Alkolizm Ve Bireyselleşme Sorunları... |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Alkolizm Ve Bireyselleşme Sorunları...Alkol, beyin, sinir sistemi,sindirim sistemi, karaciğer, kemik iliği gibi hayati merkezler başta olmak üzere bütün vücudu etkileyen bir maddedir Etkinin şiddeti alınan alkolün miktarına ve sıklığına bağlı olduğu kadar kişinin duyarlılığına göre de değişir Alkolün neden olduğu toplumsal,ruhsal,adli vbkötü sonuçlar bu satırlara sığmayacak kadar fazladır Alkolizm,müzmin(kronik),tekrarlayıcı bir hastalıktırBu hastalık ilerleyicidir;yani gittikçe kötüleşebilirŞiddetli alkoliz;şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklarda olduğu gibi sürekli takibi gerektirirAralarda kriz durumu yaşanabilir Alkoliklerde alkole karşı fiziksel duyarlılığın yanı sıra bütün istenmeyen sonuçlarına rağmen irade gücü ile yenilemeyen içme ile ilgili zihinsel bir takıntı vardırYani bu kişiler alkole bağlı olarak yaşadıkları kötü sonuçlardan ders almazlarVe hatta başlarına gelenlerin gerçek nedenlerinin alkol olduğunu inkar ederek teselliyi yine alkolde ararlar Alkol kullanımı ile ilgili sorunların her geçen gün artması ve bu kullanımla ilişkili bozuklukların tedavisinin de sistematik olarak yapılmasının gerekliliğini doğurmuşturBirleşik devletlerde alkol kullanımının toplum sağlığı açısından kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada yeralması sorunun önemi açısından iyi bir veri teşkil etmektedirÜlkemizdeki alkol alış oranı da gözle görülür bir şekilde artış göstermiştirNe var ki alkol alış yaşı çok aşağılara inmiştirÇevremdeki gençlerin alkol alımlarındaki artışla birlikte ortaya çıkan sosyal aktivite bozuklukları,medyanın etkisi,hızlı toplumsal değişme,bireyselleşme sorunları benim bu konuyla ilgili makale yazmama sebep oldu Alkol kullanımında bireyselleşme sorunlarını araştırmamın sebebi birçok insanın alkole arkadaş edinme ,sosyalleşme sebebi ile başlaması ve bu unsurun çok fazla göz önüne alınıp irdelenmemesindendirGenelden özele gidip bu tablonun net bir şekilde görülmesini hedefliyorum Alkol Kullanımı ve Alkolizm: İnsanlık tarihi kadar eski olan alkol kullanımı çağlar boyunca değişik bakış açılarıyla ele alınmıştırTöresel, bir anlamda sosyakültürel açıdan ;alkol kullanımı kişinin kendi isteği ve iradesiyle medikal anlamda ise;kullanımın hastalıkla ilgili olduğu kabul edilmiştirAlkol kullanımının sebep ve sonuçlarının kullanan kişinin yanında aile ve toplumu da psikolojik,sosyal,ekonomik açılardan önemli boyutta etkilemesi sorunu "biyopsikososyal" bir model içinde ele alma gereğini doğurmuşturOlumsuz sonuçlar hem sadece o içme dönemlerinde,hem de uzun süreli içiciliğin getirdiği sorunlar ağlamında kişiyi etkilemektedirTrafik kazalarına,şiddete,suç işlemeye,iş kayıplarına ve ölümlere yol açmaktadırBu olayların sonuçlarını sadece kişi değil,bütün aile bireyleri ve yakınları çekmektedir ABD'de alkolü kötüye kullanım ve bağımlılığın bedeli 1983 te 1169,1988 de 859 milyar dolar olarak tahmin edilmişBunun %61i kaybı ve azalan üretkenliğe bağlanırken, sadece %13ü sağlık harcamalarına bağlanmıştır(Harwood,1985,Rice,1990) Alkol kullanımı ilk ilişkili tanımlamaları tarih boyunca değişmesinin yanında tedavi ,çaba ve programlarına da paralel değişiklikler gözlemlenmiştirBirleşik devletlerde temeli 1950lerde atılan en yaygın alkol tedavi modeli olarak,Minnesetto modeli kabul edilmektedirBirleşik devletlerde 1970lerin sonu ve 1980lerin başında tedavi hizmetleri devlet sektöründen yavaş yavaş özel sektör organizasyonlarının eline geçmiştirÜlkemizde ise 1980lerin başında devlet sektörü yeni yeni devlet sektörü bu organizasyonları kurmaya başlamıştırİlk "Alkol Tedavi Klinikleri" üniversite bünyelerinde kurulmuş,bunu 1983 yılında Bkırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde kurulan Amatem izlemiştir Alkolizm deyince birçok insanın zihninde ,parklarda ispirto şişesine sarılıp sızan ağır alkol bağımlıları canlanırOysa alkolizm,bireyin beden ve ruh sağlığını,aile,sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede sık ve fazla alkol alma isteğini durduramama şeklinde ortaya çıkan bir bozukluktur Alkol Kullanma Biçimleri: Alkol kullanma çok farklı biçimler sergileyebilmektedirAlkol kullanan her insanda sosyal sorun,sağlık sorunuve buna benzer başka sorunlar oluşmayabilirBu kişiler daha çok sosyal içicilerdirAlkolün bu sorunlarıyla karşılaşmadıkları demek alkolün risklerini kabullenmedikleri anlamına gelmezTıbbi sorun yaşayan ,ama alkole bağlı olmayanlar ,alkolü kötüye kullananlar da sosyal içiciler olarak adlandırılır Günde 1-2 kadeh içki almanın kalp hastalığı riskini azaltabileceğine işaret eden bilimsel araştırmalar bulunmasına rağmen bazıları için alkol kullanımı kontrol edilemeyen bir saplantıya dönüşürAlkolü az miktarda problemsiz olarak kullanan pek çok insan olduğu gibi bu nedenle zaman zaman bazı derde giren kişilerve yelpazenin en ucunda alkolsüzyaşayamaz hale gelen ve bu yüzden hayatı felç olmuş insanlar vardır Alkol kullanımının tıbbi olarak kabul edilen normal sınırı erkekler için (2), kadınlar için (1) içkidirBirim olarak bir içki,bir kutu ya da şişe biraya,bir bardak şaraba ya da 45ml'lik bir "tek"sert içkiye(votka,viski vb) eşittirBu şekilde hesaplandığında alınan içkinin türünün hiç bir önemi yokturYani üç bira içmekle üç duble votka içmek aynı miktarda alkol alımına sebep olur ve etkisi aynıdır Din ve töreleri ile alkolü onaylamayan toplum kesimlerinde alkolizm oranı daha düşüktürAlkolün kolay elde edilebirliği ile fazla alkol kullanımı arasında da bir bağ vardır(Atabek,E;1983) Alkol kullanımının problem haline dönüşmesi için kişinin sürekli alkol alıyor olması da gerekmezKişi zaman zaman kullansa da alkol almaya bağlı olarak aşağıdaki problemlerden birini dahi tekrar tekrar yaşıyorsa profesyonel yardımı gerektirecek düzeyde alkol kullanma problemi var demektir 1) İşte,okulda ya da evde üstüne düşen görevleri tekrarlayıcı bir şekilde aksatma 2)Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda yineleyici biçimde alkol kullanımı 3)Alkol ile ilişkili ortaya çıkan yasal sorunlar 4)Alkolün neden olduğu ya da alevlendirdiği sürekli ya da tekrarlayıcı insanlararası sorunlar(alkolllüyken eşle tartışmalara girmek ya da kavga etmek vb) Toplum alkol kullanımını kontrol edemeyen kişilerin ruhen zayıf hatta dengesiz olduğunu düşünürBirçok "alkolik" de kendini böyle görürAncak alkolizmin bir hastalık olarak görülmesinden asıl kasıt kişinin alkol karşısında iradesini ve seçim gücünü kaybetmesidirAlkol kullanma karşısında güçsüzlüğünü kabul etme ve bu konuda yardım arama iyiye doğru değişimin ilk adımıdırMilyonlarca insanın bu ilk adımla başlanan yolda alkolün sosyal hayatlarına verdiği zararın üstesinden gelmiştir Alkolizm Tipleri: A)Gamma Tipi Alkolizm: Aşırı miktarda alkolün aralıksız biçimde alındığı epizotların yaşandığı,ama aralarda alkol alımının olmadığı dönemlerin olduğu alkolizm tipidirÖrneğin;kişi günler boyunca sızıncaya kadar alkol alır ve ayılı ayılmaz içmeye devam ederSağlık durumu nedeniyle içemez hale gelince bir kaç gün hasta yatar1-2 hafta alkol alamaz,ama sonra her şeye yeniden başlarBu kişlerde temel problem alkol aldıkları zaman ortaya çıkan kontrol kaybıdırSarhoşluk anında yaptığı şeyleri çoğunlukla hatırlamazYasal ve sosyal problemler ortaya çıkarKişi suç işleyebilir,sosyal çevresiyle problemler ortaya çıkar b)Fransız Tipi Alkolizm: Kişi sürekli olarak fazla ama esiri olmayan miktarda alkol alır,alkol kullanımı bir hayat tarzı haline gelmiştirHerhangi bir nedenle alkol almayı bırakırsa alkol yoksunluğuna girebilirUzun vadede sağlık problemleri ortaya çıkar c)Tip A-B ya da 1-2: Bu tip alkolizm çok erken yaşlarda başlarGenellikle bu kişilerin ailelerinde de alkolizm öyküsü vardır ve alkolizm antisosyal kişilik bozukluğuile birlikte de sıkça görülürÇok kötü ve sinsi bir ilerleyişi vardır d)Daha İyi Gidişli Alkolizm Tipi: Bu tip alkolizm daha geçyaşta başlarAile öyküsü yokturGenellikle alkolizme depresyon eşlik ederHastanın tedavisi daha kolaydır(Karamustafaoğlu,O,1981) Alkol Alımına Bağlı Bozukluklar: a) Depresyon: Alkol beyin fonksiyonlarını değiştiren ,bağımlılık yapma potansiyeli yüksek bir maddedirAlkol etkisi altındaki bir kişinin ruhsal durumunun öngörüsünü yapmak oldukça zordur Alkolün bedendeki dağılımı,emilimi,atılım gibi özelliklerinin beyindeki aktivitesinin belirsizliğinden kaynaklanmaktadırEtkilerinin öngörüsü belirsiz olan bir maddenin kontrolünün sağlanası imkansızdırBu belirsizliklerin yanında çok gözlenen ve kabul edilen gerçeklerden biri alkolün ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilediğidir Bugün alkolün ruh sağlığına olumsuz etkilerinden en çok bilineni depresyon dediğimiz klinik durumdurDepresyon;umutsuzluk,keder,kararsızlık, konsantrasyon bozukluğu ,sıkıntı,suçluluk duyguları,isteksizlik,hız kaybı,uykusuzlukla,bazen de bedensel şikayetlerle seyreden ruhsal bir hastalıktır Depresyon toplumda çok sık görülürBazen tedavi edilmediğinde intihar davranışı ile sonuçlanan bu hastalığın ,alkol kullanıyla ilgili değişik düzeylerde ilişkisi vardır Alkol kullanımı depresyona sebep olurAlkol bağımlıları bağımlı olmayanlara göre depresyona yakalanma açısından oldukça fazla riske sahiptirAlkol bağımlılarının %80 kadarında depresyon tablosu görülebilirBu oran,,genel toplum oranlarının neredeyse dört katıdır Alkol bağımlılarındaki depresyon hastalığı genellikle alkolü bıraktıktan sonra fark edilmektedirAlkol kullanımının devam ettiği dönemlerde ,alkolü kullanan kişi bu belirtileri ( sıkıntı,isteksizlik,huzursuzluk vs ) alkolü fazla kullanmaya bağlanmakta,çeversindeki kişiler de alkolün gizlediği bu hastalığı fark edemememektedirBöylece kişide yavaş yavaş bireyselleşme sorunları gözlemlenir b) Kişilik Bozuklukları: 1) Alkolü Bırakma Sendromu: Uzun süreli ve düzenli alkol alan kişiler alkolü bırakınca değişik derecelerde bırakma belirtileri gösterirlerBu belirtiler kısaca şunlardır:Grand-mal epilepsi nöbetleri,terleme,kusma,halsizlik,bulantı,uyku bozukluğu,korkulu düşler kısa süreli görme-işitme ve dokunma hallisünasyonları 2) Delirium Tremens: Kronik alkolizmde alkolü bırakmaya bağlı olarak ortaya çıkan akut beyin sendromudurBu bireylerde zamana ve mekana karşı oryantasyon bozulmuştur 3) Alkol Hallüsünozisi: Uzun süre ve aşırı miktarda alkol alan bireylerde alkol bırakıldıktan sonra ortaya çıkan canlı,sürekli görme ve işitme varsanıları 4) Korsakof Psikozu(Alkol Amnestik Sendromu): Bireyde yakın ve orta geçmişe ilişkin bellek bozukluğudurBireyde yakın ve orta geçmişe ilişkin bellek bozukluğu varken,uzak bellekte bozulma görülmez 5) Alkol Bunaması (Alkolik Demans): Uzun süreli alkol kullanan bireylerde görülen bunama;burada zaan ve mekana yönelik oryantasyon bozukluğu vardır 6) Alkol Paranoyası: Kronik alkoliklerde görülen ağır kıskançlık ve aldatılma duyguları ile ortaya çıkan bir psikozdur 7) Karaciğer Sirozu: Aşırı alkol tüketimi sonucu karaciğer tükenerek işlevini yapamayacak duruma gelmesi ve sonuçta bireyin yaşamını bitirmesidir(Gençtan,E,1977) Alkol Alımı Ve Bireyselleşme Sorunları Alkol alan bir kişide yavaş yavaş birey olmada sorunlar çıkarKişi eski özelliklerini kaybeder,kişinin irade gücü ,yaşam tarzı,sosyal ilişkilerinde değişiklikler gözlenirFakat kişi bunların değişim gösterdiğini ısrarla reddederAma zaman içinde artan problemler bu gerçeği ortaya çıkarırBir çok kişi alkol karşısında aciz olduğunu ve yenik düştüğünü itiraf edene kadar korkunç deneyimler yaşar,maddi manevi büyük kayıplara uğrar,insanlarla ilişkileri bozulur,çalışma hayatları alt üst olur,ruhsal çöküntü yaşarlarOysa bu kadar ağır bedel ödemeden ,alkol içmeyi kontrol edemediğini farkedip yardım arayışına girmek en iyisidir Alkolikler genellikle "dibe vurmadan" yani her şeylerini kaybetmeden alkolik olduklarını kabul etmezler ya da sırf çevrelerindekileri susturmak için alkolik olduklarını söyler,ama bunu değiştirmek için hiç bir çaba göstermezlerBu yüzden tedaviye istekli değildirler Ailelerin alkolik hastayı destekleyen tavrı "onun dibe vurmasını" ya da dibe vurduğunu farketmesini engellerBir başka deyişle;alkolik parasız kalır ,annesi para verir,karakola düşer,babası kurtarır,hasta olur,eşi hastaneye götürür vs alklün olumsuz sonuçlarıyla hasta değil,hep ailesi yüz yüze gelirO ise alkolün verdiği sarhoşluğa sığınıp tüm sorunları inkar eder ya da hep başkalarını suçlarBu kadar derdi çeken aile de sürekli olarak alkolü bırakması için alkolik kişiye baskı yapar ve alkolik,bu baskıyı içmesinin nedeni olarak gösterir"Karımın dırdırından,ailemin baskısından dolayı içiyorum" bahanesini sık sık duyarızOysa bu dırdır ve baskı alkole karşıdırİşte bu durumda bir kısır döngü yaşanmaktadırYani alkolün kötü sonuçlarını sırtlanan aile,hastanın bunlarla yüzleşmesini aslında engellerken,yaptıkları baskıyla hastanın stresini daha da arttırırlarAileler,özellikle eşler,alkolizmden kendileri sorumluymuşcasına bir suçluluk içinde,kendilerini paralama derecesinde bir kurtarma çabasına girebilirlerEşler de ,buna bağlı depresyon sıkça görülürKişi alkol kullandıkça güvensiz ve bağımlı bir kişilik sergileme boyutuna girerlerKendini bir bebek gibi yakınlarının bakımına terkeder Sonuç olarak; alkol kullanımıyla birlikte alkolün olumsuz etkileri kişinin kişilik yapısını etkiler hale geliyorsa acilen müdahele etmek gerekmektedir |
|