Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
osmanlısafevî, savaşı

1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı...

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı...



1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı, Osmanlı Devleti ile Safevî Devleti arasında, Irak meselesi için çıkan savaşlardan biridir Sultan IV Murat, Lehistan seferinden sonra Irak sorununu halletmek üzere sefer düzenlemiştir Önce Revan Seferi yapılmış, ancak Revan seferinden sonra yeni bir sefere ihtiyaç duyulmuş, bu nedenle Bağdat Seferi de yapılmış ve Kasr-ı Şirin Antlaşması ile sorun halledilmiştir

Revan Seferi

IV Murad'ın ordunun başında sefere çıktığı ve zaferle sonuçlanan bir seferdir Osmanlı Devleti, Lehistan ile olan sorunu hallettikten sonra, artık doğudaki Safevilerle olan bu probleme çözüm getirmeye imkan bulmuştu

18 Mart 1635 tarihinde IV Murad Safevilerin, Osmanlı hududunu geçip Osmanlı topraklarına saldırıp yağmalamaları ve bu yağmalamaların artması üzerine Safevi Devleti üzerine sefere çıktı Osmanlı Ordusu, gereken hazırlıklarını tamamladıktan sonra başında Sultan IV Murat ile Revan'a doğru yürüyüşe geçti Yaklaşık 3 aylık uzun yürüyüşte, disiplin tamdı IV Murad, 27 Temmuz 1635 tarihinde önemli bir Safevi kalesi olan Revan önlerine ulaştı 28 Temmuz 1635 tarihinde kale kuşatmaya alındı Osmanlıların topları kale surlarını dövdü Şehirdeki İranlılar ise başlangıçta bütün güçleriyle karşı koymaya çalıştılar; ama Osmanlıların yapacağı büyük umumi taarruz öncesi Safeviler kaleyi teslim edeceklerini padişaha bildirdiler 8 Ağustos 1635 tarihinde Revan kale muhafızı Emir-i Guneoğlu Tahmasb Kulu Han, kaleyi IV Murad'a teslim etti Böylece 8 günlük kuşatma ile Revan ve civarı ele geçirilmiş oldu (1635) Bu kale kısa sürede ve az kayıpla ele geçirildiği için Sultan IV Murat'ın halk arasında üstünlüğü arttı

Revan kalesi tamir ve imar ettirildi Kaleye 12000 asker ve cephane koyuldu Kale muhafızlığına Vezir Murtaza Paşa tayin edildi Ancak Osmanlı Ordusu, İstanbul'a dönünce Revan tekrar kaybedildi Bunun üzerine, ikinci bir sefer gerekli oldu

Bağdat Seferi

Ana madde: Bağdat Seferi1 Nisan 1636 tarihinde Safeviler, Osmanlı hududunu geçip Revan kalesini işgal ettiler Bunun üzerine IV Murad ve Doğu Serdarı Vezir-i Azam Bayram Paşa, 8 Mayıs 1637 tarihinde İran üzerine sefere çıktı Padişah Bağdat önlerine vardı ve 16 Kasım 1638 tarihinde şehri muhasara etti

Bağdat'ta Bektaş Han komutasında 40000 kişilik bir ordu bulunuyordu Şah Safi ise süvari ordusuyla Kasr-ı Şirin'de konaklıyor ama muhasaraya müdahale etmeye cesaret edemiyordu IV Murad 12000 sipahiyi İran içlerine yolladı ve Şehriban bölgesini yağma ve tahrip ettirdi Ama Şah, Padişahın karşısına çıkamadı Onun kuşatmadan sıkılınca çekip gideceğini sanıyordu ve böyle umut ediyordu IV Murad ve Şeyhülislam Yahya Efendi'nin de ön saflarda bulunduğu büyük çarpışma muharebeler meydana geldi

Kuşatmanın 37 gününde birkaç İran kulesini ele geçiren Vezir-i Azam Tayyar Mehmed Paşa vurularak şehit düştü Yerine Padişah tarafından Kemankeş Mustafa Paşa sadarete getirildi

Kemankeş Mustafa Paşa Bağdat etrafında birkaç kuleyi ele geçirdi Bu başarılar üzerine kuşatmanın 39 günü büyük umumi bir taarruz başlatıldı Sabah erken saatlerdeki bu taarruzla büyük muharebe ve çarpışmalar meydana geldi Sonunda daha fazla dayanamayan Bağdat düştü

IV Murad ilk iş olarak İmam-ı Azam ve Abdülkadir-i Geylani'nin kabr-i şeriflerini ziyaret etti Şeyhülislam Yahya Efendi nezaretinde bu kabirler imar ve tamir edildi Padişah, orduyu ve sadrazamı Bağdat'ta bırakıp İstanbul'a döndü

Şah I Safi barış istedi Sadrazam Kemankeş Mustafa Paşa, İran elçisi Saru Han ve İran Murahhası Muhammed Kuli Han arasında yapılan görüşmeler neticesinde Türk-İran hududunun belirlendiği Kasr-ı Şirin Antlaşması 17 Mayıs 1639'da imzalandı ve Osmanlı-Safevî savaşı son buldu

Kasr-ı Şirin Antlaşması

Revan ve Bağdat seferlerinden sonra, iki taraf da barışdan yanaydı Böylece Kasr-ı Şirin Antlaşması yapıldı Bu antlaşmanın başlıca hükümleri şunlar idi:
  • İki taraf için de savaş bitecektir
  • Ahıska ve Revan, Safevi Devleti'ne bırakılacaktır
  • Bağdat ve Basra, Osmanlı Devleti'nde kalacaktır
  • İki devletin de sınırları hep aynı kalacaktır
Bu antlaşmanın önemli bir yanı şu idi: Osmanlı Devleti'nin İran'la olan sınırları daha sonraki savaşlarda değişikliğe uğrasa da daha sonra hep bu sınırlar esas alınarak barış yapıldığından bu antlaşmadaki gibi kalmıştır ve günümüzdeki Türkiye - İran sınırını belirlemiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.