![]() |
Çarpık Kentleşme... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Çarpık Kentleşme...Çarpık kentleşme, şehirlerin herhangi bir denetim gücü olmadan ve plansız olarak rastgele ve her türlü planlamadan uzak bir biçimde büyümesidir ![]() ![]() ![]() Çarpık kentleşme, kentlerin, nüfus patlaması sonucunda, plansız ve denetimsiz olarak, gelişigüzel, altyapısız, her türlü estetik kaygıdan uzak bir şekilde merkezden dışa doğru adeta bir ur gibi büyümesidir ![]() ![]() Sonuç, kentlerin ölümü, insanların mutsuzluğu ve fakirliği, toplumun düzensizliğidir ![]() Batıda 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Belki, çok daha zengin ülkelerde dahi böylesine büyük bir artışı kısa zamanda sağlıklı çağdaş kentler inşa ederek barındırmak mümkün değildi ![]() ![]() Hızlı kentleşme, acaba neden hızla çarpık kentleşmeye dönüştü? Nedenleri kısaca özetleyelim: Şehre göç Türkiye'de her türlü tahminin üstünde bir hızla gerçekleşmiştir ve devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Artık kente sadece iş ve aş için değil, kent toprağının yağmalanması için de gelinmektedir ![]() Planlar yapılmıştır; ancak bu planlar anormal büyüyen nüfusun ve ihtiyaçların gerisinde kalmış, kentleşme planlamayı izleyeceğine, planlama kentleşmeyi izlemiştir ![]() ![]() Siyasi irade hemen hiçbir zaman planlamayı yeterince ciddiye almamıştır ![]() ![]() Değişen yönetim kadroları, daha önceki bilgi ve deneyim birikiminden yararlanmak yerine, yeniden fikir üretmeye çalışmışlardır ![]() Böylece, kentleşme-planlama konularında da ülkenin hemen tüm konularında olduğu gibi süreklilik sağlanamamış, bir başka deyişle ortak bilinç oluşmamıştır ![]() Planlama ile başarıya ulaşamayıp kentler yaşanmaz hale gelince siyasi iradenin günlük, keyfi, operasyonel müdahalelerine başvurulmuştur: Menderes ve Dalan imar hareketleri gibi ![]() ![]() Çarpık Kentleşmenin Topluma Maaliyeti Kentlerin büyümesi artık sadece o kentte yaşayanların sorunu olmaktan çıkmıştır ![]() ![]() Kent merkezleri her bakımdan tıkanmakta ve yaşanmaz duruma gelmektedir ![]() Ulaşımın tıkanması ve işlememesi, büyük zaman, işgücü, para kaybına neden olmakta, bu da merkezden kaçışı hızlandırmaktadır ![]() ![]() Kent işgücünün büyük bir yüzdesi, kent sınırlarının çok dışındaki uzak mesafelerden gidip gelmek zorundadır ![]() Kente yeni göç eden nüfusun çevredeki düzensiz yerleşmesi, her türlü insanca yaşama koşulundan uzak, altyapısız, dizboyu çamur ya da toz içinde kent parçaları yaratmaktadır ![]() Başlangıçta masum bir barınma çözümü gibi görünen tek katlı gecekondular, zaman içinde spekülasyon aracı olarak yerlerini beş altı katlı apartmanlara bırakmakta, şehir çevresinde şehri boğan sağlıksız, yoğun yerleşmeler oluşturmaktadır ![]() Bunun sonucunda yalnızca görünüş çirkinliği değil, mutsuz, huzursuz, topluma hatta kendilerine düşman sağlıksız bir toplum yaratılmaktadır ![]() Böyle bir toplumun üretken ve verimli olması beklenemeyeceği gibi, sağlıklı insan kaynağına dayanmayan bir kalkınmanın gerçekleştirilemeyeceği de açıktır ![]() Çarpık kentleşmenin sonuçta, Toplumsal mutsuzluğa, Çevre kirlenmesine, Tarihsel, kültürel ve doğal değerlerin yok olmasına, Verim kaybına, Kaynak israfına, Hizmetlerin aksamasına, Asayişsizliğe, güvensizliğe, Devlet düzeninin kurulamamasına, Büyümeyle doğan kent rantlarının kamu dışında yağmalanmasına, neden olduğu artık herkesçe bilinmelidir ![]() Çarpık Kentleşme Önlenmezse Ne Olur? Çarpık kentleşmeye karşı ortak toplumsal bilinç sağlanamayıp gerekli önlemler hızla alınmadığı takdirde, bugün gelinen noktanın ve tüm olumsuzlukların katlanarak bir toplumsal felaket haline geleceği kesindir ![]() Ülke nüfusu 20-25 yıl sonra yüz milyona ulaştığında, kentlerimizin nüfusu da bugünkünün iki buçuk katına çıkacaktır ![]() ![]() Asayişsizlik korkunç boyutlara ulaşacak, Ulaşım büsbütün kilitlenecek, bir yerden bir yere gidilemez olacak, Gecekondular 5-6 katlı apartmanlar haline gelecek, Devlet kontrolu, otoritesi büsbütün yok olacak, Sular akmayacak, çöpler toplanmayacak, hava ve çevre kirliliği korkunç boyutlara ulaşacaktır ![]() Kısacası, yaşanamaz şehirlerle başbaşa kalacağız ![]() 100 milyonluk ülke nüfusunun sadece beslenebilmesi yeterli olacak mıdır? Bu nüfusun, mutluluk ve verimliliği, kültürü, sağlığı, eğitimi, tarihsel ve doğal değerleri ne olacaktır? Özetle, böyle giderse, çağdaş ileri dünyanın tüm ideallerine veda etmek gerekecektir ![]() Gelişim yalnızca "ekonomik kalkınma" sloganıyla yürütülür, buna paralel olarak sosyal kalkınma sağlanmazsa Türkiye kalkınamaz ![]() ![]() Türkiye nüfusu 100 milyona ulaştığında İstanbul 25 milyon, Ankara 11 milyon, İzmir 9 milyon olacaktır ![]() Gelişmiş ülkelerde şehirlerin büyümesi kontrol altına alınmıştır ![]() ![]() Artık dünyanın en kalabalık şehirleri, gelişmekte olan (azgelişmiş) ülkelerin şehirleridir ![]() ![]() ![]() Buralarda sonuç, asayişsizliğin kolgezdiği, cinayetlerin, soygunların arttığı, şehir hayatıyla bütünleşmemiş insanlarla dolu, suyu, elektriği olmayan, trafiği tıkanmış, yaşanmaz hale gelmiş çevresiyle, adına şehir bile denmeyecek anormal büyüklükteki çarpık yerleşmelerdir ![]() Çarpık Kentleşmeye Çareler - Öneriler Türkiye'de imar planları, yapıyla ilgili yasalar, bunları uygulama yetkisi verilmiş kuruluşlar, bu işleri yapmakla yetkili kılınmış meslek adamları, çeşitli izin ve denetim mekanizmaları vardır ![]() İlk kez 1960'larda benimsenen "plan" fikri, 1980'lerde, özellikle sosyal ve fiziksel plan alanında, tümüyle terk edilerek yerini tesadüfiliğe, keyfiliğe, "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler"e bıraktı ![]() Önce imar ve İskan Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı içinde eritildi, sonra Bölge Planlama Büroları lağvedildi, Nazım Plan Büroları kapatıldı ![]() ![]() Planlama yalnızca yerel yönetimlere bırakıldı ![]() ![]() ![]() Bugün de ülke çapında bir yerleşme planımız olmadığı gibi, ülke çapında alınmış yerleşme kararları da yoktur ![]() Bunlar yapılıncaya kadar bir an önce a ![]() saptanması gereklidir ![]() ![]() ![]() Devlet konuya ciddi olarak sahip çıkmalı, planlama ilkelerini ve direktifleri belirlemelidir ![]() ![]() b ![]() ![]() Hükümet ve yerel yönetimler kavgayı ve zıtlaşmayı bırakıp bir işbirliği düzenine girmelidir ![]() c ![]() ![]() Bunun için de plan ilke kararları önceden ve kısa sürede belirlenmeli; planların yapılabilmesi için gerekli ciddiyet gösterilerek yeterli mali kaynak ayrılmalıdır ![]() d ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() e ![]() ![]() Kamu'nun bu şekilde ciddi planlara dayalı arsa üretimi yoluyla, gelişigüzel alanlardaki yapılaşmayı önleyecek şekilde güçlenmesi, arsa rantının, bürokrasi ve mafya arasında bölüşülmesini önleyecek en önemli önlem olacaktır ![]() Bu şekilde kent sınırlarının gelişigüzel kontrolsuz ve sonsuz şekilde genişlemesi önlenebilecek, kırsal alanların, dolayısıyla çevrenin korunması sağlanabilecektir ![]() f ![]() ![]() Kent merkezlerinde pek çok yapı, ya güç ulaşım, ya maliklerinin belli olmaması, bakımsızlıklar gibi nedenlerle kullanılmadan duruyor ![]() ![]() Böylece hem çok değer verdiğimiz geçmişimizi koruyacak hem de eski, fakat değerli, yaşanabilen kent parçaları elde etmiş olacağız ![]() g ![]() ![]() ![]() Mevcut yasaların uygulanması; gecekondu ve kaçak yapılaşmanın önlenmesi için hükümetle yerel yönetimlerin işbirliği yapması, Şehirlerde koruma bölgelerinin sınırlarının saptanması; buralara geçici bir süre için yapılaşma yasağı getirilmesi, yeşil alanların kesinlikle korunması, Mevcut planlara açıklık getirilmesi, İşgal edilmiş kamu arsaları için tapu dağıtılmasına son verilmesi, İmar aflarından kaçınılması, Kamunun, altyapısı da tamamlanmış arsa üretmesi ve toplu yapımı teşvik etmesi ![]() SONUÇ Görülüyor ki Türkiye bugün, yasal ve yasal olmayan yerleşmeler ve yapılarla, gittikçe hızlı bir şekilde altyapısız, kullanışsız sağlıksız, çevreyle uyumsuz, çirkin ve çarpık kentleşme ile kaplanmaktadır ![]() Üstelik bütün bu çirkinlikler için büyük zaman, emek ve para harcanmaktadır ![]() ![]() Bütün sorun, kent planlamasının gereğince hazırlanıp uygulanmamasından, ve bu konularda, kamunun ortak bilinçten yoksun olmasından kaynaklanmaktadır ![]() Kent planlamasının yalnızca fiziksel kurallara göre değil, çok yönlü sosyal, ekonomik, hukuksal, bürokratik ve politik sorunların çözümü ve koordinasyonu ile başarılı olabileceği bir gerçektir ![]() Bu bakımdan, özellikle büyük şehirlerimizdeki planlama kargaşasının sorumluluğunu belirli kuruluş ve kişilerde aramak yanlış olur ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye, coğrafi konumu, tarihsel ve doğal zenginlik ve güzellikleri ile geleceğin şanslı bir ülkesidir ![]() ![]() Böylece, konunun önemini bir kez daha vurgulamış olduk ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|