Prof. Dr. Sinsi
|
Lale Devri'nin Darbeyle Alaşağı Ettikleri Sadrazamını Köpek Maması Yaptılar
Lale Devri'nin darbeyle alaşağı ettikleri sadrazamını köpek maması yaptılar
Lale Devri'nin sadrazamı İbrahim Paşa, Patrona Halil ve adamlarının 1730'da başlattıkları ayaklanmayı engelleyememiş, Üçüncü Ahmed'in hakkında ölüm fermanı çıkarmasının ardından kendini zehirleyerek hayatına kendisi son vermiş ama cesedi köpeklere yedirilmişti 
İkinci Mustafa'nın 1703 de çıkan bir isyanla tahttan indirilmesinin ardından yerine kardeşi Üçüncü Ahmed geçirilmişti, ancak yeni sultan da aradan 17 yıl geçtikten sonra kardeşinin akıbetine uğrayacak ve tahtını bir isyan neticesinde Birinci Mahmud'a bırakacaktı 
Üçüncü Ahmed'i devirmek için 1730'un 18 Eylül'ünde bir Perşembe günü patlak veren ayaklanmanın asıl gerekçesi şeriatın gereğini yerine getirmek olsa da, isyanın süratle yandaş kazanmasının başka sebepleri de vardı 1718'de Pasarofça Antlaşması'nın imzalanmasıyla başlayan ve "eğlence ve sefahat dönemi" diye bilinen Lale Devri, beraberinde çok ciddi mali sıkıntıları da getirmiş, toplanan ağır vergiler yüzünden her geçen gün daha da sıkıntıya düşen halk, idarecilere tepki göstermeye başlamıştı 
Sadrazam İbrahim Paşa'nın sadaret mührünü 12 yıl boyunca elinde bulundurması ve iktidarına yönelik en küçük eleştiriye bile tahammül edememesi tepkilerin diğer önemli gerekçeleriydi İsyanın ayak sesleri 1720'lerden itibaren duyulmaya başlanmış, Venedik ve Rus elçi raporlarında halkın içten içe kaynadığı ve Sadrazam İbrahim Paşa'yı ilk fırsatta görevden aldırmayı düşündükleri yazılmıştı Durumun farkında olan paşa, İstanbul'un her yerinde casuslar bulundurarak aleyhindeki konuşmaları anında haber almış ve bu sıkı tedbirler yüzünden darbe ancak 1730'da hayata geçirilebilmişti 
Sekiz aydır gizli gizli biraraya gelen Patrona Halil ile 12 arkadaşı, 1730'un 25 Eylül'ünde dikkat çekmemek ve yakalanmamak için Beyazıt'daki Sultan İkinci Bayezid Hamamı'nda toplandılar Patrona Halil, arkadaşlarına evvelki gece rüyasında vezirleri öldürdüğünü ve Üçüncü Ahmed'i tahttan indirdiğini gördüğünü anlattı 
Arkadaşlarına devlet adamlarının zulümler yaptıklarını, İran'a karşı sahte bir seferberlik bahanesiyle pek çok kişiyi zarara soktuklarını ve şimdi de zevk-ü sefa sürdüklerini söyleyen Patrona Halil, bu durumdan memnun olmayanların başına geçerek bayrak açacağını açıkladı ve arkadaşlarından böyle şanlı ve şerefli bir iş için birleşmelerini istedi Toplantıda hazır bulunanlar da, Patrona Halil'i destekleyeceklerine dair söz verdiler ve ayaklanmanın gününü tespit ettiler 
GİZLİ TOPLANTILAR 
İsyan için özellikle 1730'un 28 Eylül'ü seçilmişti, zira o gün tatildi ve devlet adamlarının büyük bir kısmı İstanbul dışındaydı Ordu da İran Seferi için Üsküdar'da olduğundan sur içinde kendilerine direnecek fazla bir güç bulunmuyordu Şehirde olanlar da daha önce gizli toplantılarda kazanılmıştı
Darbeciler daha önce kararlaştırdıkları üzere 28 Eylül Perşembe sabahı Bayezid Camii önünde toplandılar ve "Şerle davamız vardır Ümmet-i Muhammed'den olan dükkanlarını kapayıp, bayrak altına gelsin" diyerek Kapalıçarşı'ya doğru yöneldiler Çarşıya üç koldan girerek propagandaya başladılar ve çarşı halkını şeriat için kendilerine katılmaya davet edip zorla dükkanları kapattırdılar Bitpazarı'na geldiklerinde buradaki kılıç ve tüfek dükkanlarının camlarını kırarak içerdeki silahları aldılar, daha sonra Zindankapı'ya yöneldiler ve hapishanedeki mahkumları serbest bıraktılar
Yeni katılanlarla birlikte Divanyolu'ndan Etmeydanı'na yürüyen isyancılar, kapıları zorla açtırdılar, buradaki yeniçerileri kendilerine katılmaya ikna ettiler ve birinci bölüğün çorba kazanını alarak meydana götürdüler Bu hareket, isyanın sembolik bir ifadesiydi 
Patrona Halil, Ağa Hapishanesi'ne giderek mahkumları serbest bıraktı, sonra da Cebehane'ye gidip cebecileri de isyana katılmaları için ikna etmeye çalıştı Cebehane'deki başinci bölüğün kazanı da zorla dışarı çıkarıldı Beşinci bölüğün kazanının kaldırılması onların da darbeyi destekledikleri anlamına geliyordu
Ayaklanma gittikçe şiddetlenirken, Üçüncü Ahmed ve devlet adamları İran Seferi için Üsküdar'da bulundukları için İstanbul'da darbecilere direnebilecek bir güç kalmamıştı Darbeyi bastıracak görevliler tatil olduğu için şehir dışındaydılar Böylece daha başlangıç aşamasında küçük bir tedbirle isyanı bastırmak mümkün iken fırsat kaçırılmıştı Kayıklarla Üsküdar'a geçen birkaç kişi darbe girişimini buradaki devlet adamlarına haber vermişler, ancak Sadrazam İbrahim Paşa isyanın bastırıldığına dair söylentiler duyduğu için ilk saatlerde harekete geçmeye gerek görmemişti 
SANCAK KAPIYA ÇIKTI 
Paşa, akşam saatlerinde daha sağlıklı bilgilere ulaştı ve isyanın tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu öğrendi Gelişmeleri anlatmak üzere derhal Üçüncü Ahmed'in huzuruna çıktı ve "Hünkarım elem ve kederde olmayın! Birkaç edepsiz toplanmışlar Bu saat izniniz olursa İstanbul'a gideyim ve hepsini parça parça edeyim" diyerek sultanı yatıştırmaya çalıştı
Devlet adamları, hükümdarın emri üzerine 28 Eylül'de Üsküdar Sarayı'nda toplandılar ve sultanın Sancak-ı Şerif ile Hırka-i Saadet'i alarak derhal Topkapı Sarayı'na geçmesini kararlaştırdılar Bu esnada kendileri de saraya gidecekler ve burada bir toplantı daha yaparak nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini konuşacaklardı Hükümdar ve devlet adamları bürokrasi ile vakit kaybederken, darbeciler her geçen saat daha da güçlendiler ve iktidara tepkili olan halkı kısa sürede yanlarına aldılar Böylece başlangıçta 13 kişi olan asiler, saatler ilerledikçe binlerce kişiyi saflarına kattılar
Üçüncü Ahmed ile şehzadeleri Topkapı Sarayı'na geçirmek üzere kayıklar temin edildi ve ilk başta padişah ile Sancak-ı Şerif, daha sonra da şehzadeler saraya götürüldüler Sadrazam İbrahim Paşa, gece yarısına kadar süren bir toplantı sırasında darbecileri desteklemesi muhtemel kişilerin hemen tutuklanmalarını, peygamberin sancağının da Ortakapı'ya çıkarılmasını önerdi Ancak, sadrazamın bu isteklerine diğer devlet adamları itirazda bulundular ve ikinci fırsat da kaçırıldı Sancak-ı Şerif ertesi gün Ortakapı'ya çıkarılsa da, iş işten çoktan geçmiş ve darbeciler Topkapı Sarayı'na giden bütün yolları tutmuşlardı
ARACILARIN ÖNÜ KESİLDİ 
Hükümdar, kötü gidişat üzerine aracıları devreye sokarak isyancıların lideri Patrona Halil ile anlaşmaya çalıştı ve ilk önce isteklerinin ne olduğunu ve ne kadar ileri gideceklerini öğrenmek istedi Halil Paşa da padişah ile herhangi bir sorunlarının olmadığını, Sadrazam İbrahim Paşa'yı, Sadaret Kethüdası Mehmed Efendi'yi, Şeyhülislam Abdullah Efendi'yi ve devlet adamlarından 37 kişiyi kendilerine teslim etmelerinin gerektiğini söyledi ve sultan bu isteklerini yerine getirirse padişahlığını tanıyacaklarına dair söz verdi 
Aracılar, Patrona Halil'in isteklerini Üçüncü Ahmed'e haber vermek üzere Topkapı Sarayı'na doğru yola çıktılar, ancak Sadrazam İbrahim Paşa, sultan ile görüşmelerinden önce aracıların önünü keserek Patrona Halil'in kendilerine teslim edilmek üzere isimlerini yazdığı kağıda el koydu Daha sonra tehditkar bir uslupla padişaha kendisi hakkında hiç bir şey söylememelerini emretti, bu yüzden de aracılar hükümdara Patrona Halil'in gönderdiği listeyi değil, İbrahim Paşa'nın verdiği listeyi sunmak zorunda kaldılar 
İbrahim Paşa, bir an önce darbecileri ortadan kaldırmalıydı, zira hayatı söz konusuydu Bunun için Topkapı Sarayı'nda yapılan toplantılarda emrindeki askerleri asilerin üzerine sevkederek darbe girişimini kanlı yoldan bastırmayı önerdi, ancak teklif diğer devlet adamları tarafından kabul görmedi Ayrıca sadrazamın güvendiği bostancı askerleri de darbecilere katıldı ve paşa böylece tamamen desteksiz kaldı
29 Eylül, hem darbeciler, hem de iktidar için en kritik gündü Asiler, meşruiyetlerini sağlamak için Eyüp Türbesi'ndeki ve Emin Bahaddin Tekkesi'ndeki sancakları aldılar, ayrıca saraya gönderdikleri listeye dair herhangi bir gelişme olmadığından artık "Sultan Üçüncü Ahmed'in hükümdarlığını tanımadıklarını" söyleyerek, Cuma Namazı'nı kılmadılar
Devlet adamları, isyanı bastırmak adına fazla bir ilerleme kaydedilmeden geçirilen Cuma gününün akşamında ve geceyarısında Topkapı Sarayı'nda gizli ve hararetli toplantılarını sürdürdüler Cumartesi sabahın ilk ışıklarıyla birlikte İstanbul'da yeni bir koşuşturmaca başladı ve saraya asilerin isteklerini yazdıkları yeni bir mektupta kendilerin teslim edilmesini istedikleri devlet adamlarının isimlerini yazmışlar ve sadrazam, ikinci listeye müdahale edememişti
BİR SAATLİK GÖRÜŞME
Asilerle görüşmek üzere aralarında eski Selanik kadılarında İmadzade Seyyid Mehmed Efendi ile Yeni Camii Şeyhi Seyyid Mehmed Efendi gibi ikna kabiliyeti yüksek iki alimin de bulunduğu bir heyet kuruldu ve bu iki önemli şahıs, isyancıların yanına giderek bir saat boyunca isteklerini dinlediler Darbeciler sadrazamın, şeyhülislamın, kaptanıderyanın ve sadaret kethüdasının azledilmelerini ve mahkeme karşısına çıkarılmalarını talep ettiler Vakit kaybetmeden Topkapı Sarayı'na dönen İmadzade Mehmed Efendi, asilerin isteklerini Üçüncü Ahmed ile Sadrazam İbrahim Paşa'ya anlattı 
Artık herkes isyancıların taleplerini biliyor, lakin İbrahim Paşa telhisin içeriğini yalnızca kendisinin ve padişahın bildiğini zannediyordu Ulemanın bulunduğu yere giden sadrazam, "Efendiler, bunlarla mücadele mümkün değil, hemen istediklerini verelim, ümmet-i Muhammed'e zahmet çektirmeyelim" dedi, divanda hazır bulunan Kaptanıderya Mustafa Paşa da söz alarak asilerin istedikleri kişilerin kimler olduklarını sordu Sadrazam, "İşte biri sensin" dercesine kaptanıderyayı göstererek, "Biri kethüdamız, diğeri müftü efendidir" cevabını verdi Bunun üzerine şeyhülislam, kaptanıderya ve sadaret kethüdası azlolundu, ancak paşa, telhiste kendi adının yazdığını ulemadan sakladı
Asiler, göz hapsinde bulunan Zülali Hasan Efendi aracılığıyla saraya bazı isteklerini iletiyorlardı Taleplerden biri gerekirse Sadrazam İbrahim Paşa'nın da azledilmesiydi Zülali, sadaret ketlüdası, kaptanıderya ve şeyhülislamın azillerinin kesinleşmesinin ardından bir sonraki safhaya geçti ve artık ulema arasında sadrazam azledilmeden isyanın yatışmasının mümkün olmadığı konuşulmaya başlandı
SIRAYLA BOĞULDULAR
Söylentileri duyan İbrahim Paşa, padişah ile görüşmek için birkaç girişimde bulunduysa da, başmakçızade bir yolunu bulup sadrazamı engelledi Bu arada Üçüncü Ahmed'e de "Efendim kul paşayı ister, vermemek olmaz" diyerek asilerin sadrazamın azledilmesini istediklerini, buna razı olmazsa isyandan vazgeçmeyeceklerini anlattı
Hükümdar ilk başta İbrahim Paşa'yı görevinden almak istemedi ve sakinleşmek için 41 hocaya 41 yasin okuttu, ancak artık darbecilere direnmek mümkün değildi Karşı çıkması halinde hükümdarın canı da tehlikeye girecekti Bu yüzden İbrahim Paşa'yı görevden aldı ve sadrazam ölüm fermanını beklemek üzere silahdara teslim edildi
Asilerin şartlarını yerine getiren Üçüncü Ahmed, azlettiği şahıslara ne yapılacağını görüşmek üzere ulemayı tekrar huzuruna çağırdı ve kendisi hakkında bile olsa şer'i hükümler neyse onun icra edilmesini istedi Darbecilerin gönderdikleri telhiste yazdıkları gibi Sadrazam İbrahim Paşa'nın, Kaptanıderya Mustafa Paşa'nın ve sadaret kethüdasının canlı halde asilere verilmeleri gerektiğini savundu Böylece İbrahim Paşa'nın hayatını kurtarması mümkündü
Ancak ulema, asilerin azledilenlerin mallarına el koyarak daha da güçleneceklerini ve isyanın iyice büyüyebileceğini öne sürerek, bu üç kişinin öldürüldükten sonra teslim edilmelerinde ısrar etti Hükümdar ulemanın ısrarı karşısında fazla direnemedi ve beklenen ölüm fermanlarını çıkardı Azledilen şeyhülislam Feyzullah Efendi ise, gece yarısı gizlice gemilere bindirilerek adalara kaçırıldı Sadrazam, kaptanıderya ve sadaret kethüdası, kapıcılar kethüdasına teslim edildiler ve Cumartesi akşamı geç saatlerde üçünün de boğularak öldürülmesi kararlaştırıldı
Bir zamanların güçlü devlet adamı İbrahim Paşa, celladını beklerken şerbet içmek istemiş, ancak kısa süre sonra karnı şiddetle ağrımaya başlamıştı Devrik sadrazam şerbet içme bahanesiyle kendini zehirlemişti Nefes alamıyor, iki büklüm halde inliyordu Ancak paşayı bu durumda bile rahat bırakmamışlar ve paralarının yerini öğrenmek için sorguya almışlardı
GEREKSİZ TARTIŞMALAR
Can çekişen İbrahim Paşa, "Hazinedarımda 12 bin keselik altın, iki sandık altın, yalıda da iki sandık altın ve hazinemde taş odada bakırdan 12 sandık altın var" diyerek servetinin yerini söyledi ve son nefesini bu sözlerle tüketti Daha sonra Kaptanıderya Mustafa Paşa ile Sadaret Kethüdası Mehmed Efendi de paralarını nerelere sakladıklarını söylemeleri için sorguya çekildiler
Bu sırada asilerin sayısı halkın da katılımıyla giderek artarak binlere ulaşmış, yeniçeriler de yavaş yavaş isyancıların safına katılmışlardı Padişah ve devlet ricali gerekli tedbirleri almazlarsa isyan engellenemeyecek boyutlara ulaşabilirdi Ancak saray hala gereksiz tartışmalarla vakit harcıyor, hatta bazı devlet adamları asiler vasıtasıyla rakiplerini ortadan kaldırmak için ayaklanmayı teşvik ediyorlardı
Asiler, 30 Eylül gecesi tekrar harekete geçerek önde gelen devlet adamlarının evlerine baskınlar düzenlediler ve zenginlerin evlerini yağmaladılar İsyanda ellerini daha da güçlendirmek amacıyla yeniçeri ve cebeci ocaklarını kendi saflarına çekmek üzere bazı görüşmeler yaptılar
1730'un 1 Ekim sabahında isyancılara istedikleri kişilerin katledildikleri ve cesetlerin Atmeydanı'na gönderileceği haber verildi Odun arabalarına yüklenen naaşler Bab-ı Hümayün önüne bırakıldı Asiler ve halk, Kaptanıderya Mustafa Paşa, Sadaret Kethüdası Mehmed ve İbrahim Paşa'nın cesetlerini Et Meydanı'na götürerek burada bir kez daha astılar
Ancak, çok geçmeden İbrahim Paşa konusunda itirazlar başladı Bazı asiler, "Bu ceset İbrahim Paşa'nın değildir Sünnetsizdir ve tepesinin orta yeri tıraş edilmiştir Bu Ermeni kafiridir" derken, bazıları da "Bu Rum keferesidir İbrahim Paşa'nın kürkçübaşıdır Boy, görünüm ve sakal bakımından kendisi ile asla bir farkı olmayıp, hemen sanki ikisi aynı anadan doğmuş karındaş gbidir İşte şimdi kürkçü kendisini efendisi uğruna feda eylemiştir Bu ceset kürkçübaşınındır, İbrahim Paşa değildir" diye itirazda bulundular 
Daha sonra Topkapı Sarayı'nın önüne giden isyancılar,"Padişahımız, İbrahim Paşa'yı saklamış ve Kürkçü Manol'u ona feda eylemiş Hilafet makamında olan padişaha yalan yakışır mı? " diye bağırdılar ve paşanın cesedini semerli bir eşeğe yükleyip saraya gönderdiler Paşanın naaşı yolda birkaç kere eşekten düşünce cesedin boğazına ip geçirerek eşeğin kuyruğuna bağlayıp bu şekilde saraya kadar sürüdüler Öfkeli isyancılar, padişahı görmek istediklerinde sultanın sarayda olmadığını öğrenmeleri üzerine naaşı yine eşeğin arkasında sürükleyerek Alay Köşkü'nün önüne götürdüler
Köşkte kafes arkasından İbrahim Paşa'nın eşeğin kuyruğuna bağlanarak süründüğünü gören Üçüncü Ahmed, kafesi açarak " O değilse yarın kendisini verelim" diyerek saraya döndü, asiler de Sadrazam İbrahim Paşa'nın cesedini neredeyse yarı çıplak halde sokak ortasında bıraktılar Biraz zaman geçtikten sonra köpeklerin cesedi yedikleri görüldü ve naaşın üzerine bir hasır örtüldü 
ALINAN CAN YETMEDİ  
Üçüncü Ahmed, işin aslını öğrenmek için hemen devlet ricalini topladı ve İbrahim Paşa'yı idam etmekle görevlendirilen Kapıcılar Kethüdası Mehmed Bey'i huzuruna çağırdı Mehmed Bey, kısaca söylenenlerin yalan olduğunu anlattı ve durum asilere haber verildi İsyancılar, akşam üzeri sultana tekrar haber göndererek cesedin İbrahim Paşa'ya ait olduğuna inandıklarını, ancak bazı kişilerin daha katledilmesi gerektiğini açıkladılar
Aslında asilerin İbrahim Paşa'nın cesedi konusundaki davranışlarının nedeni, isyanın sadrazamın kellesini almakla bitmeyeceğini göstermekti Bu arada her üç ceset sokak sokak dolaştırıldıktan sonra, neredeyse parçalara ayrılmış bir halde orta yerde bırakıldılar ve adeta köpeklere yem edildiler
Üçüncü Ahmed, idamlara rağmen darbecilerin isteklerinin ve taşkınlıklarının sonunnu gelmemesi üzerine ulemayı tekrar huzuruna çağırdı ve "Artık dayanacak gücünün kalmadığını, aslında kendisinin daha Üsküdar'da iken Şehzade Mahmud'u tahta çıkarmak istediğini ama mümkün olmadığını" söyledikten sonra, "Şayet asiler kendisine ve evladına bir zarar verilmeyeceğine yemin ederlerse daha fazla kan dökülmemesi için tahtı kendi rızasıyla Şehzade Mahmud'a bırakabileceğini" dile getirdi 
İPİNİ KOPARAN GELDİ 
Hükümdar, 2 Ekim gecesi darbecilerin Üçünca Ahmed'in isteklerini kabul ettiklerini haber alınca tahtını Birinci Mahmud'a bıraktığını açıkladı ve yeni sultan, 1730'un 2 Ekim'i Pazartesi gecesi sağında Şehzade Süleyman, solunda Şehzade Mehmed, önde devrik padişah Üçüncü Ahmed ile birlikte Hırka-i Şerif Odası'nda tahta çıkarıldı
İkinci Mahmud'u tahta çıkaran darbeciler, idareyi tam anlamıyla ellerine aldıktan sonra İstanbul'da daha önce görülmedik zulümlere başladılar İpini koparan fırsatçılar şehre doluştu ve sokaklarda küçük gruplar halinde gezerek halkı haraca bağladılar Aslına bakılırsa bu durumda Patrona Halil ve yakın arkadaşları da rahatsızlandı, ancak problemlerin sorumlusu olarak darbeciler görülüyordu
HAREMAĞASI'NIN DESTEĞİ
Asayişsizliklerin giderek çoğalması üzerine asilere ve reislerine tepkiler her geçen gün biraz daha arttı Birinci Mahmud, bir emir yayınlayarak darbecilerin artık görevleri başına dönmelerini istedi ama bazı fırsatçılar yağmaya ve halka zarar vermeye devam ettiler Birkaç ay darbecilerin istediklerini yerine getiren yeni sultan, iktidarı üzerindeki kara gölgeyi kaldırmak için darbecilere hissettirmeden kendi ekibini kurmaya başladı ve ilk iş olarak asilerden canı yanan devlet adamlarını etrafına topladı
Padişah isyancıların liderlerini ortadan kaldırmak için harekete geçtiğinde, sadrazam büyük hazırlıkların yapılması gerektiğini öne sürerek çekimser davrandı, ancak özellikle Haremağası Beşir Ağa sultana tam destek verdi İlk başta Bursa'daki Kaplan Giray, Kırım Hanlığı'na getirildi, daha sonra da yeniçeri ocağının önde gelen ağaları kazanıldı
Birinci Mahmud darbecilere karşı bir yapılanma içine girerken, Patrona Halil ile arkadaşları tehlikenin farkına vardılar ve her gittikleri yere adamlarını da götürmeye başladılar Orta Camii'de düzenledikleri bir toplantıda, artık sözleri geçmediği için üst düzey devlet görevlerine kendilerinin getirilmesi gerektiği, şayet Birinci Mahmud taleplerini kabul etmezse onu da tahttan indirecekleri yönünde karar aldılar ve sultan Sancak-ı Şerif'i çıkarıp kendilerine direnirse, İstanbul'un çeşitli yerlerini ateşe verip, canını kurtarmak isteyen halkı kılıç zoruyla saflarına katmayı planladılar
ÖZEL EKİP KURULDU  
Patrona Halil ve diğer asi liderleri, yeni atanan Kırım Hanı Kaplan Giray ile irtibata geçerek, "Sadrazamın azledilmesi gerektiğini, aksi takdirde işlerin başka türlü gelişeceğini" söylediler Kırım Hanı da asilerin isteklerini Birinci Mahmud'a iletti, ancak sultanın "darbecileri oyala" tavsiyesiyle karşılaştı
Birinci Mahmud, asilerin arasına soktuğu adamları vasıtasıyla toplantıları alınan kararları hemen haber alıyordu Darbecilerin toplantılarda kendisini bile devirmeyi planladıklarını öğrendikten sonra artık harekete geçme zamanın geldiğine karar verdi Güvendiği devlet adamlarını Topkapı Sarayı'na davet etti ve darbecilerin nasıl ortadan kaldırılacağı tartışıldı Şeyhülislam, yeniçeri ağası,Kırım hanı, Abdullah Paşa ve Canım Hoca'nın da katıldığı toplantıda, Patrona ve adamlarını ortadan kaldırmak için aralarında eski Kırım hanlarından Devlet Giray'ın mataracıbaşılarından 17 bölükte çorbacı olan Pehlivan Halil Ağa, yine aynı bölüğün serdengeçti ağalarından Deli Hasan ve serhad ağalarından Haseki Abdurrahman Ağa gibi şahısların yer aldığı özel bir ekip kuruldu
Pehlivan Halil Ağa,kendi evinde yapılan ilk toplantıda "Patrona Halil ve diğer asi liderlerinin yalnız gezmediklerini, bu yüzden onları tenha bir yerde ortadan kaldırmanın mümkün görünmediğini ve ocak halkından güvenilir kişilerinde ekibe dahil edilmesi gerektiğini" söyledi Birkaç gün daha gizli toplantılar düzenlendi ve nihayet asileri ortadan kaldırmak için bir plan hazırlandı
YALNIZ DOLAŞMAZ OLDU 
Plana göre, Patrona ile adamları İran harplerini görüşmek üzere sadrazamın konağına çağrılacaklar ve burada katledileceklerdi Ancak, darbecileri bu tuzağa düşürmek hiç de kolay değildi, Zira, aldığı nefesten dahi şüphelenen Patrona öyle her toplantıya katılmıyor, gitiği yerlere mutlaka adamlarını da götürüyordu
Patrona'yı sadrazamın konağına gitmeye ikna etmek için Kırım Hanı Kaplan Giray ile Canım Hoca'ya başvuruldu ve asi lidere toplantıya bu şahısların katılacağı haber verilerek kendini güvende hissetmesi sağlandı Ayrıca Kaplan Giray'ın , İran ve Rusya meselesini görüşmek üzere bütün üst düzey ricalin sadrazamın konağına toplantıya gelmesi gerektiği yönündeki mektupları da Patrona'nın ikna olmasına yetti Ancak, asi liderin toplantıya yüzlerce adamıyla birlikte gelmesi üzerine suikast planı suya düştü
1730'un 25 Kasım'ında sadrazamın konağında ikinci bir toplantı daha düzenlendi Pehlivan Halil Ağa her ne kadar adamlarını evin dört bir tarafına yerletirse de, Patrona konağa çok sayıda adamıyla birlikte geldi ve farkına bile varmadan canını kurtarmayı başardı
Asilerin liderini tuzağa düşürmek için yeni bir plan yapılması gerekiyordu Bu defa Topkapı Sarayı'nda bir toplantı düzenlenmesi ve isyancıların elebaşlarının talep ettikleri görevlere getirilerek, kendilerine hilat giydirilmesi kararlaştırıldı Yine Kırım Hanı Kaplan Giray devreye sokuldu ve Patrona'yı saraya gelmeye ikna etmesi sağlandı 
Pehlivan Halil Ağa, 33 adamıyla birlikte Soğukçeşme'den Topkapı Sarayı'na girip sofa bekçisinin odasında asileri beklemeye koyuldu Herkesten gizlenmesine rağmen planı öğrenen İstanbul Kadı Naibi Kudsizade, "Benim devletlü Ağa Efendim Sultanım, mektubum size ulaştığında asla ama asla saraya gitmeyiniz, yine bir bahane ile geri kalınız Zira, niyetleri başkadır Bugün hepinizi kılıca yem edecekler" yazdığı gizli mektubunu bir adamı vasıtasıyla Topkapı Saray'ının birinci avlusundaki Hastalar Koğuşu'nun önünde asilerin liderine ulaştırmayı başardı
Ancak, Patrona Halil mektubu okumadan cebine koymuş ve yanında bulunan İbrahim Efendi'nin okuması yönündeki ısrarlarını, "Ne olacak, herhalde Kudsizade de bir memuriyet istiyor Hele öncelikle şu işleri halledelim sonra o da olur" diyerek geçiştirmişti
Patrona Halil ve arkadaşları, Topkapı Sarayı'nın birinci avlusuna kadar atlarıyla geldiler, daha sonra teşrifat gereği atlarından inerek içeri girdiler ve askerlerini avluda bıraktılar Sadrazam, şeyhülislam,Kırım Hanı Kaplan Giray, Canım Hoca,Rumeli Beylerbeyi Muhsinzade Abdullah Paşa, Hafız Ahmed Paşa,önde gelen ulema, Yeniçeri Ağası Kel Mehmed Ağa, kul kethudas, sekbanbaşı, Patrona Halil, Muslu ve Urlu Mustafa Ağa, Revan Köşkü'ne geçtiler Diğer ocak ağaları ise Arslanhane'de beklemeye koyuldular Birinci Mahmud da Harem'den Sofa Köşkü'ne geçti ve Kaplan Giray ile şeyhülislamı huzuruna çağırdı
Sadrazam, Pehlivan halil Ağa'ya Patrona ve diğer asi liderlerini öldürmeleri için işaret verdikten sonra ağanın emrindeki 33 adamı saklandıkları odalarından çıktılar ve bir anda Revan Köşkü'ne doluştular Halil ağa, Patrona'nın yanına gidip,"Nice oldu ol kafir Patrona, gavur Patrona" dedi Ne olduğunu şaşıran asi ise, "Ne yabana söyler bu adam?" dedikten sonra hemen palasını çıkararak kendini savunmaya çalıştı
Pehlivan Halil Ağa, sol kolunu Patrona'nın palasına siper etti ve diğer elindeki kılıçla asiyi yere düşürdü Bu arada Muslu ve Yeniçeri ağası Kel Mehmed Ağa da katledildiler Urlu Mustafa Ağa ise, ilerleyen yaşı yüzünden öldürülmedi ve Bostancılar Odası'na gönderildi
Asi liderleri katledilirken, devlet adamları pencerelerden yaşananları seyrettiler Sarayın kapıları kapatıldı ve orta kapıda bulunan diğer asiler cebeci, topçu ve donanma askerleri tarafından kılıçtan geçirildiler Dışarıdaki isyancılar da içeriden gelen silah seslerini duyar duymaz can havliyle kaçtılar 
DARBENİN GÖLGESİ
Operasyon tamamlandıktan sonra İstanbul sokaklarında tellallar dolaştırıldı ve "Padişah hazretleri isyan eden asi zorbaları tamamen kılıçlara yem etti Her kim dükkanını kapatırsa, aman verilmeden dükkanı önüne asılacaktır Eğer asilerden çarşı pazarda yahut mahalleler arasında biri varsa hepsini tutup Ağakapısı'na getirmek padişahın emridir" duyurusu yapıldı 
Diğerlerine ibret olsun diye, Patrona Halil, Muslu ve diğer asi liderlerinin cansız bedenleri Sadrazam İbrahim Paşa ve iki damadının cesetleri gibi öküz arabalarına konularak Bab-ı Hümayun önüne götürülüp diğer cesetlerle birlikte teşhir edildi Akşam olduğunda sokaklara devriyeler çıkarıldı ve yakalanan asiler hemen öldürüldü
Birinci Mahmud, yeniçerilere ocağa sığınmak isteyen isyancıların içeri alınmamasını emretti İstanbul sokaklarında birkaç gün daha aramalar yapıldı ve darbecilerden ele geçirilenler idam edildiler ve hükümdar, iktidarı üzirendeki darbeci gölgesini kaldırmayı başardı 
PATRONA HALİL İSYAN İÇİN BİÇİLMİŞ KAFTANDI 
Arnavutluk'un Horpeşte Kasabası'nda dünyaya gelen Patrona Halil, Osmanlı donanmasında levend olarak görev yapmış, ancak askerleri isyana teşvik ettiği için öldürülmek üzereyken 1730 İsyanı'nda da etkili olan Abdi Paşa'nın yardımıyla canını kurtarmış ve gemiciliği bırakmıştı
"Patrona" lakabını çalıştığı gemiden alan asi, daha sonra gittiği Hiş'te yeniçeri oldu, bir süre sessiz kalmasının ardından Vidin'de bir ayaklanma çıkardı İsyanın bastırılması üzerine Arnavutluk'a kaçan Patrona Halil, çok geçmeden İstanbul'a geldi ve seyyar satıcılık, eskicilik ve Bayezid Hamamı'nda tellaklık yaptı 
Daha sonra Kapalıçarşı'da komisyonculuk yapan tellalların arasına giren Patrona, son işi sayesinde de İstanbul esnafı ile önemli bağlar kurdu ve böylece 1730 darbesinde şehir esnafının desteğini arkasına almayı başardı Hem geçmişte karıştığı isyanlarda kazandığı tecrübeler, hem de İstanbul esnafı ile olan güçlü ilişkileri Patrona Halil'i bir isyan için biçilmiş kaftan haline getirdi 
FRANSA'DAN GELEN VAN MOUR DARBENİN RESSAMI OLDU
Flaman asıllı Fransız ressam Jean-Baptiste van Mour'un tabloları, 1730 Darbesi'nin en önemli kaynaklarındandır 1699'da Fransa Elçisi Ferriol'ün maiyetinde İstanbul'a gelen Van Mour, 1737 nin 27 Ocak 'ında Galata'da hayatını kaybederek Saint Benoit Kilisesi'nde defnedilmiştir
1730 darbesi yapıldığında İstanbul'da bulunan ressamın en meşhur eserlerinden biri Patrona Halil'i çizdiği tablosudur Bu resim adeta bir kitaplık bilgiyi tasvir etmektedir Üç farklı mekandaki gelişmeleri çizen Van Mour'un bu eserinde bir değil üç tane Patrona Halil vardır ve Sadrazam İbrahim Paşa'nın cesedinin köpekler tarafından yenilmesi bile tuvale yansıtılmıştır
Tablodaki kadınlar ise, İbrahim Paşa'nın cesedini satın almak için Patrona ile pazarlık yapan ailesidir Van Mour'un darbe hakkında bir başka tablosu daha bulunur ve bu resimde de Patrona Halil ve arkadaşlarının Topkapı Sarayı'nda katledilmeleri çizilmiştir Eserdeki ayrıntılar dönemin kaynaklarındaki bilgilerle kıyaslandığında büyük bir gerçeklik payı olduğunu ve ressamın olaylar yaşanırken sarayda bulunduğu düşündürmektedir Van Mour, diğer resimleriyle de Osmanlı devlet ve gündelik hayatına dair belgesel değerinde eserler bırakmıştır 
KAYNAK: HT Tarih
|