Zihinsel Dengelerin Korunması |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zihinsel Dengelerin KorunmasıZihinsel Dengelerin Korunması Çocukların zihin gelişim dengesi incelendiğinde, bazılarında belli periyotlarla, birtakım akli işlevlerde duraksama, durgunluk gibi vakalara rastlamak mümkündür Şartların açığa çıkarttığı huysuzluk, yaramazlık gibi haller, zamanla yerini yeni fonksiyonlara bırakır Koşulların devamı ile hayata bakış tarzı, çocukluktaki o kalıba göre biçim alacaktırKüçük yaşlarda yaşanılan sıkıntı ve değişimler, olgun düşünce yapısının göstergesi olabilmekle birlikte, beyinde hücre hasarı dolayısıyla belli fonksiyonları yerine getirememeye yol açabilir Uzmanlar, beyin dokusunun gereksiz hücre faaliyetlerinden arınacak şekilde gelişme gösterdiğini ve bu gereksinimi otomasyonla yerine getirdiğini ifade ediyorlar Genler, bir sonraki neslin konumunu oluştururken, çevre ve astroloji faktörlerini yanına almaktadır Çocukluk ve yetişme çağında ortaya çıkan böyle aksaklıklar, beynin şuuru tekrar forme etmemesi ve yapılanmayı sağlayamaması yüzünden meydana gelmektedirZihinde yer eden kalıplaşmış düşünceler ve şartlanmalar yüzünden, başkalarının etkilenmediği olaylar karşısında, müthiş bir hasar ve yıkım gerçekleşmekte, hayaller yerle bir olmaktadır Aradan zaman geçince,tutarsız ruh halinin yansıttığı "unutma" ve sallama" tavırları bir beceri sayılabilmekte,"duyarsız","umursamaz" bazen de "hırçın" davranışlar içine girilebilmektedir İstatistikler, her on- on beş kişiden birinin melankolik ruh haline girebildiğini göstermektedir Paranoya da, tedavisi en güç ruhsal hastalıklardan biridir Birey, sorunları, ters bulduğu olayları, kendiliğinden değil, muhatap olduğu kimselerden, dışarıdan kaynaklanıyor gibi algılamaktadır Bu bazı düşünsel gerçeklere beynin yapısında yer bulunamamasının uzantısı olan bir duyumsayış biçimidirKuşku ve Hezeyan yaratan olumsuzluğun temeli, yine hücre bozukluğuna dayanır Bu olay kişinin değerlendirişine göre bazen rahatsızlık bazen de değişik bakış açısı ile olayları yorumlamayı beraberinde getirir Tıp, kendini beden sanan düşünce biçiminin sonucu olan bu tip rahatsızlıklar için çok çeşitli çözüm ve tedavi olanaklarını araştırmaya, yeni yeni bulgular elde etmeye devam ediyorİnsanı dış ve iç yapısıyla tanımaya teşvik eden mistisizm de, böyle durumlarda, kişisel uyarı getirip çeşitli önlemler alarak, en azından akıl istikametinde davranmayı, konuşmayı öngörüyor ve uymayanın da neticesi ile karşı karşıya kalacağını vurguluyor Dengeli, sağlıklı, şuurlu yaşamanın geniş plandaki rolü dikkate alınırsa, herhangi bir düşünsel sorunu olan kişinin öncelikle bunu tesbit edip yeni bir yapılanmaya girmeye, farklılaşmaya, düşünsel kalıplarını, modellerini değiştirmeye kendini zorlaması son derece önem kazanmaktadır Beyinde deforme olan hücrelerin yerine yenileri gelmediği için bunun başarılması, deformasyon oranına ve geride kalan fonksiyon gören hücrelerin aktivitesine bağlı gibi gözükmektedir İnsani ilişkileri değerlendirirken de zihinsel fonksiyonları göz önünde tutmak, algılamalardaki çeşitliliği dikkate alıp ona göre davranmak gerekiyor Ahmet F Yüksel DrMehmet Özdemir |
|