Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çeşitleri, meleklerin, sayıları

Meleklerin Sayıları Ve Çeşitleri

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Meleklerin Sayıları Ve Çeşitleri



Meleklerin Sayıları ve Çeşitleri

Meleklerin sayısını ancak Allah Teâlâ bilir Kur'an-ı Kerim'de cehennem işleri ile görevli melekler bulunduğu belirtildikten sonra onların sayısının on dokuz diye belirlenmesinin sadece bir imtihan vesilesi olduğu beyan edilmekte ve "Rabbının ordularını kendisinden başkası bilemez" (74/Müddessir 31) buyurulmaktadır Bu ifadelerden meleklerin sayısının çok fazla olduğunu anlamakla beraber herhangi bir rakam vermenin mümkün olmadığını ve onların sayısını ancak Allah Teâlâ'nın bildiğini anlamaktayız

Meleklerin çeşitlerine gelince Kur'an göklerin ve yerin ordularının Allah'a ait olduğunu (48/Fetih 4 7) mü'minleri görünmeyen ordularla desteklediğini (9/Tevbe 26 40; 33/Ahzâb 9) beyan etmekte; göklerde ulular meclisi anlamına gelen "mele-i a'lâ"nın bulunduğunu (37/Saffat 8; 38/Sâd 69) cin ve şeytanların burada olup bitenleri ve meleklerin kendi aralarındaki konuşmaları dinlemelerine mani olmak üzere göklerin muhafaza altına alındığını (37/Saffat 6-10; 15/Hicr 18; 67/Mülk 5) kaydetmektedir Bununla beraber naslarda çeşitli görevlerle vazifeli meleklerin bulunduğu beyan edilmiş bunların bir kısmı özel adlarla isimlendirilirken (Cebrail Mikâil gibi) bir kısmı da görevleri ile zikredilmiştir (Ölüm meleği arşı taşıyanlar gibi) Şimdi bunları sıralayarak kısaca görev ve özelliklerinden söz edelim:

Cebrâil: Vahiy meleğinin özel adıdır Kur'an-ı Kerim'de üç yerde Cibrîl şeklinde geçmektedir (2/Bakara 97 98; 66/Tahrim 4) Ayrıca Cibrîl kast edilmek üzere er-Rûh (70/Meâric 4; 78/Nebe' 38; 97/Kadr 4) Rûhunâ (19/Meryem 17) Rasûlun kerîm (81/Tekvir 19) Rasûlu rabbik (19/Meryem 19) er-Rûhu'l-emîn (26/Şuarâ 193) ve Rûhulkuds (2/Bakara 87 253; 5/Mâide 110; 16/Nahl 102) isimleri de zikredilmektedir Hadiste ise Cebrâil bunlara ilaveten "en-Nâmus" diye isimlendirilmektedir (Buhâri Bed'ü'l-vahy 3)

Mîkâil: Kur'an-ı Kerim'de sadece bir ayette Mîkâil ismi geçmekte olup şöyle buyrulmaktadır: "Kim Allah'a meleklerine peygamberlerine Cibrîl'e ve Mîkâil'e düşman olursa bilsin ki Allah da kâfirlerin düşmanıdır" (2/Bakara 98)

Azrâil: Ölüm meleğinin özel adıdır Kur'an-ı Kerim'de Azrâil ismi geçmez Bunun yerine ölüm meleği anlamında melekü'l-mevt (32/Secde 11) eceli gelen ve vadesi yetenlerin ruhunu kabzeden meleklerden söz edilir (4/Nisâ 97; 6/En'âm 61 93; 8/Enfâl 50; 47/Muhammed 27)

İsrâfil: Kur'an'da İsrâfil adı geçmemektedir Birçok yerde sûra üfleneceği haber verilmektedir (6/En'âm 73; 18/Kehf 99; 20/Tâhâ 102) Kıyametin kopması ve yeniden diriliş ve mahşerde toplanılması için sûra iki defa üfleyecek olan melek olduğu hadis rivayetlerinden anlaşılmaktadır Hadis-i şeriflerde onun adı dört büyük melek içinde zikredilmiştir (Müslim Müsâfirîn 200; Ebû Dâvud Salât 119) Bu dört melek meleklerin "rasulleri"dir

Mukarrabûn Melekleri: Bunlara "illiyyûn" ve "kerûbiyyûn" melekleri de denilmektedir Nisa suresinin 172 ayetinde Mesih ve Allah'a yakın meleklerin (el-melâiketü'l-mukarrabûn) Allah'ın kulu olmaktan çekinmedikleri bildirilmektedir Enbiya suresinde ise göklerde ve yerde bulunanların O'nun hizmetinde oldukları beyan edildikten sonra; O'nun huzurunda bulunanların O'na ibadet hususunda kibirlenmedikleri ibadetten usanmadıkları gece gündüz O'nu tesbih ettikleri bildirilmektedir (21/Enbiyâ 19-20) Kur'an'da arşı taşıdıkları ve onun çevresinde bulundukları (40/Mü'min 7-8; 69/Hakka 17) ifade edilen Allah'ı hamd ve tesbih eden melekler de bunlar içinde sayılmaktadır

Hafaza ve Kirâmen Kâtibîn Melekleri: İnsanların iyi ve kötü fiillerini kaydeden onları koruyan meleklerdir Kur'an'da "hafaza" (6/En'âm 61) "muakkıbât" (13/Ra'd 11) "rusulünâ yektubûn" (43/Zuhruf 80) "el-mütelekkıyân" (50/Kaf 17) "rakıybun atîd" (50/Kaf 18) "hâfizıyn" (82/İnfitar 10) "kirâmen kâtibîn" (82/İnfitar 12) kelimeleri ile ifade edilmektedirler

Cennet ve Cehennemde Görevli Melekler: Kur'an'da meleklerin cennetlikleri "İşte bu size vaad edilmiş olan (mutlu) gününüzdür" (21/Enbiyâ 103) diye karşılayacakları müttakîler bölük bölük cennete sevkedilip kapılar kendilerine açıldığında "Onun bekçileri (hazenetuhâ): Selâm size! Tertemiz geldiniz Artık ebedî kalmak üzere girin buruya!" (39/Zümer 73) diyecekleri meleklerin adn cennetlerine babalarından eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanlarla beraber gireceklerin yanına her kapıdan vararak "Sabrınıza karşılık size selâm olsun! Dünya yurdunun sonu ne güzeldir!" (13/Ra'd 23) diyecekleri haber verilmektedir İnkâr edenleri ise bölük bölük cehenneme sürülecekleri kapıların açılacağı ve cehennem bekçilerinin onlara "Size içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi?" (39/Zümer 71) diyecekleri cehennemin başında iri gövdeli sert tabiatlı Allah'ın buyruklarına karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan meleklerin bulunacağı (66/Tahrim 6; 43/Zuhruf 77; 40/Mü'min 49-50; 96/Alak 18) ifade edilmektedir

Hârût - Mârût: Bunlar hakkında farklı görüşler olmakla beraber "Babil'de insanlara sihir öğretmek suretiyle onları imtihan etmek üzere gönderilen iki melek" oldukları en yaygın görüştür Kur'an-ı Kerim bu olayla ilgili daha başka bilgi vermemektedir Muteber hadis kitaplarından Buhari'de Kitabu't-Tıbb'ın sihre tahsis edilen 47 babının başlığında Bakara suresinin 102 ayeti zikredilmekte bu münasebetle ayet içinde Hârût ve Mârût adı geçmektedir Bunun dışında söz konusu isimlerle ilgili bir bilgiye rastlanmamaktadır Ahmed bin Hanbel'de ise insanlar gibi birtakım arzu ve istekleri bulunan varlıklar olarak tasvir edildiği görülmektedir (Ahmed bin Hanbel II/134)

Fakat bu rivayeti müfessirler bozuk ve merdud kabul ederler (Bkz Fahreddin Râzi Tefsir-i Kebir 2/Bakara 102 ayetin tefsiri) Kur'an bu iki melekle ilgili olarak yahudiler arasında meşhur olan hikâyeleri onaylamaz

Münker - Nekir: Kabirde sorgu-sual işi ile görevli olan meleklerdir Kur'an'da adları geçmemektedir Hadislerde ise ölü defnedildiği zaman ona birine Münker diğerine Nekir denilen siyah tenli mavi gözlü iki meleğin geldiği ölüyü kabrinde oturtup sorular sorduğu verdiği cevaplara göre kabrini genişlettiği veya daralttığı rivayet edilmektedir (Tirmizî Cenâiz 70; Ahmed bin Hanbel III/126; IV/140)

İmam Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde naklettiği uzunca bir hadiste Rasulullah (sas) ensardan bir adamın kabri başında iki veya üç defa "Kabir azabından Allah'a sığının!" dedikten sonra bir mü'min için ölüm ve sonrasını şöyle anlatır: "Mü'min kulun dünyadan kopup âhirete gitme zamanı geldiği zaman gökten ona yüzleri sanki güneş gibi beyaz melekler iner Beraberlerinde cennet kefenlerinden bir kefen ve cennet kokularından birtakım kokular bulunmaktadır Mü'minin göz mesafesine otururlar Sonra ölüm meleği yaklaşır ve başucuna oturup 'Ey güzel ve hoş can haydi Allah'tan bir bağış ve hoşnutluğa çık gel!' der O can ağızdaki suyun aktığı gibi akıp kolayca çıkar Azrâil de onu alır ve elinde bir an bile bekletmeden o kefene ve kokuların içine sarar Bu esnada o candan yani ruhtan yeryüzünde bulunan misk kokularının en güzeli gibi bir koku çıkar Ölüm melekleri onu alıp birlikte yükselirler Uğradıkları her melek topluluğu 'Bu güzel ruh kimdir?' diye sordukça onlar hayatta iken insanların ona verdiği en güzel ismi ile 'bu falan oğlu falandır' diye cevap verirler Böylece birinci göğe ulaşırlar ve kapının açılmasını isterler Onun için göğün kapısı açılır Her gökte o göğün en kıymetli melekleri bu ruhu bir sonraki göğe kadar teşyî ve ona refakat ederler Neticede yedinci göğe gelinir

Allah Teâlâ 'Bu kulumun kitabını "illiyyîn"e yazın ve onu yeryüzüne geri götürün! Çünkü ben onları yerden-topraktan yarattım oraya geri çeviriyorum tekrar oradan çıkaracağım' buyurur Bunun üzerine onun ruhu kabirdeki bedenine iade edilir yani yeniden diriltilir ve ona iki melek gelip yanına oturur 'Rabbin kim?' diye sorarlar O 'Rabbim Allah!' der 'Dinin nedir?' diye sorarlar o 'Dinim İslâm!' der 'Size peygamber olarak gönderilen kim?' diye sorarlar o'Rasulullah!' der 'Bilgin nedir?' derler o 'Allah'ın kitabını okudum ona inandım ve onun doğru olduğunu kabul ettim' der Bunun üzerine gökten bir ses 'Kulum doğru söyledi Binâenaleyh onun için cennetten bir döşek serin ona cennetten bir elbise giydirin ve ona cennetten bir kapı açın!' der

Böylece cennetin esintisi ve güzel kokusu ona gelir kabri göz alabildiğine genişletilir Derken yanına güzel yüzlü güzel elbiseli güzel kokulu bir adam gelir ve der ki: 'Seni sevindirecek şeylerle müjdelen yani müjdeler olsun sevineceğin şeylere ulaşacaksın İşte bu va'dolunduğun gündür' Ona 'Sen kimsin? Yüzün uğur getiren bir yüz' diye sorar O 'Ben senin sâlih amelinim' der Kul o anda 'Ey Rabbim! Kıyameti hemen kopar kıyameti hemen kopar ki aileme ve malıma yani benim için cennette hazırladığın evlere ve yüce makamlara kavuşayım' der

Dünyadan ayrılıp ahirete gitme zamanı geldiğinde kâfir kula da gökten beraberlerinde kalın ve sert kumaşlar bulunan siyah yüzlü melekler gelirler ve gözünün göreceği yere otururlar Sonra Azrâil yaklaşıp başucuna oturur ve 'Ey pis can haydi Allah'ın kızgınlığına ve gazabına çık gel!' der Böylece o can bedeninden ayrılır Azrâil onu çok parçalı bir şişi ıslak yünden çekip kopardığı gibi çeker çıkarır Onu aldığı zaman elinde bir bile tutmadan hemen o sert ve kalın kumaşa sarar O zaman ondan yeryüzünde bulunan leş kokularının en kötüsüne benzer bir koku çıkar Melekler onunla beraber yükselirler ve uğradıkları her melek topluluğu 'Bu pis ruh kimdir?' diye sorarlar Onlar hayatta iken insanların ona verdiği en çirkin ismini kullanarak derler ki: 'Bu falan oğlu falandır' Böylece birinci göğe gelinir ve kapının açılmasını isterler ama ona göğün kapısı açılmaz Allah Teâlâ 'Onun kitabını en aşağı yer tabakasındaki "siccîn"e yazın!' der Böylece onun ruhu aşağılara atılır Derken cesedine döndürülür ve iki melek gelip yanına oturur ve ona 'Rabbin kim?' diye sorarlar o 'Haa haa Bilmiyorum' der Ona 'dinin nedir?' diye sorarlar o 'haa haa Bilmiyorum' der 'Size peygamber olarak gönderilen kimdir?' derler o 'haa haa Bilmiyorum' der

Bunun üzerine gökten bir ses 'O kulum yalan söylüyor Dolayısıyla ona ateşten bir döşek hazırlayın ve cehennemden bir kapı açın!' der Böylece ona cehennemin sıcaklığı ve zehirli yakıcılığı gelir; kabri de kaburgalarını birbirine geçirecek kadar daraltılır Derken çirkin yüzlü kötü elbiseli ve pis kokulu bir adam gelir ve ona 'Hoşuna gitmeyen şeyleri sana müjdelerim! İşte bu tehdit olunduğun gündür' der O 'Sen kimsin? Suratından şer akıyor' diye sorar O 'Ben senin kötü işlerinim' der Bunun üzerine o kul kabrine açılan kapıdan cehennemde kendisi için hazırlanmış gördüğü azaptan korkarak 'Ey Rabbim kıyameti koparma!' der" (Ahmed bin Hanbel IV/287)

Bu uzun hadis-i şerif ayrıca Ebu Davud'un ve İbn Mâce'nin Sünenlerinde; İbn Kesir'in Tefsirinde yer almakta hasen bir hadis kabul edilmekte delil kabul edilen güvenilir râviler tarafından rivayet edildiği bildirilmektedir Görüldüğü gibi bu hadiste ölüm meleği ve yardımcılarının yanı sıra kabirde insanı ilk hesaba çeken iki melekten bahsedilmektedir Kur'an'da bu iki melekten bahsedilmese de bu hadis dışında sahih birçok hadiste kabirdeki bu meleklerden bahsedilmiştir

Hem Buhari hem de Müslim'in Sahihlerinde yer alan bir hadiste Rasulullah şöyle buyurur: "Kul kabrine konup da ailesi ve arkadaşları onu orada bırakıp gittikleri ve o kul çekip gidenlerin ayak seslerini duyduğu zaman iki melek gelip onu oturturlar ve derler ki: 'Sen şu zat yani Muhammed (as) hakkında ne der idin?' O kişi mü'min ise 'Şehâdet ederim ki O Allah'ın kulu ve peygamberidir' der Bunun üzerine ona 'cehennemdeki şu yerine bak! İşte onu cennetten bir yer ile değiştiriyoruz' yani 'Eğer sen mü'min olup da bu soruya doğru cevap veremeseydin o cehennemdeki yere girecektin' denilir Mü'min bunların her ikisini de görür Ama kabre konan kişi münâfık ve kâfir ise ona 'Sen şu zat hakkında ne der idin?' denildiğinde'bilmiyorum insanlar ne derlerse ben de onu derdim' cevabını verir Bunun üzerine 'Ne bildin ne de uydun!' denilip ona demirden bir topuz ile öyle bir vurulur ki insan ve cinlerden başka bütün varlıkların duyduğu bir çığlık atar" (Buhâri Cenâiz 68 87; Müslim Cennet 70 -IV/2200-) Bu konuyla ilgili bir diğer hadiste bu iki melekten birinin adının "Münker"; diğerininse "Nekir" olduğu bildirilmiştir (Tirmizî Cenâiz 70 -III/383-)

Anlaşılıyor ki Allah Teâlâ'nın her işle görevlendirdiği çeşit çeşit melekleri bulunmaktadır ve Kur'an da bunların sadece bir kısmından bahsetmiştir; bir kısmı peygamberine ayrıca bildirmiş ve dolayısıyla O hadislerinde bize bize bildirmiştir Elbette bunların dışında da kim bilir daha nice melekler vardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.