Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kanın, kırmızı, rengialyuvar

Kanın Kırmızı Rengi:Alyuvar...

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanın Kırmızı Rengi:Alyuvar...



Kanın Kırmızı Rengi: Alyuvarlar
Kırmızı kan hücreleri, yani alyuvarlar, kanda en fazla bulunan hücrelerdir Görevleri ise hücrelerin yaşaması için en gerekli olan malzemeyi, yani oksijeni taşımaktır Sadece bununla kalmaz bedeni temizlemek için hücrelerde birikmiş olan karbondioksiti de kalbe geri iletirler

Tek bir damla kanın %99'unu kırmızı kan hücreleri, yani alyuvarlar oluşturur Bunlar aynı zamanda "eritrosit" olarak da adlandırılmaktadırlar Bedenimizde yaklaşık 25 trilyon kırmızı kan hücresi bulunmaktadır Bu miktar Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldız sayısının yüzlerce katıdır8 Vücutta dolaşan alyuvarların rahatlıkla bir futbol sahasının yarısını kaplayabildiklerini bilmek bu miktarın daha iyi anlaşılmasına kuşkusuz yardımcı olacaktır9 Birbirlerine peş peşe bağlandıklarını düşündüğümüzde bu hücreler, 47000 km'lik bir kule oluşturabilmektedirler 10 Yine bedenimizdeki alyuvarları bir halı gibi yere serme olanağımız olsa, bu hücrelerin 3800 km2'lik bir alanı kapladıklarını görürüz Bu rakam ise yaklaşık dört dönümlük bir araziye eşittir11 Vücuttaki alyuvarların sayısı o kadar çoktur ki, ölenlerin yerini almak üzere saniyede 3 milyon kadar yeni alyuvar hücresi kana karışır12
Kırmızı kan hücreleri vücuttaki en büyük kemiklerin süngerimsi dokularında yani iliklerinde bulunan kök hücreler tarafından üretilirler Tek bir alyuvar hücresi, 4 aylık ömrünü tamamlayıp kemik iliğine geri dönene kadar akciğerler ve diğer vücut dokuları arasında 75000 tam devir yapar Siz bu sayfayı çevirene kadar vücudunuzdaki yaklaşık 3 milyon kırmızı kan hücrenizi yitirirsiniz Ama aynı anda kemik iliğinizde sizin için bir o kadar yeni alyuvar çoktan üretilmiştir bile13
Bu denge son derece önemlidir Ömrünü tamamlayan kan hücrelerinin yeri mutlaka yenileri ile doldurulur Kemik iliği hiç durmadan bir üretim halindedir Aldığı kimyasal sinyal ile yoğun bir çalışma başlatır İhtiyaç tamamlanınca da çalışmayı sona erdirir
Bunu sağlayan kimyasal haberleşme göz kamaştırıcıdır Hücreler vücutta yüzlerce farklı çeşitteki molekül yoluyla haberleşirler Kök hücreye iletilmesi gereken mesaj, bir protein ile paketlenerek yola koyulur Hedefteki hücre, gelen sinyali tanımasını sağlayan bir protein reseptörü açığa çıkarır Bu reseptör, kimyasal sinyali taşıyan proteine bağlandığında, bilgi, hedef hücreye ulaşmış olur
Birkaç cümle ile anlattığımız bu işlem, aslında oldukça kompleks detaylar içermektedir Bilim adamları, günümüzde halen bu sinyalleşme sisteminin sırlarını çözmeye çalışmaktadırlar Kök hücrelerin, ürettikleri hücreleri vücudun ihtiyaç olan bölümlerine hangi karar ile gönderdiği ise günümüzün en önemli araştırma konularından bir tanesidir14 Bedenimizdeki bu sistemin, insanın sırrını çözemediği bir kompleksliğe sahip olması, onun üstün bir tasarımla yaratıldığının açık göstergelerinden biridir

Ömrünü tamamlayan kan hücrelerinin haberi çeşitli enzimler yoluyla kemik iliğindeki kök hücreye iletilir Kök hücre, vücuttaki ihtiyaca göre yeni hücrelerin üretim işlemini başlatır

Vücutta her saniye gerekli miktarda alyuvarın üretilmesi ve yeni hücrelerin ihtiyaç duyulan noktaya doğru tereddütsüz yönelmeleri nasıl mümkün olmaktadır? Vücudun tek bir noktasında, kemik iliğinde bulunan tek bir bağımsız hücrenin, kuşkusuz vücudun geri kalanında olup bitenlerden haberinin olması mümkün değildir Kendisi için tasarlanmış olan sinyalleşme sistemi ise, olabilecek en mükemmel haberleşme ağıdır Bu mükemmel yapı, elbette vücutta meydana gelen tüm işlemleri en ince ayrıntısına kadar bilen, onları yaratıp inşa etmiş olan Allah'ın eseridir
Alyuvarlar son derece küçük hücrelerdir Bunun nedeni bu hücrelerin kana karışmadan önce, sahip oldukları çekirdek, mitokondri, ribozom ve diğer organelleri dışarı atmalarıdır Alyuvarlar bunu adeta şuurlu bir şekilde yaparlar; çünkü bünyelerine, ilerleyen satırlarda detaylı inceleyeceğimiz mucizevi bir molekül olan "hemoglobin"i almak zorundadırlar Alyuvarlar organellerinin pek çoğunu dışarı atıp hemoglobini içlerine alarak, bu molekülün yaklaşık 4 aylık ömründe güvenli bir şekilde görevini yerine getirebilmesini sağlarlar Alyuvarların hücre zarları, normal şartlarda bir hücre zarına sahip olmayan ve tehlikelere karşı son derece açık olan hemoglobin için son derece önemli bir kılıftır Hemoglobin, bu koruyucu tabakanın sahip olduğu çeşitli enzimler sayesinde kanın içinde bozulmaktan da korunmaktadır15
Alyuvarlar, kendi içlerinde hemoglobin için oldukça geniş bir yer açmak zorundadırlar Çünkü tek bir alyuvar hücresinin içine, 300 milyon hemoglobin yerleşecektir16 300 milyon hemoglobin molekülü, tek bir alyuvarın %90'ını kaplar Alyuvarlar, kanda çekirdeklerini kaybetmiş olan yegane hücrelerdir Dışarı attıkları organeller ise vücudun temizleyicileri olan akyuvarlar tarafından anında yok edilirler Şaşırtıcı olan, alyuvarların tüm bilgilerini taşıyan bir çekirdekten mahrum olmalarına rağmen, 120 günlük yaşamlarını sorunsuz sürdürebilmeleri için gerekli olan enzim ve proteinleri muhafaza etmeleridir 4 ay boyunca kendileri için alınan bu özel tedbir sayesinde hayatta kalırlar Ama artık bölünemeyen dolayısıyla üreyemeyen birer taşıyıcıdırlar

Kemik iliğindeki, genç alyuvar yaşamına başlarken içindeki çekirdeği atar ve taşımakla sorumlu olduğu hemoglobini bünyesine alır (a) Bu alyuvar daha sonra damarlarda dolaşırken resimde görüldüğü gibi disk şeklini alır (b)
Akciğerden çıkan ve oksijen taşıyan alyuvarlar açık kırmızı renklidir (c) Ancak alyuvarlar oksijeni dokulara bırakınca parlaklıkları kaybolur ve daha koyu kırmızı renge bürünürler (d)

Bu örnekte de görüldüğü gibi, insan bedenini meydana getiren sistemler, en küçük ayrıntılarına kadar oldukça büyük bir komplekslik sergilerler Bu kitap boyunca kan ve onu hareketlendiren sistemler hakkında çok sayıda hayret verici ve "akılcı biçimde planlanmış" detaylar göreceksiniz Bir alyuvar hücresinin kendi içindeki organellerini dışarı atması, kendisiyle ilgili tüm bilgileri barındıran -dolayısıyla "hayatta kalması" için varlığı zorunlu olan- çekirdeğini feda etmesi ve sadece yaşamını belli bir süre devam ettirmek için gerekli erzağı yanında tutması, bu akılcı detaylardan yalnızca birkaç tanesidir Bütün bunları gerçekleştirebilmek için alyuvarın, kısa yaşamında gerekli ve gereksiz olan organelleri tanıması, hemoglobini içine alması gerektiğini bilmesi ve daha da önemlisi hemoglobinin insan yaşamı için öneminin farkında olması gerekmektedir Eğer bu küçük detaylardan bir tanesi ihmal edilse, örneğin alyuvar içine hemoglobini alamasa, vücutta oksijen dağılımı olmayacaktır
Alyuvarın, bir tür intihar anlamına gelen bu davranışının, Darwin'in evrim teorisine önemli bir darbe indirdiğine de dikkat etmek gerekir Darwinizm, tüm canlıların kendi neslini devam ettirme savaşı verdiği varsayımı üzerine kurulmuştur Darwinizm'in günümüzdeki savunucularından biri olan Richard Dawkins, bu yaşam mücadelesini genlere indirgemekte ve her canlının "genlerinin varlığını korumak için" mücadele ettiğini ileri sürmektedir Oysa bir canlı hücre olan alyuvar, çekirdeğini ve dolayısıyla genlerini bırakarak, bu varsayımın tam aksi yönünde hareket etmekte, kendini feda etmektedir Çünkü Darwinizm'in iddia ettiği gibi "yaşam mücadelesi" sırasında tesadüfen ortaya çıkmamış, özel bir görevle dizayn edilerek yaratılmıştır
Yaşadığımız süre içerisinde bu dizayn asla bozulmaz Herşeyi kusursuzca var eden Allah, bu özel hücreyi de sayısız yaratılış delillerinden bir tanesi olarak var etmiştir Kuran'da Allah'ın herşeye hakim olduğu şu şekilde bildirilmektedir:
"Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır)" (Hud Suresi, 56)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.