Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
araştırmalar, bilimsel, halk, kültüründe, oyun

Halk Oyun Ve Kültüründe Bilimsel Araştırmalar...

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Halk Oyun Ve Kültüründe Bilimsel Araştırmalar...



Avşarlarda Evlenme Adetleri

Evlenme Usulleri

Avşarlarda evlilik görücü usuldedir Avşarla görücü usulü ile yapılan evliliklerde boşanma pek görülmemektedir "Dünür" vasıtasıyla kız isteme sonucu evlilik yapılır Avşarlarda yakın akraba evlilikleri oldukça fazladırBunun da sebebi soya, namusa, akrabaya, birlik ve beraberliğe önem vermelerindendir Bunun aksi durumunda soyun bozulacağına, manevi açıdan birlik ve beraberliğe gölge düşeceğine, namus mefhumunun kaybolacağına, kabileler arası ikililik meydana geleceğine inanırlar "Kendi döşeğimizi ele tepeletmeyelim, kendi kahrimizi ancak kendi birbirimiz çeker" düşünceleri ile kendi soylarından özelliklerini ve huylarını bildikleri, uyuşabileceğine inandıkları yakın akrabalarındaki kız ve erkekleri evlendirirler

Beşik kertmesi usulü pek nadir de olsa görülmektedir Çok nadir de olsa görülen bir evlenme çeşidi de kocası ölen bir kadının aile içerisinde diğer bir kardeşle evlenmesidir

Avşarlar arasında değişik usulüyle evlenme çeşidine rastlanmamaktadır Kız kaçırma olaylarına ise oldukça sık rastlanmaktadır

Gönülsüz evlilikler pek kabul görmemekle birlikte anlaşma yoluyla evlilikler yapılmaktadır Özellikle tüm Türkiye'de olduğu gibi Avşarlar arasında da bu usuller zamanın şartlarına göre değişikliğe uğramaktadır Son yirmi yıl içinde ekonomik bakımdan iyileşen Avşar halkı, okur-yazar oranının yükselmesi, Almanya'ya işçi sevkiyatı ile bu evlenme usullerinden anlaşma yoluyla evlenmeler rağbet kazanmaktadır

Kız İsteme
Askerlik çağına gelen veya askerliğini yapan gençler evlenme çağına gelmiş sayılırlar Anne ve baba imkânlarını çocuklarını bir an evvel evlendirmek için ayarlayıp düzeltirler Oğlanın beğendiği bir kızı anne ve babası görüp beğenirlerse istemeye giderler

İstenilecek kızı gidip grenlere "görücü" denilir Oğlan evlenme konusunu, ya kardeşleri vasıtasıyla anne ve babasına bildirir veya annesiyle konuşur Bu olmazsa anne ve baba uygun gördükleri kızı, oğlanı da razı ederek istemeye giderler Avşarlar arasında kız istemeye gitmeye "düğür gitme" veya "düğürcü gitme" kız istemeye giden gruba da "düğürcü" denilir Düğüncüler, akrabadan, sayılan, sevilen, sözü tutulur kadın ve erkeklerden oluşur

Düğür olayından önce evlenecek delikanlı tarafından beğenilen kız hakkında hem oğlan hem de oğlanın anne ve babası etraftan soruşturma yaparlar Delikanlının bu süre zarfında kızı tanıması gerekir Kız beğenilmiş ise, ya oğlanın annesi kız evine giderek ya da el altından kızın ailesine yakınları tarafından haber verilir

Bu arada kızın annesi kızına ne düşündüğünü sorar Kızın gönlü yoksa veya oğlan beğenmemişse , gizlice oğlan tarafına haber gönderilerek işin olmayacağını ve bir daha zahmet etmemeleri söylenir Eğer kız razıysa ve oğlan da beğenilmişse görücüler tekrar kız evini ziyaret ederler Bu defa ümitli olduklarından dolayı daha da cesaretlidirler Tekrar kızlarını oğullarına isterler Kız anası da asıl düğüncülerini göndermelerini ister Bu arada olay kızın anası tarafından kızın babasına da duyurulur Karı ve koca aralarında meşveret ederek düğürcülere ne cevap vereceklerini kararlaştırırlar

Bundan sonra kızın anne ve babası oğlanı ve ailesini daha iyi tanıyabilme faaliyetlerinde bulunurlar Avşarlarda bir kimsenin iyi bir hareketi olduğu zaman babasını bilenler "oğlum senin dayın kim!" diye sorarlar Buna ait bir deyiş vardır;

Arayıp bulmalı asılı soyu
Her zaman lazımdır yeğene dayı
Sakın ha evlenme kız güzel deyi
Olur olmaz yerden alıcı olma

Oğlan tarafı dakız tarafında olduğu gibi kızın anasının, babasının aslı ve asâleti göz önünde bulundurulur Buna ilişkin Kayseri Avşarları arasında şöyle deyimler vardır;

"Kenarına bak bezini al
Anasına bak kızını al"

"At olacak kısrak tay iken belli olur"
"Kedi ne ki budu o olsun"
"Hatır getir ki, baa(bey) doğursun"

Avşar evlenme âdetlerinde oğlan evi kız evine üç defa düğürcü olarak gider Kızın anne ve babası kızı verme taraftarıysalar birincide düşünmek istediklerini belirtirler İkinci gelişte kız tarafı "Danışığa kalsın" der Aile efradına danışılarak verilip verilmeyeceği konusunda toplanan bilgiler çerçevesinde karar verilir Avşarların "kız evi naz evidir" tabiri buradan gelmektedir Bu süre içerisinde kıza, kardeşlerine, dede ve ebelerine, amca ve halalarına danışılır ve rızaları olup olmadığı öğrenilir Üçüncü geliş ise kız evinin verdiği karara bağlıdır Üçüncü gelişe "asıl düğürcü" de denilir

Düğürcüler kız evine gelir Biraz sohbetten sonra, içlerinden ağzı laf yapan birisi uygun bir lisan ile geliş sebeplerini belirtir ve söze başlarlar;

"Allah'ın emri, Peygamber Efendimiz'in kavli, İmam-ı Aazam Hazretlerinin içtihatları üzere kızınız'yı, oğlumuz'ya istiyoruz" derler

"Allah'ın emridir deyince akan sular durur Emir Allah'ın emridir ne yapalım dostlar" deniraslında ilk gelişte kızın verilmemesinin nedeni; kız tarafının eleştiriye uğramamasıdır Çünkü "Bir gitmeye kızı verdi Başına mı yük olmuştu" diye dedikodu olur Evlendikten sonra kızın kocası "Seni bana bir gitmeye verdiler" diye kızın başına kakar

Kızın babası özellikle üçüncü gelişte "Ne yapalım komşular Allah'ın emrine karşı gelinmez" diyerek kızı verir Ya da düğürcülerden birini göstererek "Falanca ağa benim vekilimdir Kız onun kızıdır" der ve verir Görevi devralan da, "Ben de verdim gitti" Der ve kızı bitirir Daha sonra kız tarafının oğlan tarafından gelen yakınları ellerini öperler, kucaklaşırlar" Düğürcülerden birisi Kur'an-ı Kerim okuyarak ve dua ederek kız bitirilmiş olur Daha sonra kahveler içilir, o anda oğlan tarafı tatlı, helva, şeker gibi şeyler getirir ve cemaate tutarlar Ancak kız istemeye gelinirken sonuç belli olana kadar gizli tutulur

Söylenmesi çok ayıp karşılanır Kız verilmezse "Oğlanın eksiği neymiş" kız verilmezse "Kızın eksiği neymiş Baksana verecekleri kesinmiş ki düğürcüyüz diyorlardı" denilerek kınanır

Düğürcüler kızı bitirince o akşam birbirlerine hayırlı olsun deyip işi bağlarlar Aynı gece oğlan tarafından biri kızın babasına "emmi (amca) şaplağımı (tokadımı) yüzüme vur" diyerek ne yapılması isteniyorsa kız evinden talimat alır Eskiden kız tarafının aldığı başlık kızın çehizine harcanırdı Kızın babası başlık parasını kendi ihtiyacı için harcarsa çok ayıp görülürdü Şu anda Avşarlarda "kalın" diye tabir edilen bu başlık parası unutulmuştur Şayet başlık parası alan varsa halk onu kültürsüz ve cahil olarak nitelendirmektedirler ve hiç kaale almamaktadırlar Başlık parası artık kalktı ama; onun yerine kız evine "süt hakkı" denilen bir âdeti oğlan evi yerine getirir Kızın annesine bir miktar para verilir Bunun miktarı yoktur oğlan evinin gönlünden geçen verilir Avşarlarda gelin kızlar için başlık parasının alınmamasının nedeni onlara duyulan saygı, sevgi ve güvenin ifadesidir Onlardan alınan başlık parası ile ihtiyaçların temin edilmesi hoş karşılanmamaktadır Çünkü böyle bir durum kızlara duyulan kıymetin göstergesidir

Avşarlarda kadına duyulan saygı ile birlikte kadın güvencesi sonsuzdur Bu güvence ve namusun ve iffetin de koruyucusu olmuştur Bu büyük güvenceye karşın bizde namus meselesi erkeklerden ziyade kadınlarımız tarafından korunduğunu ileri atarsak doğru olur Avşar kadınlarındaki başlıca özelliklerden biri de aile uyuumu ve evlenmedeki, ayrılmadaki uyumdur Avşar kızları genellikle güvercin tabiatlıdır Yaşları her ne olursa olsun ikinci kocaya gitmezler Çocuğu olmaz da kocası da ölürse koca evinde sığınacak imkân bulamazsa gitmek zorunda kalırlar

Kız isteme ve düğürcülükle ilgili âdetler Kayseri'de yaşayan Avşarların hepsinde aynıdır Bu âdetler ya büyük bilir kişiler gözetiminde gerçekleştirilir ya da bu kişilere danışılarak yapılır

Nişan (Beklik, Şerbet, Kahve İçme)

Kızın verildiği gün "ağız tatlılığı" yenir Ağız tatlılığında kahve içilir, lokum yenir, sonunda gelin adayına "beklik" takılır Artık bu kimselerin istememesi için bir ön nişandır Beklikte; birkaç altın, küpe, eşarp gibi süs eşyası takılır Genellikle yakın akraba, eş-dost, tanıdık ve komşularla belirtilen bir günde, kız evinde gelin kıza takı ve giyecek eşyalar hediye edilir Kadınlar bir odada kendi aralarında oynar ve eğlenirler Bu olaydan sonra kız ve oğlanın nişanı etrafa duyurulabilir Beklik ya kız bitirildiği akşam veya gece, ya da oğlan evi hazırlıklı durumda değilse kararlaştırılan bir günde yapılır Bu olay kızın oğlana verildiğini ve kızın oğlanın sözlüsü olması anl***** gelir Bu olayın, yani ön nişanın , asıl amacı yakın akraba ve komşularla birlikte evlenen kız ve oğlanın ilerdeki mutluluğu ve hayırlısı olması için duada bulunmaktır

Kız bitirildikten sonra oğlan evi nişan için gün keser Daha sonra da gelinlik kız için "düzen görmeye" gidilir Oğlan evi tarafından yapılan düzende gelinlik kız için elbise, ayakkabı, iç çamaşırı ve diğer lüzumlu eşyalarını alırlar Düzen görmeye gelinlik kız dışında varsa kız kardeşleri, yengeleri, akrabaları özellikle de yakın arkadaşları gibi yakınları da gider Bunlara ve kızın aile fertlerine de oğlan evinin maddi durumu elverdiği ölçüde çeşitli hediyeler alınmaktadır Ayrıca nişan olacağı gün oğlan evi tarafından pasta, meyve suyu, kahve, çay, şeker alınarak akşam kız evine götürülür Köy içerisinde vasıtaya pek ihtiyaç olmamakla beraber, başka köye gidilmesi durumunda otobüsler, minübüsler, taksiler, traktörler vs vasıtalarla kız evine gidilir Nişana bütün köy ve diğer köylerdeki yakınlar da davet edilmişlerdir

Nişanda ya da beklikte davar kesilip yemek (kavurma) yenildikten sonra hanımlar toplanarak "beklik" (berklik) başlarlar Bu toplantı öğle ile ikindi arasında olur Oğlan evi tarafından gelinlik kız için hazırlanmış giysiler, altın, ayaklı gibi takı ve hediyeler davetlilerin bulunduğu kalabalığın içinde , herkesin duyacağı şekilde, bir kişi tarafından yüksek sesle söylenerek ve gösterilerek gelinin oturduğu masanın üzerine konur Diğer gelen davetliler de yakınlık derecelerine göre, altın, elbiselik, tuvalet takımı, kefiye,poçu gibi takılar günün şartlarına göre alınan giysi ve hediyelerdir Takılar ve giysiler oğlan evinin şerefinedir Takılar ne kadar çok olursa o yörede günlerce konuşulur "Falancalar falanın kızına kadar altın kadar para, takı takmış " diye söz ederler Gelin adayı kendisine hediye edilen takı ve giyeceklei özenle saklar ve nişanlılığı süresince katıldığı düğün ve törenlerde bunları mutlaka giyer ve takar Şimdilerde nişan ile düğün birleştirilmekte ve aynı anda yapılmaktadır

CENÂZE VE ÖLÜ GÖMME ADETLERİ
Ölüm dünya hayatının son durağı olup insanı çaresiz kılan, korkutan ve sırrına erişilmesi güç olan bir olaydır İnsan ne zaman öleceğini ve nerede öleceğini bilemediği için daima hazırlıklı bulunmalıdır Bunun yanında insan ölüm korkusu nedeniyle Avşarlarda ölümü hatırlatan bazı inanışlar vardır Bunlar; evin dışında baykuş öterse, o evden ölü çıkar Ölü tabutta sallanırsa o sene ölü çok olur Açık ağızlı makas o evden ölü çıkarır Ölü yıkandığında altındaki tahta oynarsa, başka biri daha ölür Leylek kara çabut getirirse, ölüm çok olur Düşünde kara kazan görenin evinde ölü olur

Yatağa düşmüş öleceği belli olan hasta için yapılanlar Avşarlar arasında aynı olduğu gibi Türkiye'nin diğer yerlerine göre fazla bir farklılık göstermemektedir Hasta sık sık ziyaret edilir Ziyarete gelenler helallaşırlar Yakını ya da en sevdiği kişi yanında bulunarak vasiyetini ve diyeceği bir şey olup olmadığını öğrenmeye çalışır "Yasin-i Şerif" okutulur Yanında bulunanlar "şehâdet" getirirler Sebebi; canını şeytana teslim etmeme düşüncesidir Dilinin, damağının kurumaması için ağzı su ile ıslatılır Ağzına sulu bir tülbent tutulur Ruhunu teslim ettiği zaman "Allah rahmet etsin, dua okuyarak, şehâdet getirerek, kelime-i tevhid ruhunu teslim etti Ne güzel ölümü vardı" diye arkasından hayırla yâdederler ve böyle ölüm şekli sayesinde onun hizmetini gören kişilere teşekkür ederler Hastanın yönünü kıbleye çevirirler Ölünce gözleri kapatılır

Ayakları düz olarak durması için birbirine bağlanır Çenesi çatılır Elleri göbeğinin üstüne konur Halk arasında, ölüye böyle vaziyet aldırılmasının sebebini; Kabirde Münker- Nekir Melekleri sorgu sual sorarken çirkin görmemeleri ve onların karşısında düzgün durmasının temini için böyle yapıldığı şeklinde izah etmektedirler

Doğum da ölüm de Allah'ın emri olarak görülür Bu nedenle ölüm metanetle karşılanır Bir evde cenaze zuhur ederse kısa sürede duyurulur Ölüm duyurmada en önemli yol camilerle selâ okunduktan sonra yapılan duyurmadır Yöre insanı cenazeye katılmakta, onu taşımakta, namazını kılmakta, kabre indirdikten sonra hemen Kur'an-ı Kerim'den bir aşir okuyarak ve taziyede bulunmakta çok hassastır

Akşam vefat etmiş ise cenaze sabaha kadar bekletilir İkindi veya daha önce vefat etmiş ise hemen defnedilir Ölen kişinin elbiseleri kesilerek soyulur Sebebi de ölen kişiye eziyet etmemektir Mezarı kazanlar ihtiyaç sahibi kişilerdir Cenaze evde yıkanana kadar mezar da açılmış olur Ölüyü yıkamak için kara kazanda su ısıtılır Bu arada herkes koşuşturarak su taşır Su getirmek ve cenazeye hizmet etmek çok sevaplıdır Kazan ters çevrilerek kazan ters çevrilerek kapatılır

Cenaze yıkanırken bakmak çok günahtır Ölü, yakınları haricinde kimseye gösterilmez Ölünün etrafı çul ve kilimle kapatılarak yıkanır Cenaze yıkanırken "su damlaları sayısınca ona yıkamada yardım edenlerin günahı dökülürmüş" diye inanılır Ölü teneşir tahtası üzerinde camiden getirilen tahta "sal" üzerinde cami avlusuna götürülür ve cenaze namazı kılınır Namaza herkes gelir ve gelmeyenler kınanır Ölü kefenine sarılırken dişlerine nar sürülür Zemzem suyu varsa yüzüne serpilir Kâbe'den getirilen esans ve kokular kefene sürülür Kefen kapatıldıktan sonra bir daha açılmaz Açılırsa abdesti bozulur ve yeniden yıkanması gerekir Ağıt ve figanlar çok olur Ağlayanlar teskin edilmeye çalışılır

Cenaze götürülürken, uyuyanlar uyandırılır, dışarı su dökülür, kilim çırpılır ve cenazeye dönülerek ayakta kıyam durulur Ölünün şöyle nida ettiği söylenir; "Hey gidi insanoğlu! Be de sizin gibi bir zamanlar yeryüzünde yer içerdim Şimdi ise bakın gidiyorum" Toprağın cenazeye nidası; "Hey gidi falanca bir zamanlar üzerimde yer içer, güler, eğlenirdin Bak şimdi geliyorsun kucağıma! bir zamanlar kaçar dururdun üzerimde, ele avuca gelmezdin! Artık kucağımdan gitmeyeceksin!"Cenaze namazından sonra omuzlarda taşınarak mezarlığa getirilen cenaze kazılmış mezarın güney tarafına konur

Daha sonra üzerine bir avuç toprak atılarak üzeri tahta veya çalı çırpı ile örtülür Akabinde de herkes kendilerinin de emeğinin olması için birer ikişer toprak atarak küreği ters olarak yere bırakır ve diğerleri de küreği yerden alır ki elden alınması günah sayılır Toprak atılması sırasında şeytanın kabre girmemesi için hem Kur'an okunur, hem de acele ile toprak atılır Şayet şeytan kabre girerse sorgu esnasında ölünün dili tutulur, doğru cevap vermezEğer amelleri iyiyse Münker ve Nekir Melekleri gayet yumuşak ve güzel şekilde girer, sorulara kolaylıkla cevap verir İyi cevap vermesine de yardımcı olurlar Kabir kıyamete kadar cennet bahçesi haline gelir Kötü amel işlemişse melekler öyle çirkin vaziyetlerde gelirler ki, soruları bilemez, bildiğini de unutur Kabir bir cehennem çukuru haline getirilerek, kıyamete kadar o kişi kabir azabı çeker Kabri dünyada sevmediği ve korkuttuğu yılan, çıyangibi hayvanlarla dolar

Avşarların inanışlarına göre kabir komşusu çok önemlidir Kabre konan kimseye ilk ziyarete gelecek olanlar kabir komşularıdır Onların iyi veya kötü kimseler olması, diğerinin de kabirde azap görüp görmemesine sebep olur O sebepten yakınlarının yanına gömülmesi cihetine gidilerek, kabirde onunla buluşup sevineceğine inanılır Ölünün üzeri toprak seviyesine kadar örtüldükten sonra kenarına taş dizilir Ayak tarafına ve baş tarafına ağaç veya tahta dikilir Balık sırtı şeklinde mezarın üzeri kapatıldıktan sonra herkes dağılır Tahta sal da mezarın üzerine başka ölü olmaması inancıyla ters kapatılır Kabirin üstüne su da dökülür

Mezarlıktan dağılan halk doğruca cenaze evine gelerek otururlar Bu sırada Kur'an-ı Kerim okunur, baş sağlığı dilenir Özellikle herkes ölü evinde toplanarak ölü sahiplerinin üzüntüsüne ortak olur Ayrıca yöre halkı cenaze evine yemekli taziye ile gelir Yemek akşam vakti kadınlar tarafından gelir Erkekler ise daha önceden gelmiştir Yemek orada yenir ve hizmete de devam edilir Ölünün evinde yenen yemekler onun canına değer Okunan Kur'an-ı Kerim ise ruhunu şad eder Ölen kişinin elbiseleri de fakirlere dağıtılır Cenaze evinde uzun müddet radyo teyp çalınmaz, televizyon açılmaz Buna yakınları ve komşuları da buna mümkün mertebe riayet ederler düğün ve şenlik anlarında da ölü evinden mutlaka müsaade alınır Bunun için ölü evine gidilerek tekrar taziye yapılır ve Kur'an okunur

Komşular üç gün süreyle cenaze evine yemek götürürler Amaç; cenaze evinin yükünü bu yolla hafifletmektir Bu da Avşarlar arasındaki yardımlaşma duygusunun olduğunu göstermektedir Kadınlar cenaze evine götürdükleri yemekleri hazırlayarak ölü evinin misafirlerine ikram ederler

İlk günler kadınların bulunduğu oda çok hareketlidir Kadınların bulunduğu odada ağıt yakanlar, saç baş yolanlar vardır Genellikle tüm kadınların ağladığı ve etkilendiği görülmektedir Ölen kişinin ruhu için genelde 40 gün peş peşe Yasin-i Şerif okutulur Çoğu zaman öldüğü gün hatim indirilir Kırkıncı ve elli ikinci günlerde hatim veya mevlit okutulur Bu sırada imamın önünde bir tasın içerisinde tuz, buğday, bulgur vs şeyler bulunur Bunların okunması ile bereketin geleceğine inanılır

Daha sonraki günlerde ölü için "can aşı" denilen yemek verilir Ölüleri hayırla anmak, arkasından sürekli dua ve hayırda bulunmak geride kalanların en önemli görevlerinden biridir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.