Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilim, evrim

Bilim Mi,Evrim Mi?..

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Mi,Evrim Mi?..



Evrim teorisinin kanıtlanması -her ne kadar evrim teorisi taraftarları evrimin kanıt gösterilmesine gerek olmayan açık bir gerçek olduğunu kabul etseler ve buna inansalar da- evrim teorisi taraftarlarının en büyük idealleridir Gerçekte onları evrim teorisinin kanıt gösterilmesine gerek olmayan açık bir gerçek olduğu inancına iten neden bu konudaki başarısızlıkları, teoriyi destekleyen bilimsel hiçbir kanıtın bulunamamasıdır
Fakat taraftarlarına göre evrim teorisi öylesine açık bir gerçektir ki bu gün bilimsel kanıtlarının bulunamaması ilerde bulunmayacağı anlamına gelmez Evrimin kanıtları ilerde nasıl olsa bulunacaktır Bu nedenle kanıtsızlığa rağmen evrimi bir gerçek kabul ederek varsayımları bunun üzerine kurmanın herhangi sakıncası yoktur
Görüleceği gibi evrimci çalışmalar kanıtlardan çok kanıtsızlığa dayanan bu sakat mantık üzerindedir Bir bakıma evrim teorisi taraftarları binanın temelini atmadan çatısını kurmaya çabalamaktadırlar
Tanınmış bir gazetemizde 3 Eylül 1999 tarihinde yayınlanan Evrimin Formülü Bulundu başlıklı haberde üç Fransız araştırmacının çalışmalarından bahsediliyor, evrim nasıl gerçekleşiyor sorusuna cevap arayarak ortaya matematiksel bir formül koydukları bildiriliyordu
Haberde yapılan çalışmalarda hâkim olan görüş ise yukarda bahsettiğimiz mantığa uygun olarak-bilimsel kanıtsızlıklara rağmen- evrimin bilimsel bulgular tarafından ispatlanmış kesin bir gerçek olduğu, geriye sadece formülünün keşfedilmesinin kaldığı yönündeydi
Bir bakıma - nasıl olmuşsa - çatı kurulmuştu, bu çatıya bir temel aranmaktaydı
Bu formül ya da buna benzer tüm evrimci spekülasyonlar, önce evrimi mutlak bir gerçek olarak kabul eden, sonra da bu kabul üzerine senaryolar yazan araştırmacıların ürünüdür
Örneğin bu kişiler insanın maymunlarla ortak bir atadan geldiğini bu varsayımı destekleyen hiçbir bilimsel kanıt olmadığı halde- kanıtların daha sonra bulunacağını varsayarak- gerçek olduğunu peşinen kabul etmekte, sonra insan ile maymunlar arasındaki farklılık ve benzerlikleri hesaplayıp kıyaslamakta, son olarak da bu bilgileri evrim kanunlarına uygun olarak yorumlamakta, çıkan sonuca göre yeni formüller, varsayımlar üretmektedirler
Fakat bir gerçeği-her ne kadar evrim teorisi taraftarları unutsalar bile-unutmamak gerekir Bu gerçekte evrimin yaşandığı konusunda hiçbir bilimsel kanıt olmamasına rağmen yaşanmadığı konusunda sayısız kanıt vardır
Hayal ürünü, bilimsel kanıtlara dayanmayan varsayımlar üretmek gerçekte çok kolaydır
Her insan böyle varsayımlar üreterek tıpkı Charles Darwin gibi; bu varsayımlarım her ne kadar pek çok çelişkiler içerse de; bilime, akla, mantığa ters düşse de gerçek olduklarına gönülden inanıyorum ama henüz bilimsel kanıtlarını bulamadım Zaman içinde bulunacağını umuyorum Nasıl olsa günün birinde kanıtları bulunacağından siz bu varsayımlarımı gerçek olarak kabul ediniz diyebilir
Bir insan ortaya çıkıp, yer sarsıntıları dünyayı karıştırmak isteyen çok gelişkin uzaylı canlıların uzaktan kumandayla oluşturdukları provokatif olaylardır diye bir varsayım ortaya atabilir Sonra elinde her hangi bir bilimsel delil olmadan ya da Drake denklemi gibi şüpheli varsayımları kesin delillermiş gibi kullanarak uzaylıların var ve akıllı olduklarından, akıl almaz teknolojilerinden, ne kadar güçlü olduklarından, yakında dünyayı işgal edeceklerinden, insanları kendi türlerine evrimleştireceklerinden, gezegenlerine götüreceklerinden… Bahsedebilir Bu konuda daha başka deliller istendiğinde bu tür deliller elimde henüz yok ama çok yakında ortaya konulacaktır denilebilir
İnsanın hayal gücü sınırsız olduğundan bu varsayımını yine hayal gücüyle ürettiği başka varsayımlarla destekler ve bu varsayımları gerçeklerinin yerine kanıt olarak ortaya koyabilir
Tarih boyunca bu tür hiçbir bilimsel kanıtlara dayanmayan sonunda birer safsata oldukları anlaşılan varsayımlara inanan, bu yolda servetlerini ve hatta hayatlarını harcayan nice insanlar görülmüştür Bu gerçekte insanların ne kadar kolay aldanıp yanılabildiklerinin bir başka boyutudur
Görüleceği gibi gerçekte bir safsata olan hayali bir varsayımı (Evrenin Dünyamızdan başka bir yerinde yaşamın olup olmadığı kanıtlanamamıştır) Drake denklemi gibi bilimsel olduğu iddia edilen bir varsayıma getirip dayandırdık Bu varsayımımızı pek çok insanın bir gerçekmiş gibi kabul edeceğinden emin olabilirsiniz Evrim teorisinin bu günkü bilimsellikteki konumu-gerçek bilimsel kanıtlarla desteklenmedikçe- yukarıdaki hayali varsayımımızla aynıdır

Yukarıdaki hayal kurgusuna benzeyen bir iddiayı Jean Chalin isminde bir bilim insanı ortaya atmıştır
Bu bilim insanı daha da ileri giderek uzaydan gelen bu akıllı yaratıkların mevsimleri oluşturan değişimleri, yer sarsıntılarını kontrol ettiklerini, bu oluşumların etkenlerini istedikleri gibi değiştirdiklerini ve hatta Dünya ekonomisini ele geçirdiklerini borsaları indirip çıkardıklarını… İddia etmekteydi
Yine saygın bir bilim! insanımız Evrim teorisi taraftarlarının hiç dinmeyen baş ağrılarından biri olan ilk canlıların oluşumu konusunda:
-Örneğin ilk meydana gelen aminoasitlerdir İkinci basamakta, thermal proteinler ve mikro kürecik proteinoidleri oluşmuştur Daha sonraki basamakta, ATP aminoasitleri devreye girip evrimleşmiştir Daha sonra da daha kompleks proteinler ve protein sentezleri gelişmiştir Daha sonra prototip hücreler oluşmuş ve milyonlarca yılda doğa deneye yanıla stabil hücreleri oluşturmuştur diye yazabilmektedir

Yukarıdaki cümlelerde ilk canlı hücre oluşumun evrim teorisi öngörülerine uygun aşamaları sıralanmış ancak bu aşamaların nasıl ve hangi mekanizmalar aracılığı ile gerçekleştirildiği konusunda bilimsel herhangi bir kanıt gösterilmesi unutulmuştur!
Bir evrimci yazar hiçbir kanıt göstermeye gerek duymadan fakat bilimsel deyimleri, isimleri bol, bol kullanarak rastlantılarla ilk canlının nasıl oluştuğundan nasıl evrimleştiğinden bahsederek şempanzelere ondan da insana kadar rahatlıkla getirebilir
Yazar evrimi-eğer gerçekse-kolaylıkla tırmanılan alçak basamaklı bir merdiven gibi basitleştirmiştir Görüldüğü gibi her şey kolaylıkla olu oluvermektedir Fakat gerçek böyle değildir
İlk meydana geldiği iddia edilen aminoasitlerin rastlantılarla oluşmalarının mümkün olmadığı bilimsel kanıtlarla gösterilmiş bir gerçektir
Yukarıda yazıda iddia edilen evrim merdivenin ilk basamağında bulunan aminoasitlerin rastlantılarla oluşamayacağı oluşsa bile mevcut şartlarda varlıklarını koruyamayacakları dolaysıyla proteinleri oluşturamayacakları bizzat evrim teorisi taraftarları tarafından itiraf edilmiş bir gerçektir

Dünyaca ünlü Science News dergisinin Ocak 1999 sayısındaki bir makalede şunlar yazılıdır
Hiç kimse şimdiye kadar nasıl olup da geniş çapta dağılmış yapıtaşlarının proteinlere dönüştüğünü tatmin edici bir şekilde açıklayamamıştır İlkel dünyanın varsayılan koşulları aminoasitleri yalıtılmış bir yalnızlığa doğru sürükleyecek şekildedir
Canlılık konusundaki yazının diğer bölümlerindeki iddialar ise ilk bölümün imkânsız olarak belirttiğimiz oluşum zorluklarını kat, kat aşar
Sayın bilim! insanının oldu, oluverdi gibi iki-üç cümlede aktardığı iyice basite indirgenmiş bu senaryoda söz edilen yapıların her biri son derece özel ve komplekstirler ve rastlantılarla meydana gelmeleri kesinlikle imkânsızdır Eğer imkânlı ise bunu iddia sahibinin kanıtlaması gerekir
Bir canlı hücresinin en basit yapı taşları olan aminoasitlerin rastlantılarla oluşması ve doğal şartlarda mevcudiyetlerini korumaları mümkün değildir
Tek bir protein molekülünün sahip olduğu özellikler kesinlikle rastlantılara yer vermeyecek kadar karmaşıktır
Kaldı ki basit bir canlı hücresi birbirinden değişik yapılarda ve her biri özel görevler üstlenmiş iki bine yakın protein ve diğer hücre içi elemanların inanılmaz derecede karmaşık fakat o kadarda düzenli ve kompleks bir planlama ile yerli yerlerinde sentezlenmesi sonucunda oluşur
Canlıların moleküler planı her canlı hücresinin çekirdeğinde bulunan DNA dediğimiz dev biyomoleküllerdeki şifrelerde gizlidir DNA molekülünün yapısı yaşam mucizelerinin başında gelir
Yazının diğer bölümlerinde bahsedilen sözde oluşumlardan ise bahsetmeye bile değer bulmuyoruz Eğer kanıt yoksa ya da gösterilemiyorsa bu tür varsayımların bir varsayım olmaktan öte değerleri yoktur Bu tür yazılar genelde koyu bir taassup ürünü olup propaganda amaçlıdır
Kanıtsızlığı kanıt olarak kullanmak evrim ve uzantısı teorilerin sıkça kullandıkları bir yöntemdir Bilimsel kanıtlara dayanmayan bu tür yöntemlerin propaganda ve beyin yıkama dışında bir değeri bulunmamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.