Prof. Dr. Sinsi
|
Hangi Düşünceyi, Hangi Düşünceyle Öldürüyorlar?
Kanaat adı altında; çalışma ve kapasite öldürülüyor Yerine,tembeller ve miskinler palazlanıyor Kapasiteler israf ediliyor
Sanatsal Etkinlik adı altında, bir çok ahlaksızlık teşvik ediliyor Utanma, ar, haya, edep gibi duygular katlediliyor Yüzler kızarmıyor artık
Kader adı altında sorumluluklar hep Allaha havale ediliyor Allah; (haşa) havale memuru yerine konuyor Kullar tercihlerinden sorumluluk almıyor
Derine Dalma diyerek, ihtisas öldürülüyor Gelişme engelleniyor Dünya çapında büyük adamlarımız yetişmiyor
Bir Gözün Kör Bir Kulağın Sağır Olacak, çivisi çıkmış dünyayı sen mi düzelteceksin adı altında haksızlıklar ve yolsuzluklar besleniyor Duyarsızlık, nemelazımcılık teşvik ediliyor İnsanlar koyun gibi sürüleştiriliyor Kutsal duygu ve kutsal kaygılar mumyalaştırılıyor, donduruluyor
Yarın Yaparız, Allahın günü mü tükendi diye, bugünün sorumlulukları, yarın ki nesillere yükleniyor Sorumluluklar hep erteleniyor
Üzümünü Ye Bağını Sorma adı altında, haram kazanç teşvik ediliyor Helal lokma öldürülüyor Kursaklara helal lokma girmiyor artık Böyle olunca, haram lokmalar haram, duygular geliştiriyor
Göç Yolda Denklenir Diye, araştırılmadan incelenmeden fizibilite çalışması yapılmadan işe başlanıyor Sonra her şey yap-boza dönüşüyor Eğitim yap-boza dönüşüyor Sokaklarımız yap-boza dönüşüyor Hayatımız yap boza dönüşüyor Evliliklerimiz yap-boza dönüşüyor Herşeyimiz,yap-boza dönüşüyor
Büyüğün Olduğu Yerde Küçük Konuşmaz diyerek çocukların potansiyeli öldürülüyor Fikri yapı bodur ve kısır kalıyor Düşünce gelişmiyor Sorgulamayan,araştırmayan,ezberci,ko pya cı,günübirlikci bir nesil yetişiyor
Sen Eş Seçmesini Ne Bilirsin Diye, gelişim evlilikleri öldürülüyor Çok bilmiş böyyüklerimiz, Daha eşini seçmesini bile bilmediğini söylediği çocuklarına, evlilik gibi ağır bir sorumluluk yüklüyorlar Böylelikle gelişim evlilikleri öldürülüyor,geçim evlilikleri ortaya çıkıyor Ülkemiz; Çocuk Anne ve Çocuk Babaların evliliklerine tanık oluyor Kerameti kendinden menkul Böyyüklerimizin;
Harcını, cehaletten,
Kumunu, lanet geleneklerden,
Suyunu, kör taassuptan karıştırarak,
Psikolojik Fay Hatları üzerine inşa ettiği evlilikler en ufak pskolojik bir depremde yıkılıyor Sonra nur topu gibi sorunlarımız ortaya çıkıyor Evet bizim evlerimiz depremlere dayanıklı değildir, çünkü fay hatları üzerine kurulmuştur Evliliklerimizde psikolojik depremlere dayanıklı değildir Çünkü, Psikolojik Fay Hatları üzerine kurulmuştur
Bu ülkede insanlar, hayatının en önemli iki seçimi olan iş ve eş seçimini yaparken, bu seçimleri yapabilmek için gerekli donanımlardan ne yazık ki mahrum bir şekilde yapıyor Boşlukları hatırlı ve kerameti kendinden menkul Büyüklerimiz dolduruyor Sanki onların ne kadar model ve örnek alınacak bir iş ve eş hayatı varsa Böylelikle, Bu milletin dev bir potansiyeli asla açığa çıkmıyor Aidiyet ve sürü pskolojisinin kılıcı, özgürlüğün ve bireyselliğin tepesinde, Demoklesin kılıcı gibi sallanıyor
Acaba Ne Derler, Acaba Nasıl Anlaşılırım Adı Altında, insanlar duygularını öldürüyor Bir türlü kendisi olamıyor Bazen bin bir surat oluyor Kişilerin vicdanı, akıl gelişmiyor Aidiyet, töre ve gelenekler palazlanıyor Binbir suratlı insanlar üretiyor bu kültür Yapay duygular,yapay davranışlar üretiyor bu kültür&
Yaramaz Çocuk Haşere Çocuk Diye, daha küçük yaşlardayken çocukların, hareket, araştırma, merak gibi duyguları yok ediliyor Merakı ve enerjisi, kafese tıkılmış aslanlar gibi, tırnakları sökülmüş kediler gibi bastırılıyor, derin susturucularla susturuluyor Yerine; ezberci, toptancı, hazırcı, meraksız, kaygısız ve sorumsuz bir nesil yetişiyor
Popüler Kültür adı altında; zırva malumatla, lüzumsuz bilgilerle, beyinlerimiz Halkalı Çöplüğüne çevriliyor ilmi araştırma, kitap okuma, önemli olanı alma,önceliklerimiz gibi özellikler tahrip ediliyor
Strateji Adı Altında; samimiyet, dürüstlük yok ediliyor Yüz yüzlü insanlar ortaya çıkıyor
Küreselleşme adı altında yerel değerler, teker, teker yok ediliyor Dolayısıyla insanlar kendi kimliğine yabancı hale getiriliyor İnsanlar mangurtlaştırılıyor
Bir Hikmeti Vardır adı altında olayların vermek istediği mesaj bir türlü alınamıyor Karambole ve meçhul hikmetlere gidiyor Hikmetler, kerameti kendinden menkul hikmet sahiplerinde gizli kalıyor
Aidiyet Duygusu adı altında her türlü fazilet öldürülüyor Bizim hırsızımız, bizim tembelimiz, o bizden diyerek, her türlü kötülük aidiyet duygusuyla, korunma zırhı içine alınıyor Fazilet, adalet, hak, can çekişiyor Ahlaksızlık, haksızlık, adaletsizlik yeşertiliyor Liyakatsiz aidiyet; liyakatin tepesinde hora tepiyor
ALLAH Rızası için adı altında, kul hakkı, emek, alın teri sömürülüyor Dini değerler, dini söylemlerle katlediliyor Dini görüntülerle, dini sembollerle dinin içeriği boşaltılıyor
Tembellik; başarısızlığı,Başarısızlıkda başka kültürler karşısında, Aşağılık Kompleksini geliştiriyor
Tembel insan, başka insanların başarılarına önce;
-Hayret ediyor,
Hayreti sonra , hayranlığa dönüşüyor
Hayranlığı ise, zamanla muhabbete dönüşüyor Böylelikle, tembelliğin doğurduğu sonuçla, yabancı kültürlerin karşısında eğiliyor Onların her zırvasını; doğru ve bilimsel algılıyor
Gelişmiş ülkelerin başarısı, çalışmalarında değil kültürlerinde aranıyor Tembel ve başarısız olanlar, kendi kültüründen tiksinip, diğer kültür içinde asimile olmaya başlıyor Böylelikle, başarılı ülkelerin her dediği, yüzde yüz doğru birer kanun gibi algılanıyor Çünkü onlar başarılı ya!!!
Sabır, sınırsız katlanmak diye algılanıyor Kötülükler,haksızlıklar hep sineye çekiliyor Böylelikle toplum tuzağına koşan tavşan gibi, katilini emziren anne gibi zalimlerini kendisi oluşturuyor Kendisi meydana getiriyor Şunu iyi bilelim ki,zalimler gökten zenbille inmezler Bir toplum; zalimlerini,şişman adamlarını kendisi besler,büyütür ve içinde barındırır Senin ömrün hep şerleri seyretmekle geçmedi mi? Sen şerleri seyrederken şerler her tarafı istila etmedi mi?
Gelenek ve Görenek diye koca bir milletin hayatı söndürülüyor İlim,ahlak,akıl,mantık,sağduyu, bireysellik özgürlük katlediliyor İnsanlar hiçbir zaman kendisi olamıyor İnsanlar hak ve hakikate değil gelenek ve göreneklere hizmet ediyorlar Böylelikle,Sapık Töreler ve Teröristler duygularımıza ve düşüncelerimize ipotek koyuyor Duygu ve düşüncelerimiz, orman kanunlarıyla, derin susturucularla susturuluyor
Alıntıdır
|