teması kurmayı öğrenebilir Dr O Ivor Lovaas 25 yıl önce davranışçı yaklaşımlara başlayarak bu işin öncüsü olmuştur Onun metodunda verilen komut zaman içinde yoğun şekilde tekrarlanır ve tekrarlatılır ve çocuk her yaptığında ödüllendirilir Örneğin terapist bir çocuğa oturmasını öğretirken bazı çocuklar normale yakın davranışlar kazanabilmektedirler Bazıları ise bu tedavi yöntemine yanıtsız kalmaktadır Zaman içinde birçok davranışçı metotlar geliştirilmiştir Bugün bazı davranışçı tedavi metotları gülerek ödüllendirile bilinir Standart Olmayan Yaklaşımlar Bu çocuklara yardımcı olmak için olası birçok denemeler yapılmaktadır Çoğu anne baba yeni tedavi yaklaşımlarını denemek için aceleci davranmaktadırlar Bazı tedaviler ünlü uzmanlar tarafından veya otizmli çocuğu olan aileler tarafından geliştirilmiş kesin faydası kanıtlanamamıştır Etkin olduğu gösterilememiş bazı tedavi yaklaşımları aşağıdadır: ¨ Kolaylaştırılmış (artırılmış) İletişim (Facilitated Communication): konuşmayan çocuğun kollarını ve parmaklarını destekleyici olarak kullanarak iç düşüncelerini yazabilsin diye klavye kullanılır ¨ Kucak Terapisi (Holding Therapy): çocuk direnç gösterse bile anne-baba çocuğunu uzun süreli kucaklar Bu tekniği savunanlar bunun ebeveyn-çocuk arasındaki bağı güçlendirdiğini ileri sürmektedirler Bazıları ise bunun çocuğun kendi vücut sınırları hakkındaki duyuyu alan beyin bölgelerini uyardığını ileri sürmektedirler Bunları destekleyecek bilimsel kanıt yoktur ¨ İşitsel Bütünleştirme Eğitimi (Auditory Integration Training): çocuğun dili anlamasını iyileştirmek amacıyla çeşitli sesler dinletilir Bunu savunanlar böylece çocuğun çevreden daha dengeli (balanslı) duyusal girdiler almasına yardımcı olduğunu ileri sürerler Bilimsel olarak test edildiğinde bu metodun müzik dinlemekten daha etkin olmadığı gösterilmiştir ¨ Dolman/Delcato Method: bu yöntemde çocuğun yaşamın erken gelişim dönemlerinde yapamadığı işlemler (sürünme vs) yapılmaya çalışılır Bu metodu destekleyen bilimsel çalışma yoktur Elverişli İlaç Tedavileri Nelerdir Otizmin altta yatan nedenleri olarak düşünülen beyin yapılarını veya bozulmuş sinir bağlantılarını düzeltecek herhangi bir ilaç tedavisi yoktur Bilim adamları başka hastalıklarda benzer belirtileri tedavi için geliştirdikleri ilaçların otizmli çocuklarda çeşitli ortamlarda güçlüklere neden olan belirti ve davranışları tedavide bazen kullanmaktadırlar Aslında bu ilaçların hiçbiri otizm tedavisi için ana ilaçlar değildir Anksiyete ve depresyonda kullanılan ilaçların otizmin belirli belirtilerini nasıl iyileştirildiği araştırılmaktadır Bu ilaçlar fluoksetin bir nörotransmitter olan serotonin üzerinden belirli yolları etkiliyor olabilir Bir çalışmada fluoksetin kullanan otizmli hastaların %60’ında amaçsız davranış ve saldırganlıkta azalma olduğunu bulmuşlardır Daha sakin olmakta serotonin düzeyini etkileyen fenfluramin ve diğer ilaçların faydalı olduğu kanıtlanamamıştır Otizmde obsesif kompulsif bozukluğundakine benzer tarzda usandırıcı obsesif kompulsif bozuklukta kullanılan ilaçların bazı otistiklerde obsesyonları ve tekrarlayıcı davranışları azalttığı gösterilmiştir Fakat bu konuda daha çok çalışma yapılması gerekmektedir Bazı otizmli çocuklar aşırı hareketlidir bu taşkın hareketleri DEHB’ndakine benzer DEHB tedavisinde kullanılan metilfenidat gibi stimulan ilaçların bazı otizmli çocuklarda aşırı hareketliliği tedavi ettiği görülmüştür Bu ilaçlar konvulziyonları ve nörolojik problemi olmayan yüksek işlevli otistiklerde en etkili olduğu gözlenmiştir Otizmli çoğu çocuk duyusal sorunlar yaşamakta ve sıklıkla acıya duyarsızdırlar Bilim adamları fiziksel duyumların geçişini azaltacak veya artıracak ilaçları araştırmaktadırlar Endorfinler vücut tarafından üretilen doğal ağrı önleyicilerdir Fakat belirli otistiklerde endorfinler duyuları baskılamaktan çok uzaktır Bilim adamları endorfinlerin bu etkisini bloke eden maddeleri araştırmaktadırlar başını etrafa vuracak veya kendilerine zarar vereceklerdi Klorpromazin haloperidol önceleri sık kullanılmasına rağmen yan etkiler nedeniyle son dönemlerde tercih edilmemektedir Magnezyum ile birlikte alınan Vitamin B6’nin beyin aktivitesini nasıl uyardığını araştırmışlardır Vitamin B6’nın beyin için gerekli olan enzimlerin senaaainde önemli bir role sahip olması nedeniyle daha ileri çalışmalar gerekmektedir Ergenlik Bütün çocuklar için ergenlik ve kafa karışıklığı dönemidir Otizmli çocuklarda bu dönemde sorunlar yaşamaktadır Bütün çocuklardaki gibi bazı davranışlar kötüleşir Artmış otistik veya agresif davranış bazı ergenlerde yeni olan kafa karışıklığı ve gerginlik bir tür ifade tarzı olabilir Ergenlik bireyin sosyal olarak daha duyarlı ve farkında olduğu bir zamandır Ergenlerin çoğu bu yaşlarda notlar konusunda endişelidir Otizmli gencin kendini arkadaşlarından farklı olarak hissetmesi ona acı verici olabilir Arkadaşlarına oranla olan eksikliklerini his edebilirler Okul arkadaşlarından farklı olarak flört etmez ve geleceği planlamazlar Bazıları yeni davranışlar öğrenmeleri için zorlandıklarında üzüntülü olurlar Otizmliler Gelişebilir mi Şimdilik otizmin tedavisi yoktur Zaman içinde otizmli çocuklar olgunlaşır ve yeni güçlükler ortaya çıkar Otizmli birçok çocuk gelişimsel sıçramalarını 5-13 yaşları arasında yaptığı gözlenmektedir Bazıları 5 ve yaş üzerinde olsalar bile kendiliğinden konuşmaya başlayabilirler Bazıları Paul gibi daha sosyal olabilir veya Alan gibi öğrenmeye daha hazırdırlar Zaman içinde yardımla çocuklar oyuncakla uygun biçimde oynamayı öğrenebilir sosyal olarak işlev görebilir ve alışılmıştaki (rutin) küçük değişiklikleri tolere edebilirler Tedavi süreci içinde bazı çocukların çoğu engelleri aşılıp normal eğitim programı içine alınabilirler Normal veya normale yakın zekaları olan ve dil işlevleri olan otistikler en iyi gidiş gösterenlerdir Otizmli Yetişkinler Bağımsız Yaşayabilir mi Çoğu yetişkin otizmli yaşam boyu eğitime gözetime ve becerilerinin pekiştirilmesine gereksinim duyar Araştırmalar Umut Vaat Ediyor mu Düşünce şimdiden otizmde gebeliğin 30 uncu haftasından önceki bazı noktalarda beyin gelişiminin yavaşladığını düşündüren bazı kanıtlar elde etmişlerdir Ayrıca beyinin incelenmesi için birçok görüntüleme yöntemleri ortaya çıkmaktadır Bunun yanında hayvan çalışmaları yapılmaktadır Yaygın gelişimsel bozukluklar dil gelişimi ve davranış alanında uygun gelişmeme veya kaybın olduğu bir grup psikiyatrik bozukluktur Genel olarak bu bozukluklar gelişimin bir çok alanını etkilerler ve süreğen işlev bozukluklarına yol açarlar Bu bozuklukların en iyi bilineni otistik bozukluk (infantil otizm olarak da bilinir) olup 1994 yılında yaygın gelişimsel bozuklukları 5 bozukluktan oluşan bir grup olarak sınıflandırmıştır Bunlar: 1 Otistik Bozukluk 2 Rett Bozukluğu 3 Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu 4 Asperger Bozukluğu 5 Başka türlü adlandırılmayan yaygın gelişimsel bozukluk’dur |
|