Tekrar Ediyoruz: Benim Bedenim! Benim Seçimim!

Tekrar Ediyoruz: Benim Bedenim! Benim Seçimim!


Özdeş Bodur, Gıda Mühendisi



Hamileliğimin 3ayıydı Bir gece rüyamda içinde bulunduğum asansörün düştüğünü gördüm Bir yandan düşüyor, bir yandan hay Allah bebek bu darbeyi atlatamaz diye kaygılanıyordum Ertesi gün şaşırdım, bebeğin hayatı için endişe ettiğimin farkında bile değilim Hormonal birşey herhalde diye yorumladım Muhtemelen hamile kadınlar için çok sıradan olan, asansör kullanılan her ülkede görülebilecek rüyadan sonra bebekle ilgili endişelerimi yansıtan bir rüya daha gördüm Bu kez bir ofisteydim Polisler geliyor, kağıt çöplerini karıştırıyorlar Ben de kağıt çöpüne ya okuduğum ya da yazdığım ama her durumda "sakıncalı" içerikte çıktılar atmışım meğer Eyvah, yakalandık diyorum Kağıtları kıyma makinesinden geçirmediğime pişman oluyorum Polisler beni ve ofisteki diğer kişileri ortaya diziyorlar Atmosfer darbe dönemlerini anlatan dizi setlerini andırıyor Ayakta dikilirken düşünüyorum, hamile olduğumu söylesem mi, söylemesem mi Söylersem mi beni daha çok döverler, söylemezsem mi emin değilim Hamile olduğumu bilirlerse inadına dövmelerinden korkuyorum Rüyamda bile dövülmeden gözaltına alınma seçeneği aklıma gelmiyor Eşimi bekliyorum, gelse de duruma müdahale etse diye Ama onun da hamile olduğumu söylemesi mi daha iyi, söylememesi mi emin değilim


Ertesi gün bu tuhaf rüyayı yine hormonların oynuna bağlasam da, yahu dedim, ne biçim ülkede yaşıyoruz, hamile kadınların bebekle ilgili kaygılarına dair rüyaları bile polis şiddeti içerebiliyor Ki hiç gözaltına alınmamış, hiç cop yememiş bir kadınım ben, en azından şimdilik Üstelik yeni yakın darbe de olmamış, hatta yeni yakın darbe dizisi de yayınlanmamış televizyonlarda Hayal gücüm çok genişmiş diye düşünüyorum


Aradan birkaç ay geçiyor Bir kadın katıldığı protesto gösterisi sırasında gördüğü polis şiddeti nedeniyle düşük yapıyor Üstelik de hamile kaldığını söylediği halde polisler kadına vurmaya devam etmişler, kasıklarına, karnına "Absürt" olduğunu sandığım rüya bir başka kadın için bir nevi gerçek oluyor Bu olay üzerine çıkan gazete haberlerinden birinde okuyorum, Manisa davası sanığı kadınlardan biri işkence gördüğü sırada hamileymiş Polis onun da çocuğunu düşürmesi için özellikle uğraşmış Bu özel muamele, üreyerek çoğalmaya çalıştığımızı sanmalarından mı kaynaklanıyor nedir Boşnak kadınlara tecavüz edip hamile kaldıklarında doğurmaya zorlamanın tersi gibi bir durum var sanki orada Hamile ya da değil, kadın ya da erkek herhangi bir insana bu kadar içten gelen bir şiddet uygulama neyin ifadesi aslında? Ya o şiddeti meşrulaştırma çabalarına ne demeli? En inanılmazı da hamile kadının eylemde ne işi vardı sorusu İnsan bu ülkeye, bu dünyaya çocuk getirmeye kalkıp da bu ülkeyi, bu dünyayı düzeltmek istemezse şaşmalı oysa Öyle pahalı hava temizleme zımbırtıları almakla olmuyor sonuçta bebeğinizin sağlığını düşünmek İstanbul'da oturup 3Köprü'ye Hayır eylemine gitmeli hamile kadınlar mesela 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Yürüyüşü'ne mutlaka katılmaları gerekirdi ya da Ama hamile kadınların çay içmesine bile herkesin karıştığı bir ülkede ne diyorum ben? Aslında slogan belli, üreme(me) hakkı için ne diyorsak, gösteri ve yürüyüş hakkı için de aynı: Benim bedenim! Benim seçimim! (Orijinal dilinde: My body! My choice!)