Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ders, hikaye

Üç Hikaye Üç Ders

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Üç Hikaye Üç Ders



YAŞAMIN FISILTISINI DİNLE

Zengin bir adam mersedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu Birden, yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk gördü

Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca, arabası kaldırım taşına çarparak durabildi

Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya ve “Sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne hale getirdin” diyerek bağırmaya başladı

Üzgün ve suçlu tavır içindeki çocuk “Amca lütfen kızma, sizden önce geçen arabalara durmaları için işaret ettim, arabaların hiç biri durmayınca, sizin arabaya taş attım” dedi

Ve, gözyaşları içinde, kenarda devrilmiş duran bir tekerlekli özürlü arabasını ve o arabadan düşerek yerde yatan birisini göstererek “Ağabeyim yürüyemiyor, onu tekerlekli arabası ile gezdirirken, kayıp devrildi Ağabeyim yere düştü, kaldırmaya gücüm yetmedi, gelen geçen kimse de yok, siz onu yerden kaldırıp tekerlekli arabasına tekrar oturtmama yardım edermisiniz” dedi

Zengin adam, ne diyeceğini bilemeden, boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalışarak, yerde yatan çocuğun yanına gitti, onu kaldırıp tekerlekli arabasına oturttu ve cebinden temiz bir mendil çıkararak bacağındaki kanları sildi

Küçük çocuk abisini tekerlekli arabasıyla alıp giderken, hiçbir şey söyleyemeden arkalarından bakakaldıArabasına döndüğünde, çocuğun attığı taşın, arabasının kapısında bıraktığı oyuk şeklindeki DERİN İZİ gördü

Ve zengin adam, bu derin taş izini hiçbir zaman tamir ettirmedi

Arabadaki bu taş izini şu mesajı hiç unutmamak için sakladı:

Hiçbir zaman, yaşamın içinden, birilerinin seni durdurmak ve dikkatini çekmek için TAŞ ATMAYA mecbur kalacağı kadar HIZLI geçme

Tanrı, ruhumuza fısıldar ve kalbimize konuşur

O sesi dinlemek için vaktimiz olmadığında ise, bize TAŞ FIRLATMAK zorunda kalır

İster fısıltıyı dinle, ister taşı bekle
Seçim senin

Yaşamın içinden son hızla geçerken, bir an durup, kendi hayatımızda da bize bazı şeyleri hatırlatmak için atılan TAŞLAR olup olmadığını bir düşünelim

Üç Altın Heykel,

Bir zamanlar, iki komşu ülkenin hükümdarı, birbirlerini sürekli imtihan eder, zeka gösterilerinde bulunurlarmış
Bir gün bu hükümdarlardan birisi, diğer hükümdara yeni bir zeka gösterisinde bulunmak istemiş ve çağırdığı heykeltraşa birbirinin tamamen aynı olan, altından üç tane adam heykeli yaptırmış

Görünüşte tamamen aynı olan bu üç heykelin arasındaki farkı ise yalnız ikisi biliyorlarmış

Heykeli yaptıran hükümdar bunu diğer ülkenin hükümdarına hediye olarak yollamış ve şöyle yazmış:

“Bu üç heykel birbirinin tamamen aynısıdır ama, bir tanesi ötekilerden daha değerlidir Onu bulursan bana haber ver” demiş

Hediyeyi alan hükümdar, önce heykelleri tarttırmış, gramına kadar aynı olduğunu görmüş Ülkede bulunan bütün bilginler gelip bakmışlar ama arada hiçbir fark görememişler

Sonra, zindanda bulunan fakat çevrede zekası ile tanınan bir mahkum bu bilmeceyi çözmeye talip olmuş

Mahkum önce heykelleri çok iyi incelemiş, sonra çok ince bir tel istemiş

Teli birinci heykelin kulağından sokmuş, tel ağzından çıkmış,

Aynı şey ikinci heykel içinde olmuş, onun da kulağından giren tel diğer kulağından çıkmış

Üçüncü heykelde ile tel kulaktan girmiş ama hiçbir yerden çıkmamış Bu kulaktan giren tel, heykelin içinde kalbe kadar gitmiş ve orada kalmışHükümdar bunun üzerine şu cevabı yollamış:

“Kulağından gireni ağzından çıkaran insan makbul değildir

Bir kulağından giren öbür kulağından çıkıyorsa, yine makbul değildir

En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır

Bu değerli hediye için teşekkür ederim” Demiş

Küçük Şeyler,

İkiz kulelere saldırı sonrasında , binadaki firmalardan birinde hayatta kalanlarla yapılan sabah toplantısında, o toplantıya katılanlar, 11 Eylül sabahı İŞE NİÇİN GEÇ KALDIKLARINI anlatmışlar

O sabah,

-Bir firma müdürü o gün oğlu ana okuluna başladığı için İŞE GEÇ KALMIŞ
-Birinin o gün ofiste kahvaltıda yenecek olan poğaçaları alma sırasıymış
-Bayan elemanlardan birinin çalar saati o sabah çalmamış
-Birisi kaza yüzünden trafiğe takılmış, geç kalmış
-Biri otobüsü kaçırmış
-Birinin kıyafeti lekelenmiş, üstünü değiştirmek vakit almış, geç kalmış
-Birinin arabası çalışmamış
-Biri telefonu cevaplamak için geri dönmüş, servisi kaçırmış
-Biri huysuzluk yapan çocuğunu giydirirken geç kalmış
-Biri taksi bulamamış, geç kalmış


Ama en etkileyici olanı, birisi, o gün yeni aldığı ayakkabıları giymiş, ayakkabılar ayağına vurmuş ve bir eczaneye uğramış, YARA BANTI ALMAK için Bu gün hayatta kalma sebebi olan YARA BANTINI almak için

Şu anda, trafikte sıkıştığınızda, asansörü kaçırdığınızda, tam çıkarken çalan bir telefona cevap vermeniz gerektiğinde, yani sizi rahatsız eden KÜÇÜK ŞEYLER olduğunda, Tanrının sizin o an orada olmanızı istediğini düşünün

Bir dahaki sefere sabahınız tersliklerle başladığında, çocuklarınız giyinmek istemediğinde, arabanın anahtarını bulamadığınızda, bütün trafik ışıklarına takıldığınızda HUZURSUZ olmayın, SİNİRLENMEYİN

Tanrının o an sizi gözetlediğini ve koruduğunu düşünün

Bu küçük terslikler, belki de Tanrı’nın bizi o anda koruduğu için yaşanıyordur ve biz , umarım, küçük sıkıntılı anlarda bunun olası nedenlerini hatırlarız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.