Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilim, diyor, dünyasi, ile, ilgili, madde

Bilim Dünyasi Madde İle İlgili Ne Diyor?

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Dünyasi Madde İle İlgili Ne Diyor?



BİLİM DÜNYASI NE DİYOR?


Hologram Bir Dünyada mı Yaşıyoruz?

Dünyanın en ünlü bilim dergilerinden biri olan New Scientist adlı dergi, 27 Nisan 2002 tarihindeki kapak konusunda, okuyucularına önemli bir bilimsel gelişmeyi aktarmıştır J R Minkel tarafından kaleme alınan makale "Sahte Evren" başlığı altında ve "Neden Hepimiz Bir Hologramın İçinde Yaşıyoruz?" kapak yazısı ile yayınlanmıştır Bu makalede açıklanan bilimsel tespiti şu şekilde özetleyebiliriz: Dünyayı bir ışık demeti olarak algılıyoruz, bu yüzden de bu algılara bakarak maddeyi mutlak gerçek zannetmek büyük bir yanılgı olacaktır New Scientist, bilim adamı-yazar J R Minkel'in bu önemli konu ile ilgili şu itirafına yer vermiştir:

Şu an bir dergi tutuyorsunuz, bunu katı bir madde olarak algılıyorsunuz ve siz bunun evrende bağımsız bir şekilde var olduğunu görüyorsunuz Etrafınızdaki objeler de aynı şekilde, belki bir fincan kahve ya da bir bilgisayar, hepsi dışarıda gerçekmiş gibi (aslıyla muhatapmışız gibi) görünüyor Ama hepsi yalnızca bir hayal


"Sahte Evren", "Neden Hepimiz Bir Hologramın İçinde Yaşıyoruz?" başlıklı ve 27 Nisan 2002 tarihli New Scientist dergisi



Minkel makalesinde, bazı bilim adamlarının bu fikri "herşeyin teorisi" olarak adlandırdıklarını söylemektedir Ayrıca Minkel, bilim adamları tarafından "herşeyin teorisi"nin, evrenin yapısının açıklanmasında ilk basamak olarak kabul edildiğini aktarmaktadır


Söz konusu dergide yayınlanan bu makale, evreni beynimizde bir hayal olarak algıladığımızı, dolayısıyla bizim maddenin aslıyla muhatap olmadığımızı açıklayan bilimsel bir kaynaktır

Bilim Adamları Yapay Sinyallerle Kaybedilen Duyuları Yeniden Kazandırıyorlar

Amerika'nın ünlü aktüel dergisi Time'ın 11 Mart 2002 tarihli sayısında "Vücut Elektriği" başlığıyla yayınlanan makalede önemli bir bilimsel gelişme aktarıldı Makaleye konu olan haberde bilim adamlarının, bilgisayar çiplerini insanın sinir sistemiyle birleştirerek, duyuların tedavi edilmesinde kullandıklarından bahsediliyordu

Avrupa, Amerika ve Japonya'dan araştırmacılar geliştirdikleri yeni yöntemle kör bir kimseye görme algısı, felçli bir hastaya yeniden hareket kabiliyeti kazandırmayı amaçlıyorlardı Hastaların vücutlarına elektrotlar yerleştirerek, canlı dokularla silikon çiplerin birleştirildiği protez parçaları kullanarak bu amaçlarını kısmen uygulamayı başarmışlardı


11 Mart 2002 tarihli Time'da "Vücut Elektriği" başlığıyla yayınlanan makalede, dışarıda var olan maddenin aslına ulaşamayacağımızı ve dış dünyanın zihnimizde izlediğimiz bir kopya olduğunu ispatlayan örneklere yer verilmektedir


Örneğin bir kaza sonucu boynu kırılan Holgersen adındaki bir Danimarkalı'nın, omuzlarını, sol kolunu ve sol elini çok az hareket ettirebilmesi dışında, boyundan aşağısı felçliydi Bilindiği gibi felç, boyun ve omurilik hasarlarından kaynaklanır, çünkü beyin ve kaslar arasında hareket eden sinir trafiği zarar görmüş ya da bloke olmuştur Vücuttan beyne giden sinyalleri ileten sinirlerle, beyinden vücut kaslarına talimat taşıyan sinirler arasındaki bilgi akışı kesilir Bu hastaya sinirsel bir protez yerleştirilerek, beyinden gelen sinyallerin omuriliğin hasar gören bölümlerini atlatmak, böylece kol ve bacaklara biraz hareket kazandırmak amaçlandı


Hastanın sol eline temel işlevleri kazandırmak için nesneleri kavramaya, tutmaya ve bırakmaya yarayan bir sistem kullanıldı Ameliyatla sol kolunun üst kısmına, ön koluna ve göğsüne her biri madeni para büyüklüğündeki sekiz esnek elektrot, kavramayı kontrol eden kaslara ameliyatla bağlandı Bu elektrotlar daha sonra çok ince kablolarla göğse yerleştirilen ve sinir sistemine etki eden bir uyarıcıya bağlandı Bu uyarıcı da hastanın biraz hareket ettirebildiği sağ omzuna yerleştirilen bir konum-algılama birimine bağlandı



11 Mart 2002 tarihli Time dergisinde duyurulan habere göre, yapay görme sistemi deneylerinde hastanın gözü ve göreceği bir nesne olmamasına rağmen, suni olarak verilen sinyallerle görüntü görmesi mümkün olmaktadır


Bunun sonucunda ise şu oldu: Hasta bir bardağı kaldırmak istediğinde sağ omzunu yukarı kaldırıyor Bu hareket konum algılayıcısından göğsündeki uyarıcıya elektrik sinyali gönderiyor Bu uyarıcı da sinyali kolundaki ve elindeki kaslara doğru iletiyor Bunun sonucunda kaslar kasılıp, sol el kapanıyor Bardağı bırakmak istediğinde ise sağ omzunu aşağı indiriyor, böylece sol el açılıyor Bu tür protezler sayesinde, felçli organlardan gelen dokunma ile ilgili bilgiler vücudun diğer bölümlerine iletiliyor ve böylece duyuların yeniden algılaması mümkün oluyor
Bu çalışmaların bir diğeri de Brüksel'deki Louvain Üniversitesi'nde görme algısı ile ilgili gerçekleştirilmektedir Çubuk ve koni hücreleri ölünce retinası ışığa duyarsızlaşan, ardından da kör olan Belçikalı bir hastanın, sağ optik sinirinin çevresine yerleştirilen bir elektrot sayesinde birtakım görüntüleri tekrar görmesi mümkün olmuştur

Bu hastanın durumunda elektrot, kafatasının içinde açılan küçük bir oyuk içine yerleştirilmiştir ve bu elektrot bir uyarıcıya bağlıdır Bir başlık ile takılan video kamera, görüntüleri radyo sinyalleri şeklinde uyarıcıya iletiyor Bu uyarıcı zarar görmüş çubuk ve koni hücrelerini atlayarak doğrudan optik sinire elektrik sinyallerini iletiyor Optik sinir sinyalleri hastanın görme merkezine taşındıktan sonra, bunlar bir görüntü şeklinde yeniden düzenleniyor Her ne kadar hastanın görüntüsündeki kalite, stadyumlardaki ışıklı panoların minyatürü şeklinde olsa da, bu sistemin uygulanabilirliğini göstermek için yeterli bir örnektir



Modern fiziğin bulguları maddesel evrenin sadece zihnimizdeki halini bildiğimizi gösteriyor 30 Ocak 1999 tarihli sayısında bu gerçeği ele alan ünlü İngiliz bilim dergisi New Scientist'in kapağında şu soru yer alıyor: "Gerçeğin Ötesinde: Evren, Bilginin Bir Dansı mı ve Madde Sadece Bir Seraptan mı İbaret?"


Bu hasta üzerinde uygulanan yapay görme sistemine "Microsystem-based Visual Prosthesis" (MIVIP - Mikrosistem-esaslı Görsel Protez) denmektedir Bu cihazlar hastanın kafatasına kalıcı olarak yerleştirilmiştir, fakat bunları kullanabilmesi için Louvain Üniversitesi'nde küçük bir odaya gitmesi ve yüzücü bonelerine benzeyen bir başlık giymesi gereklidir Bu başlık plastikten yapılmıştır ve ön kısmına sabitlenmiş standart bir video bulunmaktadır Ekrandaki görüntüyü oluşturan noktalar (pikseller) ne kadar fazla olursa, elektriksel uyarıların sayısı da o kadar fazla olur Bu da görüntünün daha kaliteli olmasını sağlamaktadır


Aynı haberde ilginç bir gösteriden de şöyle bahsedilmekteydi:

1998 yılında Stelarc adındaki Avustralyalı bir sanatçı vücuduna elekrotlar yerleştirerek bir gösteri düzenledi Vücudu, kaslarını istemsiz kasılmalarla harekete geçirilebilecek yeterlilikte elektrik şokları taşıyan elektrotlar ile kaplıydı Bu elektrotlar da bir bilgisayara bağlıydı ve gösteri sırasında, internet aracılığıyla Paris, Helsinki ve Amsterdam'daki bilgisayarlarla bağlantı kuruldu Bu üç bölgedeki katılımcılar, dokunmatik bir ekran üzerinde görünen vücudun çeşitli bölümlerine dokunarak, Stelarc'a her istediklerini yaptırabiliyorlardı

Bu ve benzeri teknolojiler çok küçük boyutlara indirilebildiği ve doğrudan vücudun içine yerleştirilebildiği takdirde tıp alanında çok önemli gelişmelere yol açabilecek niteliktedir Ancak bu gelişmelerin gösterdiği çok önemli bir gerçek daha vardır: dış dünyanın aslıyla hiç muhatap olmadığımız ve herşeyin zihnimizde izlediğimiz bir kopya olduğu

Time dergisinin bu makalesinde yapay olarak verilen uyarılarla görüntünün, dokunma hissinin vs oluşabileceğine dair pratik örnekler sunulmuştur Örneğin kör bir kimsenin görüntü görebilmesi bunun en açık delilidir Hastanın gözü ya da göreceği bir nesne olmamasına rağmen, suni olarak verilen sinyallerle görüntü görmesi mümkün olmuştur


Bilimsel Dergiler Filmlerde İşlenen Simülasyon Dünya Senaryolarının
Gerçek Hayat İçin de Mümkün Olabileceğini İfade Ediyorlar
Dünyaca ünlü bilim dergisi New Scientist'in 27 Temmuz 2002 tarihli sayısında da "Hayat bir programdır, o zaman silindiniz" başlığıyla yayınlanan makalesinde Micheal Brooks, Matrix filmindeki gibi simülasyon bir dünya içinde yaşıyor olabileceğimiz ihtimalini şu sözlerle gündeme getiriyor:


27 Temmuz 2002 tarihli New Scientist'de "Hayat bir programdır, o zaman silindiniz" başlığıyla yayınlanan makalede yapay bir dünya içinde yaşıyor olabileceğimiz ihtimali gündeme getirilmektedir


Matrix II'yi beklemenize gerek yok Zaten dev bir bilgisayar simülasyonu içinde yaşıyor olabilirsiniz Elbette ki 'The Matrix' filminin gerçek olmadığını düşündünüz Çünkü sadece öyle düşünmeniz istendi
Makalenin yazarı Micheal Brooks, Yale Üniversitesi'nden Nick Bostrom adında bir felsefecinin yorumlarına da yer vererek düşüncelerini destekliyor Nick Bostrom, Hollywood yapımı filmlerin birçok kişinin düşündüğünden çok daha fazla gerçeğe yaklaştıklarını düşünüyor Ayrıca yaptığı hesaplar sonucunda, bizim de filmlerdeki gibi bir simülasyon dünya içinde yaşıyor olma ihtimalimizin olduğunu düşünüyor
Özellikle son yıllarda, maddenin aslıyla muhatap olamadığımız gerçeğinin anlaşılmasıyla birlikte, bu bilimsel gerçek insanları daha derin düşünmeye yöneltmektedir Filmlere de sık sık konu olan bu durum, fiziksel gerçekliği olmayan ortamların, ne kadar gerçekçi olarak canlandırılabileceğini; hatta insanların bu hayali görüntülere aldanabileceğini de vurgulamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.