Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilim, eleştiriler, kitabına, yaratılışçılık

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler



İÇİNDEKİLER

Bilim Yaratılış Kitabına Eleştiriler

Evren ve evrim

Nuh Tufanı Gerçek Değil mi?


= = =

Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin görüşünü yansıtan Bilim ve Yaratılışçılık kitabının özetini görünce çok sevindim

İçlerinde proflarında bulunduğu on beş bilim insanı tarafından hazırlanmış

Basın ve yayın hakları Türkiye Bilim Akademisine verilmiş, onlarda yayınlamışlar

Eserin önemli bir kısmı yaratılışçılıkla (yayın ekibi en baştan yaratılışçılık mantığının bilim dışı olduğunu iddia ettiğinden) ilgili ise de bilim tarafı bize yeterli olabilirdi

Bilim insanlarının böylesine büyük ve geniş bir katılımıyla ortaya konulmuş bir eser bilimin susuzluğuyla kavrulan, bu nedenle kitaplardan kitaplara, sitelerden sitelere koşan gönlümüzü ve ruhumuzu serinletebilir, daha da önemlisi doyurabilirdi Sevinmemin gerçek nedeni buydu

Beni yakından tanıyanlar bilirler Bilimin tarafsız olması gerektiğine inananlardanım Bu konuda asla taviz vermem

Benim için bir eser bilimsel tarafsızlığını koruyabildiği, bu nedenle konulara objektif yaklaşabildiği ölçülerde değerlidir

Yazar ya da yazarları değil

Fakat daha ilk cümlelerde derin bir hayal kırıklığına uğradım

Beni böylesine heyecanlandırıp umutlandıran söz konusu eserin önsözünde bakınız neler yazıyor:

Çağdaş bilimin en temel yapıtaşlarından birisi olan evrim…

Canlı yaşamın ortak bir geçmişe sahip olduğu ve tüm canlıların zaman içinde değişime uğradıkları görüşlerini ortaya süren evrim kavramı günümüzde sayısız bilimsel gözlemle doğrulanmış ve tüm saygın bilimsel çevrelerce benimsenmiştir

Evrim teorisi kanıtlanmış bir teori midir?

Adı geçen eserin hemen önsözünde çağdaş bilimin en temel yapıtaşlarından biri olarak tarif edildiğine göre öyle olmalı

Ama evrim teorisi öngörüleriyle açıklanamayan, daha sonra yanıtlanmak üzere devamlı buzdolabına kaldırılan öylesine çok soru ve sorunlar var ki bu nedenle evrim teorisi kanıtlanmıştır diyemiyoruz

Diğer ifade ile evrim şüphe sislerinin arkasında belli belirsiz görünen, bu nedenle rahatlıkla aldatıp, yanıltabilen bir hayal gibidir

Bilimsel tarafsızlığın gerekliliği konusundaki titizliğimizi daha önce belirtmiştik

O halde sormak gerekir

Kanıtlanmamış, yanıtlayamadığı soru dağlarının altında ezilen bir teori çağdaş bilimin en temel yapıtaşlarından birisi nasıl olabilir?

Böyle bir iddiayı ancak bilimin tarafsızlığını bir kenara fırlatıp atmış tutkulu bir evrim savunucusu ya da savunucuları yapabilir

Diğer ifade ile bu cümleyi yazan ya da yazanlar bilimsel tarafsızlığını yitirmiş taassup sahibi kişilerdir diye yazarsak doğruyu söylemiş ve yazmış oluruz

Nedeni ise birbirine zıt her iki iddiadan birinin kanıtlarla desteklenmediği ve kesinleşmediği sürece varoluş bir yaratıcının eseridir diyenlerle evrim modern bilimin temel yapıtaşıdır diyenler arasında herhangi bir farkın olmamasıdır

Bizlere göre her iki grup da bilimsel tarafsızlıklarını yitirmiş, bilimsel yöntemlerle doğruluğu kanıtlanmamış bir öngörüyü en baştan doğru kabul etmiş taassup sahipleridirler

Filanca kişi ya da kuruluşların evrimi doğrulaması ya da yanlışlaması bizi ilgilendirmez

Bizi ilgilendiren evrimin doğrulunu ya da yanlışlığını gösteren bilimsel kanıtlardır

Burada bilimsel kanıtlar derken gerçek bilimsel kanıtları kastediyoruz Hayal ürünü şöyle oldu böyle oldu edebiyatını, yine hayal mahsulü çizimleri, türlü sahtekarlık yöntemleriyle duruma ve vaziyete uydurulmuş fosilleri değil

Malum! Taraflardan birisi bu konuların uzmanıdır

Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler

Eski 07-16-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler



Bilim Yaratılış Kitabına Eleştiriler-2


Canlı yaşamın ortak bir geçmişe sahip olduğu ve tüm canlıların zaman içinde değişime uğradıkları görüşlerini ortaya süren evrim kavramı günümüzde sayısız bilimsel gözlemle doğrulanmış ve tüm saygın bilimsel çevrelerce benimsenmiştir cümlesine ise evrim kavramı dışında tamamen katılıyoruz

Canlı yaşamın ortak bir geçmişe sahip olduğu (zaten bunun başka bir yolu ve alternatifi yoktur) ve tüm canlıların zaman içinde değişime uğradıkları doğrudur

Fakat canlılardaki bu değişimi evrim olarak nitelemek tamamen yanlıştır Tek taraflı bir değerlendirmenin (taassubun) sonucudur

Her şeyden önce evrim kuramı entropi, kalıtım gibi temel kanunlarla bozmanın kolay yapmanın zor olduğu ve benzeri doğal ilkelere terstir

Zaman içinde var oluştaki tüm düzen ve sistemlerde olduğu gibi canlılardaki değişim doğrudur fakat evrim değil, tersinim yönündedir

Tersinim teorisinin öngördüğü tersinimsel değişimler ise evrim öngörülerinin tam tersine entropi, kalıtım gibi temel kanunlarla; bozmanın kolay, yapmanın zor olduğu ilkeleriyle birebir uyuşur, hiç birisiyle çelişmez

Yazarlarımız bilimden, bilimle oluşan teknolojik gelişimlerden uzun, uzun bahsederler (gerçekte bahsettikleri evrimle uzaktan yakından ilgisi olmadığı halde) sonuçta evrimin bilimsel bir veri ya da olgu olduğu sonucuna ulaşırlar

Tanınmış genetikçi ve evrimci Theodolsius Dobzhansky’nin evrimin ışığı olmadan biyolojide hiçbir şey anlamlı değildir sözü onların temel düsturlarından biri olmuştur

Diğer ifade ile henüz kanıtlanmadığından şüpheli durumdaki bir teori biyoloji ilmini aydınlatan ışık, bir inanç durumuna getirilivermiştir

Bu inanç taassup değilse hangisi taassup olabilir?

Theodolsius Dobzhansky’nin bu sözünün yanımızda (tarafsızlığını yitirmiş bir evrimci olması nedeniyle) herhangi bir bilimsel değerinin olmadığını belirtelim

Tabi ki isteyen istediğini inanabilir İnanç başka, bilim başkadır Önemli olan bilimle inancı karıştırmamaktır Bunun içinde tam bir tarafsızlık şarttır

Devamı var


ALINTIDIR::::::::::

--- Sonraki mesaj ---

İnanmıyorum hala evrimi konuşuyoruz

Alıntı Yaparak Cevapla

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler

Eski 07-16-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler



Bilim ve Yaratılışcılık Kitabına Eleştiriler-3

Sayın yazarlarımız yaratılış bilimi olarak nitelendirdikleri evrim karşıtı görüşü destekleyen hiçbir bilimsel bulgunun olmaması nedeniyle kabul etmediklerinden bahsederler

Yaratılışı destekleyen bilimsel bulgular yok mudur?

Böyle bir iddiada bulunabilmek için her şeyden önce varoluş olarak nitelendirdiğimiz; gözlerimizin, aklımızın, mantığımızın önünde uzanıp giden düzen ve sistem sahibi oluşumların (ve de kendimizin) varlığını ve gerçekliğini inkar etmemiz gerekir

Yaratışı destekleyen hiç bir bilimsel bulgu yoktur diyebilmek, bu iddiada bulunabilmek için aklın ve mantığın gözlerini kör eden; evrim dışı her öngörüyü ret ve inkar etmeyi bilimsellik zanneden taassup sahibi koyu bir evrimci olmak da bu iş için ayrı bir şarttır

ABD Ulusal Bilim Akademisi başkanı Bruce Alberts; bilim insanları herkes gibi doğanın düzeni ve karmaşıklığına (karmaşıklık nitelemesine katılmıyoruz) hayranlık duyar Hatta bazı bilim insanları dindardırAncak bilim ve din insan deneyiminin iki ayrı alanını oluştururlar Birleştirilmelerini istemek her ikisinin görkemlerini azaltır diye yazar

Yazar ama doğruluğu kesinleşmemiş kimi öngörüleri (örneğin evrimi yada yaratılışı) inkar edilemez gerçekler olarak kabul etmenin ve bunda diretmenin de bir din (inanç) olduğunu nedense görmezlikten, bilmezlikten gelir

Gerçek bilim insanları her şeyden önce kendilerini yaratışçı yada evrimci olarak nitelemelerinden soyutlar Gerçekleri tam bir tarafsızlıkla görmeyi çabalar

Eğer siz gerçekleri görmek istediğiniz renkte bir gözlük takarak gözlemlerseniz sadece istediğiniz rengi görürsünüz Evrimcilerin yaptıkları iş işte budur

Yazarlarımız bilimciler önceki nesil bilim insanlarının çalışmalarını düzeltip geliştirirken doğal dünya ile ilgili tanımlamalarımızın doğruluk ve bütünlüğü zaman içinde artma eğilimi gösterir diye yazarken bilerek ya da bilmeyerek tersinim teorisinin amblem sözlerinden olan evrimleşen tek şey bilimdir tümcesini doğrularlar

Evet! Evrimleşen tek şey bilimdir

Aynı bilim insanları yazarlarımız; bilim insanları belirli bir açıklamanın tam ve sonuncu açıklama olduğundan kesin şekilde emin olamazlar diye yazarlarsa da bu önemli kuraldan evrim ayrıcalıklı tutulmuş; en baştan, inkarı mümkün olmayan bir gerçek, modern bilimin yapıtaşı olarak nitelenmekten çekinilmemişlerdir

Yazarlarımıza göre evrim teorisi bu güne kadar öyle çok sınanmalardan geçmiş ve doğrulanmıştır ki bu günün en güçlü ve sağlam kuramlardan biri haline gelmiştir

Nasıl olduğuna ilişkin anlayışımızı sürekli artıran yeni buluşlarla evrim bu günde son derece aktif bir araştırma alanıdır
Acaba öyle mi?

Yazarlarımızın öngördükleri kural ve sıra ile gerçekleri bulmaya çalışalım



Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler

Eski 07-16-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Ve Yaratılışçılık Kitabına Eleştiriler



Evren ve Evrim: Yazarlarımız her ne kadar evrim canlılığa özel bir deyim gibi gösterilirse de evreni meydana getiren galaksiler, yıldızlar, gezegenler vb cisimlerde gözlemlenen oluşum ve değişimlerde evrim olarak nitelenebilir görüşündedirler

Burada ifade edilmek istenen evrensel evrim pozitif anlamdaki oluşum ve değişimlerdir

Sayın yazarlarımız bu konuda (evrensel evrim konusunda) evrenin genişlediğinden, önceleri evrenin daha yoğun olması gerektiğinden, big bang’den galaksilerin nasıl oluştuğu konusundaki bazı öngörülerden ve kanıtlarından… uzun uzun bahsederler

Konu sonuçta döner dolaşır dünyada yaklaşık 35 milyar yıl önce ilk canlılığın (bakterilerin) görüldüklerini, bu canlıların oluşum süreçlerinin dört milyar yıl öncesine kadar uzanabileceğini ifade ederler

Sayın yazarlarımıza göre ilk canlılar bugün gözlemlediklerimize göre daha basit (ilkel) yapılar da (canlı olarak tanımlanamayacak düzeylerde) olmalıdırlar

Yeri ve zamanı gelmişken yazalım

Canlılığın olmazsa olmazlarından beslenme, üreme ve korunma–savunma-bağışıklık-çevreye uyum sistemleri gibi üç temel özelliği vardır

Bu temel özelliklerden herhangi biri olmaz ise canlılığın oluşumu ve devamlılığı mümkün değildir

Her özellik basite indirgenemez kompleks yapılardır

Sayın yazarlarımız RNA’lardan, DNA’lardan nükleotidlerden, aminoasitlerden, proteinlerden… uzun uzun ve bolca bahsederler ama yazdıkları evrimcilere özel bir şöyle oldu böyle oldu edebiyatının dışına çıkmaz

Nedeni ise en küçük bir kanıt göstermemeleridir

Halbuki bir öngörünün (kendi ifadelerine göre) bilimsel olabilmesi için kanıtlarla desteklenmelidir

Konu döner dolaşır, yaşamın temeli olan yapıtaşlarının (bu yapıtaşları aminoasitler ve proteinler olmalıdır) meteorlarla geldikleri, ilk dönemler de dünyada bolca bulunduğu sonucuna ulaşır

Sayın bilim insanı yazarlarımızın bu konuda yazdıkları aminoasitler ve proteinler konusunda bilgisi olmayanlara iknaya yöneliktir ama konuda az çok bilgisi olanlara önce derin bir şaşkınlığa sonrada büyük bir hayal kırıklığına uğratır

= = =



Bir DNA (solda) ve bir proteinin (sağda) yapısı

Sayın yazarlarımıza göre bu kompleks yapılı oluşumlar rastlantılarla meydana gelivermiştir DNA’lardaki oluşum bilgilerinin nasıl meydana geldiği evrimcilerin ısrarla kaçtıkları bir başka sorudur

= = =

Sayın yazarlarımız öylesine şaşırmışlardır ki ilk canlının Mars gezegeninde oluştuğunu, oradan (meteorlarla) dünyaya geldiğini dahi iddia edebilmektedirler

Mars’ta oluşmuş ilkel bir canlı dünyaya ulaşabilir mi?

Dünya ile Mars arası yaklaşık en milyon kmdir

Saatte KIRK bin km hızla giden bir uzay aracı (bu hız ulaşılabilen en büyük hızdır) Marsla Dünya arasındaki mesafeyi ancak ÜÇ AYA YAKIN yakın bir zamanda kat edebilir

Bu süre içinde ilkel canlımız ÜÇ AY süren yolculuğu sırasında mutlak sıfırın bir kaç derece üzerinde olan ortam sıcaklığından (soğukluğundan), radyasyonlardan, dünya atmosferine girişte oluşan meteorları eritip buharlaştıran sürtünme sonucu oluşan sıcaklıktan vb korunabilir mi?

Marstan kopan bir parça dünyaya doğru yönlenebilir mi? Mars'ın hemen ardında bulunan devasa Jüpiter buna izin verir mi?

Böyle bir iddia da bulunabilmek için aklı, mantığı, bilimi unutmuş bir evrimci-materyalist olmak gerekir

= = =

Gerçekte bu iddianın nedeni ise aminoasitlerin bir özelliğinde gizlidir

Aminoasitler olmadan canlılık oluşamaz ama aynı zamanda aminoasitler oksijen gazının olduğu yerlerde varlıklarını koruyamazlar

İlk canlılığın rastlantılarla oluştuğunu iddia edebilmek için ya ilkel dünyadaki oksijenin varlığını inkar edeceksiniz ya da oksijen olmadığı bir yerde (örneğin Marsta) ilk canlılık oluştu sonra dünyaya geldi iddiasında bulunacaksınız Bunun başka yolu yoktur

Sayın yazarlarımız ikinci yolu denemişlerdir ama o yol da çıkmaz sokaktır

Sayın yazarlarımız bilimin görevi doğal olgular için akla yatkın doğal açıklamalar getirmektir diye yazarlarsa da bu önemli kuralı kendileri de uymazlar

Her evrimci gibi onlarda her şeyi evrime uygun olarak eğip bükmeye, olmazları oldurmaya çalışmışlardır

Bir bakıma ideoloji için bilimi iğfal etmekten çekinmemişlerdir

Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.