Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edimsel, koşullanma

Edimsel Koşullanma

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edimsel Koşullanma



Edimsel Koşullanma

Klasik koşullanma yoluyla öğrenmeyi sağlamak için, yapılan bir davranışa neden olan uyarıcının bilinmesi gerekir Oysa insan davranışlarına neden olan uyarıcıları her zaman tahmin etmek mümkün değildir İnsanlar çevrelerinde bulunan çeşitli nesnelerle etkileşim kurarak farklı davranışlarda bulunurlar

Thorndike'ın çalışmalarından hareket eden Skinner, organizmanın davranışlarını uyarıcılara karşı gösterilen otomatik bir tepki olmaktan çok kasıtlı olarak yapılan hareketler olarak kabul etmektedir İnsanların karmaşık uyarıcı durumlarla karşılaştıklarında gösterdikleri davranışlara operant (edim) adı veren Skinner, bu operantların, onları izleyen sonuçlardan etkilendiğini ileri sürmektedir

Organizmayı olumlu bir sonuca götüren davranışlar kalıcı olur Diğer bir deyişle, insanlar davranışları sonucu olumlu bir durumla karşılaştıklarında, o davranışın tekrarlanma olasılığı artar Davranıştan sonra gelen bu olumlu sonuçlara pekiştirme denir Skinner'in çalışması Operant Koşullanma olarak bilinmektedir

Edimsel davranış:
Bilinen bir uyarıcı tarafından oluşturulmaz; organizma tarafından ortaya konur ve sonuçları tarafından kontrol edilir

· Klasik koşullanmada önce uyaran vardır ve organizma ona tepki gösterir (U-T)

· Edimsel davranışta önce tepki yapılır sonra tepkinin doğurduğu uyarıcı gelir (T-U)

Davranış sonucunda organizmanın hoşuna giden bir durum ortaya çıkar Örneğin yeni aldığınız bir kazağı giydiğiniz zaman arkadaşlarınız "Kazağın çok güzel, sana çok yakışmış" derse, o kazağı giyme davranışınız devam eder Davranışın sonucunda organizmanın hoşuna gitmeyen bir durum ortaya çıkar Yeni kazağınızı giydiğiniz gün değer verdiğiniz bir arkadaşınız size yakışmadığını söylerse, o kazağı giymek istemezsiniz

Skinner'e göre bir davranışın sonucu, organizma için hoşa giden, olumlu bir durum yaratıyorsa, o davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığı artar Davranışın arkasından olumlu uyarıcı verilerek yapılan koşullamaya edimsel koşullama denir

Bu tür koşullamada, davranışı izleyen ve organizma üzerinde hoşa gidici bir etki yaratarak, davranışın (edimin) ortaya çıkma olasılığını artıran uyarıcılara pekiştireç denir Diğer bir deyişle pekiştirilen davranış öğrenilir Bir davranışın arkasından gelen ve organizma için hoşa gitmeyen bir durum yaratan uyarıcılar ise cezadır Ceza davranışı zayıflatır ya da belli bir süre için durdurur

Pekiştireçler olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır Bir davranış, organizmanın hoşuna gidecek bir uyarıcının doğrudan verilmesi ile pekiştiriliyorsa, buna olumlu pekiştirme denir Sınıfta bir soruyu doğru cevaplandıran öğrenciye yaşına göre, aferin denmesi, başının okşanması, (+) puan verilmesi, gülümsenerek onaylanması birer olumlu pekiştirmedir Organizma hoş olmayan bir durumdan kurtarılarak da davranış pekiştirilebilir Bu tür pekiştirmeye olumsuz pekiştirme denir

Bir öğrenci evindeki aile kavgalarından, sorunlarından kaçmak için okula geliyorsa, okul bu öğrenci için olumsuz pekiştireçtir Çünkü öğrenci okula gelerek kendisine acı veren sorunlardan kurtulmakta ve rahat etmektedir Hem olumlu hem de olumsuz pekiştirme organizmanın hoşuna giden bir etki yaratır ve davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığını artırır Pekiştireçler yoluyla birey istendik ve istenmedik davranışlar öğrenebilir Bu nedenle pekiştireçler çok dikkatli kullanılmalı ve doğru davranışlar pekiştirilmelidir

Yapılan bir davranışın sonucunda, organizma için olumsuz bir durum yaratan uyarıcılara ceza denir Ceza da pekiştireç gibi iki türlüdür Birinci tip cezada davranışın arkasından olumsuz uyarıcı doğrudan doğruya verilir Çocuğun yaptığı bir davranış nedeniyle dövülmesi, azarlanması İkinci tür cezada ise ortamda bulunan olumlu bir uyarıcı ortamdan çekilerek, organizma için olumsuz bir durum yaratılır Teneffüse çıkmayı yasaklama, arkadaşlarından ayırma

Pekiştireç davranışı güçlendirirken, ceza zayıflatır ya da belli bir süre için durdurur Ceza davranışı kısa zamanda durdurduğu ve uygulaması kolay olduğu için öğretmenler ve ebeveynler tarafından sıkça kullanılmaktadır Ceza, istenmedik davranışların bastırılmasında etkili olabilir Ancak davranış değişikliğine neden olmaz Diğer bir deyişle istenmedik bir davranışı istendik yönde değiştirmez

Cezanın diğer bir olumsuz yönü ise saldırgan davranışlara neden olmasıdır Olumsuz pekiştirme ile ceza, çoğu zaman karıştırılmakta birinin yerine kullanılmaktadır Oysa, olumsuz pekiştirmede, olumsuz pekiştireçler ortamdan çıkartılırken, cezada olumsuz pekiştireçler ortama konur Olumsuz pekiştirmede, davranışın tekrar edilme olasılığı artarken, ceza, davranışı durdurur

Premack ilkesi: Büyükannenin Kuralları
Çok sık görülen (tercih edilen) davranış pekiştireç olarak kullanılarak, az gösterilen (tercih edilmeyen) davranış ortaya çıkarılmaya çalışılır Örneğin, sebze yemeğini sevmeyen, ancak tatlıyı çok seven bir çocuğa, sebze yedirmek için "Sebze yemeğini bitirdikten sonra, tatlı yiyebilirsin" denebilir "Şu kadar yazı yazarsanız, teneffüse çıkabilirsiniz" şeklinde okulda da çok kullanılır

Skinner'e göre eğitimin amacı bilgiyi en yüksek düzeye çıkarmak olmalıdırBu da edimsel koşullanmayla, davranış repertuarını zenginleştirerek sağlanabilir Öğrencinin bir şey bildiğini söyleyebilmek için, belirli davranışlarının gözlenebilmesi gerekir

Skinner'in programlanmış öğrenme ilkeleri şöyle sıralanabilir:

· Öğrenilecek konu çok küçük ünitelere ayrılarak güçlük derecesine göre basamaklandırılır

· Öğrenci her basamakta bir edimde bulunur

· Öğrenilecek konu bir uyaran durumuna gelir

· Öğrenci her basamakta yaptığı edimin sonucunu hemen görür

Edim doğru ise ilerler yanlış ise düzeltilir

EDİMSEL KOŞULLANMANIN EĞİTİME UYGULANMASI
Edimsel koşullamanın getirdiği ilkeler günümüzde halen geçerliğini korumaktadır Edimsel koşullanma özellikle çocuk eğitiminde, sınıfta disiplinin sağlanmasında, psiko-motor ve duyuşsal davranışların kazandırılmasında önemli rol oynamaktadır Pekiştireçlerin etkili bir biçimde kullanılması için göz önünde bulundurulması gereken hususlar:

Pekiştireç mutlaka doğru davranışı takip etmelidir Pekiştireç hangi davranışın arkasından verilirse o davranışın ortaya çıkma sıklığını artırır Örneğin sınıfta söz almak istediğini göstermeden, arkadaşlarının sözünü keserek konuşan bir öğrenci, öğretmen tarafından dinlenirse, öğrenci bu tür davranışları tekrar edecektir

Öğrenci pekiştireci hangi davranışın sonucunda aldığını farketmelidir Bunu sağlamak için pekiştirecin doğru davranıştan hemen sonra verilmesi gerekir Aradan zaman geçtiyse, öğrenciye verilen pekiştirecin hangi davranışı için olduğunu açıklamak gerekir Öğrencide davranış değişikliği meydana getirmek için mümkün olduğunca olumlu pekiştireç kullanılmaya çalışılmalıdır Ayrıca pekiştirecin verildiği durumda öğrenciyi etkileyen diğer uyarıcılar da göz önünde bulundurulmalıdır

Örneğin derste sıkılan bir öğrenciyi gürültü yapıyor diye sınıftan atan bir öğretmen, öğrencinin davranışını cezalandırmaktan çok pekiştirmiş olur Pekiştireçlerin değeri öğrenciden öğrenciye değişir Bir öğrenci için yüksek not önemli bir pekiştireçken, sınıfta kalmaya niyetli bir öğrenci için hiçbir anlam ifade etmeyebilir Pekiştireçler, öğrencilerin ihtiyaçlarına, yaşlarına, sosyal çevrelerine göre değişmektedir Pekiştirecin ne olacağının yanı sıra, ne zaman verileceği de önem taşımaktadır Pekiştireç, yeni ve öğrenilmesi güç davranışların kazandırılmasında daha sık verilmelidir Davranış öğrenildikten sonra pekiştireçlerin azaltılması daha etkili olacaktır

Bazı ince pekiştirme çeşitleri:
Öğrenilecek davranış yeni ve karmaşık ise her doğru davranış pekiştirilebilir Buna sürekli pekiştirme denir Ancak okul öğrenmelerinde tüm öğrencilerin davranışlarını sürekli pekiştirmek mümkün değildir Ayrıca pekiştireç çok sık verilirse değerini yitirir ve pekiştireç olma özelliğini kaybeder Bu nedenle pekiştireçler çoğunlukla belli aralıklarla verilir Bu uygulamaya aralıklı pekiştirme denir

Sabit zaman aralıklı pekiştirmede, pekiştireçler belli zamanlarda verilir Memur maaşları, günlük yövmiyeler, öğrenciler için teneffüsler bu tip pekiştirmelere örnektir Bu tür pekiştirmeye örnek olarak, öğrencilerin yazılı ve sözlü sınavlardan önce çalışıp, sonra çalışmamaları verilebilir

Değişken zaman aralıklı pekiştirmede ise pekiştireçler beklenmedik zamanlarda verilir Bu nedenle süpriz niteliğindedir Birey de pekiştireç beklentisi olduğu sürece istenilen davranışı gösterir Okulda öğretmenin, öğrencilerin bazı başarılarını pekiştirmesi, arada sırada başarısına yüksek puan vermesi bu tür pekiştirmedir Okulda bu tür pekiştireçler öğrencinin sürekli çalışmasını sağlar

Sabit oran aralıklı pekiştirmede kaç davranıştan sonra pekiştireç verileceği bellidir Örneğin işçilere ürettikleri parça başına ücret verilmesi bu tür pekiştirmeye örnek gösterilebilir Okulda da öğrencilere yaptıkları her ödev için not ya da yıldız verilmesi, doğru yanıtladıkları her 5 problem için tam puan verilmesi, sabit oranlı pekiştirmedir Bu durumda öğrenciler yaptıkları doğru davranış sayısını artırarak istediği kadar pekiştireç alabilirler

Değişken oran aralıklı pekiştirmede ise kaç doğru davranışa pekiştireç verileceği belirli değildir Öğretmenin bir seferinde 5 problemi doğru çözeni, diğer seferinde 7 problemi doğru çözeni ödüllendirmesi bu tür pekiştirme tarifine örnek verilebilir

Koşullu Anlaşma:
Koşullu anlaşma, bireyin pekiştireci elde etmesi için belli bir şekilde davranmasını gerektirir Örneğin, annenin çocuğuyla "ödevini bitirdiği taktirde oynamaya dışarı çıkabilirsin", "Bir hafta boyunca odanı düzenli tuttuğun taktirde hafta sonununda çocuk tiyatrosuna götüreceğim" gibi yaptığı sözleşmelerdir Birey kendi kendisiyle de koşullu anlaşmalar yapabilir Örneğin; Bu sınavdan başarılı olduğum taktirde hafta sonu sinemaya gideceğim, gibi

Davranış değiştirmek amacıyla kullanılan diğer bir yöntem de, simgesel ödülle pekiştirmedir Bu yöntemde çocuğa şeker, oyuncak, sokağa çıkma izni gibi doğrudan doğruya ihtiyacını karşılayacak bir ödül yerine, yıldız, puan, oyuncak, para vb simgesel ödüller verilir Çocuk bu simgesel ödülleri toplayarak daha sonra gerçek ödüle dönüştürür Simgesel ödülle pekiştirme, okulda özellikle yavaş öğrenen ve özürlü çocuklarda, akademik ve sosyal davranışların geliştirilmesinde etkili bir biçimde kullanılabilir Simgesel ödülle pekiştirme, bir program çerçevesinde düzenlenir Bu programı öğretmen kendisi hazırlayabileceği gibi, öğrenciyle birlikte de hazırlayabilir Program hazırlanırken aşağıdaki işlemlerin yapılması gerekir

Değiştirilmek istenilen davranışların belirlenmesi: Programın başarıya ulaşması için öncelikle öğrencide hangi davranışların değiştirilmek istendiğine karar verilmesi gerekir Bu amaçla öğrencinin sınıftaki davranışları incelenir ve bu davranışlardan istenen ve istenmeyenler belirlenir

Değiştirilecek davranışlar belirlendikten sonra simgesel ödülün ne olacağına ve her davranışın karşılığında kaç simge verileceğine öğrencilerle birlikte karar verilir Simgesel ödül, öğrencinin adına açılan bir kartona yıldız çizme ya da yapıştırma, boncuk verme, renkli kartonlardan yapılmış küçük çiçek figürleri vb olabilir

Simgeler belirlendikten sonra elde edilen simgelerin nasıl harcanacağına, yani birincil pekiştireçlerin neler olacağına ve bunların kaç simgeye bedel olduğuna karar verilmesi gerekir Pekiştireçler seçilirken öğrencinin ihtiyaç ve tercihleri göz önünde bulundurulmalıdır Pekiştireçlerin bedeli, çocuk için çekiciliğine göre, çocukla birlikte belirlenmelidir

Biçimlendirme:
Edimsel koşullama süreci normal koşullarda çok zaman alır Skinner kutusuna konan hayvanın kendi başına manivelaya basarak yiyeceği elde etmesi beklenirse, hayvan ya ölür yada tesadüfen yiyeceği elde etmeyi öğrenir Oysa edimsel koşullamada bir başka yaklaşım olan biçimlendirme ile hayvanın daha kısa sürede yiyeceği elde etmesi sağlanabilir Biçimlendirmenin temeli, organizmanın beklenen en yakın tepkisi pekiştirilerek, kademe kademe amaç davranışa ulaşmasını sağlamaktır

Sonuç olarak, biçimlendirme, beklenen davranışa yakın olarak görülen bir tepkinin pekiştirilmesiyle başlayan ve kademeli bir şekilde istenen tepkiye daha yaklaşan tepkilerin pekiştirilmesi ve en sonunda da istenen tepkinin kazandırılmasıyla sonlanan bir süreçtir

Programlı Öğretim
Skinner'e göre öğrenmenin etkili bir şekilde oluşabilmesi için şu koşullar yerine getirilmelidir:

· Öğrenilecek bilgi, küçük adımlarla öğrenciye sunulmalıdır
· Öğrenen kişiye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında anında bilgi (dönüt) verilmelidir
· Öğrencinin kendi hızıyla öğrenmesine olanak verilmelidir

Skinner, sınıftaki bu öğrenme problemlerine çözüm olarak alternatif bir öğretme tekniği olan programlı öğretimi önermiştir Programlı öğretim materyallerini sunmak üzere kullanılan makinalara öğretme makinaları adı verilmektedir Programlı öğretim ilkeleri öğretim makinalarında kullanılarak yaygınlaştırılmıştır Skinner sınıf öğretimine karşıdır Çünkü toplu öğretimde her öğrenciye uygun uyarıcı, dönüt verilmemekte, pekiştirme yapılmamakta ve her öğrencinin doğru davranışı göstermesi sağlanamamaktadır

Makinanın temel ögesi programdır Programda öğrenciye öğretilecek konu, aşamalılık ilişkisi (önceki öğrenmelerin sonraki öğrenmeleri destekleyecek şekilde sıralanması) dikkate alınarak küçük birimler halinde analiz edilir Her birimi öğrenmek için öğrencinin ne yapacağına ilişkin yönergeler verilir Öğrenci; her birimi tamamladıktan sonra test edilir Öğrencinin cevapları ile doğru cevaplar karşılaştırılarak doğru cevapları pekiştirilir

Bir sonraki öğrenme birimine geçirilir Yanlış cevaplamışsa yanlışı düzeltmesi için yeni yönergeler verilir Bu durum, öğrenme birimi tam olarak öğrenilinceye kadar sürer Bu tür programlar genellikle doğrusal programlardır ve öğretme makinası dışında, programlı öğretim tekniğiyle hazırlanmış kitaplarda da uygulanabilir

Skinner, öğretme makinalarında doğrusal programları tercih etmekle birlikte, bilgisayarların gelişimiyle dallı programlar yaygınlaşmıştır Dallı programlarda öğrenciye öğrenmesi için birçok alternatif yönerge verilmekte öğrenci bunlardan kendisine en uygun olanını seçmektedir ayrıca düzeltme çalışmaları için de çeşitli öneriler bulunmaktadır Bu nedenle bilgisayar destekli öğretim orijinal öğretme makinalarını ya da bireysel çalışma kitaplarının yerini almıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Edimsel Koşullanma

Eski 07-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edimsel Koşullanma



Edimsel Koşullanma

Klasik koşullanma yoluyla öğrenmeyi sağlamak için, yapılan bir davranışa neden olan uyarıcının bilinmesi gerekir Oysa insan davranışlarına neden olan uyarıcıları her zaman tahmin etmek mümkün değildir İnsanlar çevrelerinde bulunan çeşitli nesnelerle etkileşim kurarak farklı davranışlarda bulunurlar

Thorndike'ın çalışmalarından hareket eden Skinner, organizmanın davranışlarını uyarıcılara karşı gösterilen otomatik bir tepki olmaktan çok kasıtlı olarak yapılan hareketler olarak kabul etmektedir İnsanların karmaşık uyarıcı durumlarla karşılaştıklarında gösterdikleri davranışlara operant (edim) adı veren Skinner, bu operantların, onları izleyen sonuçlardan etkilendiğini ileri sürmektedir

Organizmayı olumlu bir sonuca götüren davranışlar kalıcı olur Diğer bir deyişle, insanlar davranışları sonucu olumlu bir durumla karşılaştıklarında, o davranışın tekrarlanma olasılığı artar Davranıştan sonra gelen bu olumlu sonuçlara pekiştirme denir Skinner'in çalışması Operant Koşullanma olarak bilinmektedir


teşekkürler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.